Hocam sanırım bayan öğretmen arkadaşlarımızdansınız. Naçizane fikrim:
Son yıllarda ben bunu 2005 sonrası olarak söylüyorum bayanların evlenmesi çok zorlaştı. Çünkü bayanların bakış açısı, görüşü, düşüncesi, isteği değişti. Bu çalışan bayanlarda daha da bir değişti ama çalışmayan bayanlarda da bunu söyleyebiliriz.
Öncelikle mihir konusunda şunu söyleyim, Mihir kadının hakkıdır ve imam nikahı kıyılırken kız tarafı veya kızın kendisi makul bir miktar mihir ister, hakkıdır ve bu mihir miktarına kimse dokunamaz kadın onu istediği gibi kullanır, harcar, saklar vs. Hatta bu mihir ile yatırım bile yapabilir, eğer yatırım yapıp da üzerine bir miktar daha eklediyse o da kadınındır. Erkek bunu evlenirken vermek zorundadır ancak kızın rızası var ise "sonra elimi düzeltince vereyim" de diyebilir. Örneğin benim borcum olan mihir miktarı 150 gr altın idi, bu miktar değişebilir, evlenen çiftlerin evlenmeden önceki yaşantıları, ekonomik durumları, hayat standartları vs. bunu belirler. Bu miktar 50 gr altın da olabilir, 300-500 gr altın da. Bu miktar dediğim gibi standartlara bağlıdır.
Ancaaaaaaak, şöyle bir konu var ki düğünde takılan takılar mihir değildir ve mihir olarak kullanılamaz, mihir sadece erkeğin kendi çalışması sonucu kazandığı para ile alınabilir. Yani baba parasıyla, düğünde gelen parayla, takıyla mihir olmaz. Mihir olarak örneğin 100 gr. altın istendiyse erkek de bunu vereceğini söylediyse 100 gr altının bu günkü para karşılığı sanırım 8000-9000 TL arası bir miktar yapıyor işte bu miktarın tamamını erkek çalışarak kazanmış olması gerekir.
Sizin damat adayında da bende olduğu gibi şu an para yok ise anlaşacaksınız sonra elinde para olunca size verecek.
Peki düğün takıları ne olacak?
Hatırlarsınız eskiden annelerimiz babalarımız birisinin düğününe giderken "o bize altın getirdi biz de onlara götürmeliyiz" gibi laflar söylerlerdi. Hatta "biz onlara altın borçluyuz" şeklinde bunu vermek zorunda olduklarını belirtirlerdi. Yani bu adetten bu şekilde devam ediyor, dini bir dayanağı olduğunu okumadım, görmedim takılan altınlar erkeğin ailesinin oluyor. Ama aile diyorki mesela "sadece küçük altınları alalım takılan paralar gençlerin olsun ilk etapta ihtiyaçlarını karşılarlar" gibi.
Peki ailenin kendi taktığı altınlar ne oluyor? Onların tamamı yeni evlenen çiftindir, dikkat buyurunuz kızın değil çiftin. Yani yeni çift bu bilezik, kolye gibi takıları aile ihtiyacı için harcayabilirler, kimi yerlerde erkeğin ailesi bunu sadece kızın olacak şekilde hediye ediyorlar ama işin aslında kıza veya erkeğe düğünde takılan takılar ve paralar o kişinin kendisinin değil yeni ailenin ortak malıdır. Çünkü bu mihir değildir ki sadece kızın olsun. Mihiri erkek sadece kendi kazancından temiz edecek, o görev onun.
Dolayısıyla erkeğin ailesinin düğün takılarını istemesinde bir anormallik yok, bu zaten yıllardan beri böyle. Bu konuda diretmenin anlamı yok. Size ayrıca bir uygulama yapılmıyor yani, kendinizi kötü hissetmeyin. Kız tarafından takılan takılar da aynı şekilde düğünden önce konuşulmalıdır. Kızın babası da diyebilir ki "bizim taktığımız altınlar dışında akrabalarımızdan gelen altınları biz alırız" şeklinde görüş belirtebilir. Erkek tarafı da kabul ederse öyle olur.
çünkü dikkat ediniz ailelerin kendi taktıkları değil akrabalardan gelen altınlar adetimize göre ödünç verilir. Yani belki böyle düşünmek çok hoş değil ama fazla büyütmemek lazım uygulamada böyle işte :lol:
Mesela Allah korusun ama erkek henüz mihri vermeden aile boşanma kararı aldı. Oldu ya anlaşamadılar. Mihrin amacı neydi kadın tek başına kalırsa kendi geçimini belli bir süre karşılayabilsin. Mahkemenin belirleyeceği tazminatın amacı ne, o da aynı. Dolayısıyla ikisi de aynı şey, birisi dinin kanununa göre, birisi devletin kanununa göre, dolayısıyla boşanma durumunda erkek mihir ile tazminattan hangisinin miktarı daha fazla ise erkek bunu öder.
Yani devletin kanununa da uyacağız dinin kanununa da uyacağız. Siz gönlünüzü ferah tutun, eğer evlenmeyi düşündüğünüz kişi sizin için doğru kişi ise mutlu olmaya bakın. Ailenizi de düşünün, bir kız ailesinin isteyeceği tek şey kızının gitiiği evde mutlu olmasıdır. Ve zaten bunu düşünmelidir, başka birşey değil. Sonuçta erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz, bu heryerde böyle, ilk zamanlar herkes eşit, herşey eşit, her iş eşit gibi devam etsede evlilik 1-2 yıldan ibaret değil. Şöyle 3-4 yıldan sonra sizin evlilikte standartlara uyacak, bu böyle. Dolayısıyla kadının görevleri belli, erkeğin görevleri belli. Herkes kendi asli vazifesini yerine getirdikten sonra extraları da bulabiliyorsanız ne mutlu size. Ancak bu iki kişinin birbirine sonsuz sevgisi, saygısı, hoşgörüsü ile olur. Yoksa bir taraf diğerinden birşeyler saklıyorsa, bir şeyler gizliyorsa, ayrı para tutuyorsa, kendi ailesine gizli para gönderiyorsa vs. vs. bu böyle gitmez. Unutmayın evin maddi sorumlusu erkektir. Evi geçindirmek zorunda olan da, sizin rızkınızı sağlamak zorunda olan da ve evdeki paradan sorumlu olan da erkektir. Yani sizin çalışıyor olmanız parayı erkekten habersiz kullanabilmeniz anlamına gelmiyor. Nu konuda sanırım Hz. Ali'den bir kıssa var. "Bir evde kadın erkekten habersiz kuruş bile harcayamaz veya birisine veremez" Ha günümüzde tabii kuruş kuruş hesap tutmayacağız, geçim standartları zaten ortada, kadının çalışma zorunluluğu yoktur ama çalışıyorsa da erkek buna biraz tolerans göstermelidir. (Kadının istediği kıyafeti almasına, istediği parfümü, takıyı, ayakkabıyı....) Tabi bu abartılı ise o da olmaz. Erkeğin buna rızası şart.
Erkek te aynı şekilde kazandığı paranın tamamını ailesine harcamak zorundadır, ilk ay maaşımı babama vereim, ikinci ay abime vereyim, kuzenimin paraya ihitiyacı var vs. olmaz. Erkek eğer kendi ailesi dışında bir yere para vermeyi veya harcama yapmayı düşünüyorsa kadının rızasını almalıdır. Kadın razı değilse erkek de ev ihtiyaçlarından başka hiçbir yere para harcayamaz. Evet para kazanma ve harcama sorumluluğu ondadır ama diyelim ki içki içiyor, oldu mu şimdi, veya kumar oynuyor, olmaz.
Biraz uzun oldu değerli hocalarım ama, naçizane fikirlerimi beyan etme ihtiyacı hissettim. Çünkü benim de evliliğimde benzer sıkıntılar çıktı. Belki sonra bunların çözüm yollarından da bahsederiz. Sıkılmadan buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Umarım yazdıklarım faydalı olur.
Bir de şiddetle şunu tavsiye ediyorum, eve bir kaç tane farklı yayınevinden Kadın ve Aile İlmihali alın, bir de oranın veya başka ilçelerin ve il merkezinin de olur müftüsü ile gidip konuşun. Bunda ayıp birşey yok, evlenmeyi düşündüğünüz kişi ile birlikte kafanıza takılan herşeyi, maddi, manevi, para, cinsellik, çocuk istiyorum/istemiyorum, araba alacam altınları vermiyor, ben önce ev alalım diyorum........ yani herşeyi müftüyle başbaşa konuşun. Önce telefonunu öğrenip telefon edin adam hazırlıklı olsun, o da diyanetin ilmihallerini masaya koyar sizi bekler. Telefonda dersiniz " biz evlenmeyi düşünüyoruz sizden fikir, yoli yordam öğrenmek istiyoruz, yanlışa düşmek istemiyoruz, bizr zaman ayırabilir misiniz" O da belirlediğiniz tarihte herşeyi açıklar, ama gitmeden önce eş adayınızla anlaşmalısınız " bak müftünün dediğine herkes uyacak ona göre" Çünkü müftünün söyledikleri hoşuna gitmeyince kıvıranlar var. :mrgreen: Her iki traf için de geçerli.
Size mutluluklar diliyorum sayın hocam.