- Mesajlar
- 816
Eğitime ayrılan kaynak düşük, öğretmen başına öğrenci sayısını daha düşürmek gerek, okullaşma oranlarını artırmak gerek. Bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Bu amaçlara ulaşmak için de daha fazla kaynağa ihtiyaç var.
Çocuklara okullarda 4. sınıftan başlayarak, üniversiteye gelene kadar 10 yıla yakın İngilizce öğretiyoruz. Her yıl hiçbir şey yapmadan sadece 10 cümleyi ezberletsek, 100 cümle eder. 100 cümleyle çocuk derdini anlatabilir. Ama tek cümle bilmeden mezun ediyoruz. “How old are you?” diyemiyorlar. Biz öğretemiyoruz. Öğretmekte mi, öğrenmede mi, öğretmende mi, metodolojide mi kullandığımız kaynaklarda mı sorun var?
Öğretmede ve öğrenmede bir problem var. Dershanelere rağmen, bütün okullara rağmen genel üniversite sınavlarında fen derslerinin sorularına doğru cevap verme oranının 4 olduğunu biliyor musunuz? Biz insanları 12-13 sene okutuyoruz sonra dershanelere gönderiyoruz.
Ama eğitimfakültesinden mezun çocuğu öğretmen olarak seçerken, sadece KPSS’ye bakıyoruz. Bu çok yetersiz bir tercih. Objektifliği sağlıyor, sübjektif ve siyasi tercihleri ortadan kaldırıyor. Ancak kendi içinde sistemin problemleri var. Örneğin benim çok az ihtiyacımolan alanlarda, eğer çok sayıda öğretmen varsa 95 puanla öğretmen olabiliyor. Öğretmen sayısının az olduğu, benimise ihtiyacımın çok olduğu alanlardaysa çok düşük puanlarla atama yapıyoruz. Bu doğru bir tercih olamaz. Alanlarıyla alakalı ek bir desteğe ya da seçme sistemine ihtiyaç var.
Tek bildiğim sorun bizde. Çocuklarda değil. Çocuklar suçlu değil, biziz suçlu. Ne öğrencilerimizin ne de öğretmenlerimizin başarısızlıkta suçu olduğunu düşünüyorum. Bir yerde sorun varsa sorumluluk yöneticilerindir. Bizimdir.
http://www.haberturk.com