cevap yazarak şu tartışmaların hala gündemde olmasında pay sahibi olacağımın farkındayım fakat bazı arkadaşların bilinçsizce yorumları karşısında da susmak istemiyorum.
bazıları olayı trajikomik bir şekilde mühendislik tamamlama ile karşılaştırmaya çalışmış.
mühendislik tamamlama dediğiniz 1992de yayımlanmış olan 3795 sayılı 'KANUN' kapsamında verilmiş bir haktır. (kanun diye özellikle büyük harfle tırnak içinde yazdım). mühendislik tamamlama programında bir sınava girer ve sıralamaya tabi tutulursunuz (şu anda bu sınav ales) sınavdan başarılı olup da kazanırsanız en az 1 en çok 3 yıl sürebilen, devam zorunluluğu olan bir eğitim almak durumunda olursunuz, ancak bundan da başarılı olursanız diploma alabilir ve o hakları elde edebilirsiniz. bu sırada maddi manevi birçok kaybınız olur. en yakın üniversiteye bile gitseniz aylık en az 500 tl civarında masrafınız vardır. verilen ödev ve projelerden başınızı kaldıramaz ailenize de vakit ayıramazsınız. bu esnada sizi düşman gibi gören birçok egoist hocanın da nazını çekmekle uğraşırsınız.
peki sizin istediğiniz nasıl birşey? hiçbir emek vermeyeyim, benden birşeyler gitmesin, davalar açayım, oraya buraya dilekçeler yazayım, olur da tutarsa birileri bir karar çıkarır (kanun da değil) hak elde etmiş olurum. öyle bir dünya yok kardeşim kimse kusura bakmasın..