Hayırlı olsun araba satışınız.
Tüm yumurtalar aynı sepete konmaz.
Sermayenizi bölmenizi tavsiye ederim. Bu; emtia, döviz, hisse senedi ve nakit olarak olabilir. Oranını siz belirlersiniz. Vaktini siz belirlersiniz. Ne zaman alıp ne zaman satacağınızı kestirmelisiniz.
Emtiada altın, gümüş gibi seçeneklerden altın en mantıklısı, ulaşıp satın alması ve satması en kolay altın.
Dövizde ise; dolar, euro, pound gibi seçenekler ise konjonktürden olumlu ve olumsuz etkilenen metalar.
Hisse senedi piyasası hakkında çok fazla bir fikrini olmadığını varsayıyorum.
Normal şartlar altında yatırım,
-düzenli yapılan (yıllarca ve ay ay gelirden eklenerek)
-küçük olaylardan etkilenildiği zaman dahi devam edilen,
-farklı sepetlere yayılan
bir olgu.
-Anladığım kadarıyla sizin amacınız paranızın değerini kaybetmemesi bir yıl içinde. Bazı yatırımlarda amacınıza ulaşmanız oldukça uzun sürebilir (hisse senedi). Bunu şu an için elemenizi tavsiye ederim.
-Türkiye'de altının fiyatına etki eden iki unsur var. Hem "altın" (ons), hem de dolar. Kısa vade için; "altın al dolar alma, dolar al altın alma" çok fazla önemi olan sözler değil. Son 365 günde gram %35, dolar %38 artmış. Sebebi onsun düşmesi. Referans aldığınız noktaya bağlı. Başka bir arkadaş da 2002'den beri şu kadar getirmiş diyebilir. Türkiye'de altın mantıklı denmesinin sebebi yıllarca elde tutulması, ve 2000'den beri özellikle 2009'dan sonra altının dolar(ve diğer para birimleri) karşısında çok fazla değer kazanması. Sonuç olarak 1 yıl yatırım yapacaksanız oranı ayarlayarak bölseniz de olur, size kalmış. (Ayrıca "şurdan gördü şurayı tekrar görür, önce burayı sonra orayı görür" gibi ithamları insanlar neye göre dayanarak diyor merak ediyorum) (Uzun süre yatırım yapacaksanız 1000'den değil de 1005'den alın 1010'dan alın, ne farkeder yüzde 1 2, yıllarca beklenecekse. Kim bilebilir nerden döneceğini(!) nereyi göreceğini(!)?)
-Ve bir kısmı da nakit olarak tutulmalı.
Tabi bunlar benim görüşüm, kimseyi bağlamaz.
Amacınız paranızın değerinin kaybolmaması unutmayın, o yüzden riskli yatırımlara girişmenizi istemem.
Bundan sonra lafım size değil sakın üstünüze alınmayın. Konusu açıldı diye yazmak istiyorum.
---
Öğretmen camiasında maalesef çoktur, çiftlik bank, kairos gibi aptal saptal işlere inanan. Bunlar yatırım değil. "Dümenim ben" diye 100 km öteden bağırıyor.
Sizce yatırım bir anda para koyup kısım kısım ondan almak mı, yoksa düzenli olarak oraya atıp kümülatif getirisinden faydalanmak mı? 2000'de Amerika da yaşanan teknoloji balonu, gene Amerika'da 2008 ekonomik krizi, 2014'de Venezuela'nın krize girmesi (daha bir çok kriz var dünya çapında)... bunlar niye oldu sizce?
Tembellikten bana kalırsa, kafa çalıştırmamaktan. Norveç niye "varlık fonu kurdu". Geyik olarak anlatıyorum: "zaten gelirimiz vardı bu petrol piyangodan çıktı biz bunu değerlendirelim gelecek nesillere aktaralım." Çoluğuna çocuğuna bir şeyler bırakmak isteyen anne baba gibi düşündü. Gidip sağda solda ev arsa almadı. Maalesef Suriyeliler veya ülkesinde savaş çıkmış bir çok milletin insanı da (hepsi değil bazıları, her insanı kastetmiyorum tabiki) bir çok ev bir çok arsa aldı. Savaş tellallığı değil amacım. Bir depreme bakar. Bir baraj kararına fay hattına bakar.
Kısa sürede zengin olunmaz.