İstanbul
İSTANBUL’DA yaşayan 39 yaşındaki Hatice Sezgin, 10 yıldır mücadele ettiği ileri derece skolyoz hastalığından (omurga eğriliği) oğlu Harun sayesinde kurtuldu. Oğlunun kardeş isteğine dayanamayan anne, 7 saat süren ameliyat sonrası sağlığına kavuştu. Mutluluğu gözlerinden okunan küçük Harun ise kardeşine kavuşacağı günü bekliyor.
İstanbul’da yaşayan Hatice Sezgin 24 yaşında Mehmet Sezgin ile evlendi. Evlilik öncesi romatizma hastalığı olan genç kadının omurga ağrıları 2 yıl içinde iyice şiddetlendi. 29 yaşında oğlu Harun’u dünyaya getiren Sezgin’e skolyoz (omurga eğriliği) teşhisi konuldu. Geç teşhis alan Hatice Sezgin’in tedavisi de gecikti. 10 yıl içinde ağrıları şiddetlenen, dik bir şekilde yürüyemeyen talihsiz kadın görüntüsü nedeniyle çevresi tarafından da yaşlı zannedildi. Sosyal hayata karışmakta ve oğlu ile vakit geçirmekte güçlük çeken Hatice Sezgin’i ameliyat olmaya iten şey ise oğlu Harun’un kardeş isteği oldu. Sağlık açısında hamile kalması imkânsız görülen Hatice Sezgin, oğluna bir kardeş verebilmek için ameliyat masasına yattı. 7 saat süren operasyonla omurgasında eğrilik düzeltilen kadının şimdiki hayali ise ikinci çocuğunu kucağına almak.
“10 YILDIR SIRTÜSTÜ YATAMIYORUM”
Hastalığı nedeniyle olduğundan yaşlı göründüğünü ve bu durumun onu çok zorladığını belirten Hatice Sezgin, “Olduğumdan çok daha yaşlı görünüyordum. Dışarda çok zorlanıyordum ve herkes bana ‘teyze’ diye sesleniyordu. Yüzümü döndüğümde ‘kusura bakma abla’ diyorlardı. Hiçbir zaman huzurum olmadı günlerim çok zor geçiyordu. Rahat uyku dahi uyuyamıyordum. Sırtüstü kesinlikle yatamıyordum. Yana dönüp karnımı ayaklarıma çekip iki büklüm yatıyordum” dedi.
“OĞLUM İÇİN BİR ÇOCUK DÜNYAYA GETİRECEĞİM”
Oğlu için ameliyata karar verdiğini söyleyen Hatice Sezgin, “Oğlum bir kardeşinin olmasını çok istedi ama benim bu halde hamile kalmam ve doğum yapmam çok zordu. Okula gidiyor ve arkadaşlarının kardeşlerinin olmasına üzülüyordu. Ben de oğlum tek kalmasın diye ameliyat masasına yatıp tedavi olmaya karar verdim. Oğlum için bir çocuk daha dünyaya getireceğim” diye konuştu.
“KENDİMİ YALNIZ HİSSEDİYORDUM”
Yıllarca bir kardeş özlemi duyduğunu belirten Harun Sezgin (10) ise kardeşiyle oynayacağı günleri beklediğini söyledi. Sezgin, “Annem beni bazen parka götürüyordu. Orada herkes kardeşiyle oynuyordu ve bu durum beni çok üzüyordu. Yaşıtlarımı ve onların kardeşlerinin olmasını hep kıskanıyordum. Kuzenlerimin de kardeşleri vardı ve ben de hep kendimi yalnız hissediyordum. Annemin skolyozu buna engel oluyordu. Allah şükür onu atlattık. İnşallah bir kardeşim olacak. Ben annem için günlerce ağladım. Bana ilk ameliyat olacağını söylemediler. Ben bunu çok sonradan öğrendim. Annem rahat yatamıyordu. Artık her şeyi daha rahat yapabileceğiz” dedi.“
GÖNÜL RAHATLIĞI İLE HAMİLE KALABİLİR”
Hatice Sezgin’in ameliyatını gerçekleştiren Medicana International İstanbul Hastanesi Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Yılmaz, skolyozun ileri evre olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Tedavi skolyozun çok ötesine geçmişti. Çünkü ortada istenen bir çocuk vardı. Hastamız bu haliyle hamile kalsa tıbbi birçok problem ile karşılaşacaktı. Biz de hastanın bu isteğini nasıl gerçekleştiririz diye düşündük. Hastamız sadece skolyoz hastası değildi. Hastamızın öne doğru eğriliği bir de ağır bir romatizma hastalığı vardı. Bu durum tedavide işimizi zorlaştırdı. Hastamızın oğlunu görünce kardeş istediğini öğrenmemiz bize güç verdi. Hastamızın iki omurgasını çıkararak hem boyun hem sırt ve belindeki eğriliğini düzelttik. Daha sonra hastamızı yürürken görmek bizi çok mutlu etti. Hastamız gönül rahatlığı ile hamile kalabilir, çocuk sahibi olabilir.”
Skolyozun kalp ve akciğer gibi başka hastalıklara neden olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ali Yılmaz, “Skolyoz hastalığını tek tanı yani sadece beldeki eğrilik olarak düşünmemek gerekiyor. Bu eğrilik zamanla hastaların büyük bir çoğunluğunda ileri akciğer rahatsızlıkları görülüyor. Organları yer değiştirmek zorunda kaldığından kalp problemleri ortaya çıkıyor. Gebelik döneminde insan vücuduna ek bir yük geldiğinden skolyoz hastalarının gebeliği tehlikeli seyrediyor” değerlendirmesinde bulundu.
ERKEN TEŞHİS CERRAHİYİ ÖNLÜYOR
Tedavide erken teşhisin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Yılmaz, “Skolyoz hastalarının hepsi cerrahiye gitmiyor. Erken yaşta tanı konulursa fizik tedavi ve korse gibi yöntemlerle büyük oranda düzelmeler sağlanıyor. Bu nedenle bu konuda bir farkındalık gerekiyor. En azından aileler çocuklarını gözlemlemeli. Çok basit muayene tekniğiyle çocuğun iki kürek kemiği eşit mi buna bakılmalı. Kalça eklemlerine bakılarak buradan bile tanı konulabilir. Basit bir röntgen ile skolyoz tanısı konulabilir” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUĞA BASKI YAPABİLİRDİ”
Medicana International İstanbul Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Eyüp Baykara ise gerçekleştirilen operasyon hakkında şunları söyledi:
“Hastanın skolyozu çok ileri derecedeydi. Yaklaşık 73 derecelik skolyozu vardı. Sadece skolyoz değil roto skolyoz dediğimiz omurgaların hem yamulması hem de dönmesi söz konusuydu. Buna bağlı yürüyememe, dik oturamama şikayetleri mevcuttu. İleri derece skolyozda iç organlar da baskı altında olduğundan özellikle kalp, akciğer zor durumda kalıyor. Hastalarda nefes alma problemleri görülüyor. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde bu sorun eğriliğe bağlı olarak çocuğun baskı altında kalmasına sıkışmasına yol açardı.”
Kaynak: DHA