Bilişim teknolojileri öğretmenleri - formatör öğretmenler konusunda Bıktım artık...

Kodla Büyü

bilgin_ogr

Üye
Mesajlar
12
Artık bıktım gerçekten. Hergün 3-4 kere bilgisayar bilgisayarbilişim'e, memurlar'a ve kamudanhaber'e giriyorum. Acaba bilişim teknolojileri öğretmenleri yada formatör öğretmenler konusunda bir yönetmelik çıktı mı? İşler düzelecek mi? Norm ne olacak vs.vs. düşünceleriyle. Umut dünyası. Bir hevesle açtığım her seferinde branşımıza yapılan rezillik kepazelikleri görüyorum ve lanet ediyorum bizi bu hale düşürenlere. Bıktım artık acaba bugün çıkar mı diye siteleri tek tek kontrol etmekten.

Olayın asıl üzücü yanı her baktığımda da daha kötüye gittiğini görüyorum. Misal Antalya'da formatörlük görevlendirmeleri tekrarlanmayacakmış. Öğretmenler idarenin tüm angaryalarına direkt maruz kalacak artık ve ek ders de yok. Önceden idareler "nöbet görevi dahil hiçbir görev verilemez" e bakıp biraz daha çekiniyorlardı. Şimdi formatörlük kalkınca her şeyi yapacaklar. Kulüp, nöbet, komisyonlar, kutlamalar vs. vs. vs. Ayrıca maaş karşılığını dolduramadığımız için okullar hayat bulsunu da bize iteleyecekler bu yüzden. Akşamları da okula geleceğiz. Ve yine ekders yok....... Asıl sıkıntılardan bir tanesi de okul idareleri formatör öğretmenlere alıştı ve her elektronik sıkıntıda yine bizi bulacaklar. Biz de "hocam biz artık formatör değiliz dışarıya (özel sektöre) yaptırın" diyeceğiz. Neden demeliyiz : Hem bizi rezil kepaze etsinler, hem ekders vermesinler, hem akşamları zorla çalıştırsınlar, hem değersiz görsünler, hem de tüm angaryaları artık verebilir hale gelsinler.... Yapmayınca da bu sefer "Vatan haini" olarak ilan edileceğiz. Gene suçlu biz çıkacağız maalesef.

Ama şuna inanıyorum ki eğer ki bu görevlendirme yenilememeleri tüm Türkiye'ye yayılırsa, yani formatör öğretmenlik kaldırılırsa o zaman tüm bilişimcilerin bir okulda bir yazıcıyı dahi tanıtmaması lazım. O zaman değerimiz anlaşılır. Okul-Aile birliğinin hesabındaki paralar bilişim için harcandıkça ve diğer işler için para kalmayınca, hem idare, hem müfettişler, hem de bakanlık "ANAAAAAAAAAA BU ADAMLAR NE KADAR LAZIMMIŞ YAW" diyecekler. Yine söylüyorum bilgisayar öğretmenlerinin hali umutlara bağlı artık.
 
Tıp dünyasına yeni bir hastalık eklendi galiba. Bilgisayar bilişime sürekli iyi bir haber var mı diye bakma hastalığı bende de var. Hatta moralimi bozan bir haber olduysa moralimi düzeltecek ve umut verecek bir haber bulana kadar dolaşıyorum. Yoksa uyku tutmuyor. Genelde de tutmuyor :scared: Gözlerim bööyle açık sonumuzu düşünüyorum.
 
ben de idarecilerin saçma sapan sorularından bıktım..beni her gördüklerinde saçma sapan sorular soruyorlar bilgisayarla ilgili... özellikle uyduruyor sanki kafasından..yok o niye böyle, bu niye şöyle.....ben herşeyin çavuşu muyum???? kırmamaya çalışıyorum dedem yaşında adamları..ama az kaldı, sabrım tükenmek üzere...büyük okulda tek olmaktan çok sıkıldım ve bunaldım..küçük bir okulda çalışsam keşke...şehir merkezi diye geldim, başıma bela aldım sanki...
 
Gerçekten merak ediyorum. Bizim işler nasıl düzeltilecek, kim düzeltecek, ne zaman yapılacak, ne olacak vs.vs. Tahminimce bizim sorunumuz ve dertlerimize çözümü Albert Einstein'a sormuşlar o da "bunu çözmektense atom bombasını icat edeyim" demiştir.

İşin şakası bir yana Hüseyin ÇELİK olsa idi şimdiki halimizden 10 kat daha değer görür ve bu sıkıntılar ile uğraşmazdık. Ama maalesef ÇELİK yok. Düşünülmesi gereken bizim sorunu kimin çözeceği ve nasıl sesimizi duyuracağımızdır. Şu bir gerçek şimdiki bakanın diğer öğretmenler ile birlikte bizlere de verdiği bir değer yok. Bu yüzden de bizim sesimizi öyle etkili bir şekilde duyurmamız lazım ki ama nasıl. Gerçi şu da bir gerçek -şimdiki bakan kimsenin vereceğe fikre aldırış etmez-. Bu yüzden onu tek yönlendirecek olan Başbakan çözer gibime geliyor bizim işi. Ama nasıl?

Olacak olan da şu.....
1- Formatörlük kaldıralacak...
2- Bilişim Teknolojileri dersi gelmeyecek...
3- BT Dersi en fazla 6-7-8'de devam eder ve bu durumda öğretmenler maaş karşılığını dolduramaz, bu yüzden de maaş karşılığını dolduruncaya kadar ve zorunlu ekders dahil Okullar hayat bulsun itelenir.
4- İdareler halen bizlerden aynı işleri yapmamızı ister. Hatta eve dersimiz olmadığında eve gittimizde telefon açalarlar Mehmet Hocam bir gel okula sıkıntı var... "Gelemem diyince" de günah keçisi oluruz.
5- Diğer öğretmenler ile aramız açılır. Onların problemlerinde de "bana MEB bu kadar zulüm etti, formatör değilim, ek ders te almıyorum bu yüzden yapamam" dememiz lazım ki o zaman değerimiz anlaşılsın. Bu şekilde söyleyince de etrafımızda arkadaşımız kalmayacak,
6- Kulüp, nöbet, komisyon, yazman, kol, vs. vs. nasıl olsa sen yıllardır bunlardan almadın diye çatır çatır alayını bize yıkmaya çalışacaklar.
7- Fatih projesinde işin içinde değilsiniz deniyor. Bu yüzden onda da yardımcı olmayacağız müfettişler ile sıkıntı olacak,
8- BT Sınıfını tamir etmiyeceğiz sıkıntı çekeceğiz,
9- Okullar hayat bulsundan yırtanlar 2-3 okula görevlendirilecek ve o yüzden de her okulda yukarıdaki problemlerin aynısını 2-3 katı yaşacaklar,
10- Kazancımız azalacak,
11- Okul çıkışlarında kalmayacağımız için BT sınıfı idarece öğrencilere açılacak öğrenciler bilgisayarların canına okuyacak ve onları düzeltmek yine bize kalacak formatör olmadığımız halde. Düzeltmez isek ders işlenemez, düzeltirsek hammalız, eşşeğiz...

Ben bilemiyorum artık ne olacak... Bıktım 8-9 senedir. Keşke MEB'e başlamadan önce böyle olacağını bilseydim. Ne biliyim belki 8-9 senedir özel sektörde bir yerlere gelirdik. Hadi şimdi istifa edelim "Allah hepinizin müstehakını versin" desem, yaş oldu 36-37 bundan sonra özelde dikiş tutturdum diyinceye kadar 42-43 ve o da biraz zor. Çünkü herkes köşe başlarını tuttu. Bilişimde özelde yapılacak pekbir iş yok sayılır artık.

Allah'ım sonumuzu hayretsin...
 
hocam bende senin gibi şu formatörlük belasından çok çektim.en sonunda gittim müdür yardımcısı sınavına girip atandım.şimdi en azından kafam daha rahat.tavsiye ederim.
 
rifatt' Alıntı:
Ben de bugün başıma gelen bişeyi paylaşmak istedim. Sabah geldim. Okulun rehber öğretmeni laptopunu getirmiş. Arızalı diye. Baktım çökmüş. Format lazım dedim. Atalım dedi. Formatı başlatıyordum, müdür geldi bir sınıfın boş olduğunu ve idareci arkadaşların kahvaltı yaptıklarını, bundan dolayı derse girebilir misin dedi. ben de peki formatı başlatayım gireyim dedim. rehber öğretmen de hocam siz laptopa bakın ben girerim dedi. ben de peki dedim.Bunu müdür de duydu ama bişey demedi.
1-2 saat sonra baktım müdür beni çağırtmış. gittim bana hocam artık 8-5 geleceksin erken çıkmak yok dedi.peki gelirim ama neden ne oldu falan dedim bana bişey yok sadece mesai saatlerine uyun dedi. ben de peki dedim.
Okulun tüm işlerini fazlasıyla yapmama rağmen böle sölenmesi çok zoruma gitti. Ben de bıktım yok yere görevim olmayan bişeyi yapmadım diye bana bişeyler sölenebilmesi canımı sıktı. Keşke bizim bölümü değişseler. Artık bişeylerin düzeleceğinden ümidim kalmadı....
sizi çok iyi anlıyorum hocam ...
formatör olduğumda benim okul müdürümde çalışma esaslarını önüme koyup biliyorsunuzdur ama yinede söyliyeyim müdr yardımcıları gibi 8-5 çalışacaksınız demişti :( okul 3te kapanıyor ve 4 ten sonra in cin top oynuyor okulda :(
 
evet şuan en mantıklısı müdür yardımcılığı gibi duruyor. durumunda düzeleceği şuan için gözükmüyor daha kötüsü ne olabilir diyorum kendime. alırım maaşımı akşamları uğrarım 1-2 saat en kötü ihtimalle şuan için. tamir vs işlerini dilekçe vasıtasıyla idareye arızalı yapılması gerekli diye bildirir elimi bile sürmem ozaman.
 
yaşamaksa yaşanılır kader buysa katlanılır bende birkaç hazinduygu insafsızlığın sende kalır dinleyin, birde dumandan olmadı yar sonra kendinize gelirsiniz.
 
rifatt' Alıntı:
Ben de bugün başıma gelen bişeyi paylaşmak istedim. Sabah geldim. Okulun rehber öğretmeni laptopunu getirmiş. Arızalı diye. Baktım çökmüş. Format lazım dedim. Atalım dedi. Formatı başlatıyordum, müdür geldi bir sınıfın boş olduğunu ve idareci arkadaşların kahvaltı yaptıklarını, bundan dolayı derse girebilir misin dedi. ben de peki formatı başlatayım gireyim dedim. rehber öğretmen de hocam siz laptopa bakın ben girerim dedi. ben de peki dedim.Bunu müdür de duydu ama bişey demedi.
1-2 saat sonra baktım müdür beni çağırtmış. gittim bana hocam artık 8-5 geleceksin erken çıkmak yok dedi.peki gelirim ama neden ne oldu falan dedim bana bişey yok sadece mesai saatlerine uyun dedi. ben de peki dedim.
Okulun tüm işlerini fazlasıyla yapmama rağmen böle sölenmesi çok zoruma gitti. Ben de bıktım yok yere görevim olmayan bişeyi yapmadım diye bana bişeyler sölenebilmesi canımı sıktı. Keşke bizim bölümü değişseler. Artık bişeylerin düzeleceğinden ümidim kalmadı....


Allah o müdürün belasını versin bu nasıl bir iştir bu ne terbiyesizliktir var sa bir sorun söyle neden yetkilerini kullanmak gibi bir acizliğe baş vuruyorsun terbiyesiz adam

benim anlamadığım gelip birşey diyorlar yaparmısın edermisin diye fakat sen yapmayacağın için değil müsait olmadığın için red ettiğin zaman sen düşman oluyorsun bu ne iştir yaa diğer öğretmen ne güzel girer dersine geri çıkar ohh
 
Merhaba Arkadaşlar. Bilgisayar Formatör Öğretmeni olmak gerçekten zor bir iş. Artık Formatör arkadaşlarımızın bir çoğu okullarda norm fazlası durumada düştü. Bu ne demek oluyor. Bilişim Teknolojileri öğretmenlerini istediğimiz gibi kullanırız demek oluyor. Bu aralarda yapılan OKULLAR HAYAT OLSUN Projesinde Öncelik Norm fazlası veya maaş karşılığını dolduramayan öğretmenlere görev verilecek diye belirtiliyor. Bizler Bilişim Teknolojileri öğretmenleri olarak büyük ihtimalle bu projede yer alacağız ve akşamlarıda gelip okul açacağız. Eğer denildiği gibi Formatör görevlendirmesi yapılmazsa olacak olan bu gibi görünüyor. Saygılarımla . Sağlıcakla kalın....
 
Malesef durum bu. Formatörlük zaten garantisi olan bir şey değildi. İl milli eğitimlerin insafına bırakılmış bir geçici uygulamadan ibaretti. Nitekim Antalya'da patladı. Günü kurtarıyoruz yani anlayacağınız. Bu ayda ek ders aldık çok şükür diyoruz. Cebimize bi 500 lira fazladan giriyo hepi topu o da ağzımızdan burnumuzdan gelerek. Tozlu kasalarla üst solunum yolları enfeksiyonlarıyla, kablolara dolanarak, takım elbiseleri kirleterek alıyoruz onu da. Ama sabah akşam yatan idarenin gözüne batıyo işte.
 
hasankuruoglu' Alıntı:
Merhaba Arkadaşlar. Bilgisayar Formatör Öğretmeni olmak gerçekten zor bir iş. Artık Formatör arkadaşlarımızın bir çoğu okullarda norm fazlası durumada düştü. Bu ne demek oluyor. Bilişim Teknolojileri öğretmenlerini istediğimiz gibi kullanırız demek oluyor. Bu aralarda yapılan OKULLAR HAYAT OLSUN Projesinde Öncelik Norm fazlası veya maaş karşılığını dolduramayan öğretmenlere görev verilecek diye belirtiliyor. Bizler Bilişim Teknolojileri öğretmenleri olarak büyük ihtimalle bu projede yer alacağız ve akşamlarıda gelip okul açacağız. Eğer denildiği gibi Formatör görevlendirmesi yapılmazsa olacak olan bu gibi görünüyor. Saygılarımla . Sağlıcakla kalın....

Hocam gerçekten zor iş formatörlük haklısınız. Ama maalesef bu iş birazda adam gibi bir yönetmelik olmadığından ve zorlama ile formatör yapıldığından kaynaklanıyor. Misal bir müdür öğretmene "nöbet dahil başka bir görev verilemezden" ek bir görev vermezken başka idareci "idarenin verdiği iş ve işlemleri yapar" maddesinden iş veriyor. Bir bayan öğretmenimiz zorla formatör yapılıp idare ile anlaşıp 8-3 okulda kalırken başka arkadaşlar yeri geliyor 5.30 da okuldan çıkamıyor. Bir kere idare bir taviz verirse (misal çalışma saatleri) sizi kendilerine karşı boynu kıldan ince hissetmeye başlıyor. Hayır diyince de işi yokuşa sürüyor. Bir okuldaki öğretmen ben ondan anlamam, bundan anlamam, ben onu bilmiyorum, tamir bilmiyorum, ben mi yapacam derken; diğer okuldaki öğretmen öğretmenlerin saç kurutma makinesini bile tamir ediyor kendisini parçalıyor çalışacağım diye.

Bu farklılıklardan dolayı ne olduğumuz ve ne yaptığımız hakkında sürekli bir dedikodu, çekememezlik, beğenilmeme, angaryacı, teknik eleman, haybeye ek ders alan, iki tıktık çı gibi söylemler çıkıyor. Bunlar da eninde sonunda bizim sonumuzu hazırlıyor. Yani asıl sıkıntı formatörlüğün hatlarının ilk baştan beri çizilmemiş olması ve istemeyen kişilere bu görevlerin verilerek dökme suyla değirmen döndürülmesi olayı.
Aynı durum Okullar Hayat Bulsunda da mevcut. Hatta orada çıkacak sıkıntılar çok daha beter olacak.
-Ücreti kim verecek,
-Ek ders nasıl hesaplanacak,
-Kurs mevcutları nasıl olacak,
-Kursu kim denetleyecek,
-Birçok kişi o zaman iki gece gelirim maaş karşılığı doldururum diye seçmeli bilgisayar dersini istemeyecek,
-Bilgisayar dersi seçilmez ise öğrencilerin durumu ne olacak (sayın bakana göre çocuklar biliyor yaaa,)
-Bir kurs açılırsa (haftada 10 saat), okulda dersi olmayan öğretmenler yine maaş karşılığını dolduramayacak, bu zaman da formatörlüğün ya devam ettirilmesi ya da başka kurslar açılması lazım,
-İkinci kurs için talep yok ise maaş karşılığı dolmazsa başka okullardaki kurslara mı gitmek zorundayız,
-Başka okulun BT sınıfını kontrol eden bir formatör öğretmen yok ise ve lab. döküntü ise nasıl kurs yapılacak,
-Benim okulumda başka bir öğretmenin BT sınıfını özensiz kullanıp canına okumasını ve yarın o lab'da ders işlenmesi olayı nasıl olacak,
-Diyelim ki okulda 6 saat dersin var, 10 ders saatlik de kurs açtın. Ekders 1 saat. Mali yönden zaten görevliler ile aynı pozisyondayız. Ek ders olmaz ise birçok kişinin (özellikle büyük şehirlerdeki) sıkıntı çekeceği kesin. Ayrıca okulda eğer dersin yok ise ve yukarıda belirttiğim gibi iki okul dolaşmak zorunda kalırsan çıplak maaş kesinlikle yetmez...
-vs.
-vs.
-vs.

Forumda yazılanlara dikkat ediyorum ama şu bir geçek. Formatör Öğretmenlik uygulaması kalkarsa bizler de sıkıntı çekeriz okullar da, öğretmenler de, öğrenciler de. Bu yüzden kati formatör öğretmenlik devam etmeli diye düşünüyorum. Fakat formatörlük seçimlik olmalı. Mecburi değil. Olay sadece mali yönü değil. Formatörlük kaldırıldığı zaman ortaya çıkacak karışıklık ve curcuna şimdiki halimizden çok daha beter olacak. Gerçekten BT öğretmenleri ve sıkıntıları, olasılıklar ile ilgili bir kitap yazılsa Meydan Larousse kadar olur herhalde...

Bizim bu sorunu çözmekte bir etkinliğimiz yada gücümüz yok. Sesimizi de duyuramıyoruz zaten. Yırtınsak bile duyan da yok ki. Bu işi en son çözecek olan Bakan ve kendi kafasına uyan tipteki yerleştirdiği bürokratlar. O zaman ne olacak bu işin sonu. İşin sonu görünmeyince insan çıldıracak gibi oluyor. Medya dan baskı yapılsa desek o da olmuyor. Bakan çıkıyor sorulan sorulara alakasız cevaplar veriyor, bizi yerden yere vuruyor ve konu kapanıyor. Bu işi tek çözecek olan Başbakan olur. Bizim sesimizi başbakana duyurmamız lazım. Gerçi başbakana duyursak Ömer Dinçer'i çağırır nedir durum diye bakanımız da gene laf karıştırır (öğrenciler bilgisayar biliyor, seçmeli bilişim dersi zaten var, bilgisayar kullanmayı değil de bişeyler üretmeye yönelik ders düşünüyoruz, zaten öğretmenler az çalışıyor ve onlar arasında en az çalışanların da BT ciler olduğunu gördüm, vs. vs. ) ve aynı kaldığımız yerden devam ederiz. Ama yine de başbakana durumu ayrıntılı bir şekilde aktarmalıyız.
 
yanarım yanarım öss puanıma yanarım, dandik bir puanla girseydim kapasitem buymuş daha fazlasını yapamazdım derdim ama hepimiz çok iyi puanlara girdik ünvteye şu halimize bakın :( keşke diyetisyenlik yazsaydım şimdilerde zayıf ve formda kalmak çok moda, bari biraz itibarım olurdu :D
 
ben deeeeee...hergün of, puf demekten...nefretle okula gitmekten... bugün kimlerle uğraşacağım demekten....
 
eeeee' Alıntı:
ben deeeeee...hergün of, puf demekten...nefretle okula gitmekten... bugün kimlerle uğraşacağım demekten....

katılıyorum hocam bilgisayarlar dışında bir de öğretmenlerle uğraşıyoruz :verymad:
 
formatörken ben de sizin gibiydim. 14 saat dersim var. hafta sonu da ek ders almak için kurs veriyorum. bilgisayar sorunları okul formatörüne ait deyip geçiyorum. en azından tamircilikle uğraşmıyorum. tabi herkesin okulunun imkanları aynı değil. eski okulumda çok kötüydü benim durmumda.
Allah yardımcımız olsun. sorunlarımız çözlsün dedikçe daha kötüye gidiyor.
birde bizim okulun din k. öğretmeni norm fazlası, depo öğretmen olursam yazın maaş vermiyceklermiş bundan sonra falan dedi. şaşıdım var mı öyle bir şey
 
bilgin_ogr' Alıntı:
hasankuruoglu' Alıntı:
Merhaba Arkadaşlar. Bilgisayar Formatör Öğretmeni olmak gerçekten zor bir iş. Artık Formatör arkadaşlarımızın bir çoğu okullarda norm fazlası durumada düştü. Bu ne demek oluyor. Bilişim Teknolojileri öğretmenlerini istediğimiz gibi kullanırız demek oluyor. Bu aralarda yapılan OKULLAR HAYAT OLSUN Projesinde Öncelik Norm fazlası veya maaş karşılığını dolduramayan öğretmenlere görev verilecek diye belirtiliyor. Bizler Bilişim Teknolojileri öğretmenleri olarak büyük ihtimalle bu projede yer alacağız ve akşamlarıda gelip okul açacağız. Eğer denildiği gibi Formatör görevlendirmesi yapılmazsa olacak olan bu gibi görünüyor. Saygılarımla . Sağlıcakla kalın....

Hocam gerçekten zor iş formatörlük haklısınız. Ama maalesef bu iş birazda adam gibi bir yönetmelik olmadığından ve zorlama ile formatör yapıldığından kaynaklanıyor. Misal bir müdür öğretmene "nöbet dahil başka bir görev verilemezden" ek bir görev vermezken başka idareci "idarenin verdiği iş ve işlemleri yapar" maddesinden iş veriyor. Bir bayan öğretmenimiz zorla formatör yapılıp idare ile anlaşıp 8-3 okulda kalırken başka arkadaşlar yeri geliyor 5.30 da okuldan çıkamıyor. Bir kere idare bir taviz verirse (misal çalışma saatleri) sizi kendilerine karşı boynu kıldan ince hissetmeye başlıyor. Hayır diyince de işi yokuşa sürüyor. Bir okuldaki öğretmen ben ondan anlamam, bundan anlamam, ben onu bilmiyorum, tamir bilmiyorum, ben mi yapacam derken; diğer okuldaki öğretmen öğretmenlerin saç kurutma makinesini bile tamir ediyor kendisini parçalıyor çalışacağım diye.

Bu farklılıklardan dolayı ne olduğumuz ve ne yaptığımız hakkında sürekli bir dedikodu, çekememezlik, beğenilmeme, angaryacı, teknik eleman, haybeye ek ders alan, iki tıktık çı gibi söylemler çıkıyor. Bunlar da eninde sonunda bizim sonumuzu hazırlıyor. Yani asıl sıkıntı formatörlüğün hatlarının ilk baştan beri çizilmemiş olması ve istemeyen kişilere bu görevlerin verilerek dökme suyla değirmen döndürülmesi olayı.
Aynı durum Okullar Hayat Bulsunda da mevcut. Hatta orada çıkacak sıkıntılar çok daha beter olacak.
-Ücreti kim verecek,
-Ek ders nasıl hesaplanacak,
-Kurs mevcutları nasıl olacak,
-Kursu kim denetleyecek,
-Birçok kişi o zaman iki gece gelirim maaş karşılığı doldururum diye seçmeli bilgisayar dersini istemeyecek,
-Bilgisayar dersi seçilmez ise öğrencilerin durumu ne olacak (sayın bakana göre çocuklar biliyor yaaa,)
-Bir kurs açılırsa (haftada 10 saat), okulda dersi olmayan öğretmenler yine maaş karşılığını dolduramayacak, bu zaman da formatörlüğün ya devam ettirilmesi ya da başka kurslar açılması lazım,
-İkinci kurs için talep yok ise maaş karşılığı dolmazsa başka okullardaki kurslara mı gitmek zorundayız,
-Başka okulun BT sınıfını kontrol eden bir formatör öğretmen yok ise ve lab. döküntü ise nasıl kurs yapılacak,
-Benim okulumda başka bir öğretmenin BT sınıfını özensiz kullanıp canına okumasını ve yarın o lab'da ders işlenmesi olayı nasıl olacak,
-Diyelim ki okulda 6 saat dersin var, 10 ders saatlik de kurs açtın. Ekders 1 saat. Mali yönden zaten görevliler ile aynı pozisyondayız. Ek ders olmaz ise birçok kişinin (özellikle büyük şehirlerdeki) sıkıntı çekeceği kesin. Ayrıca okulda eğer dersin yok ise ve yukarıda belirttiğim gibi iki okul dolaşmak zorunda kalırsan çıplak maaş kesinlikle yetmez...
-vs.
-vs.
-vs.

Forumda yazılanlara dikkat ediyorum ama şu bir geçek. Formatör Öğretmenlik uygulaması kalkarsa bizler de sıkıntı çekeriz okullar da, öğretmenler de, öğrenciler de. Bu yüzden kati formatör öğretmenlik devam etmeli diye düşünüyorum. Fakat formatörlük seçimlik olmalı. Mecburi değil. Olay sadece mali yönü değil. Formatörlük kaldırıldığı zaman ortaya çıkacak karışıklık ve curcuna şimdiki halimizden çok daha beter olacak. Gerçekten BT öğretmenleri ve sıkıntıları, olasılıklar ile ilgili bir kitap yazılsa Meydan Larousse kadar olur herhalde...

Bizim bu sorunu çözmekte bir etkinliğimiz yada gücümüz yok. Sesimizi de duyuramıyoruz zaten. Yırtınsak bile duyan da yok ki. Bu işi en son çözecek olan Bakan ve kendi kafasına uyan tipteki yerleştirdiği bürokratlar. O zaman ne olacak bu işin sonu. İşin sonu görünmeyince insan çıldıracak gibi oluyor. Medya dan baskı yapılsa desek o da olmuyor. Bakan çıkıyor sorulan sorulara alakasız cevaplar veriyor, bizi yerden yere vuruyor ve konu kapanıyor. Bu işi tek çözecek olan Başbakan olur. Bizim sesimizi başbakana duyurmamız lazım. Gerçi başbakana duyursak Ömer Dinçer'i çağırır nedir durum diye bakanımız da gene laf karıştırır (öğrenciler bilgisayar biliyor, seçmeli bilişim dersi zaten var, bilgisayar kullanmayı değil de bişeyler üretmeye yönelik ders düşünüyoruz, zaten öğretmenler az çalışıyor ve onlar arasında en az çalışanların da BT ciler olduğunu gördüm, vs. vs. ) ve aynı kaldığımız yerden devam ederiz. Ama yine de başbakana durumu ayrıntılı bir şekilde aktarmalıyız.

hocam çok güzel açıklamışsın. katılıyorum. kesinlikle bizim işleri çözse çözse başbakan çözer.
 
bayan öğretmen olarak günlerce kasa taşıdım idarenin gıkı çıkmadı. vandayım depremden önce her gün 8 -4 çalışıordum depremden sonra bir ay, okula başka okul geldiğinden beni erken çağırıp geç gönderemediler şimdi devam ediyorlar başka okul olmasına rağmen idarecilerden kimse olmamasına rağmen getirtiyorlar .depremle bile akıllanmadı boş beleş oturanlar. idareye yalakalık yapsaydım pek rahat olurdum. benim onlara eyvallahım olmayınca gereksiz ders öğretmeniyim... boş derslere yollarlar tamir yaptırırlar ona rağmen web sitesi güncellenmedi diye "zaten hiç bir iş yapmadın bu zmana kadar" diyen bir müdürüm varr. hepsini Allaha havale ediyroum en yüksek puanlarla girmişiz ankara üniversitesinde okumuşuz :S ha bir de saçma sapan bilgisayarla ilgili ya da teknolojiyle ilgili sorular sorup bir bilgim yok deyince sen ne biçim bilg öğretmenisin diyen her branştan öğretmenler var ki sadece ek ders yüzünden diyorlar bence.içim kan ağlasa da ben de onlara nöbetim sınıfım kulübüm yok diyorum
 
Ne kadar çok sessiz kalırsak o kadar üstümüze geliyolar. bunun için fırsat da çok.
Şunu anladım kimseyle iyi olmayacan Bi laf vardır Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğime deli olup dünya kahrımı çeksin. En sonunda okulun delisi olup çıkacaz demedi demeyin
 
bende bıktım ve formatörlük defterini kapattım bir daha o " istiyorum " imzasını kimse attıramaz bana çünkü İS-TE-Mİ-YO-RUM. kendi okumda 6 saat, görevlendirme okulumda da 9 saat derse giriyorum kafam rahat ohh. en başından böyle olmak varmış boşuna üzmüş yıpratmışım kendimi...hafta sonu da matematikten özel ders veriyorum yetiyo allaha şükür. 11 aylık kızım var zaten istesemde yapamam formatörlüğü cocugumu bakıcımı büyütecek. kadın olupta bu formatörlük belasını yapmak daha cok dert...haftaya da ygs sınavım var inşallah kurtulucam. mat. öğrt istiyorum umarım olur. allah yardımcımız olsun arkadaşlar. ben artık umut etmiyorum hiç bişey.ama yeni sistemde konumumuz aynı olmayacak en azından derslerimiz artar gibi geliyor.

fakat tabiki format, donanım tanıtma, bilgisayar tamiri gibi işler peşimizi bırakmayacaktır. benim görevim değil deyip çekip gidiyorum doğrusu yapıyorsunda cok mu kıymet biliyorlar...
 
arkadaşlar aklıma bişey geldi. herkes laboratuarına linux ve openoffice kursa ve microsoft a desek ki bilişimcilerin işleri çözülmediği sürece sizin programlarınızı kullanmayacağız. onlar da meb'e baskı yapsınlar... başbakana baskı yapsınlar... olabilir mi?... linux olmasa bile openoffice bile oldukça etkili olur gibime geliyor...
 
Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerinin Atanma ve Norm Kadrolarına İlişkin Yaşadığı Sorunları Milli Eğitim Bakanlığı'na İlettik

Son zamanlarda sendikamız genel merkezine, bazı il milli eğitim müdürlüklerinin, bilişim teknolojisi öğretmenlerinin norm fazlası olduğu ve bunların açık ilan edilen okullara tercihte bulunmalarını istedikleri yönünde şikayetler gelmektedir.

Oysa Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul ve Kurumların Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmelik 22 Şubat 2011 Tarihli ve 27854 Sayılı Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bu yönetmeliğin “Norm kadro belirlenmesinde dikkate alınacak hususlar” başlıklı 15. maddesinin (g) bendi, 2. fıkrasındaki “2) Okul veya kurumlarda açılan bilgi teknolojisi sınıflarında görev alacak öğretmenlerin, norm kadroları Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşleri de alınarak Bakanlıkça belirlenir. Bu kurumların norm kadro sayılarının değişikliğinde de aynı yöntem izlenir ve branş değişikliğine bağlı düzenleme Bakanlıkça yapılır.” hükmü vardır.

Yine MEB’den Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerinin Norm Kadroları Hakkında “MEB Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin norm kadro durumları ile ilgili bir çalışmanız var mı? Varsa konu hakkında bilgi alabilir miyim?” soru önergesine ; “Bilişim teknoloji öğretmenlerinin norm kadroları ile ilgili bir çalışma bulunmamakta olup, bilişim teknolojileri sınıfında görev alacak öğretmenler norm kadro tespitine ilişkin işlemlere, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün çalışmasına müteakip başlanacaktır. Bilgilerinizi rica ederim. " şeklinde cevap verilmiştir.

Ayrıca bu hususlar hakkında, Bursa Milletvekili İsmet BÜYÜKATAMAN tarafından 7/341 esas numaralı 11/11/2011 tarihli, “MEB Bilişim Teknolojileri öğretmenlerinin normu nasıl hesaplanacak, ne zaman açıklanacaktır?” sorularının yazılı olarak cevaplandırılması istemli yazılı soru önergesine ilişkin Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer DİNÇER’ in cevabı;
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul ve kurumların yönetici ve öğretmenlerin norm kadrolarına ilişkin yönetmelikte değişiklik yapan yönetmeliğin 15. maddesinin (g) bendinin 2. fıkrasında: “Okul veya kurumlarda açılan bilgi teknolojisi sınıflarında görev alacak öğretmenlerin, norm kadroları Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşleri de alınarak Bakanlıkça belirlenir. Bu kurumların norm kadro sayılarının değişikliğinde de aynı yöntem izlenir ve branş değişikliğine bağlı düzenleme Bakanlıkça yapılır.” hükmü bulunmaktadır. Bu doğrultuda, okul ve kurumlarda açılan bilgi teknolojisi sınıflarında görev alacak öğretmenlerin norm kadro belirleme çalışmaları sürdürülmekte olup sonuçlandığında, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının uygun görüşleri de alındıktan sonra belirlenen norm kadrolar sisteme işlenebilecektir.” Şeklinde ifade edilmiştir. 22 Şubat 2011 tarihinden bu yana herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.

Dolayısıyla normu belirlenmeyen BT öğretmenleri hakkında norm kadro fazlası veya norm kadroya dâhildir şeklinde bir tabir kullanılamaz. Bu nedenle de İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin; “İhtiyaç fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri” başlıklı 41. maddesi hükümlerince, norm kadro fazlası oldukları gerekçesiyle BT öğretmenleri resen yer değiştirmeye tabi tutulamaz.

Öte yandan bakanlığınızca FATİH projesi yürütülüp teknolojik eğitim söylemleri yapılırken bilişim teknolojisi öğretmenlerinin norm fazlası gösterilmesi oldukça manidardır. Ayrıca endüstri meslek, kız meslek ve ticaret meslek liselerinde modüler eğitime geçilmesine ve bu okullarda bilgisayar öğretmenlerine ihtiyaç bulunmasına rağmen birçok okulun bu normları açık göstermediği de bilinmektedir.

Eğitim-İş olarak, gerek bilişim teknolojisi öğretmenleri için gerekli norm düzenlemelerinin yapılmadığı gerekse meslek liselerinde açık olması gereken normların açık gösterilemediğinden dolayı bu öğretmenlerimizin eğitim öğretim yılı ortasında mağdur edilmemesi gerektiği kanısındayız.

Bakanlığınızca bu konunun incelenmesini ve mağduriyetlerin önlenmesini talep ediyoruz.
Gereğini bilgilerinize sunarım.

Veli DEMİR
Eğitim-İş Genel Başkanı
 
kaybedecek bişeyimiz kalmayınca mı isyana çıkacağız? Memurun ömrü dilekçeyle, emaille geçiyor vallaa..
 
yazıları eskiden okurken içim içime sığmıyor, olduğum yerde zıplıyordum. Şimdi okudum tek tek. Sonuç. Hiç bi şey hissetmedim. Doğrusu da bu sanırım.
 
İngilizce öğretmeniyim, kursa gittim ve 2 senedir formatör olarak görev yapıyorum. Ders vermediler bu sene ama 8-5 okuldayım, insanların gereksiz yatıyormuşum gibi imalarından bıktım. Ay sonunda verecem dilekçemi formatörlüğü bırakacam. Bir daha da tövbe... Alacam 21 saat dersimi 12:30'da çıkıp gidecem evime. Bir tane bile bilgisayar işine bulaşmayacam.

Sırf bilgisayar merakım yüzünden başladığım işten, "değersiz ve yatan birisi" olarak görüldüğüm için soğudum; nefret ettim.

Değerli Bilişim Teknolojisi öğretmenlerim sizleri de Allah kurtarsın!!!

Üzgünüm Ama;

Ağzınızla kuş bile tutsanız kıymetiniz bilinmeyecek!
Akşama kadar format atsanız yine de oturuyor olacaksınız!
İdareciler odalarından çıkmadıkları için sizi de kendileri gibi bilecekler (yatışta); ama kendi aldıkları ek dersi size reva görmeyecekler!
Yaptığınız işleri anlatırken bile size alayla bakcaklar!
Bilmedikleri her bilgisayar işini çocuk oyuncağı zannedip sizden isteyecekler!
 
arkadaşlar cidden eğer formatörlük kalkar ise tüm bilişimcilerin birlik olup okullarda hiçbir bt işine karışmaması gerekir. tüm okullarda antivirüs bile kurmayacaksın bak o zaman neler oluyor. ayrıca bt sınıflarına open office fikri bence çok mantıklı. microsoft gibi dünya ekonomisine yön veren bir şirket milli eğitime gerek siyasal gerek başka şekillerde baskı kurabilir bence...
 
Geri
Üst