Yüksek katlı binalar metropollerin neredeyse olmazsa olmazı haline geldi. Sayıları hızla artan bu binalar uzadıkça uzuyor, yüzlerce hatta bazen binlerce insanı barındırıyor. Dolayısıyla bu binaların planlamasının doğru yapılması büyük önem taşıyor. Ancak son dönemde rezidans tipi binalarda çıkan yangınlar, planlamanın doğru yapılıp yapılmadığı sorusunu akıllara getiriyor.
Peki yeni nesil rezidansların proje süreçlerinde nelere dikkat edilmesi gerekiyor? Yangın yönetmeliği, denetleme mekanizmaları, uygulama aşamaları ve ruhsat konularını Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı (TÜYAK) Başkanı Taner Kaboğlu, TRT Haber’e anlattı.
“Yangın yönetmeliğinde ağırlaştırılmış kurallar var”
Tahmin edileceği üzere bir binadaki en önemli unsurların başında inşasında kullanılan malzemeler geliyor. Ancak bina sağlam olduğu kadar yangına karşı da dayanıklı olmalı. Yangın yönetmeliği de bu tip binalarda atılması gereken adımlara açıklık getiren bir kılavuz niteliğinde. Taner Kaboğlu da yangın yönetmeliğinde yer alan maddeleri şöyle açıklıyor:
“Yüksek katlı binalarda hem binada kullanılan yapı malzemeleri hem de binadaki yangın güvenliğini ilgilendiren önlemlerle ilgili ağırlaştırılmış kurallar var. Otomatik söndürme ve algılama sistemlerinin kullanılması, merdiven basınçlandırma sistemlerinin kullanılması, yapı malzemelerinin yanmaz ya da yangına belli sürelerde dayanıklı olması gibi hükümler yer alıyor. Bunların hepsi yangın yönetmeliğinde açıkça belirtilmiş durumda.”
Bu kurallara projelendirme safhasında olduğu kadar uygulama sırasında da mutlaka uyulması gerektiğini söyleyen Kaboğlu, “Malzeme temini ve uygulama süreçlerinde ne yazık ki projelerde tarif edilen ürünlerin kullanılması gerçekleşmeyebiliyor. Bu da bazı sıkıntılara sebep oluyor” diyor.
[Fotoğraf: AA]
Binanın dışında çıkan yangın alarm sistemini devreye sokmuyor
Yangının nerede başladığı rezidans tipi binalar için hayati önem taşıyor. Kaboğlu, binanın dışında çıkan yangınlarda, içeride bulunan alarm sistemlerinin devreye girmesinin mümkün olmadığını söylüyor.
“Klima balkonları binaların dış ortamlarında bulunur. Normalde alarm veren yangın dedektörleri kapalı mekanlarda kullanılır. Yani standart bunu gerektirir. Dış mekanlarda balkonlarda ve klima balkonlarında bu cihazların kullanılması duruma göre değişebilir. Yani dış mekanda çıkan bir yangında alarm vermemesi projede bir eksiklik olduğu anlamına gelmeyebilir. Tercihle alakalı olabilir.”
Kaboğlu, düzenli denetim ile yangın riskinin en aza indirilebileceği görüşünde.
“Eğer yangın klimadan başladıysa, bir kere klimanın yangını başlatmayacağı şekilde tedbirler alınması gerekir. Klimadan yangın nasıl başlar? Açık unutulur, çok uzun bir süre çalışır, kabloları ısınır ve yangın başlar. Burada elektrik tesisatının tedbirlerini de sorgulamak gerekir. Yani yangın klima kaynaklıysa bunlara muhakkak bakılacaktır. Fakat şunu da söylemeliyim ki binalar, ilk işletmeye alınırken kontroller çok detaylı değil. Daha da önemlisi ilk devreye alındıktan sonra binada tadilat değişikliği olduğu zaman bununla ilgili izin almak gibi bir süreç olmadığından periyodik kontrollerin olması lazım.”
[Fotoğraf: AA]
İnşa sürecinde projeye sadık kalınıyor mu?
Kaboğlu çok katlı bina projelerinde her şeyin eksiksiz bir şekilde sunulabildiğini ifade ediyor. Ancak asıl mesele projede gösterilen, kullanılacağı beyan edilen malzemelerin uygulamada ihmal edilebiliyor olması. Kullanılan ucuz malzemeler ise yangına davetiye çıkarıyor.
Hal böyle olunca da Kaboğlu, “yangın çıkması durumunda, sıçraması ve yayılmasının önüne geçilemez olabiliyor” diyor.
“Yüksek katlı binalarda alt katlardaki yangının devam etmesinin ve durdurulamamasının en çok görülen sebebi, yapı malzemelerinin yanlış kullanılması. Bu yapı malzemelerinin yanlış yönlendirilmesi, daha ucuz malzemelerin seçilmesi nedeniyle bu yayılmalar olabiliyor.”
[Fotoğraf: AA]
Binanın dış cephesinde çıkan yangın oksijenle beslenip büyüyor
Peki, olası bir yangında dış cephedeki alevler nasıl bu kadar yayılabiliyor? Dış alanlarda çıkan yangınlarda oksijen, yangının büyümesi ve yayılması için önemli bir detay.
“Klimalar açık balkonlarda bulunuyor. Ve her katta klima dış ünitesi varsa, alt kattaki klimanın dış ünitesinde çıkan yangın, sıcaklığını üst katlara yeterince iletir ve üst kattaki klimayı da tutuşturabilir belli bir süre müdahale olmazsa. Bir süre sonra da sıcaklık belli bir seviyeye çıkınca, (600–800 derecelerden bahsediyoruz), ondan sonra durdurmak imkansız hale geliyor. Atmosfere açık bir mahal, sürekli oksijenle besleniyor yangın, dolayısıyla bu tür ortamlar yangının hızla yayılması için ideal.”
Kaynak: TRT Haber