İstanbul
İstanbul’da 900 gram olarak dünyaya gelen prematüre ikizler Cem ve Ali, 80 gün boyunca kuvözde yaşam mücadelesi verdi. İkizlerden Cem’in sağ tarafında güçsüzlük yaşanırken, Ali ise yeterli beslenemediğinden sık sık hastalandı. Sporla hayata tutunan ikizlerden Cem basketbol, Ali yüzmede büyük başarılara imza attı. Çocuklarının bu azmini kitaplaştıran baba Ahmet Özyiğit, kitabın gelirini çeşitli engelli derneklerine bağışlamayı düşünüyor.
İstanbul’da yaşayan Simge ve Ahmet Özyiğit çiftinin 8 yıl önce ikiz bebekleri dünyaya geldi. 28 haftalık, 900 gram prematüre olarak hayata gözlerini açan ikizler, 80 gün kadar kuvözde kaldı. Erken doğum nedeniyle sağlık problemleri yaşayan çocuklardan Cem’in sağ tarafında güçsüzlük görüldü. Ali, beslenmede sorunlar yaşadığından sık sık rahatsızlandı. Cem’in yürümede zorlandığını gören baba Ahmet Özyiğit, İstanbul Kültür Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan’a başvurdu. Prof. Dr. Akalan, fizik tedavi sürecinin yanına sporu da ekledi. 3 yaşından itibaren sporla iç içe olan çocuklardan Cem basketbol, Ali ise yüzmede büyük başarılara imza attı. Okulun basketbol takımında oynayan Cem, Süper Cup Basketbol Okulları Ligi’nde takımıyla birlikte 4’üncü oldu. Ali ise, okullararası yarışmada kelebek yüzmede madalya, Oceanman Türkiye’de ise 7’ncilik elde etti.
TEDAVİLERİ ONLAR İÇİN HAYAT BİÇİMİ OLDU
Sürecin fizik tedavi ile başladığını dile getiren baba Ahmet Özyiğit, ikizlerin yaşadığı sorunları şu sözlerle anlattı:
“Ali ile Cem, 28 haftalık prematüre bebek olarak dünyaya geldiler. İkisi de bir kilonun altında doğdular ve 80 gün kadar kuvözde kaldılar. Hastanede geçirilen uzun sürenin ardından büyüdükçe bazı zorluklarla karşılaştılar. Cem’in sağ tarafında zayıflık ve kontrol bozukluğu oldu. Ali’nin ise yeme problemleri görüldü ve zayıflıktan dolayı çok hastalandı. Bu uzun ve meşakkatli süreci ailecek atlattık. Cem’in sağ tarafını etkileyen bir hastalığı vardı. Dolayısıyla bu hastalığın tedavisini, fizik tedavi süreciyle başlattık. Bu sürede ufak tefek ameliyatlar da geçirdi. Biz bu rahatsızlığını fizik tedavi ile aşmasını istedik. Daha da önemlisi bu fizik tedavi sürecinin tedavi olmaktan çıkıp bir hayat biçimi olmasını tercih ettik. Bundan dolayı onu basketbola yönlendirdik. Şu anda 8 yaşındalar ve 5 yıldır fizyoterapist ve spor hocası ile birlikte koordineli şekilde çalışıyorlar. Kendi kendilerini tedavi ediyorlar diyebiliriz.”
“EN İYİ OLMAYI DEĞİL VAZGEÇMEMEYİ ÖĞRETTİK”
İkizlere vazgeçmemeyi öğrettiklerinin altını çizen baba Özyiğit, “Belki en iyi olmayı değil ama vazgeçmeden devam etmelerini öğrettik. Şu an Cem, okulun basketbol takımında ve diğer arkadaşlarıyla birlikte mücadele veriyor. Biz, her zaman çocuklarımız akranları gibi normal çocuklar olsun diye dua ettik. Şu anda en önemli şey, kendileriyle barışıklar ve tedavi süreçleri devam ediyor. En büyük tedavinin mutluluk ve huzur olduğunu düşünüyorum. Bu süreçteki en büyük başarı kendilerine ait” dedi.
PREMATÜRE ŞAMPİYONLAR KİTAP OLDU
Çocuklarının yaşadığı sağlık sorununu ve verdikleri mücadeleyi ‘İkizlerin Eğlenceli Maceraları’ adlı kitabında anlatan baba Ahmet Özyiğit, “Yaşadıklarımızı bir çocuk kitabı haline getirdim. Hem Cem ile Ali’nin okuması için hem de biz olalım ya da olmayalım onlara yol gösterici bir hayat hikayesi olsun istedim. Bizim durumumuzda olan ailelere tek başına olmadıklarını göstermeyi amaçladık. Kitabın gelirini bağışlayacağız, bununla ilgili derneklerle görüşüyoruz. Ticari olmaması adına da kitabın tüm masraflarını kendimiz karşıladık” diye konuştu.
Cem’e uyguladığı tedaviyi ve sporun tedavideki yerini anlatan İstanbul Kültür Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan, “Cem bize getirildiğinde sağ tarafında güçsüzlük olan, parmak ucunda yürüyen ve topuğunu yere hiç basmayan bir çocuktu. Kolunu da yürüme sırasında çanta gibi taşıyordu. Normal koşullarda kolu denge için sallamanız gerekiyor. Biz, önce o durumunu tanımladık. Daha sonra arka baldır kasları ile dizinin arkasındaki ve kalçasının önündeki kaslarda da gerginlik olduğunu tespit ettik. Kalçanın iç tarafında da aynı gerginlik vardı. Cem’in hikayesi, sporla tedavi yaklaşımından çok şey öğreneceğimizi gösterdi. Bütün tedaviyi ona göre belirledik. Fizyoterapinin yanı sıra, spor hocasına önerdiğim egzersizlerle sürece sporu da dahil ettik” ifadelerini kullandı.
3 YIL BOYUNCA HAFTADA 3 GÜN ÇALIŞTILAR
Cem ile Ali’nin spor antrenörlüğünü üstlenen Kayhan Yalçın ise, “Ali ile yüzmede, Cem ile baskette başarılar elde ettik. İlk tanıştığımızda yani 3 yıl önce Cem’in ayaklarında problemleri vardı, takılıp düşmeler yaşıyordu. Biz bunu sporla daha iyi bir konuma getirdik. Sporu, hayatın tamamına yaydık. Haftada 3 gün, 3 yıl boyunca aralıksız çalıştık. İlk zamanlar biraz zorlansak da, anne babanın desteği ve kendi azimleri ile sporu benimsediler, sevdiler. Bu sayede birçok kişiye örnek oldular. Bu yolla, sporla bir şeylerin başarılabileceğini resmettik” sözleriyle ikizlerin başarılarını anlattı.
Kaynak: DHA