Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Çetin, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının özellikle Yozgat, Çorum, Tokat, Giresun, Sivas, Gümüşhane, Bayburt ve Erzincan bölgesinde 20 yıldır yoğunlukla görüldüğünü, son zamanlarda ise birçok ilde rastlanıldığını belirtti.
Vakaların genellikle nisan sonu mayıs başı gibi ortaya çıktığını ancak bu yıl 1,5 ay daha erken görülmeye başladığını dile getiren Çetin, bölgede KKKA ile mücadelede merkez konumundaki Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesinde bu yıl KKKA tanısıyla tedavi gören hasta sayısının haziranın ilk 2 haftası itibarıyla 116 olduğunu kaydetti.
Sivas’ta KKKA vakasının çok olduğu yönündeki bilgilerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Çetin, vakaların yüzde 40’a yakınının çevre illerden geldiğine dikkati çekti. Çetin, “Vakalar, KKKA’nın en iyi tedavi edildiği yer olarak Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanemize geldiği için bunlar Sivas olarak kabul edilebiliyor. Hayatını kaybeden 7-8 kişiden Yozgat Akdağmadeni’nden, Amasya’dan, Kayseri’den ve Tokat’tan gelen hastalar var” diye konuştu.
Kene ile mücadeleyle vaka sayısı düşüş eğilimine geçti
Ülke genelinde virüslü kenelerin görüldüğü şehirlerde bu yıl yaklaşık 500 vaka tespit edildiği bilgisini de veren Çetin, Sağlık Bakanlığı KKKA Bilim Kurulunun yaptığı toplantıda birtakım tavsiye kararları aldığını anlattı.
Tedbirlerin alındığına işaret eden Çetin, “Vaka sayılarının biraz daha azalma eğiliminde olduğunu görüyoruz. İlk günlerdeki hızında bir azalma var ama mücadeleye devam etmemiz gerekiyor” dedi.
“Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşanlar daha çok risk altında”
Çetin, vatandaşları otlak ve yeşil alanlarda daha tedbirli ve dikkatli olmaya çağırarak, şu bilgileri paylaştı:
“Keklik gibi kuşların, tavuk gibi hayvanların keneleri toplayıcı özelliği var. Bahçesi olan insanlarımız en azından 5-6 tavuk alarak oradaki kene popülasyonunu azaltabilir. Kene, yaylımdan gelen büyükbaş hayvanların özellikle meme ve 2 bacak arasındaki kısma yapışmaktadır. Bunlara karşı çok etkili ilaçlar var. Eğer ahırlar, hayvanlar ilaçlanırsa kene popülasyonunda ciddi bir düşme görülebiliyor. Bu şekilde kenelerin insanlara yapışması veya onları ısırma ve hasta etme oranı düşüyor. Vakalarımızın yaklaşık yüzde 90’ını çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan insanlar oluşturuyor. Yüzde 10’luk kısmı ise tabiatta birtakım aktiviteler yapanlar.”
Açık renk kıyafet önerisi
Doğada bulunanlara açık renk kıyafet giymelerini öneren Çetin, kenelerin yüzde 70’den fazlasının pantolon paçalarından vücuda girdiğini söyledi.
Çetin, pantolon paçalarının çorap içerisine sokulmak şartıyla doğaya çıkılmasını, eve dönüldüğünde ise mutlaka vücutta kene kontrolü yapılmasını tavsiye etti.
Prof. Dr. Çetin, vücuda yapışan kenenin sağlık kuruluşunda çıkartılması gerektiğini vurguladı. KKKA’nın tedavisinde erken müdahalenin önemine değinen Çetin, “Geç kalan vakalarda ölüm oranımız yüksek oluyor. Herhangi bir kene ısırmasında mutlaka sağlık kuruluşunda kontrolün yaptırılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Çetin, çok sayıda kene türünden sadece 7-8’inin KKKA virüsünü taşıdığını sözlerine ekledi.
Kaynak: TRT