yunusbay' Alıntı:
bu tecrübeyi yaşamış biri olarak yapmayın arkadaşlar, ne halleri varsa görsünler, ama suçlu benim ve çok pişmanım bi daha mı? tövbe kıymet bilen iyilikten anlayanlara yapılır.
Ben 'iyilik kıymet bilenlere yapılır' sözüne katılmıyorum. İşim olmamasına rağmen okuldaki tüm bilgisayar teknik servis işlerini, web tasarım işlerini, dergi çıkarma işlerini v.s.. Elimden geldiği kadar yapmaya çalışıyorum. Çalışmakta olduğum okulda 6 senem ve okul müdürümüz 3 kere değişti. Ben çalışma sistemimden taviz vermedim.
Okula teknik malzeme lazım oluyor bazen kendim alıyorum. Birkaç sene evvel işi yokuşa sürünce okul müdürüne sinirlendim, kendim gidip hava kompresörü aldım. Ne kadar bilgisayar varsa içlerini tertemiz yaptım. Bazen bana da lazım oluyor, eşe dosta da.
Bilgisayarcı gelip tek bir bilgisayarın teknik servisine 100 TL para aldı iki sene evvel. Yüreğim acıdı. Devletin parası deniz mi Allah aşkına? Yazık günah.
Okulun işi veya Müdürün işi olarak görmüyorum. Bu iş gönül işi, bu iş birilerinin ücret almadan yapmayacağı ama birilerinin de 'benim işim' diyerek gönüllü olarak yapacağı iş.
Okulda işler aksarsa sonuç olarak birileri okul idaresini suçlayacak belki ama eğitim öğretim aksayacak bir şekilde. Ben çalıştığım yerde aksaklık görmek istemiyorum. Her şey saat gibi işlemeli. Ve varsa benim sorumluluğum, onu da ben yapmalıyım. Benim mantığım bu. Sizler farklı düşünüyor olabilirsiniz. Ben de sıradan bir öğretmenim ama bazı işleri kendi vazifem görüyorum. Çünkü başka yapacak kimse yok.
Orada projeksiyon cihazı can çekişirken, öğretmen çaresiz, çocuklar öylece bakınıp duruyorken kusura bakmayın ama 'benim işim değil, gelsin birileri yapsın' diyemiyorum.
Kimse kimseyi eleştirmesin, yapan da haklıdır, yapmayan da.
Sonuçta kim zerre kadar hayır işlerse faydasını, zerre kadar kötülük işlerse de cezasını görecek, değil mi?
"İyilik yap denize at, Malik bilmezse Hâlık bilir.."
Vesselam..