İstanbul
İnsan ilişkilerinin çok yoğun olduğu sağlık alanında, sağlık hizmeti veren kişilerin bireysel tutum ve davranışlarının önemli olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, “Hastalar sağlık personelinden ilgi ve şefkat beklemektedir. Bu nedenle gösterilecek güler yüz ve samimi bir ilgi, iletişimin başlangıcında gösterilen en etkili tutum ve davranış olarak kabul edilmektedir” dedi.
‘Hasta ve İletişim’ konulu eğitimde sağlık personellerine tavsiyelerde bulunan İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, sağlık personelinin hasta ile sağlıklı iletişim kurmalarını engelleyen nedenleri ortadan kaldırmak için sağlık personelinin dikkat etmesi gereken noktaları da belirtti.
“EMPATİK YAKLAŞIM SERGİLENMELİ”
Sağlık personelinin hasta ile sağlıklı iletişim kurmalarını engelleyen bazı nedenler olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, “Sağlık personeli hasta ile olan iletişiminde hastanın eğitim durumunu, kültürel ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak iletişime girmelidir. Uygun dil ve iletişim tarzı dikkate alınmadan kurulan iletişimde hastalar korku, kaygı ve çekinme gibi duygulara kapılarak soru sormaktan kaçınmaktadırlar. Bu tür iletişim sorunlarını ortadan kaldırmak için hastalara empatik yaklaşım sergilenmeli ve özellikle aşırı tıbbi terim kullanmaktan kaçınılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“HASTANIN KENDİNE OLAN GÜVENİ GÜÇLENDİRİLMELİ”
Elkin, sağlık personelinin hasta ile sağlıklı iletişim kurmalarını engelleyen nedenleri ortadan kaldırmak için sağlık personelinin dikkat etmesi gereken noktaları ise şöyle belirtti:
“Hasta ile ilk karşılaşmada kendisini rahat hissedeceği bir ortam yaratmak, ilgi ve güler yüzle karşılamak, etkin dinleme, etkin ve birbiri ile tutarlı sözlü ve sözsüz iletişim kurmak, hastanın sözsüz iletişim ile ortaya koyduğu beden dili ipuçlarını değerlendirmek, tıbbi terimlerden kaçınarak anlaşılması kolay bir dil kullanmak, hasta ile empati kurmak, sözlü ve sözsüz iletişim ile hastanın verilen bilgileri doğru olarak algılayıp algılamadığını ortaya çıkarmak, sağlık personeli-hekim ve hasta üçlüsünün bulunduğu ortamda hastayı unutmamak, gerektiğinde sorular sorarak bazı açıklamalar yapmak ve hastanın tüm sorularını cevaplandırmak, iletişim sırasında hastanın görme, işitme ve doku kanallarını etkileyebilecek ısı, ışık, havalandırma durumlarını dikkate almak, rutin işler sırasında iletişimin kopabileceği dikkate alınarak geribildirimde bulunmak, hastanın konuşmasını cesaretlendirmek için zaman zaman sessiz kalmak, konuşması için fırsat vermek, hastanın kendi bakımı ile ilgili alınacak kararlarda iş birliği yapmak, hastanın kendine olan inancı ve güvenini güçlendirmek, hasta ile konuşurken ses tonunu iyi ayarlamak, hastanın sağlığına kavuşmasında ona yardımcı olacak inançları desteklemek.”
“DOĞRU VE ETKİN İLETİŞİM”
Sağlık sorunu olan hastanın hekime gitme kararı vermesinin iletişim sürecini başlattığını söyleyen Elkin, “Aslında bakıldığında çoğu zaman ani, plansız ve hazırlıksız olarak kurulan bir iletişimdir. Bu nedenle bu iletişim sürecinin herhangi bir iletişim kazasına neden olmadan sonlanması önemlidir. Hasta ve sağlık personelinin bu iletişimlerde ulaşmak istedikleri sonuç aynı olup; hastanın iyileşmesi ve başvurduğu kurumdan en etkin sağlık hizmetini almasıdır. Hekim ve sağlık personelinin amacı da; hastasının iyileşmesi ve sağlık sorunları çözülmüş şekilde kurumdan ayrılmasıdır. Sonuç olarak biz sağlıkçılar ve hastaların ortak amacı aynı olduğuna göre doğru ve etkin iletişim işimizi kolaylaştıracaktır” dedi.
Kaynak: DHA