İstanbul
İSTANBUL, (DHA)- ‘Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’i değerlendiren Dr. Murat Can Pehlivanoğlu, “Bu düzenlemeyle izleyicilerin eş zamanlı gösterim sebebiyle mağduriyete uğramalarının önüne geçilmiş durumda” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ‘Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’ Resmî Gazete’de yayımlandı. Yönetmeliğe göre sinemalarda halk günü haftada ikiye çıkarılıyor. Yine aynı yönetmelikle çocukların korunması amacıyla yapılan yaş sınıflandırması, uluslararası uygulama kriterleri ve uzman görüşleri çerçevesinde yeniden düzenlendi. Düzenlemeyle reklam süreleri de 10 dakikayla sınırlandırıldı. Ayrıca filmler öncesinde en az üç dakika ve en fazla beş dakika fragman gösterimi zorunlu hale getirildi.
Yeni yönetmeliğin sinema salonları, dijital platformlar ve yapımcılar için nasıl değişiklikler getirdiğini değerlendiren İstanbul Kent Üniversitesi’nden Dr. Can Pehlivanoğlu, “Yönetmeliğin getirdiği en önemli değişiklik, sinema salonlarında ilk kez gösterilecek filmlerin gösterime girdiği tarihten itibaren beş ay geçmeden ücretli yayın yapan platformlarda ticari amaçla yayınlanamayacak olmasıdır. Eş zamanlı gösterime son veren bu kural, ilk bakışta izleyiciler lehine gözükse de yapımcılar, sinema salonları, dağıtım şirketleri ve nihayetinde dijital platformların sözleşme özgürlüğünü etkileyen bir düzenleme olarak dikkat çekicidir” dedi.
“SALON VE DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN DURUŞU ÖNEMLİ”
Sinema sektöründe sıklıkla finansman sorunu yaşandığını söyleyen Dr. Can Pehlivanoğlu, “Yapımcılar sinema filmlerinin bütçesini oluştururken ilgili hakların devralınması aşamasında oyuncular ve diğer hak sahipleriyle bölgesel bazda, gişe bazında ya da platform bazında ödeme yapmak üzere anlaşabiliyorlar. Arka planda ise bu ödemelerini sponsorlar kadar sinema salonları, dağıtım şirketleri ve dijital platform şirketleri ile yaptıkları anlaşmalarla finanse ediyor. Dolayısıyla, eş zamanlı yayınlamaya karşı bir süre sınırı konulması, oyuncular ve diğer hak sahiplerinin ücretlerinin vadesi ve tutarını olumsuz yönde etkileyebilecektir. Bu noktada sinema salonları ve dağıtım şirketlerinin ticari duruşu, oyuncu ve hak sahiplerinin olası mağduriyetlerinin önüne geçilmesi konusunda önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
“İZLEYİCİLERE FAYDASINI DEĞERLENDİRMEK İÇİN HENÜZ ERKEN”
Söz konusu düzenlemeyi izleyiciler açısından yorumlayan Pehlivanoğlu, “Bu düzenlemeyle izleyicilerin eş zamanlı gösterim sebebiyle mağduriyete uğramalarının önüne geçilmiş durumda. Ancak izleyiciler açısından etkilerini değerlendirmek için henüz erken. Sözleşme özgürlüğüne bu gibi müdahalelerin piyasada izleyici lehine de aleyhine de sonuç doğurması mümkün. Örneğin finansman sürecinin olumsuz etkilenmesi halinde bu durum izleyicilere fiyatlarda artış ve film kalitesinde düşüş olarak dönebilir. Öte yandan, olumlu olarak, dijital platformların dönemsel olarak üyelik ücretlerinin düşmesine ve özellikle küçük ölçekli sinema salonlarının kalkınmasına destek olabilir. Yine örneğin yapımcılar beş ay beklemek yerine doğrudan dijital platformlara başvurmayı tercih ederse bu halde sinema salonları zarar görebilir. Piyasanın nasıl karşılık vereceğini göreceğiz.” şeklinde konuştu.
Kaynak: DHA