Öğretmen maaşı ne kadar olmalı

Kodla Büyü
Diğer mesleklerle kıyaslanınca maaşlar düşük ama fabrikada asgari ücretle ağır şartlarda 8:30-18:00 çalışanları da görünce şükür diyorum.
 
Ne troll üm ne de başka bir şey. Haftfada 35 saat çalışmaya, tonla tatil yapmaya bu kadar arkadaş. Ne kadar ekmek okadar köfte
Ulan Trollün ağababasısın, öğretmen olduğun bile şüpheli. Bıktım bu tiplerden. Üniversite mezunları arasında en az maaş alan öğretmenler. Lise mezunundan daha az maaş almak sana normal geliyorsa sen otur yalakalık yapmaya devam et.
 
Diğer mesleklerle kıyaslanınca maaşlar düşük ama fabrikada asgari ücretle ağır şartlarda 8:30-18:00 çalışanları da görünce şükür diyorum.
Sen gece gündüz ders çalışırken fabrikadaki oyun peşindeydi. Kendi eğitim seviyen ile fabrikada çalışanları bir mi tutuyorsun? Saçma sapan bir kıyaslama yapmışsın
 
Şu anda aile hekimleri, yaklaşık 8 10 bin kazanıyor,9 dan 4 e hasta geldikçe çalışıyor.... yılların emeğinin,eğitiminin karşılığında o maaşı alıyor...gel de anlat adamlara, inşaat işçiyle fabrika işçisiyle öğretmeni kıyaslayan bir zihniyet....
 
Bu arada az çalıştığımızı ima edip,ne kadar ekmek o kadar köfte yazan adam, kuzenimin eşi acil tıp uzmanı, ayda 5 yada 6 gün, bak AYDA yazıyorum, nöbet tutuyor, 24 saat olarak...aldığı maaş 15 bin lira....yani ayda yaklaşık 140 saate 15 bin lira alıyor....
 
2005 yılından bu yana maaşım %56,01 oranında küçülmüş adam ekmek-köfte derdinde...
Yok arkadaş bu insanlara müstahak...
 
Bugün belediyeye gittim emlak vergisi yatırmak için.3 tane masa var.Birinci masada oturan adam sıra no veriyor.İkinci adama yolluyor o da bilgisayardan sicil no veriyor.Üçüncü adama yolluyor bu da parayı alıp makbuzu bastırıyor.Ne güzel rahat işler var.Temiz bir ortam çayını içerek işini yapıyor.
 
Eline kitap almayan ve bununla övünen, vizyonsuzluğu marifet sayan, cehaleti yücelten, iki kelime bilim, felsefe, din, sanat vs. tartışamayacağınız öğretmenlerle dolup taşıyor öğretmenler odası. Gerçi bu ortamda mesaiyi doldurup defolup evine gitmeyi isteyenleri çok iyi anlıyorum ancak öğretmenler odasındaki kitlenin böyle bir küskünlüğü falan da yok. Eğitim gibi bir dertleri yok yani. 11 yıllık öğretmenim ama aydın sayılabilecek sadece birkaç öğretmen tanıdım. Bu yüzden kendini yetiştiren öğretmenlerin sayıca çok az olduğunu ve dünya standartlarına göre çok ama çok az maaş aldığını düşünmekle beraber, camiada çoğunluğu oluşturan öğretmenlerin hal-i pürmelâli karşısında bu maaşın bile çok olduğunu düşünmekteyim. Eğitim politikası olmayan, eğitim gibi bir derdi bile olmayan, olabildiğince cahil insanlar yetiştirmeyi amaçlayan bir ülkede eğitimin ederi de bu kadar oluyor maalesef. Çalışkan, elinden geleni yapmaya gayret eden meslektaşlarımdan/branşdaşlarımdan özür dilerim ama durum bundan ibaret.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Birisi populasyon kalabalık der.... Diğeri yok kaç saat çalışıyoruz bilmem ne kadar tatili var der... Diğer inşaat işçisi ile karşılaştırır.... Demem o ki 2900 bile çok bu zihniyete ver 2000 hatta ek ders falanda yok direk 8-5 dik okula da... Yine polyannacılık oynayan çoook olur...
 
Bir belgeselde izlemiştim sanırım. Finlandiya da özel eğitime tutulan öğretmenler yuksek lisans bitirmek zorunda. Buradaki gibi yuksek lisans olfugunu hiç düşünmüyorum. Ayrıca eğitim sistemi öğretmene plan hazırlama yetkisi de vermiş. Ben arduino dersi için plan hazırlıyorum. Veriyorum. Genel itibariyle bakis bu sekilde. Hatirladigimi yaziyorum. Toplumun bakış açısı ise çok farklı. Yurt dışına giden arkadaşlarımız olmuştur. Dile getirirlerse ne ala. Bana diyorlar ki 3 ay tatilin var. Diyorum ki iki ay. Sanki kendisinin hiç yıllık izni yok gibi konuşuyor. Uzayıp gidiyor.

Öğretmen Yetiştirme politikası guncellenmeli diye düşünüyorum. Öğretmenler odasina girin de görün kimlet var kimler...
 
Arkadaşlar;

- mesleklerin maaşlarını, statülerini, çalışma koşullarını, birbirine göre avantajlarını, dezavantajlarını vs. hepsini tartışalım eyvallah.

çünkü hayatta kime sorsanız icra ettiği mesleği ile ilgili konuşacağı çok şey var, konuşulmalı da..

- ama meslekleri eleştirmek ile meslekleri aşağılamak arasında,

- kişileri eleştirmek ile kişilere hakaret etmek arasındaki çizgiyi lütfen aşmayalım.

Bir başkasına veya bir mesleğe hakaret eden, aşağılayan kişi maalesef ne kadar haklı olursa olsun hayatın ana kuralına takılır: "Usül esastan önce gelir"

Söylemlerinizde kendi pencerenizden bakınca haklı olabilirsiniz, ancak rica ediyorum bunu uygun bir dil ile ifade edelim.
 
Eline kitap almayan ve bununla övünen, vizyonsuzluğu marifet sayan, cehaleti yücelten, iki kelime bilim, felsefe, din, sanat vs. tartışamayacağınız öğretmenlerle dolup taşıyor öğretmenler odası. Gerçi bu ortamda mesaiyi doldurup defolup evine gitmeyi isteyenleri çok iyi anlıyorum ancak öğretmenler odasındaki kitlenin böyle bir küskünlüğü falan da yok. Eğitim gibi bir dertleri yok yani. 11 yıllık öğretmenim ama aydın sayılabilecek sadece birkaç öğretmen tanıdım. Bu yüzden kendini yetiştiren öğretmenlerin sayıca çok az olduğunu ve dünya standartlarına göre çok ama çok az maaş aldığını düşünmekle beraber, camiada çoğunluğu oluşturan öğretmenlerin hal-i pürmelâli karşısında bu maaşın bile çok olduğunu düşünmekteyim. Eğitim politikası olmayan, eğitim gibi bir derdi bile olmayan, olabildiğince cahil insanlar yetiştirmeyi amaçlayan bir ülkede eğitimin ederi de bu kadar oluyor maalesef. Çalışkan, elinden geleni yapmaya gayret eden meslektaşlarımdan/branşdaşlarımdan özür dilerim ama durum bundan ibaret.
Hocam aynanın öbür yanına bakın.
Son 20 yıldan bu yana öğretmen maaşına özel iyileştirme yapılmadı.
20 yıl önce, bir sağlık ocağı doktorunun maaşı ile benim maaş+ekders toplamı arasında pek fark yoktu.
Şimdi ise düz masabaşı memuru ile maaşlar aynı.Farkı ekders ücreti (o da dersi olana) Tatil dönemi oda yok.
Masabaşı memur gibi işlem gören bir statü den beklentileriniz biraz fazla değilmi?
Varsa Arabanız bile yokuşu otogaz da başka 95 oktan benzinde başka çıkar.
 
Hocam aynanın öbür yanına bakın.
Son 20 yıldan bu yana öğretmen maaşına özel iyileştirme yapılmadı.
20 yıl önce, bir sağlık ocağı doktorunun maaşı ile benim maaş+ekders toplamı arasında pek fark yoktu.
Şimdi ise düz masabaşı memuru ile maaşlar aynı.Farkı ekders ücreti (o da dersi olana) Tatil dönemi oda yok.
Masabaşı memur gibi işlem gören bir statü den beklentileriniz biraz fazla değilmi?
Varsa Arabanız bile yokuşu otogaz da başka 95 oktan benzinde başka çıkar.

"Masabaşı memur gibi" diyorsunuz ve katılıyorum. Masabaşı memur değiliz. Evet, matematik öğretmeni yok artık, matematik memurları var. Edebiyat öğretmenleri yok, edebiyat memurları var vs. Öğretmen uygulayıcı rolüne hapsolmuş durumda. Yetkin ve etkin değil. Sistemin istediği öğretmen tam olarak bu. Çünkü "ben cahili severim" diyen üniversite rektörünün varolabildiği, "Bilhassa okumuşların şerrinden koru yarabbim" diyen imamın arkasından hep beraber "Amin" diyen devlet erkanının ülkeyi yönettiği bir ülkede yaşıyoruz. Ne eğitim umurlarında ne öğretmen kalitesi.

Bakın yanlış yorumluyor olabilirim ancak bir mühendisten kimse aydın bir insan olmasını beklemez sanırım. Adam/kadın işini yapar, çizer, ölçer, biçer, hesaplar, kendisinden beklenen projeyi zamanında teslim eder, bunun karşılığında da ücretini alır, sen sağ ben selamet. Veya bir hemşirenin, bir doktorun, bir trafik polisinin, dediğiniz gibi masabaşı çalışan bir memurun aydın olmasını kimse beklemez. Aydın olursa, okuyup kendini eğitecek olursa, bilimden felsefeye, sanattan edebiyata... bir kültüre kavuşursa daha iyi hemşire, daha iyi doktor, daha iyi polis olur, ailesine ve topluma daha fazla fayda sağlar vs. ancak, işini yaptığı sürece kimse bir doktorun, bir polisin, bir askerin... ne kadar kültür sahibi olduğu ile ilgilenmez. Böyle bir şey beklemez de. Doktora gider tedavini olur çıkarsın veya trafik polisinin trafik kanununa uygun bir şekilde işini yapmasından başka bir beklentin olmaz. Seni durduran trafik polisiyle Kant'ın Ahlak Felsefesi hakkında veya evrim teorisi hakkında konuşacak halin yok. Ancak bir öğretmen için durum bu değil işte.

Branşından bağımsız olarak söyleyebilirim ki, bir öğretmen ne kadar aydınsa, ne kadar kültürlüyse, ne kadar dünya vatandaşıysa, verdiği eğitimin kalitesi de o ölçüde artacaktır. Çünkü öğretmen küçük bir grubun lideridir ve vizyoner olmak zorundadır. Bir siyasetçiden bekleyeceğimiz her şeyi öğretmende de fazlasıyla bekleriz. Yani bir öğretmenin bilgili olmasını, kültürlü olmasını, aydın olmasını, dünya vatandaşı olmasını, ahlaklı olmasını, dürüst olmasını vs. bekleriz. Yani alan bilgisine hakim olması bir öğretmeni iyi öğretmen yapmaya yetmez. İnternet sayesinde bilginin bu kadar demokratik bir şekilde dağıldığı, her türlü bilgiye erişim imkanının olduğu ve bunun bir sonucu olarak her alanda birçok gelişmenin yaşandığı, çağın gereksinimlerinin hızla yön değiştirdiği dinamik bir dünyada yaşıyoruz. Okumayan, araştırmayan, düşünmeyen, sorgulamayan, kendini geliştirmeyen, vizyonsuz, ders kitabındaki bilgiyi aktarıp mesaisini doldurup evine giden, yani bir memur kafasındaki bir öğretmen, bir çocuğun başına gelebilecek en kötü şeydir. Bir öğretmen meslek hayatında binlerce öğrencinin hayatına değiyor. Binlerce öğrencinin hayatını etkileyebilecek bir mesleğin mensuplarıyız. Bu yüzden masabaşı memur kafasında olamayız, olmamalıyız.

Velhasılı kelam; Evet, öğretmenlerin hali içler acısı durumda. Evet, öğretmenler uygulayıcı rolüne hapsolduğu için çoğu öğretmenin memurdan farkı yok. Evet, iktidar da bu durumdan memnun. Evet, çocukları çağın gereksinimleri ile donatamayan bir eğitim sisteminde, bize bu para çok. Yine mesleğini hakkıyla yapan meslektaşımdan/branşdaşımdan özür diliyorum ve şu anda aldıkları paradan çok daha fazlasını hak ettiklerini düşünüyorum. Benim düşünmemin bir önemi de yok, oecd rakamları bunu gösteriyor. Ancak içinde bulunduğumuz durumu iyi tahlil etmek gerekiyor. Eğitime önem vermeyen bir zihniyet, öğretmene de ancak bu kadar değer veriyor, ancak bu kadar para veriyor. Hakim sendika olan eğitim bir senliler de bu durumdan ziyadesiyle memnun. Asgari ücret vermediklerine şaşırıyorum aslında. Ki çoğu öğretmenin yaptığı işin karşılığı o da değil. Üste para verse okula sokulmayacak, çocuklarla diyaloğa girmesine izin verilmeyecek adamlar öğretmenlik yapıyor.
 
Son düzenleme:
Dolar kuruna sabitlesinler, her sene dolar yüzde kaç yükselmişse o kadar zam versinler, içinde pin pon topu olan ve hiç yüksek çıkmayan enflasyon sepetine göre değil.
 
öğretmencilik oynayan öğretmenler yaptılar meslektaşlarımla beni. ses çıkarmayan ve sadece sosyal medyada forumlarda dert yanan kişiliklere dönüştük.
tamam dert tasa sıkıntı çok kabul peki çözüm.
ben bir çözüm biliyorum denedim oldu.
ses çıkarmak.
bakanlığın önünde.
Hakkımızı gaspeden milli eğitim bakanını protesto ettik bakanlığın önünde ve aynı gün hakkımızı geri aldık.
hak verilmez alınır.
seçimler iki ay sonra.
buyrun hadi hep beraber bakanlığın önünde eylem yapmaya. 100 bin öğretmen gidelim üstelik tüm meslektaşlar da değil.
üzerine atanamayan öğretmenler de buyursun gelsin. bakalım ne oluyor.
burada sendikacılık oynayan çok arkadaş var. Haydi eylem kararı alsınlar bakanlığın önünde biz de saygı duyalım adamlar lafta değil gerçek sendikacılık yapıyormuş diyelim.
yetkili sendikanın bizi haraç mezat sattığı ortada diğerleri de kontrollü muhalefete dönüştürülmüş durumda ne yazık ki.
sadece sendikalara baskı yapsak ve ortak kararla bakanlığa yürüme kararı çıkarttırsak yeter de artar bile.
hem maaşlar düzelir hem de sosyal ve meslek haklarımızı geri alırız.
yoksa çok değil 5 sene içinde adam kayırma sistemine entegre performans sistemli çalışmaya mahkum olur öğretmenler.
ben görevi bırakıp başka işler yapmayı düşünüyorum artık. ya kendi işimi kurup eğitim ya da yazılım alanında çalışırım ya da iki yıl yoğun tempolu bir eğitimle eksiklerimi tamamlayıp yurtdışına çıkıp orada çalışırım bu gidişle.
 
Geri
Üst