Şiir değil ama manzum bi gidişatı var umarım kabul edilir
Yaşayabilmek Hüznü Sevincin Gölgesinde
Yaşamak bir hüzündür sevinç gölgesinde. Mutluluğu yaşarsın ama hep bir hüzün vardır kalbinin bir köşesinde. Varsın ve varlığından haz duyduğun varlık ile yaşarsın bu hüzn ve sevinci.
Fakat paylaşamazsın sadece yaşarsın, sadece yaşamak zorunda kalırsın bu ikilemi his ve duygu ülkesinde...
Yaşlandıkça yaşarsın ve yaşadıkça yaşlandırır seni bu zoraki hayat.
Ümit her zaman vardır bazen mutluluk arkasına gizlenir ve bekler yeni bir bilinmeyenler ülkesine yelken açmanı...
Bazen de hüznün gölgesinde gizlenir ve yaşatır sana o acı keder ve karamsarlığı, sonra birden çıkar ve çıkarır hayal ve ufkundaki mücadele hırsını kabullenme zorunluluğunu ve çalışma azmini.
Fakat hep yaşamak zorunda kalırsın ve yaşadıkça yaşlanır yaşlandıkça yaşamak zorunda kalırsın ümit ile beklemeyi gizleneni görmeyi ve görebildiğini yaşamayı...
Zamanı hep bir dayanak teselli ve dilek ağacı olarak kullanırsın hayatında. Darda kaldığın zaman arkasına saklandığın zamanı; hep bir örtü yaparsın geçmişe ve geleceği onda saklarsın zümrüt tepeli teselli pınarlı ve sabır çeşmeli o cennet bahçende...
Fakat zamanı yaşarsın ve zaman sende yaşar var olma mücadelesini verebildiğin sürece bu cehennem hazır içerisinde...
Geçtiğini nasıl bilemediğin ve geçmesini bir o kadar istediğin yaşamında hep birisi sadece birisinini olmasını istemişsindir binbir hulle giyinmiş şekliyle. O hep vardır sende, bazen gerçek bazen hayal meyal hatırlayabildiğin hazırında geçmişinde ve geleceğinde...
Aslında varlığı yeter senin sevgine, yaşayabilmişliğin verdiği bir haz verir gönlüne fakat bir gün bilinilen bir mazi ile bırakır seni kaderinde. Ve sen O nun verdiği ferahlığı katarsın hüznüne ve yaşarsın yalnızlıktan yaşlanmış gönlün ile...
Bilinmeyen bir hayalî ülkeye çıkarsın kendin ile ve orada ararsın mutluluğu gölgesinde dinlenip paylaşmak istediğin duygu ve hissiyatı. Adını koyarsın ülkenin Mutluluk diye ama sen yine hüznü yaşarsın tüm mutluluğun yaşandığı mutluluk ülkesinde yine sadece ve sadece kendin ile...
Herkesin ve herşeyin sevinci asılır bir dilek ağacına ve sen o ağacın sahibi olursun sahibi olduğun o ütopik ülkende elinde kalan koca bir keder ile ...
Herkesi sevindirisin fakat sen o sevinçlerin gölgesinde yaşarsın kaderinle yalnız mahcup ve yaşatmak zorunda olduğun o ağaç ile ...
Herşey zaman şeridi üzerinde değişir fakat sen hep aynı kalırsın hep yaşarsın zamanı ve zaman hep yaşlandırır seni. Kurduğun dünya sana küser sen dünyana ve bir gün bırakır gidersin bu ülkeyi mutluluğu bulabilmiş insanlara yanına aldığın sen ama sadece sen ile...
Ayrılığın verdiği acıyı da katarsın hüznüne ve devam edersin yeni umut ve mutluluklar ülkesine ...
Ve umut yine çıkar o hüznün gölgesinde seni götürür sadece ama sadece sevgi aşk ve sevilmenin geçerli olduğu yeni mutluluklar ülkesine
Ve ulaşabilme vuslatı ile gidersin yorgun bir beden kalp ve karamsar bir bir heves ile umut ile inanç ile istek ve arzu ile...
Yaşarsın zamanı ve yaşlandırır seni zaman...
Ve hüznü yaşarsın hep o sevgi mutluluk ve sevinç gölgesinde ...
yusuf ŞAHİN yani ben