Aşkar, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığında düzenlenen, “İklim Değişikliği Eylem Planı” tanıtım toplantısında, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelince yapılan son araştırmaya göre, iklim değişikliğinin en kötü etkilerini önlemek ve gerekli dönüşümü yapmak için 11 yıldan daha az zamanın bulunduğunu aktardı.
“Süre aleyhimize işliyor.” diyen Aşkar, küresel ısınmanın 1,5 derecenin üzerine çıkmasını önlemek için atmosferdeki karbondioksit seviyesinin 2030’a kadar yüzde 45 azaltılması gerektiğine işaret etti.
İklim krizinin yoksulluk dalgasına yol açtığını ve bunun da sosyal eşitsizlikleri beraberinde getirdiğini dile getiren Aşkar, kuraklıklar ve değişen küresel yağış düzenlerinin, mahsul sorunlarına ve artan gıda fiyatlarına yol açtığını, bunun da yoksullar için yaşam koşullarını zorlaştırdığını vurguladı.
Araştırmaların, iklim değişikliğine bağlı hastalıkların 5 yaş altı çocukları yüksek oranda etkilediğini gösterdiğini aktaran Aşkar, yaklaşık 2 milyar çocuğun beyin gelişimlerini riske atan bölgelerde yaşadığını söyledi.
Bu krizi önlemek için atacakları her adımın çocukların hayatını doğrudan doğruya etkileyeceğini vurgulayan Aşkar, “İklim değişikliğini ele almak, etkisini azaltmak, çocuklarımızı korumak onlara olan borcumuzdur. Çocukları korumanın en iyi yollarından birisi şüphesiz ki çevresel olarak sürdürülebilir ve doğal afetlere karşı dirençli okullar tasarlamaktır ve bu konuda Bakanlığımız çok ileri bir noktaya gelmiştir.” dedi.
Aşkar, köy yaşam merkezlerinde çocukların doğa ile iç içe, tarımla, bilimle bir arada olabilecekleri bir ortam sunulduğunu, yaz okullarının da bu konuda önemli bir işlevi olduğunu anlattı.
Bakanlığın üzerinde önemle durduğu çevre eğitiminin temel amacının çevre yanlısı davranışları teşvik etmek olduğunu belirten Aşkar, “Çevre bilincine sahip öğrenciler, sorunların farkında. Bu farkındalık, onları iklim krizi ve sürdürülebilir kalkınma gibi konularda daha güçlü bir sorumluluk duygusuyla hareket etmeye yardımcı oluyor.” diye konuştu.
“Birçok faaliyet ile sürece hakimiz”
İklim krizine yönelik önleyici eylemlerin, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada yardımcı olabilecek büyük ekonomik ve sosyal dönüşüm için olağanüstü bir fırsat sunduğunu dile getiren Aşkar, bu konudaki eylem planlarının önemine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bakanlığımızca hazırlanan İklim Değişikliği Eylem Planı, bir öncü niteliğindedir. Bu plan dahilinde stratejik hedefler belirlenmekte, hedeflerin uygulanma ve gerçekleşmesi konusunda tahminler ile fayda analizleri yapılmaktadır. Eylem planının zamanında hazırlanıp yürürlüğe konulması, kazanımların korunması ve eksikler için adım atılması noktalarında gerekli motivasyonu sağlayacaktır. Bakanımız Mahmut Özer’in talimatlarıyla mart ayı içinde gerçekleştirmiş olduğumuz eylem planı çalıştayı eski deneyimleri görmeye, yeni fırsatları ortaya çıkarmaya ve öncelikleri belirlemeye yardımcı olmuştur. Bütün birimlerimizle konu büyük bir ciddiyetle ve heyecanla ele alınmıştır. Bu anlamda müfredattan farkındalık çalışmalarına, afetlerden çevre ve halk sağlığına ve geri dönüşümün yaratıcı konularına kadar geniş bir perspektifte ne yapacağımız ve neleri yapmayacağımızı artık daha iyi biliyoruz. Çevre Dostu 1000 Okul, sıfır atıktan yapılan kütüphane örnekleri, iklim atölyeleri, iklim sözlüğü, müfredata yönelik güncelleme ve güçlendirme çalışmaları ve saymakla bitmeyecek birçok faaliyet ile sürece hakim olduğumuzu söylemek isterim.”
Yeni dönem projeleri belli oldu
Aşkar, alanında deneyimli akademisyen ve uzmanlarla birlikte yaptıkları toplantılar sonucunda, yeni dönem projeleri olarak “çevre ve iklim değişikliği kapsamında öğretim programlarının güncellenmesi, bu konuda materyal geliştirme, farkındalık çalışmaları ve fiziki kapasitenin güçlendirilmesi” konularının belirlendiğini anlattı.
Dünyanın yeni bir döneme hazırlandığını vurgulayan Aşkar, “Bu dönüşümün arifesinde, bütün sektörler önlemlerini almaya başladı. Bakanlık olarak, eğitimde öncü rolümüzü yerine getirmek için çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Çocuklara daha yaşanabilir bir dünya bırakma şansı elimizde. Hiçbir şey bitmiş değil. Yeter ki dünyanın evimiz olduğunu bu evi korumanın kendimize ve doğaya yönelik temel sorumluluğumuz olduğunu unutmayalım.” diye konuştu.
Eylem Planı konu başlıkları
MEB İklim Değişikliği Eylem Planı’nda konu başlıkları arasında, iklim değişikliğinin etkileri hakkında eğitim kurumlarında farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, iklim değişikliği sonucunda oluşabilecek afetler ve bu afetlere karşı alınabilecek önlemler, enerji verimliliği ve enerji tasarrufu, su kaynaklarının korunması ve su tasarrufu, hava, su ve toprak kirliliği, geri dönüşüm ve sıfır atık ile iklim değişikliğinin çevre ve halk sağlığı üzerine etkileri bulunuyor.
Kaynak: TRT Haber