DİNÇER :Öğrenci Ve Öğretmenin Suçu Yok...

Kodla Büyü

*cem62*

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
816
Eğitime ayrılan kaynak düşük, öğretmen başına öğrenci sayısını daha düşürmek gerek, okullaşma oranlarını artırmak gerek. Bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Bu amaçlara ulaşmak için de daha fazla kaynağa ihtiyaç var.


Çocuklara okullarda 4. sınıftan başlayarak, üniversiteye gelene kadar 10 yıla yakın İngilizce öğretiyoruz. Her yıl hiçbir şey yapmadan sadece 10 cümleyi ezberletsek, 100 cümle eder. 100 cümleyle çocuk derdini anlatabilir. Ama tek cümle bilmeden mezun ediyoruz. “How old are you?” diyemiyorlar. Biz öğretemiyoruz. Öğretmekte mi, öğrenmede mi, öğretmende mi, metodolojide mi kullandığımız kaynaklarda mı sorun var?


Öğretmede ve öğrenmede bir problem var. Dershanelere rağmen, bütün okullara rağmen genel üniversite sınavlarında fen derslerinin sorularına doğru cevap verme oranının 4 olduğunu biliyor musunuz? Biz insanları 12-13 sene okutuyoruz sonra dershanelere gönderiyoruz.


Ama eğitimfakültesinden mezun çocuğu öğretmen olarak seçerken, sadece KPSS’ye bakıyoruz. Bu çok yetersiz bir tercih. Objektifliği sağlıyor, sübjektif ve siyasi tercihleri ortadan kaldırıyor. Ancak kendi içinde sistemin problemleri var. Örneğin benim çok az ihtiyacımolan alanlarda, eğer çok sayıda öğretmen varsa 95 puanla öğretmen olabiliyor. Öğretmen sayısının az olduğu, benimise ihtiyacımın çok olduğu alanlardaysa çok düşük puanlarla atama yapıyoruz. Bu doğru bir tercih olamaz. Alanlarıyla alakalı ek bir desteğe ya da seçme sistemine ihtiyaç var.


Tek bildiğim sorun bizde. Çocuklarda değil. Çocuklar suçlu değil, biziz suçlu. Ne öğrencilerimizin ne de öğretmenlerimizin başarısızlıkta suçu olduğunu düşünüyorum. Bir yerde sorun varsa sorumluluk yöneticilerindir. Bizimdir.


http://www.haberturk.com
 
Baştan beğenmedik ama akademik camiadan bakan çıkmasının en azından rasyonel düşünce bazında olumlu etkileri var gibi :) Bakalım düşüncelerini hayata geçirmesine izin verecekler mi?
 
Bakan bey başarılı olmak istiyorsa hüseyin çelik in eğitimi bu hale getiren kokuşmuş yöneticilerini merkez teşkilatından temizlemesi lazım. Yoksa nimet çubukçu gibi kukla olarak kalır.
 
Sürekli öğretmene çamur atıp duran diğer bürokratlara kıyasla çok doğru tespitler yapmış.
Bundan sonra yapması gereken çevresinde ona akıl hocalığı yapan ama asıl meslekleri eğitimle-öğretmenlikle alakasız işler olan kişileri ayıklamak. Bir icraat yaparken bizzat öğretmenlere sormak.
Acilen yapması gereken çok iş var ama en önemlisi:
Hem ilköğretimde hem de lisede sınıf geçme ve disiplin yönetmelikleri değiştirilmeli. Okumakla öğrencilikle alakası olmayanlar ayıklanırsa okullarda huzur yerine gelir, sınıf mevcutları daha aza iner, 4 işlemi bilmeyen adını yazamayanlar diploma alamaz. Merkezi sınavlarda sıfır çekenler olmaz...

Meb de öğretmenlikle alakasız ziraat, tarım gibi alan mezunları kadrolu öğretmen olarak çalışıyor. Bakan onlarda sorun görmüyor. Bizzat branş mezunu olan yeni fakülte bitirmiş öğretmenlere KPSS nin yanına yeni sınavlar getirmekle uğraşıyor.
 
Okumayan kaytaran ogrencileri temizleyeceksin.is okullari acip bunlarda berber,asci,motorcu olsunlar.yada direk askere alip kullancan bunlari
 
zorunlu eğitim sorunu çözülmeli okumak stemeyen öğrenciler hem okumak isteyen öğrencilere hem öğretmenlere hem okula zararlı oluyor.bakanın tespitleri doğru ama bizim ülkemizde tespit etme teşhis koyma sorunu yok sorun problem çözmede bakan güzel açıklamış ama bakalım ne yapacak.önemli olan atılacak adımlar
 
Ben bu bakandan çok umutluyum, sistemi bozan H.Çelik, :verymad: kukla bakan N.Çubukçu'dan :-1: sonra daha kötü ne olabilir mantığıyla değil, gerçekten tavırlarını beğendim.
Protestocuyu bile salondan atmayıp dinleyen ilk AKP bakanı... :alkis: Hadi bakalım hayırlısı...

Not; ilk yapmasını istediğim icraat ilköğretimde küçük öğrencilerin ders saatini 40 dakikadan 25 dakikaya düşürmesi.
 
İlk defa bu güne kadar günah keçisi olarak öğretmeni görmeyen bir bakan. tebrik ediyorum. eğer bu anlayışla devam ederse meb deki sorunların birçoğu çözülecektir gibime geliyor.
 
hadi bakalım uzun süre sonra ilkkez bir bakanda hoşumuza giden bişiler duyduk devamı gelir lafta kalmaz inş.
 
öğretmene suç atmaması güzel. bunun dışında bu tespitleri herkes biliyor ve söylüyor, önemli olan sonuç.
 
Hemen herkesin bidiği sorunların BAKAN ağzıyla dillendirilmesi çok olumlu bir gelişme olmuş. :alkis:

Bazı arkadaşlarım hemen şunlar yapılmalı bunlar yapılmamalı diye soruna çözümler getirmiş bile, bence çözüm (bu kısım cümlenin ilk kısmıyla tezata neden oluyor sanırım) her ne ise şimdiye kadar yapılanlar gibi tepeden inme olmamalı. Yeterli akademik çalışmalar, testler, anketler, ne bileyim araştırmalar profesyonelce yapılmalı; yap-boz tahtasına dönmüş eğitim sisteminin tahtasına yeni bir yap - boz şekli çizmekten öte kalıcı, ülkemizin şu anki ve (atıyorum) 50 yıl sonraki öngörülen şartlarına uygun olabilecek bir sistem üzerinde çalışılmalı. Bölgesel şartlar! çok çok önemli. Bir mahalledeki A okulu ile B okulu arasında bile kimi zaman dağlar kadar fark olduğu hepimizin malumu.

Uygulanan eğitim - öğretimin "yüksek seviyede" verimsiz olduğunu üzülerek izliyorum, bunun aşılması için gerekli ciddi çalışmaların yapılmasını temenni ediyorum.

Bakan Beyin yorumlarından "Hah, gördün mü bak, biz suçlu değiliz, bütün problem sistemin" gibi bir sonuç çıkmarmak da yanlış olur kanaatimce.

Saygılar...
 
o kadar tespit yapılmış ama biliim teknolojileri dersiyle ilgili hiçbir açıklama yok. Ne ingilizce dersiymiş haftada 4 saat veriliyor hala yetmedi. Bir saat dersimiz kaldı onuda alsınlar ingilizce derslerine versinler belki herkes şakır şakır ingilizce konuşur. Şu yabancı dile gösterilen değer birazda teknolıji bölümüne gösterilse çok güzel olacak. şurada bir hafta sonra okullar açılacak bizler norm fazlası mıyız hangi okula gideceğiz gibi gereksiz sorularla meşgulüz. MEB önce bizim sorunumuzu çözmeli. 4 saatte öğretilemeyen ingilizcenin değil.
 
sonunda en temel sorunun kendilerinde olduğunu anlamışlar.
Umarım bu uygulamaya da geçer.
 
Meb'in veli için ''öğrenci velisi nasıl olunur'' konusu hakkında bilgilendirme ve yetiştirme ile ilgili bir çalışmasının olması lazım aslında. en büyük eksiklik bu!
 
eğitim işi gönül işidir, bakanlık bizim gönlümüzü alsa bizde öğrencinin gönlünü alırız ve hep beraber iyi olan için canı gönülden çalışırız. Eğer 20 gün sonra okullar açılacak diye bizde öğrencide mutsuzsa eğitim işi zor hatta imkansız olur.
 
BBNET
Geri
Üst