CARMİNE
“Kanlı,kısırlaştırılmış dişi sineklerden elde edilen Lake (koyu kızıl boya) pembe, açık kırmızı renk elde etmek için en elverişli hayvandır[4]”. 17. yüzyılın başlarında bir yazar böcek reçinelerinden elde edilen koyu kırmızı boya (Lac Lake) ile coccus cacti’ten elde edilen boya arasındaki farkı böyle anlatıyordu[5]. Doğudan elde edilen lake’ler daha çok mora çalarken İspanyadan elde edilen (ki bunlara Latin America’dan gelen coccus cacti kökenli boyalarda dahil) boyalar daha gerçek,bir kırmızı rengindedir. Bu iki pigment arasındaki önemli farklılık belgelerde hangisinin kullanıldığını ayırt etmemizde yardımcı olmaktadır. 17. yüzyıl sonunda Coccus Cacti Lake (Cochinal Lake)’e özel bir isim verilene kadar kaynaklarda onları ayırmak bu farklılığı dayanıyordu. İspanyollar, America ile ticari ilişkilerini geliştirerek oradan bu boyanın ham maddesi olan kurumuş Coccus Cacti böceklerini 16. yüzyıldan itibaren ithal etmeye başlamışlardı. Diğer kaynaklar tam spesifik olmamakla beraber Coccus Cacti’den elde edilen Cochineal’in kullanımına işaret ediyordu. Henry Giles’e yazılmış bu mektup örneğinde bunu açıkça görüyoruz[6].
Bu tip tırtıllar, bizim uğur böceklerimiz gibi, sonradan sinek haline gelirler ve tam olgunluk evrelerinde (ki bu madde ancak tecrübe ile anlaşılabilecektir) bulundukları fundalığın altına yere bir kumaş serdikten sonra boğucu nitelik taşıyan bir madde püskürtülür. Burada boğulan ve ağaçları silkelemek suretiyle toplanan böcekler bezler üzerinde toplanır ve kuvvetli güneş ışıklarına maruz bırakılıp kurutulurlar. Vücutları kuruyunca büzülür”.
Lac böceklerinin aksine Coccus Cactiler önce öldürülüp sonra kurutulurlar. Güneş ışıklarıyla kurutmak hala en iyi yöntem olarak bilinmekle beraber sıcak su ve fırınlama metotları da kullanılabilir. Eskiden Coccus Cactiler ve onlardan elde edilen boya pigmenleri çok pahalıydı. Küçük bir miktar boya maddesi elde etmek için çok büyük miktarda böceğe ihtiyaç duyulurdu.
Renk ve sır olarak çok iyi. Fındık yağı ile karıştırılarak kuruyan yağlı boya olarak kullanılabilir[12]”. 18. yüzyılın sonlarında anonim bir yazar olan A. Compendium of Colors adlı çalışmada Carmine’in yüksek fiyatından dolayı daha çok sulu boyada kullanıldığı yazılmıştır.