Devlet okulunda matematik ve Türkçe öğrenmek zor

Kodla Büyü

*cem62*

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
816
cito Türkiye'nin, şuana kadar 62 bin ilköğretim öğrencisine uyguladığı Öğrenci İzleme Sistemi'nin sonuçlarına göre, ödevlerin ve okul dışında verilen kursların eğitime hiçbir katkısının olmadığı belirtildi.

Eğitim kalitesini arttırmak için bilimsel çalışmalar yürüten Cito Türkiye'nin geliştirdiği Öğrenci İzleme Sistemi (ÖİS), uygulamalarından elde edilen sonuçlar şaşırtıcı çıktı. Sonuçlara göre sistemin uygulandığı okullarda öğrenci bazında yapılan bazı değerlendirmelerde, öğrencilere uygun eğitim verildiğinde hedeflere ulaşmada artış olduğunu gösterdi. Şu ana kadar ÖİS uygulamalarına anasınıfından 8. sınıfa kadar toplam 62 bin öğrenci alındı. 21 farklı ilde yapılan uygulamalara 40'ı devlet, 72'si özel olmak üzere 112 okul katıldı. İlköğretim öğrencilerinin MEB öğretim programında yer alan zihinsel becerileri ne oranda edindikleri ve ÖİS Sosyal Gelişim Programı (ÖSGP) çerçevesinde okul dışı etmenlerin akademik başarı ile ilişkisinin ortaya konduğu sistemin sonuçları açıklandı.

1-7. sınıf uygulama sonuçlarına göre, Türkçe "okuduğunu anlama" alt alanında, devlet okullarında 6. sınıf öğrencilerinin yüzde 4'ü, 7. sınıf öğrencilerinin yüzde 2'si en üst düzeye ulaşabiliyor. Özel okullarda ise aynı alanda 6. sınıf öğrencilerinin yüzde 23'ü ve 7. sınıf öğrencilerinin ise yüzde 22'si en üst düzeye ulaşabiliyor.

Matematik "sayılar" alt alanında devlet okullarında en üst düzeye ulaşan öğrenci bulunmazken, özel okullarda 6. sınıf öğrencilerinin yüzde 20'si ve 7. öğrencilerinin ise yüzde 12'si en üst düzeye ulaşabiliyor.

Fen ve Teknoloji alanında ise devlet okullarında 4. sınıf öğrencilerinin yüzde 15'i, 5. sınıf öğrencilerinin yüzde 7'si en üst düzeye ulaşabilirken, 6. ve 7. sınıf öğrencilerinden en üst düzeye ulaşan öğrenci bulunmuyor. Özel okullarda 4. sınıf öğrencilerinin yüzde 47'si, 5. sınıf öğrencilerinin yüzde 31'i, 6. sınıf öğrencilerinin yüzde 19'u ve 7. sınıf öğrencilerinin yüzde 13'ü en üst düzeye ulaşabiliyor.

Öğrenci İzleme Sistemi Sosyal Gelişim Programı (ÖSGP) uygulama sonuçlarına göre dershaneye gitme sıklığı ve ev ödevine ayrılan zaman ile başarı arasında hiçbir ilişki yok. Öğrencilerin akademik yeterlilik anlamında kendilerine güvenmeleri ile akademik başarı arasında ise önemli ilişkiler var. Diğer yandan sınıf seviyesi yükseldikçe öğrencilerin kendilerine olan güvenleri azalıyor. Öğrencilerin okullarına karşı olumlu tutumları hiçbir değişikliğe uğramadan öğrenim süresince devam ediyor. Okul öncesi eğitim ise ileri yıllardaki öğrenme ile olumlu ilişkiler gösteriyor.
iha
 
tabiki özel okul ile devlet okulu bir olmaz ama orda da başarılı öğrencileri parasız okutuyolar ve gelir düzeyi yüksek aileler çocuklarıyla genellikle daha fazla ilgilendiği için başarı da yükseliyo..
 
niye böyle bir kıyaslama yapmışlar anlamadım.devlet okullarıyla özel okullar aynı imkanları sunuyor da benim mi haberim yok acaba :mrgreen:
 
çok iyi devlet okullarıda var. özel okulların avantajı olduğu kadar dezavantajı olduğunu düşünüyorum.
-baba arkadaşım nike ayakkabı almış bende istiyorum
-anne arkadaşımın ps 3 ü var bende isterim.
-Berkecanlar yazın california hayvanat bahçesine gitmişler bizde gidelim :)
 
Türkiye de eğitim sistemi kökten değişmeli zaten. Devlet de bunu farkında . Bazı adımlar atıdı bile. Okul öncesi eğitimin zorunlu olması önemli bir başlangıç ve atılması gereken onlarca belki de yüzlerce gecikmiş adımdan sadece birisi.Yıllardır anlatıyoruz bu sorunları ama işiten yok demek. Bence 1. sınıf öğretmenliği de okul öncesi gibi bir branş olmalı. Biz bu ülkede öğretmenin altından kalkamadığı matematiği, Türkçeyi, Sosyal, Fen vs. dersleri aynı anda ve gereksiz zamanlarda öğrencilere yüklemeye çalışıp bunlar yetmiyormuş gibi bir de teknooji tasarım, resim gibi derslerin ödevlerini de evde yaptırmaya çalışmamız hele hele öğrenci kendisini okula gitmeye mecbur bir asker gibi gördüğü müddetçe eğitimde başarı ve kaliteyi yakalamak çok zor . Oysa özel okullarda durum farklı, sınıf seviyeleri farklı, veliler farklı, imkanlar farklı, idare farklı, öğretmenler farklı...Sorunları sıralarsak ciltler dolusu kitap çıkar.Peki çare ? Reçete hazır aslında ama Nimet Hanım a ulaşabilmek lazım.Saygılar.
 
Bence en büyük problem ilköğretimdeki sorunları çözemeyen merkezde bürokrasiler. milli eğitim bakanımız bile eğitimci değil bürokratların kaçı aceba eğitim ci kaçı ilköğretimde çalışmış yada kaçı taşra bölerinde neler yaşanıyor nasıl eğitim veriliyor bilen yok ve çözüm üretmekten aciz kişiler. araştırmayı yurt dışında araycaklarına sorsunlar öğretmlere ciddi bir anket çalışması yapılsın her il de komisyon kurulsun ve ortak çözümler üretilsin ve bunu ciddi şekilde uygulamay koysunlar. hiçbir yaptırım uygulayamadığınız öğrencilerden ne beklenebilir ki
 
BBNET
Geri
Üst