Yeni dersler mi geliyor? Dersimiz kaldırılır mı?

Kodla Büyü
Bu konu öğretmenler odasında konuşulduğunda şöyle bir dikkat ettim kimsenin umrunda bile değil. Adamlar biliyor çünkü derslerinin başına bişey gelmeyeceğini aynen devam edeceklerini. Bizde hep diken üzerindeyiz çünkü bakan kaldırılacak dersler ve eklenecek dersler var dediğine göre muhakkak gözden çıkarılacak ilk ders bizimki diyoruz geçmişteki acı tecrübelere bakarak.Halbuki bir öğretmen için (hele ki teknoloji çağında bir bilişim tek. öğretmeni için) bundan daha üzücü birşey olamaz diye düşünüyorum
 
Tübitak arastirma proje yarışması alanları tematik alanlarına bakıyorum da...
Muhtemelen değişim şu şekil olacak gibime geliyor,

a) Bilişim teknolojileri ve yazılım dersi 5,6,7,8 zorunlu olacak. Buna kesin gözüyle bakıyorum.
Soyut kavramları göre düşünürsek
b) 5-6 bilişim teknolojileri ve yazılım7 -8 yapay zeka
Liselerde ise
Yazılım ve yapay zeka adında zorunlu bir ders olacağı yönünde.
 
Bu konu öğretmenler odasında konuşulduğunda şöyle bir dikkat ettim kimsenin umrunda bile değil. Adamlar biliyor çünkü derslerinin başına bişey gelmeyeceğini aynen devam edeceklerini. Bizde hep diken üzerindeyiz çünkü bakan kaldırılacak dersler ve eklenecek dersler var dediğine göre muhakkak gözden çıkarılacak ilk ders bizimki diyoruz geçmişteki acı tecrübelere bakarak.Halbuki bir öğretmen için (hele ki teknoloji çağında bir bilişim tek. öğretmeni için) bundan daha üzücü birşey olamaz diye düşünüyorum
Aynen öyle Hocam, eğer eğitimde birşeyler düzeltilmek isteniyorsa sahadan 3-5 aktif öğretmeni çekip ne yapalım diye sormalılar bence. Hatta 1 yıl Bakanlıkta kalmalı ve destek olmalı çalışmalara.
Aslında yapılması gerekenler çok ama çok basit.
1. Sınıfta kalma geri gelmeli, ciddi sıkıntı oluşturan öğrencilere ciddi disiplin cezaları verilmeli ki sınıfın geri kalan 27 öğrencisinin de zamanını çalmasınlar. Şu anda bu 2-3 öğrenciyi topluma kazandırma çabasıyla geri kalan 27 öğrencinin belki de her ders 20dk sını çalıyoruz.
2. Çocuklara çocukların dilinden konuşulmalı. Okullara sorsanız şuan en sevilen dersler Bilişim ve Beden Eğitimidir en sevmedikleri dersler Matematik ve Sosyal Bilgilerdir. Sevilen dersler ile sevilmeyen dersleri bazı derslerde entegre edip işlemek lazım ve sevilen dersleri artırmak lazım ki çocuk okulu sevsin. Okulu seven çocuk zaten onun için tüm kurallara uyar.
3. Müfredatlar sahadaki öğretmenlere danışılarak belirlensin ve kitap içerikleri sahadaki öğretmenlerle birlikte oluşturulsun bakın bakalım kaynak kitap kalıyor mu şu anda birçok ders kitabı kenarda kalıyor.
4. Okullara 2şer BT öğretmeni atansın 1i teknik sorunlarla ilgilensin 1i derslere girsin. Hem onu yap hem onu yap olayı çok saçma. Hem karnım doysun hem pastam dursun olayı olmuyor.
5. Okullara işletme mezunu yöneticilikten anlayan, bilgisayar programlarına hakim, EQ su yüksek öğretmeni motive edebilecek yöneticiler atansın. Şu norm meseleleri tek merkezden yönetilsin seçmeli ders saçmalığı kaldırılsın çünkü amacına ulaşmadı. Yada eba gibi bir sistem yapılsın çocuklar online olarak oradan seçsin ve program yapılıp direk okullara hangi sınıfların hangi ders alacağı bildirilsin.
6. Ders programları tek merkezden yapılsın böylece torpil olayları ortadan kalmış olsun.
7. Başarı belgeleri tek merkezden verilsin belli kriterleri olsun öğretmen bunları sisteme işlesin gerekirse 1 ders saatinde çocuklar da görüşlerini sisteme girsin ve öğretmenlere buna göre başarı belgesi verilsin.
8. Kendini geliştirmek isteyen öğretmenlere imkan tanınsın, her ilde her branşla ilgili vakıflar kurulsun Bilişim Vakfı olsun mesela orada bu öğretmenler kaynaşsın sorunlarını konuşsun beraber çözüm bulsun.
9. İlçe formatörleri 1 değil 5 tane olsun her okul bölgelere ayrılsın ve öğretmen formatörüyle ayda 1,, 2 ayda 1 görüşsün.
10. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri ayrılsın. Din ayrı Ahlak Bilgisi ayrı olsun, çocuklar dua sure de öğrensin ancak değerler eğitimini de okullarda öğrensin çünkü ailede alamıyorlar. Hatta senede 1 hafta 2 hafta veliler de zorunlu eğitime alınsın.
Eğer eğitimde gerçekten düzeltmeler olunsun isteniyorsa sadece bu 10 madde ya, 20 yıllık eğitimciyim biri sesime kulak versin.
 
Aynen öyle Hocam, eğer eğitimde birşeyler düzeltilmek isteniyorsa sahadan 3-5 aktif öğretmeni çekip ne yapalım diye sormalılar bence. Hatta 1 yıl Bakanlıkta kalmalı ve destek olmalı çalışmalara.
Aslında yapılması gerekenler çok ama çok basit.
1. Sınıfta kalma geri gelmeli, ciddi sıkıntı oluşturan öğrencilere ciddi disiplin cezaları verilmeli ki sınıfın geri kalan 27 öğrencisinin de zamanını çalmasınlar. Şu anda bu 2-3 öğrenciyi topluma kazandırma çabasıyla geri kalan 27 öğrencinin belki de her ders 20dk sını çalıyoruz.
2. Çocuklara çocukların dilinden konuşulmalı. Okullara sorsanız şuan en sevilen dersler Bilişim ve Beden Eğitimidir en sevmedikleri dersler Matematik ve Sosyal Bilgilerdir. Sevilen dersler ile sevilmeyen dersleri bazı derslerde entegre edip işlemek lazım ve sevilen dersleri artırmak lazım ki çocuk okulu sevsin. Okulu seven çocuk zaten onun için tüm kurallara uyar.
3. Müfredatlar sahadaki öğretmenlere danışılarak belirlensin ve kitap içerikleri sahadaki öğretmenlerle birlikte oluşturulsun bakın bakalım kaynak kitap kalıyor mu şu anda birçok ders kitabı kenarda kalıyor.
4. Okullara 2şer BT öğretmeni atansın 1i teknik sorunlarla ilgilensin 1i derslere girsin. Hem onu yap hem onu yap olayı çok saçma. Hem karnım doysun hem pastam dursun olayı olmuyor.
5. Okullara işletme mezunu yöneticilikten anlayan, bilgisayar programlarına hakim, EQ su yüksek öğretmeni motive edebilecek yöneticiler atansın. Şu norm meseleleri tek merkezden yönetilsin seçmeli ders saçmalığı kaldırılsın çünkü amacına ulaşmadı. Yada eba gibi bir sistem yapılsın çocuklar online olarak oradan seçsin ve program yapılıp direk okullara hangi sınıfların hangi ders alacağı bildirilsin.
6. Ders programları tek merkezden yapılsın böylece torpil olayları ortadan kalmış olsun.
7. Başarı belgeleri tek merkezden verilsin belli kriterleri olsun öğretmen bunları sisteme işlesin gerekirse 1 ders saatinde çocuklar da görüşlerini sisteme girsin ve öğretmenlere buna göre başarı belgesi verilsin.
8. Kendini geliştirmek isteyen öğretmenlere imkan tanınsın, her ilde her branşla ilgili vakıflar kurulsun Bilişim Vakfı olsun mesela orada bu öğretmenler kaynaşsın sorunlarını konuşsun beraber çözüm bulsun.
9. İlçe formatörleri 1 değil 5 tane olsun her okul bölgelere ayrılsın ve öğretmen formatörüyle ayda 1,, 2 ayda 1 görüşsün.
10. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri ayrılsın. Din ayrı Ahlak Bilgisi ayrı olsun, çocuklar dua sure de öğrensin ancak değerler eğitimini de okullarda öğrensin çünkü ailede alamıyorlar. Hatta senede 1 hafta 2 hafta veliler de zorunlu eğitime alınsın.
Eğer eğitimde gerçekten düzeltmeler olunsun isteniyorsa sadece bu 10 madde ya, 20 yıllık eğitimciyim biri sesime kulak versin.
Hocam MEB şuanda Türkiye Yüzyılı anketi yapıyor.


Anketin son kısmında görüş ve öneriler var. Bence oraya bu yazdıklarınızı ekleyin. Kim bilir belki dikkate alınır.
 
4. Okullara 2şer BT öğretmeni atansın 1i teknik sorunlarla ilgilensin 1i derslere girsin. Hem onu yap hem onu yap olayı çok saçma. Hem karnım doysun hem pastam dursun olayı olmuyor.
Benzer şekilde, okul rehber öğretmeni de en az iki tane olmalı. Rehberlik dersi diye bir ders olmalı ve bu ders de tıpkı bizim dersler gibi rehber öğretmen tarafından girilen bir ders olmalı. Onların da bizim gibi en az 15 saat derse girme zorunluluğu olmalı. Onlara da ders programı verilmeli. Derse girmediği zamanlarda artık ne yapıyorlarsa o zaman yapsınlar. Bizim gibi hiç bir branş öğretmeni sınıf rehberliği almamalı. Onlar da derse girsin ve ne gibi bir etkinlik, anket, araştırma vb yapmak istiyorsa kendileri yapsın. Biz bu işlerle uğraşmamalıyız.

Biz nasıl derse giriyor, plan yapıyor, sınav hazırlıyor, okuyup giriyorsak, proje, bilim fuarı için hazırlanıyorsak onlar da hem derse girsin hem de derste yaptıkları araştırmaları işlesinler.

Eşit işe eşit ücret olur böylece.

15-20 saat derse gir,
Dersi anlat,
Yazılı yap,
Bunları oku,
Sisteme gir,
Proje hazırla,
Yarışmalara katıl,
Bilim fuarına katıl,
Sınıf rehberliği yap,
Nöbet tut,
Kulüp al,
BTR yap,
İsteyene performans/proje ödevi ver,
Veliyle muhatap ol,
Vs vs vs

Bi de öğretmenler yatıyor demezler mi.

Ayrıca her öğretmene zorla kulüp verilmemeli, sadece isteyene verilmeli. Bir kulüp çalışması olacaksa gönüllülük esasına göre olmalı.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Benzer şekilde, okul rehber öğretmeni de en az iki tane olmalı. Rehberlik dersi diye bir ders olmalı ve bu ders de tıpkı bizim dersler gibi rehber öğretmen tarafından girilen bir ders olmalı. Onların da bizim gibi en az 15 saat derse girme zorunluluğu olmalı. Onlara da ders programı verilmeli. Derse girmediği zamanlarda artık ne yapıyorlarsa o zaman yapsınlar. Bizim gibi hiç bir branş öğretmeni sınıf rehberliği almamalı. Onlar da derse girsin ve ne gibi bir etkinlik, anket, araştırma vb yapmak istiyorsa kendileri yapsın. Biz bu işlerle uğraşmamalıyız.

Biz nasıl derse giriyor, plan yapıyor, sınav hazırlıyor, okuyup giriyorsak, proje, bilim fuarı için hazırlanıyorsak onlar da hem derse girsin hem de derste yaptıkları araştırmaları işlesinler.

Eşit işe eşit ücret olur böylece.

15-20 saat derse gir,
Dersi anlat,
Yazılı yap,
Bunları oku,
Sisteme gir,
Proje hazırla,
Yarışmalara katıl,
Bilim fuarına katıl,
Sınıf rehberliği yap,
Nöbet tut,
Kulüp al,
BTR yap,
İsteyene performans/proje ödevi ver,
Veliyle muhatap ol,
Vs vs vs

Bi de öğretmenler yatıyor demezler mi.

Ayrıca her öğretmene zorla kulüp verilmemeli, sadece isteyene verilmeli. Bir kulüp çalışması olacaksa gönüllülük esasına göre olmalı.
Aynen hocam çok doğru seve seve işime başlıyorum, derste çipil çipil gözler ah yorum 1inin hayatı anlattığım bir cümleden etkilense 1 çocuğun bile hayatına dokunsam ki 500 çocuk var harbiden bu açıdan kutsal bir meslek olduğunu düşünüyorum(benim ilkokul öğretmenim de hayatıma dokundu zorlu yaşam koşulları içinde öğretmenim adeta bana ebeveyn oldu üstünden 35 yıl geçti çoğu iletişimimizi hala hatırlarım kocaman selvi gibi boyu her seferinde yere eğilip gözüme bakıp konuşması her duygu durumumuzu takip etmesi) lakin bir kapı çalıyor yada zil çalıyor suratı 5 karış birş hoğocağımm bilgisağayar bozuldu, excelde hücreyi çekiştiremiyorum, bu evrağı doldur yarım saat içinde bunu bana yetiştir, ders anlat ama şunu da aynı anda formatla, odama gel durduk yere fırçanı ye çık dersine, tamirden anlamıyorsun sen hiçbir şey bilmiyorsun öffff. Bilgisayardan hiç ama hiç anlamayıp bir de karşısındakini yetersizlik psikolojisine sokan, 7 saat derste 14 saatlik iş isteyenlere İlber Ortaylıdan sesleniyorum "çok cahilsin keşke ölsen":))))
 
Uçsun kaçsın ama az yaksın, ucuza alayım pahalı satayım.


Konuyu takip ediyorum, farklı farklı görüşler var. Bana göre mantıklı, mantıksız, doğru yanlış, dinlemeye değer, okumaya değer vs... Beğendiklerini beğen diyorum. Bir şeyler yazcaktım ama bir iki arkadaş ne düşündüysem onu yazdığı için yazmadım..
Yanlız başka branşlara çatma düşüncesizliğini gösteren arkadaşlar var, bence bu düşüncesizşiğini vazgeçmeliler... Ne amaçla eğitildiler, ne iş yapıyorlar, bakanlığın onlardan beklentisi ne.... kendi okulundakiler çalışmıyor veya çalıştığı farkedilmiyor olabilir. Ama genellemeleri yanlış.
 
"Şimdiden bunları konuşmak erken olur. Çünkü bu, süreci devam eden bir çalışma. Değişiklik sadece bir dersi çıkarmak veya eklemekle olmuyor. Her değişikliğin etkilediği parametreler oluyor. Mesela bir dersi artırmak veya çıkarmak doğrudan norm kadroyu etkiliyor. Dolayısıyla bir dersi kaldırmanın bize norm kadro açısından maliyeti olacak. Ya da bir dersi artırmanın veya düşürmenin maliyeti olacak, yani dengeleri değiştirecek. Yapacağımız her türlü değişiklik bu maliyetleri göz önünüzde bulundurmamızı gerektiriyor. Örneğin, bu tür değişiklikler öğretmen atamasındaki branş dağılımını veya norm fazlası öğretmen durumunu ortaya çıkartıyor."
Bakan bey toplantıda söylemiş. Artık hiçbir dersi kaldiramazlar. Almanca dersini liseden kaldırdılar nispeten daha az öğretmen olmasına rağmen ortaokula ekleyerek öğretmenlerin norm sorununu hallettiler.
 
Resim, beden, müzik ders saatlerinin müfredat değişikliğinden sonra artacağını söylemiş bakan
 
“Bir soru üzerine müfredatın güncellenmesi konusuna değinen Bakan Tekin, dünyada ve ülkemizde bilimsel ve teknolojik alanda yaşanan hızlı gelişmeler; çağın gerektirdiği temel bilgi, beceri ve değerlere sahip bireylerin yetişmesi için müfredatın güncellenmesi ihtiyacını doğurduğunu ifade etti.

Müfredatla ilgili olarak Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü gibi ilgili birimler tarafından çalışmaların sürdüğünü belirten Tekin, çalışmalar tamamlandığında bunu kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydetti.”

 
Matematiğe geçin deseler 1 dakika durmam😀 en yakın alan teta ve matematik aslında. Ya da btr normu da verebilirler dersi kaldırıp
Ömrünüzün en büyük hatasını yaparsınız hocam. Mesleğin ilk yıllarında eski ismi Endüstri Meslek Lisesi olan bir okulda çalıştım. "Kültür dersi" diye bir etiketiniz olunca öğrenciler dahil hiç kimse tarafından umursanmıyorsunuz. Toplamayı bilmeyenlere logaritma anlatmak... Matematik öğretmenliği, iyi bir okula geçmeyince "yok yazma yetkisine sahip sınıf başkanlığı"ndan başka birşey değil.
 
Keske bt dersi ilkokula kaysa. İlkokulda temel bilgisayar kullanimi, kodlama, programlama, yapay zeka,ofis programları,paint vs nin temel düzeyde öğretiriz. Çocuk ortaokula hazır gelir. Ortaokulda da işi uzmanlaştırırız. Bu sayede yazılımcı bişey olurlar. Çünkü ortaokula sıfır geliyorlar. Biz ancak bişeyler öğretiyoruz. Derken 7 olup teog vs derdine düşüyorlar. Bt sayfası kapanıyor. İlkokulda ciddi bir bt ve yabancı dil görerek ortaokula başlamalılar
 
Müzik resim ve beden ders saatleri artma ihtimali var diye haberler gördüm bugün.
 
Ben de bu hayallere şaşıyorum, ilkokula kaysın ders ofis, kodlama anlatırız, ordan ortaokula geçsin robotikle, programlamayla coşarız, lisede python filan yüklendik mi öf öf öf.

Arkadaş nası bi dünyadasınız, bt sınıfı mı var okullarda, 40 kişilik sınıflar. Bt sınıfı yok, bilgisayar yok, nerde neyi nasıl işleyeceksiniz merak ediyorum.
 
Son düzenleme:
Ben de bu hayallere şaşıyorum, ilkokula kaysın ders ofis, kodlama anlatırız, ordan ortaokula geçsin robotikle, programlamayla coşarız, lisede python filan yüklendik mi öf öf öf.

Arkadaş nası bi dünyadasınız, bt sınıfı mı var okullarda, 40 kişilik sınıflar. Bt sınıfımyok, bilgisayar yok, nerde neyi nasıl işleyeceksiniz merak ediyorum.
Ders sayısından ziyade niteliği artırılması gerekiyor bence de. Adam akıllı bt sınıfı, ders kitabı olmadan isterse her kademede 10 saat olsun ne fark eder ki. 45 kişilik sınıflar var okulda, 15 pc lik bt sınıfına götürmeye korkuyorum doğrusu.
 
Benzer şekilde, okul rehber öğretmeni de en az iki tane olmalı. Rehberlik dersi diye bir ders olmalı ve bu ders de tıpkı bizim dersler gibi rehber öğretmen tarafından girilen bir ders olmalı. Onların da bizim gibi en az 15 saat derse girme zorunluluğu olmalı. Onlara da ders programı verilmeli. Derse girmediği zamanlarda artık ne yapıyorlarsa o zaman yapsınlar. Bizim gibi hiç bir branş öğretmeni sınıf rehberliği almamalı. Onlar da derse girsin ve ne gibi bir etkinlik, anket, araştırma vb yapmak istiyorsa kendileri yapsın. Biz bu işlerle uğraşmamalıyız.

Biz nasıl derse giriyor, plan yapıyor, sınav hazırlıyor, okuyup giriyorsak, proje, bilim fuarı için hazırlanıyorsak onlar da hem derse girsin hem de derste yaptıkları araştırmaları işlesinler.

Eşit işe eşit ücret olur böylece.

15-20 saat derse gir,
Dersi anlat,
Yazılı yap,
Bunları oku,
Sisteme gir,
Proje hazırla,
Yarışmalara katıl,
Bilim fuarına katıl,
Sınıf rehberliği yap,
Nöbet tut,
Kulüp al,
BTR yap,
İsteyene performans/proje ödevi ver,
Veliyle muhatap ol,
Vs vs vs

Bi de öğretmenler yatıyor demezler mi.

Ayrıca her öğretmene zorla kulüp verilmemeli, sadece isteyene verilmeli. Bir kulüp çalışması olacaksa gönüllülük esasına göre olmalı.

hocam btr olunca sınıf rehber öğretmeni olamıyoruz diye biliyorum.
 
Chatgpt'i inceliyorum yeni bir dünya düzeni geliyor."Person of interest" dizindeki kurgu gercekleşiyor.Neyin öğretildiği,hangi yeterlikler lazım baştan belirlenmeli derdirtiyordu uzun zamandır.Yeni çıkan bir virüse karşı aşı bulmaya kalkmak gibi.virüsü tanıyamayan antikor,bizi karantinaya mahkum bırakacak.Önemli olan hayat kurtaran bu antikor nedir?İşte derin bir bilgi felsefesi gerekiyor bu konuda.
 
TRT de kodlama ile ilgili ortaokul öğrencileri için yeni dizi başlayacağını gördüm. Sonra dersin isminin değişmesinin yanında anladım ki bizim ders saatlerini arttıracaklar 🤣 TRT yapıyorsa böyle kodlama çocuk dizisi kesin ders saatleri artacak ilkokul dan başlayıp liseye kadar zorunlu olacak aralarda son sınıflarda belki seçmeli olur :cool:🤣
 
Gerçekten şaşırıyorum. Yıllardır bırakın labaratuar, malzeme, kodlama atolyesini ortada kitap yok kitap. Masa tenisi kitabı var, bangminton kitabı var. Bilişim kitabı yok arkadaşlar. Ne anlatıyorsunuz gerçekten. Her kademeye bilişim dersi ütopya. Diyelim bakanlık her okula 15-20 kişilik sınıf yapacak. Yapamaz ya neyse. 40-50 kişilik sınıflar 1000 kişilik okulda ne yapacaksınız? Önce altyapı hazırlansın sonra kademe kademe konulsun deriz en fazla
Ben bu süreçte istediğim şey BTR normu. O da olmaz ya neyse.
 
Ben de bu hayallere şaşıyorum, ilkokula kaysın ders ofis, kodlama anlatırız, ordan ortaokula geçsin robotikle, programlamayla coşarız, lisede python filan yüklendik mi öf öf öf.

Arkadaş nası bi dünyadasınız, bt sınıfı mı var okullarda, 40 kişilik sınıflar. Bt sınıfı yok, bilgisayar yok, nerde neyi nasıl işleyeceksiniz merak ediyorum.
Bir öğretmenin böyle düşünmesi çok garip. Tabiki imkanlar iyi olsa daha iyi şeyler olacaktır. Ama imkan az diye oturup bekleyelim, şikayetmi edelim
 
Dersimiz azalmaz artar büyük ihtimalle, yoksa seçmeli derslerde bizim girebileceğimiz dersleri niye arttırsınlar.
 
Bakanlıkta tandığı olan yok mu? :D en azından sağlıklı bir duyum alabiliriz hocalarım...
 
Arkadaşlar sitemlerinizde haklısınız eyvallah. Evet belki hiç düzelmeyecek de olabilir. Ama yine de kendi kendimize (lab yok, materyal yok ders kaldırılsın) bu gibi şeyleri dememeliyiz diye düşünüyorum. Teşbihte hata olmasın; hiç müzikçilerin hani enstrümanlarım yok müzik sınıfım yok, bedencilerin hani spor salonum yok nerde işleyeceğim beden dersini diye kızıp kendi dersleri için böyle olacağına varsın ders kaldırılsın dediklerini pek duydunuz mu? Şahsen ben hiç duymadım. Her şeye rağmen tepkilerimizde yorgan yakacak tarzda duygusal değil daha soğukkanlı daha talepkar olmalıyız diye düşünüyorum.
 

Ucan_Panda Hocam; sizin kıyas yaptığınız dersler materyal olmadan da işlenebilecek düzeyde dersler. mesela müzik dersi; hiç enstrüman olmasa da çocuklara temel nota bilgisi öğretip, şarkı söyletip, basit bir blok flüt ile dersinizi işleyebilirsiniz. Resim; boya takımları ve resim defteri-tual ile sınıfta, bahçede veya kırda dersinizi işlersiniz...vs. Bizim dersimiz için bilgisayar ortamı yani lab. olmazsa bir yerde tıkanır kalırsınız. O sebeple bizimkisi tamamen altyapı ile alakalı. Yani iyi bir bilgisayar sisteminiz ya da internetiniz olmadan kodlama veya yapay zekaya dayalı işlemleri ne kadar sağlıklı yürütebilirsiniz?​

 
Son düzenleme:
@cronos23 Hocam son derece haklısınız, katılmamak ne mümkün. Fakat bunlar olmuyorsa bunları istemek mi daha sağlıklı yoksa kaldırılsın o zaman demek mi?
 

Ucan_Panda Hocam, bizlerde istiyoruz elbette tüm bu eksikliklerin tamamlanmasını lakin birazda gerçekçi olmak gerek; şu anki MEB'in üst bürokrasi kısmında bizim derse karşı ciddi bir "Gereksiz Ders" algısı mevcut. Keza senelerdir ne zaman bir müfredat ya da yapısal bir değişikliğe gidilse ilk gözden çıkarılan ders bizimkisi oluyor. Şöyleki istenilse hemen her kademeye dersimiz zorunlu olarak konulur, fiziki imkanlar çok zorlanmadan lab. lar çalışır duruma da getirilir...Ama başta söylediğim gibi son 10 - 15 yıllık dersimizin gidişatına baktığınızda istikrarlı bir şekilde aşağı yönlü gidiyoruz. Bu bakanımızın da en azından bizim dersimizle alakalı pozitif yönde bir adım atacağını düşünmüyorum. Neyse umarım yanılırım.​

 
Bence her okula Bilişim Teknolojileri Rehber Öğretmeni kadrosu açılarak bir başlangıç yapılmalı. Bilişim teknoloji kadrosundakiler derse girer, BTR kadrosundakiler BTR görevini yapar. Uzak bir hedef ama her okula iki bilişim sınıfı açılarak, Teknoloji Tasarım dersinde olduğu gibi sınıfları ikiye bölerek bilişim sınıflarına alsak öğrenciler açısından daha verimli olabilir. Bir de ilkokulda bilişim teknolojileri dersi açılarak, temel bilgileri orada vermek, ortaokulda yazılım üzerine odaklanmak daha iyi sonuçlar verebilir. Not: Bunların bizim ülkemizde kısa vadede olmayacağını biliyorum sadece içimden geçenleri yazdım.
 
Genel olarak okumaya çalıştım. Ama şunu merak ediyorum. Bt derneği veya işinde bakanlığın bilgi tecrubesine başvurulan arkadaşlardan vs bizi temsilen biri var mı yapılan bu müfredat çalışmasında ?

Yani bize sorunlar çözümler kapsamında bir danışılmadan yapılan yeni programın veya bizi her hangi bir yere konuşlandırmanın faydası olmayacağı kanaatindeyim.

Biz çimenler konuşuyoruz ama filler tepiniyor. Haberimiz yok.
 
Akadaşlar geçen hafta Ankara da teknolojinin derslere entegrasyonu konulu bir çalıştay yapıldı. Bizim okulumuzdan da bir öğretmen katıldı ve gelince dediki " Bilişim dersleri artacak hatta 4. sınıftan itibaren düşünülüyor. Yapay zeka kodlama eğitimi üzerine çok duruluyor. Bunu çok önemsiyorlar hatta bilişim öğretmenlerinin diğer öğretmenlere bile ders vermesi düşünülüyor"

Ben de haberi duyunca çok tedirgin olmuştum ama bu çalıştaydan gelen haberler sevindirdi. İnşallah diyelim
 
Geri
Üst