Yerli otomobil insan kaynağını da yetiştirecek

İstanbul

YERLİ otomobil ekosisteminin oluşturulması için gerekli insan kaynağının şimdiden planlanması gerektiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Baştürk, bunun için üniversitelerin lisans ve ön lisans programlarında revizyonlar ve ilaveler yapılabileceğini, özel yüksek lisans ve doktora programları açılabileceğini belirtti.


Elektrikli bir araç üretmek üzere Altınbaş Üniversitesi bünyesinde proje oluşturduklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Baştürk, EVA adlı bu projenin ve benzerlerinin yerli otomobil için ihtiyaç duyulan kalifiye personel ihtiyacını karşılamada önemli rol oynayacağını belirtti. Baştürk, “Tanıtılması beklenen yerli otomobilin başarısı gerekli olan insan kaynağının yetiştirilmesine bağlı. Yerli otomobil ekosistemini devam ettirecek ve daha da geliştirecek bilim insanı, mühendis, yönetici ve tekniker seviyelerindeki personelin şimdiden yetiştirilmesi gerekiyor” dedi.

Bu çalışmalar için ‘Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun üniversitelerle iş birliği içinde olması gerektiğini ifade eden Altınbaş Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Baştürk, “Örneğin üniversitelerin lisans ve ön lisans programlarında bu ihtiyacı karşılayacak şekilde revizyonlar ve ilaveler yapılabilir. Ayrıca, yine üniversitelerle iş birliği içinde özel yüksek lisans ve doktora programları açılabilir ve bu projede çalışan personelin yetiştirilmesi sağlanabilir. Yine ikili iş birlikleri ile bu proje kapsamında ihtiyaç duyulan özel alanlarda üniversite veya sanayi bölgelerinde uygulama ve araştırma merkezleri de kurulabilir. Bu tarz iş birlikleri ile ihtiyaç duyulan kalifiye personelin sürdürülebilir bir şekilde yetiştirilmesi mümkün olacaktır” diye konuştu.

İNTERNET BAĞLANTISI SAYESİNDE YENİ YAŞAM ALANI OLACAK

Yerli otomobilin üçüncü seviyede otonom özelliklere sahip olacağını belirten Dr. Öğr. Üyesi Baştürk, “İkinci seviye otonom özellikleri olan belirli durumlardaki hızlanma, yavaşlama, frenleme ve yön kontrolü özelliklerine ek olarak üçüncü seviyedeki araç, sürüş çevresini denetleyebiliyor ve şerit değiştirebiliyor. Ancak sürücü, gerektiğinde araca müdahale de edebiliyor. Aracın internet ağına bağlı olması ise birçok uygulamayla iletişim halinde olması, yol üstündeki akıllı çevre ile (binalar, alışveriş merkezleri, parklar, şarj istasyonları) etkileşim halinde olması anlamına geliyor. Bu özellikleriyle bu otomobil bir nevi hayatımızın ev ve işyerinden sonra üçüncü bir yaşam alanı haline gelmiş olacak” dedi.

GELECEKTE TAM OTOMASYON HEDEFLENİYOR

“İlerleyen yıllarda yerli otomobilin tam otomasyona yani sürücü müdahalesi olmadan sürüş yeteneğine sahip olması bekleniyor” diyen Dr. Öğr. Üyesi Baştürk, “Dolayısıyla bu sistemlerin geliştirilmesinde yazılım mühendislerine çok büyük ihtiyaç olacak. Üniversitelerimizde bulunan bilgisayar veya yazılım mühendisliği gibi bölümlerimizle bu alandaki ihtiyaç karşılanmaya çalışılıyor. İlerleyen yıllarda endüstri 4.0, nesnelerin interneti (IoT), akıllı sistemler, yapay zekâ gibi kavramlar daha çok hayatımıza girdikçe yazılım mühendislerine olan ihtiyaç artacak. Dolayısıyla, üniversitelerimizdeki mevcut bölümler sayısal olarak şu aşamada yeterli görünse de niteliğinin arttırılması gerekiyor. Bunun da en önemli ayağını uygulamalı eğitim ve üniversite sanayi iş birliği çalışmaları oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

‘EVA-1’ TEST SÜRÜŞÜ AŞAMASINA GELDİ

Altınbaş Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi koordinatörlüğünde elektrikli araç üretmek üzere bir proje oluşturduklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi Baştürk, EVA adlı bu projeyi şöyle anlattı:

“Bu projeyi yürüten takımımızın adı da EVA (Electric Vehicle of Altınbaş) Team olarak belirlendi. Mütevelli Heyetimizin ve üniversite yönetimimizin büyük desteği ile başladığımız bu projede üreteceğimiz araçla, TÜBİTAK’ın düzenlediği ‘Efficiency Challenge-Elektrikli Araç Yarışmaları’na katılmak üzere başvuruda bulunduk ve bu başvurumuz kabul edildi. Takımımız makine, elektronik, bilgisayar, yazılım ve endüstri mühendislikleri ile işletme bölümlerinden öğretim üyesi ve öğrencilerimizden oluşuyor. Dolayısıyla, öğrencilerimiz disiplinlerarası bir takımda görev alarak sıfırdan nihai ürüne bir elektrikli aracı tasarlamış ve imalatını gerçekleştirmiş olacak. İlk aracımız olan EVA-1 test sürüşü aşamasına geldi. Kısa zamanda ise TÜBİTAK yarışlarına hazır hale gelecek.”

Öğrencilerin bu projeyle elektrikli araç üretmek için gerekli tüm safhaları yaşayarak deneyimlediklerini belirten Dr. Öğr. Üyesi Baştürk, “EVA ve benzeri projeler, aslında yerli otomobil için ihtiyaç duyulan yetişmiş kalifiye personel ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynayacak. TÜBİTAK, 2005 yılından beri üniversite öğrencilerine yönelik yaptığı alternatif enerjili araç yarışmalarıyla belli oranda personel yetişmesini de sağlamış oldu. Bundan sonraki yıllarda da TÜBİTAK ve ‘Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun iş birliği ve destekleriyle bu kaynağın daha da çeşitlenmesi ve niteliğinin arttırılması sağlanabilir” diye konuştu.

Kaynak: DHA