NASA’nın gelecekte Dünyaya tehdit oluşturabilecek bir asteroidin yörüngesini değiştirmek ve kuyruklu yıldız tehlikelerine karşı gezegen savunma sistemlerini test ettiği görev, yerküreden yaklaşık 11 milyon kilometre uzaklıkta gerçekleştirildi.
DART Misyonu adı verilen bu görevin gezegenin savunma stratejisi için önemli bir adım olduğu düşünülüyor.
Bu görev için, Dünya’ya yakın cisimler sınıfında yer alan 780 metre çaplı Didymos asteroidi ve 170 metre çapındaki uydusu Dimorphos seçilmişti.
23 Kasım 2021’de fırlatılan uzay aracı DART (Double Asteroid Redirection Test – Çifte Asteroid Yön Değiştirme Testi) 10 aylık uzay yolculuğunun ardından, Dimorphos isimli gök cismine saatte yaklaşık 23 bin kilometre hızla planlı bir şekilde çarptı.
????TUG, @NASA‘nın DART görevine dahil edildi!
????@tubitak_tug‘un, Dünyada sayılı gözlemevi tarafından izlenebilen DART görevinden elde ettiği görüntüleri izleyen DART ekibi, @tubitak_tug ile iletişime geçerek gözlemlerine 10 gün daha devam etmesini istedi.
@NASA ???? @Tubitak— TÜBİTAK (@Tubitak) September 28, 2022
Dünyayı kurtarma provası
DART Misyonunun amacını ve projenin önemini anlatan TUG Müdür Vekili Dr. Tuncay Özışık şöyle konuştu:
“Mars ile Jüpiter arasında bizim asteroid kuşağı dediğimiz bir kuşak var. Bu kuşakta milyonlarca, kimi patates kimi de gemi büyüklüğünde gök taşları var. Bunlar zaman zaman yörüngelerinden çıkıp dünyayı tehdit edebiliyor.
NASA da geçen sene ‘Dünyaya çarpabilecek bir asteroidi aylar hatta yıllar öncesinden tespit edebilirsek, o asteroide çarparak yörüngesinden saptırabilir ve dünyayı kurtarabilir miyiz?’ fikriyle fırlattığı bir uyduya asteroide çarpma ve yörüngesinden saptırma görevi verdi. Buna da DART ismi verildi.”
“Kuzey yarımküreden bu cismin gözlemlenmesi çok zordu”
DART misyonu Antalya’da bulunan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevinden (TUG) izlendi ve kayıt altına alındı.
Yaklaşık 10 ay sonra gerçekleşen planlı çarpışmanın gözlem sürecini de anlatan Özışık şunları söyledi:
“Dünyadan yaklaşık 11 milyon kilometre uzaklıkta, Türkiye saati ile 02:14 civarında bu çarpışma bekleniyordu. Biz teleskoplarımızdan birini buna ayarladık. Kuzey yarımkürede bu cismin gözlemlenmesi çok zor çünkü ufka çok yakın ve sabaha karşı. Genellikle ufuk gözlemlerinde kullandığımız geniş alan teleskobumuzu biz buna programladık ve çarpışmanın bir süre öncesinden sürekli kayıt almaya başladık.
Bu kayıtları incelediğimizde çarpışmanın isabet ettiğini gördük. Bunları bir video haline getirdik ve yayınladık. Çarpışmanın ardından asteroidin yüzeyinde açtığı kraterden uzaya savrulan kaya ve toz parçaları gayet güzel izlenebiliyor.“
NASA’nın talebiyle TUG izlemeye devam edecek
Planın çarpışmaya kadar ki kısmı başarıyla tamamlandı, şimdi sıra yörüngesinin gözlemlenmesinde. Dart görevinin tam anlamıyla başarıya ulaşması için hedefteki asteroidin yörüngesindeki değişime bağlı. Bu değişimi TUG, 8-10 gün daha gözleyecek.
“Dolayısıyla bundan sonraki adım bu asteroidin gözlemlerinin devam ettirilmesi. Hatta bizim gözlemlerimizin haberini alan NASA Dart ekibi bizimle hemen temasa geçti. Görüntülerimizin iyi gözüktüğünü söyleyerek hava şartlarının ve cismin konumunun uygun olduğu takdirde 8-10 gün daha gözlemlememizi istediler.
Hatta birkaç gün sonra bu asteroidin konumu daha iyi hale gelecek ve biz büyük teleskoplarımızı çevirebileceğiz gibi görünüyor, hava şartları uygun olduğu takdirde. Buradaki veriler indirgendikten sonra asteroidin yörüngesinde bir değişim var mı, bu test bu görev ne kadar başarılı bunu hep birlikte göreceğiz.“
“Bulunduğumuz boylamda bu kabiliyette başka gözlemevi yok”
TUG komşu devletler arasında özel bir konuma sahip. Özışık, bulunduğu boylamda Türkiye’nin altyapısına sahip ve teleskopları iyi çalışan başka bir gözlemevinin olmadığının altını çiziyor:
“TUG, ulusal anlamda tek gözlemevi. Çok yakında Doğu Anadolu Gözlemevi geliyor, orada 4 metre çapında infrared (kızılötesi) bölgede çalışacak bir teleskop kurulacak. Böylece Türkiye gözlemsel astronomi alanında masaya yumruğunu vuracak. Şöyle ki bizim bulunduğumuz boylamda, bizim kadar alt yapısı iyi ve teleskopları iyi çalışan başka gözlem evi olmadığı için komşu devletler arasında özel bir konumumuz var.
Biz de bu konumu iyi kullanmak için mücadele ediyoruz. Şu anda içerisinde Rusya’nın, Almanya’nın ve Japonya’nın da bulunduğu yerli ve yabancı yaklaşık 25 tane araştırma kurulunun aktif 98 tane gözlem projesi teleskoplarımızda yürütülüyor.”
Türkiye’nin uzaya açılan penceresi: TUG
TUG 5 Eylül’de 25. yaşını kutladı. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nin ana misyonu, ülkemizdeki ve dünyadaki astronomi/astrofizikle ilgili çalışma yapan kurum ve kuruluşlara teleskop hizmeti sağlamak.
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevinin çalışmaları hakkında da bilgi veren Dr. Tuncay Özışık şunları söyledi:
“Belirli bir gözlem projesi olan bir araştırmacı veya araştırmacı grubu, projelerini ulusal gözlemevine sunuyorlar. Kurullar bu projeleri değerlendirip araştırmacılara teleskop ve teleskop zamanı tahsis ediyor. Şu anda aktif çalışan 3 teleskopumuz var. En büyüğü bir buçuk metre çapında.
Diğer teleskoplarımız ise bir metre ve 60 santimetre çapında. TUG’un bir diğer misyonu ise bilim toplum. Tüm dünyada olduğu gibi bilim toplum TÜBİTAK’ın da önem verdiği bir konu. Burada amaç bilim farkındalığını arttırmak. Bu noktada en iyi bilim dallarından belki de birincisi bana göre astronomi.
Çünkü teleskoptan bakabiliyorsunuz, çeşitli şeyleri laboratuvarda anlatabiliyorsunuz. İçerisinde matematik, fizik, kimya, bilgisayar, optik ve makina gibi bütün branşları barındıran bir bilim dalı. Bunu da çeşitli etkinliklerle seminerlerle ve bu tür olayları kamuoyuyla paylaşmakla farkındalığı artırıyorsunuz“
Kaynak: TRT Haber