Öğrencilerde Kız-Erkek İlişkileri

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan tanes
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Kodla Büyü
Öğrencilere söz geçmiyor evet. Herkes ailede aldığı terbiyeye göre hareket ediyor. Kendi çocuklarım için şimdiden endişeleniyorum ne yapabilirim diye. Bir arkadaşımın annesi üniversiteye ziyaretimize geldiğinde kızım daha önce gelseydim seni okula yollamazdım demişti. Allah hakkımızda hayırlısını versin.
 
unknownrealmman' Alıntı:
Hocam bizim işimiz arz talep işi biraz da, öğrenci talep etmedikçe ona ne eğitim verebilirsiniz ne de öğretim. Yaşı kaç olursa olsun bu böyledir. Sadece öğrenci değil tüm bireyler için durum böyle. Öğrenci kelimesinin şahsen çok beğendiğim anlamlı bir karşılığı var babalarımızın, dedelerimizin dönemlerinde kullanılan : talebe. Yani talep eden.

Şunu unutmamak lazım ki biz bu çocukların annesi, babası değiliz. Öğretmeniyiz. Bize göre yanlış olan kim davranışları yukarıda arkadaşların da örneklendirdiği gibi aileler çok normal kabul edebiliyor. Hatta kimi zaman durumu aileye bildirdiğimizde "çocuğuma iftira atıyorsun(uz)" diyenlerle karşılaşıyoruz. Yapılacak tek şey olası vukuatların okulda olmamasına özen göstermek.

Hocam bizim işimiz arz talep işi demişsiniz girişiniz çok hoşuma gitti de talep yoksa arz olmaz eğitim olmaz demişsiniz hiç işletme ile ilgili bir eğitim aldınız mı bilemedim ama dünyanın dengesi talep olunca Arz'ın sağlanması olsaydı
ilk Cola hiç içilmeyeceği için bugün böyle bir talep olmaz ve arz ortadan kalkardı
yada o gürültülü iğrenç aleti kimse çalıştırmayacağı için elektrikli süpürgesi olmaz o sessiz çalıdan süpürgemizden daha öteye gidilmezdi.

Buradakiler ve çevremdekiler kızıyor ama ben sizi şöyle okudum,

ben insanlara o asitli tada sahip şeyi içirten adam kadar yada o gürültülü aleti çalıştırtan kişi kadar arz üzerinden talebi çağırma konusunda yetenekli değilim ve öğretmenlerin çoğu da bu yeteneğe sahip değil diyorsunuz.
Garip bir özeleştiri bu ve birazda gaddarca.

Şimdi efendim ailelerden, vay efendim sınıf sayılarına kadar bir sürü şey dinleyeceğiz ama ilk içenin yada içenlerin o asite bulanmış şekerli suyu nasıl içtiğini de düşünmek lazım.
 
QML' Alıntı:
Dindar nesil yetiştirme procesinde böyle şeyler oluyor muymuş, wah wah wah.
Başbakan duysa çok üzülür herhalde!

Tek çözüm ilkokul sonrası karma eğitimin yanında ayrık eğitime de imkan sağlanması herhalde.
geçen gün imam hatip lisesinde kız öğrenci hamile kalmış babası öğrenince okulu yıktı. dindarıda, dindar olmayanıda bu geminin içindeyiz gemi su alıyor haberiniz olsun
 
mustafatoker' Alıntı:
QML' Alıntı:
Dindar nesil yetiştirme procesinde böyle şeyler oluyor muymuş, wah wah wah.
Başbakan duysa çok üzülür herhalde!

Tek çözüm ilkokul sonrası karma eğitimin yanında ayrık eğitime de imkan sağlanması herhalde.
geçen gün imam hatip lisesinde kız öğrenci hamile kalmış babası öğrenince okulu yıktı. dindarıda, dindar olmayanıda bu geminin içindeyiz gemi su alıyor haberiniz olsun


İmam hatip olunca haber oluyor, diğer okullarda her şey normal, bu bile doğru dini eğitimin önemini gösteriyor.
 
Teachnologist' Alıntı:
Maalesef yaptıklarınız çok fazla fayda sağlamayacak. Popüler kültürün yansımaları okulların durumunu da içler acısı hale getirdiler. Aileler gençtir takılsınlar edalarında oldukları sürece bu durum katlanarak artacak.
 
mustafatoker' Alıntı:
QML' Alıntı:
Dindar nesil yetiştirme procesinde böyle şeyler oluyor muymuş, wah wah wah.
Başbakan duysa çok üzülür herhalde!

Tek çözüm ilkokul sonrası karma eğitimin yanında ayrık eğitime de imkan sağlanması herhalde.
geçen gün imam hatip lisesinde kız öğrenci hamile kalmış babası öğrenince okulu yıktı. dindarıda, dindar olmayanıda bu geminin içindeyiz gemi su alıyor haberiniz olsun
Bu işin osu busu kalmadi. Hiç mi hiç iyiye gitmiyoruz. Bizim yapabileceğimiz tek şey okul sinirlari içerisinde öğrencileri kontrol altina almak. Sonrasina yapacak pek birşey kalmiyor. Bizim işimiz gücümüz yok mu çoluk-çocuk-eş-özel hayat o kadar yeterli daha ne yapalim. Dünyanin çivisi çikmiş.
 
Hocam ne kadar uğraşırsanız uğraşın yapabileceğiniz pek bir şey yok. Hele de erkek öğretmenseniz bu konulara pek girmeyin. Aileye çocuğunun yaramazlığını, derslerindeki başarısını şikayet ettiğinizde pek tepki görmezsiniz. Böyle hassas bir konudan bahsettiğinizde ise nasıl bir tepki alacağınızı tam kestiremezsiniz. Aile size ne de diyebilir, kızının namusuna yönelik iftira attığınızı da söyleyebilir. Okulda geçen süre öğrencilerin günlük-haftalık hayatında çok kısa bir zaman dilimini kapsıyor. Kalan zamanda aklınıza gelecek her şeyi yapmaya fırsat buluyorlar. İlk görev yaptığım lisede de her yıl ortalama 5-6 kız öğrenci kaçardı. Sadece bir tanesi okulda üst sınıftan bir erkek öğrenciye kaçmıştı.

Artık aileler ya çok geniş düşünüp hiç karışmıyor ya da anne-baba çalıştığı için çocukla gerçekten ilgilenmiyor. Annesi babası çalışan öğrencinin evi gündüz boş. Apartman-site hayatında kimsenin geleni gidenine karışmıyor. Parçalanmış aile çocukları hepten tehlikeye açık. Öğrenci okula gitmeyip kız-erkek arkadaşını evine getirebiliyor. Liseyi geçtik ortaokul öğrencileri bile bunları yapıyor. Okulda devamsızlıktan kalma diye bir şey yok. e-okulmuş velinin cebine devamsızlık mesajı gidiyormuş kimin umurunda.

Bilalca hocamızın dediği gibi okul sınırları içerisinde dikkatli olalım. İdarenin yazılı izinle çağırması dışında hiç bir öğrenciyi sınıftan çıkarmayalım. Yoklama alırken öğrencileri kendimiz sayıp olanı olmayanı gözümüzle görelim. Bazı öğretmen arkadaşlar sınıfı hiç saymadan bir önceki dersteki yoklamayı aynen geçirebiliyor. Bazı öğrenciler bunu suistimal edip okulda olduğu halde derse girmiyor. Diğer arkadaşları da öğretmen hissetmediği sürece gelmeyeni söylemiyor. Okul idarecilerinin de ders esnasında okulu incelemesi gerekiyor. Sınıf nöbetçisi olarak bırakılan öğrencileri de dikkatli seçmek gerekiyor.
 
vediban' Alıntı:
Belki bana kızabilirsiniz ama bu işi kökten çözmek için kızla erkeğin aynı yerde okumaması lazım. Yani karma eğitimi kaldırmak lazım diye düşünüyorum.

Çünkü özellikle lisede çalıştığım dönemde öğretmen arkadaşlar olarak ne yaparsak yapalım, bir türlü şu pislik olayların önüne geçemedik. Sonuçta bu insanlar genç. Ateşle barut bir arada durmaz. Özellikle yaz ayları gelince eğitim öğretim bitiyordu malesef.

Bence bu işin çözümü budur. Ama ne demişler: Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış :(

Hocam kız erkek ayrı okullarda yaşananlarla ilgili yaşananlarla ilgili bölgenizdeki müfettişlerle bir konuşunuz.
Eskiler hala bu konuda yaşanan olayları ve bölgeler ardından Türkiye genelinde yaşanan teftiş raporları sonunda bu meselenin çözümlenmesi için karma eğitimin şart olduğu sonuçları içeren kararları hala saklıyorlar.

Ben ilk bu konuda emekli bir prof. ile konuştuğumda aklıma erkek meslek liseleri gelmişti ama kız liselerinde yaşanan vukuatları bulun ve inceleyin hala ısrarlıysanız elbette görüşünüze saygım var.

Ama o dokuz köyü terk etmeden eski yazılanları bir okuyun üstadım.
 
Teachnologist' Alıntı:
Maalesef yaptıklarınız çok fazla fayda sağlamayacak. Popüler kültürün yansımaları okulların durumunu da içler acısı hale getirdiler. Aileler gençtir takılsınlar edalarında oldukları sürece bu durum katlanarak artacak.
Aslında çocuklarımızı artık biz terbiye etmiyoruz. Moda, medya, arkadaş çevresi, toplum onu şekillendiriyor zaten. Bu hengamede kimsenin bir garantisi yok. Hatırlayanlar vardır, Nur cemaatinin bir grubu olan Yeni Asya grubunun lideri Mehmet Kutluların kızı Vildan Kutlular eroinden yaşamını yitirmişti.(Gerçi babası bu konuda MİT parmağından bahsetmişti ama bilemiyorum)
Allah herkese hayırlı evlat nasip etsin, böylesi durumları yaşatmasın.
 
ist_koord' Alıntı:
unknownrealmman' Alıntı:
Hocam bizim işimiz arz talep işi biraz da, öğrenci talep etmedikçe ona ne eğitim verebilirsiniz ne de öğretim. Yaşı kaç olursa olsun bu böyledir. Sadece öğrenci değil tüm bireyler için durum böyle. Öğrenci kelimesinin şahsen çok beğendiğim anlamlı bir karşılığı var babalarımızın, dedelerimizin dönemlerinde kullanılan : talebe. Yani talep eden.

Şunu unutmamak lazım ki biz bu çocukların annesi, babası değiliz. Öğretmeniyiz. Bize göre yanlış olan kim davranışları yukarıda arkadaşların da örneklendirdiği gibi aileler çok normal kabul edebiliyor. Hatta kimi zaman durumu aileye bildirdiğimizde "çocuğuma iftira atıyorsun(uz)" diyenlerle karşılaşıyoruz. Yapılacak tek şey olası vukuatların okulda olmamasına özen göstermek.

Hocam bizim işimiz arz talep işi demişsiniz girişiniz çok hoşuma gitti de talep yoksa arz olmaz eğitim olmaz demişsiniz hiç işletme ile ilgili bir eğitim aldınız mı bilemedim ama dünyanın dengesi talep olunca Arz'ın sağlanması olsaydı
ilk Cola hiç içilmeyeceği için bugün böyle bir talep olmaz ve arz ortadan kalkardı
yada o gürültülü iğrenç aleti kimse çalıştırmayacağı için elektrikli süpürgesi olmaz o sessiz çalıdan süpürgemizden daha öteye gidilmezdi.

Buradakiler ve çevremdekiler kızıyor ama ben sizi şöyle okudum,

ben insanlara o asitli tada sahip şeyi içirten adam kadar yada o gürültülü aleti çalıştırtan kişi kadar arz üzerinden talebi çağırma konusunda yetenekli değilim ve öğretmenlerin çoğu da bu yeteneğe sahip değil diyorsunuz.
Garip bir özeleştiri bu ve birazda gaddarca.

Şimdi efendim ailelerden, vay efendim sınıf sayılarına kadar bir sürü şey dinleyeceğiz ama ilk içenin yada içenlerin o asite bulanmış şekerli suyu nasıl içtiğini de düşünmek lazım.
En başta medya olmak üzere kitleleri etkilemek için kullanılan araçlar, var olduğundan beri kapitalizmin en büyük silahı. Olayı kapitalizmi sorgulamaya kadar genişletmek gibi bir niyetim olmadığı gibi, ah bu tv dizileri diyerek oldukça sığlaştırmak da istemiyorum. Malum, kültür etkisinin hızı baş döndürücü. Buna kimileri yozlaşma, özünden sapma, kendi değerlerimizin kaybolması der; kimi de yenileşme, çağdaşlaşma der ,vs...

Yorumunuza katılıyorum; arz - talep işinde talep yoksa da talep edilmesini sağlamak lazım. Sınıf yönetimini bir öğretmen nasıl sağlar? Bana göre iki yol vardır hocam. Öğrenci ya size saygı duyar, ya da sizden korkar. Her iki durumda da sınıf yönetimi sağlanmış olur. Bence üniversitelerde ders olarak da okutulan bu konunun gerisi hikaye. Eğer öğrenci sizden korkuyorsa (not korkusu, şiddet korkusu, disiplin vs ceza korkusu) bu durumda verimli bir eğitim - öğretim ortamı oluşmamakta maalesef. Böyle bir öğretmen arz - talep dengesini yeterince sağlayamayabilir. Eğer öğrenci size saygı duyuyorsa daha sağlıklı bir iletişim ortamı oluşuyor. Kendisine öğrenci, öğretmen, veli ve toplum tarafından saygı duyulan öğretmen olabilmek önemli. Saygı duyulan öğretmen için; öğretmenin diksiyonu, fiziki görünüşü, kılık kıyafetinden tutun da aldığı maaş ve devlet nezdinde kıymetine kadar pek çok etken var. Bu konular defalarca tartışıldı her şeyi açık açık yazmayacağım, günümüz eğitim öğretim ortamında (ortamın üyelerini unutmayın; öğrenci, öğretmen, veli, toplum, medya, sosyal medya, vs) herşeyi ile saygı duyulan bir öğretmen olabilmek çok zor. Biz kabul etsek de etmesek de öğretmenlik mesleği oldukça hızlı bir şekilde değişiyor. Klasik anlayıştaki bir öğretmenliği icra etmek bugün imkansız bence. Değişimin en büyük etkisi de eğitim safhasında görülüyor işte. Eğitim faaliyetlerinde sınıf öğretmenleri öğrenciye ne verdiyse orada kalıyor. Devam eden yıllarda eğitim anlamında öğrenciye verebildiğimiz ciddi değerler yok maalesef.

İletinizde "arz üzerinden talebi çağırma konusunda yetenekli değilim ve öğretmenlerin çoğu da bu yeteneğe sahip değil diyorsunuz. Garip bir özeleştiri" yazmışsınız. Ben şöyle güzel öğretmenim, böyle iyi iş yaparım demek subjektif bir ifade olur, bir şey diyemem. Seçmeli BT dersinde müfredatı önemsemiyorum. Günlük hayatta öğrencilerin işlerine yarayacak konuları derleyip dersimi öyle işliyorum ve sınıf yönetimi ile ilgili sıkıntı yaşamıyorum diyebilirim ancak. Bir de, bu belki gaddarca olabilir ama domates kasasındaki o bir iki çürük domatesi önemsemiyorum. Zaten çürümüş, diğer öğrencilerin çürükten etkilenmesini önemleye özen gösteriyorum sadece.
Saygılar.
 
Okullarda halvet odası açsınlar en iyisi, sonuçta çocuğumuz gelişim evresinde siz karışamazsınız diyen veliler, aman ha ellemeyin soruşturma yeriz diyen idareciler veya bunu özgürlük sanan öğretmen arkadaşlarımız var.
Ortalık yerde yiyişip diğer çocukların ahlakını bozacaklarına tenhada halletsinler işlerini,el atmışken kafası duman öğrenciler için ot falan koyarız bir köşesine tuvaleti ot kokusu sarmaz belki o zaman.
Ne dersiniz böyle bir öneriyle gitsek meb yada başbakanlığa eğitimi gençliği getirdikleri hale bakıp yüzleri kızarır mı?
 
Geri
Üst