Linux Deneyimlerim

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Kilit
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Kodla Büyü
eşimin bilgisayarına pardus 2013 kde 64 bit ve ubuntu 64 bit sürümlerini yükledim ancak her ikisinden de verim alamadım. linux dağıtımlarına aşina olmadığımdan sorunu kendimde bulmuştum. Bakıyorum ki bu işletim sistemlerini kullanan arkadaşlar da hemen hemen aynı sorunlarla karşılaşmışlar. İlginç olan ise pardus 2013 32 bit sürümünü okulda kullandığımız bilgisayarlardan birinde sorunsuz kullanmış olmam.
 
unknownrealmman' Alıntı:
Bu linuxun en büyük problemi şu iki sayfacık konuda bile ortay çıkmış. Masaüstü uygulaması için (startx/grafik ekran) bile hemen yukarıda 26 tane uygulama var. Şunu kullan, yok olmadı öbürünü dene, yok yok bu da olmadı... İndirdiğin byte ların toplamda tuttuğu yekun GB a mı yanarsın, diskinde kapladığı alana mı, hiçbirini kullanamadığına mı... Sıkıştırılmış dosya açacaksın, yüzlerce program var! Ofis paketi için onlarca, vs. Şimdi arkadaşlar diyecek, program çok hocam işte zenginlik var çeşitlilik var diye; bu zenginlik ve çeşitlilik takıldığın yerde bir şey danışınca onu kullanma bunu kullan cümlesiyle biter genellikle ve haydi bakalım sil baştan... O kadar zaman yok bende şahsen. Linux çalışmalarının ciddi bir temizliğe ihtiyacı var, ki bunu yapacak babayiğit bir ekip dünyada var mıdır bilmiyorum. Aylar, yıllar alabilir. Okullardaki bilgisayarlara linux yüklesek, e-okul açılıyor mu? Öğretmenlerimiz çoğunlukla wordde birşeyler yazıp çıktı alıyor ve e-okuldan not girişi vs. işlemleri yapıyorlar.
Linux a kesinlikle karşı değilim. Hatta yıllar önce fanatik kullanıcılarındandım. Fakat en son, sanırım 2005 yılında 256 Kb internet ile 7 CD debian sürümünü indirip bilgisayar kurduktan sonra 3 CD kadar güncelleştirme bulunca CITROEN deyip daha da yüzüne bakmadım.
Türkiye'de linux gelişEmez, iddia ediyorum gelişEmez. Maalesef bizim internet okur yazarlığımız çok çok düşük. Her alanda olduğu gibi BT konusunda da aşırı tüketici bir toplumuz, üretim yok. Kimse internet ortamında bilgi ve tecrübesini paylaşmıyor. Hemen her konuda ingilizce kaynak bulunabiliyorken, youtube gibi sitelerde videolu anlatımlar, uygulamalar bulunabiliyorken; maalesef Türkçe içerikli kaynak, video bulamıyoruz. Saatlerce youtube da GS-FB-BJK golleri izliyoruz... Herhangi bir konu ile ilgili Türkçe kaynak bulmak çok zorken, linux için yeterince Türkçe destek bulmak imkansıza yakın. Yabancı kaynakları Türkçeye çeviren gönüllü grup/kişiler ise sayıca çok az.

Bu kadar eleştiriden sonra şöyle bir önerim olabilir: BBNET Linux grubu oluşturulup ortak bir dağıtımı kullanabilir, bilgi ve tecrübelerimizi burada paylaşabiliriz. Takıldığımız yerlerde birbirimize yardımcı oluruz. Burada önemli olan ortak bir dağıtımı kullanmak. Herkes farklı bir dağıtıma yönelirse bilgi ve tecrübe paylaşımı da yeterince olmayacaktır ya da yeni kullanıcıların kafası bir iki denemeyle karışacak ve linuxtan kaçacaktır. Türkiye'deki BT öğretmenlerinin büyük çoğunluğu bu forumu takip ediyorsa, linuxu öğretmenlere, öğrencilere ve zamanla topluma sevdirmek adına ortak bir linux dağıtımında karar verip bu dağıtımı kullanarak BBNET te açılacak bölümde zamanla güzel bir içerik olulacağını düşünüyorum.

Hocam yazdılarının bir çoğuna katılıyorum.Ubuntu yılda iki sürüm yayınlayacağına uzun süreli destekli sürümünün eksikliklerini gidermeye daha fazla emek harcasa daha iyi konumda olurlardı.Destek konusunda ubuntu ve linuxmint Türkiye sitelerinde yardımcı olmaya çalışıyorlar.Pardusun çağrı merkezi var oradan yardımcı olmaya çalışıyorlar(İnternet sitesi ve forumları var ama pek aktif değil.).
ÖNERİN ÇOK MANTIKLI BU KONUDA ORGANİZE OLABİLİRSEK FAYDALI OLUNACAĞI İNANCINDAYIM.
 
unknownrealmman' Alıntı:
Bu linuxun en büyük problemi şu iki sayfacık konuda bile ortay çıkmış. Masaüstü uygulaması için (startx/grafik ekran) bile hemen yukarıda 26 tane uygulama var. Şunu kullan, yok olmadı öbürünü dene, yok yok bu da olmadı... İndirdiğin byte ların toplamda tuttuğu yekun GB a mı yanarsın, diskinde kapladığı alana mı, hiçbirini kullanamadığına mı... Sıkıştırılmış dosya açacaksın, yüzlerce program var! Ofis paketi için onlarca, vs. Şimdi arkadaşlar diyecek, program çok hocam işte zenginlik var çeşitlilik var diye; bu zenginlik ve çeşitlilik takıldığın yerde bir şey danışınca onu kullanma bunu kullan cümlesiyle biter genellikle ve haydi bakalım sil baştan... O kadar zaman yok bende şahsen. Linux çalışmalarının ciddi bir temizliğe ihtiyacı var, ki bunu yapacak babayiğit bir ekip dünyada var mıdır bilmiyorum. Aylar, yıllar alabilir. Okullardaki bilgisayarlara linux yüklesek, e-okul açılıyor mu? Öğretmenlerimiz çoğunlukla wordde birşeyler yazıp çıktı alıyor ve e-okuldan not girişi vs. işlemleri yapıyorlar.
Linux a kesinlikle karşı değilim. Hatta yıllar önce fanatik kullanıcılarındandım. Fakat en son, sanırım 2005 yılında 256 Kb internet ile 7 CD debian sürümünü indirip bilgisayar kurduktan sonra 3 CD kadar güncelleştirme bulunca CITROEN deyip daha da yüzüne bakmadım.
Türkiye'de linux gelişEmez, iddia ediyorum gelişEmez. Maalesef bizim internet okur yazarlığımız çok çok düşük. Her alanda olduğu gibi BT konusunda da aşırı tüketici bir toplumuz, üretim yok. Kimse internet ortamında bilgi ve tecrübesini paylaşmıyor. Hemen her konuda ingilizce kaynak bulunabiliyorken, youtube gibi sitelerde videolu anlatımlar, uygulamalar bulunabiliyorken; maalesef Türkçe içerikli kaynak, video bulamıyoruz. Saatlerce youtube da GS-FB-BJK golleri izliyoruz... Herhangi bir konu ile ilgili Türkçe kaynak bulmak çok zorken, linux için yeterince Türkçe destek bulmak imkansıza yakın. Yabancı kaynakları Türkçeye çeviren gönüllü grup/kişiler ise sayıca çok az.

Bu kadar eleştiriden sonra şöyle bir önerim olabilir: BBNET Linux grubu oluşturulup ortak bir dağıtımı kullanabilir, bilgi ve tecrübelerimizi burada paylaşabiliriz. Takıldığımız yerlerde birbirimize yardımcı oluruz. Burada önemli olan ortak bir dağıtımı kullanmak. Herkes farklı bir dağıtıma yönelirse bilgi ve tecrübe paylaşımı da yeterince olmayacaktır ya da yeni kullanıcıların kafası bir iki denemeyle karışacak ve linuxtan kaçacaktır. Türkiye'deki BT öğretmenlerinin büyük çoğunluğu bu forumu takip ediyorsa, linuxu öğretmenlere, öğrencilere ve zamanla topluma sevdirmek adına ortak bir linux dağıtımında karar verip bu dağıtımı kullanarak BBNET te açılacak bölümde zamanla güzel bir içerik olulacağını düşünüyorum.


Hocam söylemlerine pek katılmıyorum. Linuxte bir çok program ve farklılıklar olduğundan bahsetmişsiniz. Doğrudur her kafasına esen linux yada farklı yazılımlar üretiyor. Buda bu alandaki zenginlikleri ortaya koyuyor. SOnuçta özgür bir platform kimseye zorla şu tarayıcıyı kullanacaksın yada şu player ile video oynatacaksın denmiyor.
Türkçe kaynak konusuna gelince eve bulamazsınız zaten türkçe arama yaptığınız sürece linuxte zerre kadar yol alamazsınız. Bilgisayar sistem dili sonuçta ingilizce , aramalarınızı ingilizce olarak yapmalısınız. Ayrıca türkçeleştirme çalışmalarının artmasını istiyorsanız sizlerinde buna destek olması gerekmektedir.

Son olarak ortalıkta bilgi kirliliği mevcut mesela ubuntu ve linuxmint ile ilgili türkçe formlar var diğer dağıtımlar için yok deniliyor. Aslında konu tamamında bahsedilen lubuntu, kubuntu xubuntu pear os pardus gibi daha bir çok nice dağıtım DEB paketleme sistemini kullanıyor. Yani siz ubuntu formunda görmüş olduğunuz bir sorun çözümünü pear os ta geçerlidir. Aynı şekilde çözüm pardusta da geçerlidir. Yanlış yerde ve yanlış arama yapıldığı için sorun çözülmüyor.

Örneğin pardusta 3g modem kurulumu diye aratırsanız fazla sonuç çıkmaz
debian yada ubuntuda da 3g modem aratırsanız asıl sonuçları görebiliriz.

Umarım anlatabilmişimdir.
 
lubuntu 13,10 kurdum kullandım masaüstüne bilgisayar simgesini atamadım ve ne zaman d sürücüsünü açmak istesem şifre girmem gerekiyor :(
ama linux mint e göre hızlı birde sağ alt köşede kapat olayı güzel

şimdi bunu silip Peppermint-4-20130611-i386 indirdim torrenti onu yükleceğim merak işte bakalım nasıl olacak
 
unknownrealmman' Alıntı:
Bu linuxun en büyük problemi şu iki sayfacık konuda bile ortay çıkmış. Masaüstü uygulaması için (startx/grafik ekran) bile hemen yukarıda 26 tane uygulama var. Şunu kullan, yok olmadı öbürünü dene, yok yok bu da olmadı... İndirdiğin byte ların toplamda tuttuğu yekun GB a mı yanarsın, diskinde kapladığı alana mı, hiçbirini kullanamadığına mı... Sıkıştırılmış dosya açacaksın, yüzlerce program var! Ofis paketi için onlarca, vs. Şimdi arkadaşlar diyecek, program çok hocam işte zenginlik var çeşitlilik var diye; bu zenginlik ve çeşitlilik takıldığın yerde bir şey danışınca onu kullanma bunu kullan cümlesiyle biter genellikle ve haydi bakalım sil baştan... O kadar zaman yok bende şahsen. Linux çalışmalarının ciddi bir temizliğe ihtiyacı var, ki bunu yapacak babayiğit bir ekip dünyada var mıdır bilmiyorum. Aylar, yıllar alabilir. Okullardaki bilgisayarlara linux yüklesek, e-okul açılıyor mu? Öğretmenlerimiz çoğunlukla wordde birşeyler yazıp çıktı alıyor ve e-okuldan not girişi vs. işlemleri yapıyorlar.
Linux a kesinlikle karşı değilim. Hatta yıllar önce fanatik kullanıcılarındandım. Fakat en son, sanırım 2005 yılında 256 Kb internet ile 7 CD debian sürümünü indirip bilgisayar kurduktan sonra 3 CD kadar güncelleştirme bulunca CITROEN deyip daha da yüzüne bakmadım.
Türkiye'de linux gelişEmez, iddia ediyorum gelişEmez. Maalesef bizim internet okur yazarlığımız çok çok düşük. Her alanda olduğu gibi BT konusunda da aşırı tüketici bir toplumuz, üretim yok. Kimse internet ortamında bilgi ve tecrübesini paylaşmıyor. Hemen her konuda ingilizce kaynak bulunabiliyorken, youtube gibi sitelerde videolu anlatımlar, uygulamalar bulunabiliyorken; maalesef Türkçe içerikli kaynak, video bulamıyoruz. Saatlerce youtube da GS-FB-BJK golleri izliyoruz... Herhangi bir konu ile ilgili Türkçe kaynak bulmak çok zorken, linux için yeterince Türkçe destek bulmak imkansıza yakın. Yabancı kaynakları Türkçeye çeviren gönüllü grup/kişiler ise sayıca çok az.

Bu kadar eleştiriden sonra şöyle bir önerim olabilir: BBNET Linux grubu oluşturulup ortak bir dağıtımı kullanabilir, bilgi ve tecrübelerimizi burada paylaşabiliriz. Takıldığımız yerlerde birbirimize yardımcı oluruz. Burada önemli olan ortak bir dağıtımı kullanmak. Herkes farklı bir dağıtıma yönelirse bilgi ve tecrübe paylaşımı da yeterince olmayacaktır ya da yeni kullanıcıların kafası bir iki denemeyle karışacak ve linuxtan kaçacaktır. Türkiye'deki BT öğretmenlerinin büyük çoğunluğu bu forumu takip ediyorsa, linuxu öğretmenlere, öğrencilere ve zamanla topluma sevdirmek adına ortak bir linux dağıtımında karar verip bu dağıtımı kullanarak BBNET te açılacak bölümde zamanla güzel bir içerik olulacağını düşünüyorum.

Hocam çok güzel yazmışsın, katılıyorum. Linux'u zaten bilenler bu karşılaştırmadan etkilenmezler, onlarca video player ama kullananlar zaten biliyor filancası iyi, onlarca browser var ama filancası iyi...... gibi. Fakat linux'u bilmeyen ve yeni başlayacak olan bizler için bu bilgi kabarıklığı gerçekten dezavantaj. Çünkü filanca iyi, şu hızlı, bu yeni, şu daha iyi gibi ifadeleri duyunca zaten başlamadan soğuyoruz, bu ne kadar çok çeşitlilik diye.

Ben şahsen @kilit hocamın tavsiyesini dikkate alıp Zorin OS kullanmayı düşünüyorum. Ama buna da iyi diyen kimse yok. Herkes lubuntu, kubuntu, xubunutu felan diyor. Yani söylediğiniz gibi BBNET olarak bir Linnux dağıtımına yoğunlaşıp onu kullanmakta fayda var. :+1:
 
unknownrealmman hocamın yazdıklarına katılıyorum. Zaten itiraz ettiği noktaların nedenlerini açıklamış
Konuyu açan arkadaşa da teşekkürler.
 
linux böyle 50 çeşit olarak devam ederse kimse kullanmaz. yap adam gibi 2 yada üç çeşit insanların aklı karışmasın.
 
Beyler şuanda 700 üzerinde linux çeşidi var özgür bir şekilde artıyor. Bu yüzden bunun önü alınamaz. Fakat ubuntu debian arclinux gibi dağıtımların arkasında finansman destekleri olduğu için daha kararlı sürümler çıkartıyorlar.
 
Hocam bende Pardus kullanmayanlardanım. Çünkü Tübitak bile kendi ürettiğini söylediği pardusa sahip çıkmıyor. Bir anda debiana döndü. Eğer önceki pardus için çok uğraşıldı ve geliştirildiyse, o kadar emek boşa çıkarılırmıydı? Bence önceki pardus içinde fazla mesai yapılmamıştı ki Tübitak önceki sürümleri silip attı. Türkçeleşterip adına PARDUS demenin ne anlamı var. Kaç satır kod yazdınız, kaç özgün program geliştirdiniz? Program geliştirmeye yönelik ne adımlar attınız? Sadece kullanmaktan bahsediyorsanız kolay da bu ekosistemin yaşaması için program geliştirmeye ihtiyacanız var, yeni filizlere ihtiyacınız var. Program geliştirmeden sadece kullanırsanız bu yaşanır, daldan dala atlarsınız. O olmadı şunu kullanayım... bu olmadı..... Sonrada bir arpa boyu yol alınmaz. Fatih projesini başarısızlığa uğratacak ta budur. Akıllı tahtalarda sadece pardus olursa starboard dan başka program olmaz. Ya da yabancıların geliştirdiği, bizden birkaç gönüllünün türkçeleştirdiği programlar olur... Bu arada HİTACHİ çalışanlarına starboard için teşekkür etmek lazım...

Ders kitaplarında Windows'u ve Microsoft Office öğret, akıllı tahtalarda Pardus kullan...

Windows'un akademik versiyonları birkaç dolara satın alınıyor, birçok program ücretsiz de verilebiliyor. Pardus ta bir çeşitliliktir. Ama tek tercih olmamalıdır. Ücret ödememek için kullanılabilir. Bir şirketim olsaydı, temel ofis yazılımları kullanacaksam windows lisansına para vermektense linux kullanırdım. Ama okullarda aynı şeyi söyleyemem....
 
muharremyildiz' Alıntı:
Hocam bende Pardus kullanmayanlardanım. Çünkü Tübitak bile kendi ürettiğini söylediği pardusa sahip çıkmıyor. Bir anda debiana döndü. Eğer önceki pardus için çok uğraşıldı ve geliştirildiyse, o kadar emek boşa çıkarılırmıydı? Bence önceki pardus içinde fazla mesai yapılmamıştı ki Tübitak önceki sürümleri silip attı. Türkçeleşterip adına PARDUS demenin ne anlamı var. Kaç satır kod yazdınız, kaç özgün program geliştirdiniz? Program geliştirmeye yönelik ne adımlar attınız? Sadece kullanmaktan bahsediyorsanız kolay da bu ekosistemin yaşaması için program geliştirmeye ihtiyacanız var, yeni filizlere ihtiyacınız var. Program geliştirmeden sadece kullanırsanız bu yaşanır, daldan dala atlarsınız. O olmadı şunu kullanayım... bu olmadı..... Sonrada bir arpa boyu yol alınmaz. Fatih projesini başarısızlığa uğratacak ta budur. Akıllı tahtalarda sadece pardus olursa starboard dan başka program olmaz. Ya da yabancıların geliştirdiği, bizden birkaç gönüllünün türkçeleştirdiği programlar olur... Bu arada HİTACHİ çalışanlarına starboard için teşekkür etmek lazım...

Ders kitaplarında Windows'u ve Microsoft Office öğret, akıllı tahtalarda Pardus kullan...

Windows'un akademik versiyonları birkaç dolara satın alınıyor, birçok program ücretsiz de verilebiliyor. Pardus ta bir çeşitliliktir. Ama tek tercih olmamalıdır. Ücret ödememek için kullanılabilir. Bir şirketim olsaydı, temel ofis yazılımları kullanacaksam windows lisansına para vermektense linux kullanırdım. Ama okullarda aynı şeyi söyleyemem....

Hocam yorumlarınızı üzülerek okudum dilimin döndüğünce hem sorularınıza cevap vermeye çalışayım hemde bu konudaki fikirlerimi yazayım!..

- Öncelikle linux demek özgür yazılım demektir. Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin kullandığı bir forumda uzun uzun özgür yazılımın ne olduğundan ve avantajlarından bahsetmeyeceğim. Ama hiçbir lisans ücreti ödemediğimiz ülkemizde özgür yazılım felsefesini benimsememiş kullanıcılara mevcut alışkanlıklarını değiştirmek veya basit sorunlar için internette araştırma yapmak külfet gelebilir. Öğrencilerimize veya çevremizdeki insanlara da özgür yazılımları kullanmayı öğretmek yerine, öncelikle özgür yazılım felsefesini benimsetebilirsek gerisinin kendiliğinden geleceğini düşünüyorum.

- PARDUS un debian tabanına acil bir dönüş yapmasının sebebi eski PARDUS ekibinin dağılmasından veya dağıtılmasından sonra etkileşimli tahtalarda kullanılabilecek bir PARDUS a birkaç ay gibi bir sürede ihtiyaç duyulmasıdır. Yeni ekip eski PARDUS ta verim alamamış veya sürücüleri çalıştıramamış olacaklarki daha stabil ve desteği daha fazla olan debian çatallaması bir PARDUS a geçmeyi tercih ettiler.

- Debian a geçilmelimiydi, eski proje yaşatılmalı mıydı? İnternet mecrasında uzunca tartışmalar oldu. Bu tartışmaları daha da uzatabiliriz. Belki acele ile ortaya atılan ilk sürümü ve süreci eleştirebiliriz. Uzun uzun tubitak kurumunun hantallığından ketumluğundan bahsedebiliriz. Gelinen noktada bence milli bir işletim sistemimiz olmasını istiyorsak ki bu günümüz dünyasında bir ihtiyaç haline gelmiştir. Geçmişe dönük tartışmalara mesai harcamak yerine ileriye dönük ne yapabilirizi konuşmamız gerekir. Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin sahip çıkmadığı bir işletim sisteminin yaşaması çok zor.

- Şu tespiti yaparak debiana neden geçildi kısmını kapatmak istiyorum. .Debian en çok kullanılan özgür yazılım işletim sistemlerindendir. Kodları açıktır güvenlik konusunda problemi yoktur. Eski PARDUS un 10 yıla yakın macerasında depolarındaki paketler(programlar) yüzlerle ifade edilirken, debian depolarında hali hazırda binlerce paket bulunmakta. özgür yazılıma gönül vermiş biri olarak redhat tabanlı bir PARDUS olsaydı da aynı desteği verirdim.

- Ekosistem oluşumu ve program geliştirmeye olan ihtiyaç konusundaki söylediklerinize katılıyorum. Bilişim sektörü olarak hazır kullanmaya devam ettiğimiz sürece bir arpa boyu yol almamız mümkün değil. Fakat bu gelişmede de yine özgür yazılımlar kodlarının paylaşılıyor olması ile gelişime daha uygunlar.

- "Akıllı tahtalarda sadece pardus olursa starboard dan başka program olmaz" cümlesinden ne demek istediğinizi tam olarak anlayamadım. Fakat linux dünyasında her ihtiyacımıza uygun programlar olduğunu söyleyebilirim. Programdan kasıt örneğin linux altında bulunmayan"windows live messenger" sa burada ki amaç bu programı kullanmak mı yoksa anlık mesajlaşma yazılımı kullanmak mıdır?

- Starboard un yerine yerli bir firmanın geliştirdiği antropi kullanılacak. Bununla ilgili sunumlar eba da yapılmıştı. Ayrıca etkileşimli tahta için PARDUS üzerinde çalışacak aşağıda bir resmini paylaşacağım ETAP (Etkileşimli Tahta Arayüz Projesi) bitmek üzere. Ayrıntıları yakın zamanda ortaya çıkacaktır. Merak eden arkadaş olursa bildiklerimi paylaşabilirim.

- Benim elime geçen kitaplarda Microsoft word öğret değilde kelime işlemci programı, hesap tablosu programı gibi ibareler bulunuyor. Bende hali hazırda özgür yazılım olan libre office öğretiyorum öğrencilerime. Zaten ofis yazılımları dediğimiz programların özelliklerinin % kaçını kullanıyoruz günlük hayatta!..

- Elbetteki sonuç olarak kimseye zorla şu yazılımı kullan şu programı kullan diyemeyiz zaten bu özgür yazılım felsefesiyle çelişir. Her sektörde olduğu gibi bilişim sektöründe de tekelcilik gelişmenin önündeki en büyük engeldir. Lisans davalarına ve ücretlerine ödenen para,mesai AR-GE ye harcanmış olsaydı belkide teknoloji olarak bambaşka bir yerde olurduk.

Ben bir bilişim teknolojileri öğretmeni olarak özgür yazılımları kullanıyor ve öğrencilerime, çevremdeki insanlara da tavsiye ediyorum. PARDUS, debian, ubuntu, mint yüzlerce dağıtım var hangisinin olduğu çok önemli değil özgür yazılım kullanmaya çalışalım!..
 

Ekli dosyalar

  • etap.jpg
    etap.jpg
    65.1 KB · Görüntüleme: 1,464
Zaten orjinal pardus ekibi pisi linux adı altında eski pardusu devam ettirmeye çalışıyorlar ama destek olmayınca haliyle süreçte uzuyor. www.pisilinux.org adresinden pisi linuxu indirip deneyebilirsiniz.
 
uyelik269' Alıntı:
muharremyildiz' Alıntı:
Hocam bende Pardus kullanmayanlardanım. Çünkü Tübitak bile kendi ürettiğini söylediği pardusa sahip çıkmıyor. Bir anda debiana döndü. Eğer önceki pardus için çok uğraşıldı ve geliştirildiyse, o kadar emek boşa çıkarılırmıydı? Bence önceki pardus içinde fazla mesai yapılmamıştı ki Tübitak önceki sürümleri silip attı. Türkçeleşterip adına PARDUS demenin ne anlamı var. Kaç satır kod yazdınız, kaç özgün program geliştirdiniz? Program geliştirmeye yönelik ne adımlar attınız? Sadece kullanmaktan bahsediyorsanız kolay da bu ekosistemin yaşaması için program geliştirmeye ihtiyacanız var, yeni filizlere ihtiyacınız var. Program geliştirmeden sadece kullanırsanız bu yaşanır, daldan dala atlarsınız. O olmadı şunu kullanayım... bu olmadı..... Sonrada bir arpa boyu yol alınmaz. Fatih projesini başarısızlığa uğratacak ta budur. Akıllı tahtalarda sadece pardus olursa starboard dan başka program olmaz. Ya da yabancıların geliştirdiği, bizden birkaç gönüllünün türkçeleştirdiği programlar olur... Bu arada HİTACHİ çalışanlarına starboard için teşekkür etmek lazım...

Ders kitaplarında Windows'u ve Microsoft Office öğret, akıllı tahtalarda Pardus kullan...

Windows'un akademik versiyonları birkaç dolara satın alınıyor, birçok program ücretsiz de verilebiliyor. Pardus ta bir çeşitliliktir. Ama tek tercih olmamalıdır. Ücret ödememek için kullanılabilir. Bir şirketim olsaydı, temel ofis yazılımları kullanacaksam windows lisansına para vermektense linux kullanırdım. Ama okullarda aynı şeyi söyleyemem....

Hocam yorumlarınızı üzülerek okudum dilimin döndüğünce hem sorularınıza cevap vermeye çalışayım hemde bu konudaki fikirlerimi yazayım!..

- Öncelikle linux demek özgür yazılım demektir. Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin kullandığı bir forumda uzun uzun özgür yazılımın ne olduğundan ve avantajlarından bahsetmeyeceğim. Ama hiçbir lisans ücreti ödemediğimiz ülkemizde özgür yazılım felsefesini benimsememiş kullanıcılara mevcut alışkanlıklarını değiştirmek veya basit sorunlar için internette araştırma yapmak külfet gelebilir. Öğrencilerimize veya çevremizdeki insanlara da özgür yazılımları kullanmayı öğretmek yerine, öncelikle özgür yazılım felsefesini benimsetebilirsek gerisinin kendiliğinden geleceğini düşünüyorum.

- PARDUS un debian tabanına acil bir dönüş yapmasının sebebi eski PARDUS ekibinin dağılmasından veya dağıtılmasından sonra etkileşimli tahtalarda kullanılabilecek bir PARDUS a birkaç ay gibi bir sürede ihtiyaç duyulmasıdır. Yeni ekip eski PARDUS ta verim alamamış veya sürücüleri çalıştıramamış olacaklarki daha stabil ve desteği daha fazla olan debian çatallaması bir PARDUS a geçmeyi tercih ettiler.

- Debian a geçilmelimiydi, eski proje yaşatılmalı mıydı? İnternet mecrasında uzunca tartışmalar oldu. Bu tartışmaları daha da uzatabiliriz. Belki acele ile ortaya atılan ilk sürümü ve süreci eleştirebiliriz. Uzun uzun tubitak kurumunun hantallığından ketumluğundan bahsedebiliriz. Gelinen noktada bence milli bir işletim sistemimiz olmasını istiyorsak ki bu günümüz dünyasında bir ihtiyaç haline gelmiştir. Geçmişe dönük tartışmalara mesai harcamak yerine ileriye dönük ne yapabilirizi konuşmamız gerekir. Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin sahip çıkmadığı bir işletim sisteminin yaşaması çok zor.

- Şu tespiti yaparak debiana neden geçildi kısmını kapatmak istiyorum. .Debian en çok kullanılan özgür yazılım işletim sistemlerindendir. Kodları açıktır güvenlik konusunda problemi yoktur. Eski PARDUS un 10 yıla yakın macerasında depolarındaki paketler(programlar) yüzlerle ifade edilirken, debian depolarında hali hazırda binlerce paket bulunmakta. özgür yazılıma gönül vermiş biri olarak redhat tabanlı bir PARDUS olsaydı da aynı desteği verirdim.

- Ekosistem oluşumu ve program geliştirmeye olan ihtiyaç konusundaki söylediklerinize katılıyorum. Bilişim sektörü olarak hazır kullanmaya devam ettiğimiz sürece bir arpa boyu yol almamız mümkün değil. Fakat bu gelişmede de yine özgür yazılımlar kodlarının paylaşılıyor olması ile gelişime daha uygunlar.

- "Akıllı tahtalarda sadece pardus olursa starboard dan başka program olmaz" cümlesinden ne demek istediğinizi tam olarak anlayamadım. Fakat linux dünyasında her ihtiyacımıza uygun programlar olduğunu söyleyebilirim. Programdan kasıt örneğin linux altında bulunmayan"windows live messenger" sa burada ki amaç bu programı kullanmak mı yoksa anlık mesajlaşma yazılımı kullanmak mıdır?

- Starboard un yerine yerli bir firmanın geliştirdiği antropi kullanılacak. Bununla ilgili sunumlar eba da yapılmıştı. Ayrıca etkileşimli tahta için PARDUS üzerinde çalışacak aşağıda bir resmini paylaşacağım ETAP (Etkileşimli Tahta Arayüz Projesi) bitmek üzere. Ayrıntıları yakın zamanda ortaya çıkacaktır. Merak eden arkadaş olursa bildiklerimi paylaşabilirim.

- Benim elime geçen kitaplarda Microsoft word öğret değilde kelime işlemci programı, hesap tablosu programı gibi ibareler bulunuyor. Bende hali hazırda özgür yazılım olan libre office öğretiyorum öğrencilerime. Zaten ofis yazılımları dediğimiz programların özelliklerinin % kaçını kullanıyoruz günlük hayatta!..

- Elbetteki sonuç olarak kimseye zorla şu yazılımı kullan şu programı kullan diyemeyiz zaten bu özgür yazılım felsefesiyle çelişir. Her sektörde olduğu gibi bilişim sektöründe de tekelcilik gelişmenin önündeki en büyük engeldir. Lisans davalarına ve ücretlerine ödenen para,mesai AR-GE ye harcanmış olsaydı belkide teknoloji olarak bambaşka bir yerde olurduk.

Ben bir bilişim teknolojileri öğretmeni olarak özgür yazılımları kullanıyor ve öğrencilerime, çevremdeki insanlara da tavsiye ediyorum. PARDUS, debian, ubuntu, mint yüzlerce dağıtım var hangisinin olduğu çok önemli değil özgür yazılım kullanmaya çalışalım!..

Hocam benim amacım sizi üzmek değil, odaklandığım nokta program geliştirme. Açık kaynak felsefesine lisans türlerini öğretirken değiniyoruz. Zaten öğrencilerin ya da program geliştirmek istemeyen kişilerin kullanımı için harika... Onun için bende derslerimde linux hakkında bilgiler veriyorum. Windows a olan üstünlüklerinden bahsediyorum. Size karşı durmuyorum. Tam tersi yanınızdayım.
Linux türevlerini kullandım (sadece kullandım), zamanında çok işime yaradı. Karşı değilim, tam tersi kaynak kodun paylaşılması da harika. Fakat program geliştirme kaynakları sınırlı (Kastım dil sayısı değil). Herkes programları türkçeye çevirmeye odaklanmış. Benim hobim yazılım geliştirmektir. Kullanma işi basit; fakat iş yazılım geliştirmeye gelince çok zor. Java, C++ gibi bir dil de kullanılabilir fakat sistem kaynaklarıyla ilgili yazılım geliştirmek Türkçe kaynak sıkıntısı nedeniyle çok zor. Keşke yazılım geliştirme ile ilgili kaynaklar daha çok olsa. Tübitak bu alanlarda daha güçlü bir kurum olsa ve yazılım geliştirme kaynaklarını türkçeye çevirseler daha iyi olur. Örneğin ATAK programını pardus için de geliştirmek isterim: Programı diğer programlardan önce başlangıçta çalışmaya nasıl ayarlayabilirim, klavye-mouse kilitleyebilir miyim? usb bellek takılıp-çıkarıldığını nasıl anlarım? usb bellek donanım bilgilerini nasıl alırım? Bilgisayar ip-mac bilgilerini nasıl alırım, udp veri bilgilerini nasıl alıp-gönderebilirim.... böyle soruların cevabını bulabilir miyim? bilmiyorum. Birçok programlama kitabı inceledim, genellikle windows ortamında anlatılır. Örnekler ona göre verilir...

Antropi tanıtımını izlemiştim o da windows ta tanıtılmıştı. 1-2 aya kadar çıkıyordu. 2014 yılına da girdik... 2012 de tahtalar kuruldu. Eskidi, elimizde bir starboard var... Benim isyanım açık kaynak kod, açık kaynak kod da.. kaç kişi kaynak kodlara bakıyor... kaç kişi bunu değerlendiriyor... Tübitak yetkilileri hangi programları kendileri hazırlamış ve bu açık kaynak kod cennetine (diğer programcılara) yaptıkları programları paylaşmışlar.

Kitaplarda microsoftun programları gösteriliyor. Kitaplardaki ekran görüntüleri başka bir programa ait değil galiba :)
Bizdeki bu çalışma kültürü ile biryere varamayız hocam. Biz böyle giderse sadece kullanırız, geliştiremeyiz. Başkası geliştirsin biz kullanalım hesabı güdüldükçe isterse açık kaynak kodun her satırına açıklama eklesinler nafile... armut piş ağzıma düş... Böyle olmasaydı eski pardus çok daha iyi geliştirilmiş olurdu.

"- PARDUS un debian tabanına acil bir dönüş yapmasının sebebi eski PARDUS ekibinin dağılmasından veya dağıtılmasından sonra etkileşimli tahtalarda kullanılabilecek bir PARDUS a birkaç ay gibi bir sürede ihtiyaç duyulmasıdır. Yeni ekip eski PARDUS ta verim alamamış veya sürücüleri çalıştıramamış olacaklarki daha stabil ve desteği daha fazla olan debian çatallaması bir PARDUS a geçmeyi tercih ettiler." demişsiniz ama akıllı tahtalarda şu an yüklü olan eski pardustur (Pardus 2011)...

"Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin sahip çıkmadığı bir işletim sisteminin yaşaması çok zor." evet ancak öncelikle Tübitak sahip çıkmalıdır. Biz öğretmenler intel öğretmen, öğrenci eğitimleri yerine önce pardus kullanım kursu, sonra da yazılım geliştirme kursu gibi kurslar almalıydık. Tübitak da program geliştirme kaynakları hazırlamalıydı...
 
muharremyildiz' Alıntı:
"Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin sahip çıkmadığı bir işletim sisteminin yaşaması çok zor." evet ancak öncelikle Tübitak sahip çıkmalıdır. Biz öğretmenler intel öğretmen, öğrenci eğitimleri yerine önce pardus kullanım kursu, sonra da yazılım geliştirme kursu gibi kurslar almalıydık. Tübitak da program geliştirme kaynakları hazırlamalıydı...

Hocam cevap için teşekkür ederim. Okulunuzda ki tahtalar ilk kurulanlardan olduğu için eski sürümdür diye tahmin ediyorum zira tahtalardaki PARDUS ların güncellenmesi ile ilgili bir yazıda çıkmıştı diye hatırlıyorum. Güncellemek isteyen arkadaşlar aşağıdaki adresten indirebilirler.

ftp://depo.pardus.org.tr/iso_fatih_2013/tr/

Türkçe kaynak ve hizmetiçi eğitimler konusunda size sonuna kadar katılıyorum. Okulumda akıllı tahta olmadığı için ATAK programını kullanmadım. Ama PARDUS üzerinde benzer bir "sayısal anahtar" projesinin etkileşimli tahtalar için yürütüldüğünü duydum. Sistem kaynakları ile ilgili yazılım geliştirme konusunda çok tecrübem yok fakat linux un çok daha özelleştirilebilir olduğunu söyleyebilirim. Zira linux çekirdeği kullanan 20-30 mb işletim sistemleri bile mevcut. Örneğin ben bt sınıfında "italc" programını kullanıyorum ücretli bts programlarının(netop,netsupport ..) yaptığı gibi gibi birçok kısıtlama ve müdahalede bulunabiliyorum.
 
Yazdıklarınızı ilgiyle okuyorum.İtalc programından bihaberdim deneyelim bakalım.
 
vlk4n' Alıntı:
unknownrealmman' Alıntı:
Bu linuxun en büyük problemi şu iki sayfacık konuda bile ortay çıkmış. Masaüstü uygulaması için (startx/grafik ekran) bile hemen yukarıda 26 tane uygulama var. Şunu kullan, yok olmadı öbürünü dene, yok yok bu da olmadı... İndirdiğin byte ların toplamda tuttuğu yekun GB a mı yanarsın, diskinde kapladığı alana mı, hiçbirini kullanamadığına mı... Sıkıştırılmış dosya açacaksın, yüzlerce program var! Ofis paketi için onlarca, vs. Şimdi arkadaşlar diyecek, program çok hocam işte zenginlik var çeşitlilik var diye; bu zenginlik ve çeşitlilik takıldığın yerde bir şey danışınca onu kullanma bunu kullan cümlesiyle biter genellikle ve haydi bakalım sil baştan... O kadar zaman yok bende şahsen. Linux çalışmalarının ciddi bir temizliğe ihtiyacı var, ki bunu yapacak babayiğit bir ekip dünyada var mıdır bilmiyorum. Aylar, yıllar alabilir. Okullardaki bilgisayarlara linux yüklesek, e-okul açılıyor mu? Öğretmenlerimiz çoğunlukla wordde birşeyler yazıp çıktı alıyor ve e-okuldan not girişi vs. işlemleri yapıyorlar.
Linux a kesinlikle karşı değilim. Hatta yıllar önce fanatik kullanıcılarındandım. Fakat en son, sanırım 2005 yılında 256 Kb internet ile 7 CD debian sürümünü indirip bilgisayar kurduktan sonra 3 CD kadar güncelleştirme bulunca CITROEN deyip daha da yüzüne bakmadım.
Türkiye'de linux gelişEmez, iddia ediyorum gelişEmez. Maalesef bizim internet okur yazarlığımız çok çok düşük. Her alanda olduğu gibi BT konusunda da aşırı tüketici bir toplumuz, üretim yok. Kimse internet ortamında bilgi ve tecrübesini paylaşmıyor. Hemen her konuda ingilizce kaynak bulunabiliyorken, youtube gibi sitelerde videolu anlatımlar, uygulamalar bulunabiliyorken; maalesef Türkçe içerikli kaynak, video bulamıyoruz. Saatlerce youtube da GS-FB-BJK golleri izliyoruz... Herhangi bir konu ile ilgili Türkçe kaynak bulmak çok zorken, linux için yeterince Türkçe destek bulmak imkansıza yakın. Yabancı kaynakları Türkçeye çeviren gönüllü grup/kişiler ise sayıca çok az.

Bu kadar eleştiriden sonra şöyle bir önerim olabilir: BBNET Linux grubu oluşturulup ortak bir dağıtımı kullanabilir, bilgi ve tecrübelerimizi burada paylaşabiliriz. Takıldığımız yerlerde birbirimize yardımcı oluruz. Burada önemli olan ortak bir dağıtımı kullanmak. Herkes farklı bir dağıtıma yönelirse bilgi ve tecrübe paylaşımı da yeterince olmayacaktır ya da yeni kullanıcıların kafası bir iki denemeyle karışacak ve linuxtan kaçacaktır. Türkiye'deki BT öğretmenlerinin büyük çoğunluğu bu forumu takip ediyorsa, linuxu öğretmenlere, öğrencilere ve zamanla topluma sevdirmek adına ortak bir linux dağıtımında karar verip bu dağıtımı kullanarak BBNET te açılacak bölümde zamanla güzel bir içerik olulacağını düşünüyorum.


Hocam söylemlerine pek katılmıyorum. Linuxte bir çok program ve farklılıklar olduğundan bahsetmişsiniz. Doğrudur her kafasına esen linux yada farklı yazılımlar üretiyor. Buda bu alandaki zenginlikleri ortaya koyuyor. SOnuçta özgür bir platform kimseye zorla şu tarayıcıyı kullanacaksın yada şu player ile video oynatacaksın denmiyor.
Türkçe kaynak konusuna gelince eve bulamazsınız zaten türkçe arama yaptığınız sürece linuxte zerre kadar yol alamazsınız. Bilgisayar sistem dili sonuçta ingilizce , aramalarınızı ingilizce olarak yapmalısınız. Ayrıca türkçeleştirme çalışmalarının artmasını istiyorsanız sizlerinde buna destek olması gerekmektedir.

Son olarak ortalıkta bilgi kirliliği mevcut mesela ubuntu ve linuxmint ile ilgili türkçe formlar var diğer dağıtımlar için yok deniliyor. Aslında konu tamamında bahsedilen lubuntu, kubuntu xubuntu pear os pardus gibi daha bir çok nice dağıtım DEB paketleme sistemini kullanıyor. Yani siz ubuntu formunda görmüş olduğunuz bir sorun çözümünü pear os ta geçerlidir. Aynı şekilde çözüm pardusta da geçerlidir. Yanlış yerde ve yanlış arama yapıldığı için sorun çözülmüyor.

Örneğin pardusta 3g modem kurulumu diye aratırsanız fazla sonuç çıkmaz
debian yada ubuntuda da 3g modem aratırsanız asıl sonuçları görebiliriz.

Umarım anlatabilmişimdir.

Hocam merhaba,
Neden Türkçe arama yaparak yol alamıyoruz? Buradan (http://support.microsoft.com/?ln=tr) görebileceğiniz gibi MS Türkçe yardım ve destek sunmakta. Evet adamlar binlerce, belki milyonlarca lisans satıyorlar Türkiye'ye, ama zaten linuxun felsefesi gereği bu ücret konusuna girmeye gerek yok sanırım. Mesela ülkemizde en organize ekip sanıyorum LKD (Linux Kullanıcıları Derneği) çatısı altında toplanmış bulunuyor. Dernek seminerler, konferanslar vs ile linux tanıtımları yapıyor. Ben de birkaç konferanslarına katılmıştım. Dernek üyeliğinin yıllık ücreti var. Yani istese bu dernek Türkçeleştirme işini üstlenebilir, mali imkanları var en azından. Üniversitelerin BT (2 yıllık, 4 yıllık bilgisayar alanındaki tüm bölümler) bölümlerindeki öğrenciler ile güzel çalışmalar çıkarılabilir. Ben üniversite öğrencisiyken derneğe üye olmak istedim, öğrenci halimizle o zaman için istedikleri ücret yüksek gelmişti vazgeçmiştim. Neyse dernek bizim konumuzun dışında aslında.
"Bilgisayar sistem dili ingilizce..." diye başlayan cümlenize kesinlikle katılmıyorum. Bilgisayar sistem dili ingilizce derken? C vs. dillerde programlama yapabilmek için ingilizce bilmek gerekir diyorsanız, burada linux kullanmaktan linux ile yazılım boyutuna geçmişsiniz. Bir kullanıcı açısından bilgisayar sistem dilinin, programlama dilinin, yazılım üretmenin hangi dilde yapıldığının, nasıl yapıldığının ne önemi var ki? Hadi diyelim ki programlama ile ilgileniyoruz. Örneğin:

if($isim == "" )
{
print " Adınızı yazmayı unuttunuz";

}

kodunda if ve print komutları ingilizce kelimeler, fakat bunları kullanmak için illa belli bir seviyede ingilizceye ihtiyaç yok bence. if : şartlı sınama, print : yazdırma komutudur deyip birer örnek versek ingilizce bilmeden de programlamaya giriş yapmış oluruz. Kaldı ki günümüz neslinin eğitim - öğretim hayatında gördüğü ingilizcenin programlamaya yeteceğini düşünüyorum. Yeter ki yeterli Türkçe kaynağımız olsun. Yine de tekrar belirteyim burada sistem dilinin, programlama dilinin rusça, çince, ingilizce, vs. olması son kullanıcının umurunda değildir. Adam internete girecek, facebookta gezecek, film izleyecek, vs.
Daha önce belirttiğim gibi bir zamanlar fanatik linux kullanıcısıydım ve Türkçeleştirme dahil pek çok konuda yardımlarım olmuştu.
Hocam sitenizi de ziyaret ettim, güzel çalışmalarınız var. Tebrik ederim. Eğer okuldaki bilgisayarlarınızda linux yüklü ise ikinci kez tebrik ederim. Gerçekten zor ve yorucu olacağını tahmin ediyorum. Mesela e-okula nasıl giriyor öğretmenleriniz? Ya da kimi yayınevleri flash bellek, cd ile hediye eğitim yazılımları veriyor. Programlar .exe olarak derlenmiş, linuxta bunu nasıl çalıştırıyorsunuz? Vine var, siz kullanabilirsiniz ama öğretmenleriniz ne yapıyor. Bir de burada önerilen Italc programının windows sürümünü denemiştim, programın daha çok gelişmeye ihtiyacı var. NetSupport çok çok ileride bir kontrol programı Italc ye göre. Eğer Italc ile BTS kontrolünü sağlıklı bir şekilde (öğrenci bilgisayarlarını kilitleme, öğretmen bilgisayarı görüntüsünü öğrencilere aktarma, dosya gönderme-alma, test yapabilme, istenmeyen yazılım-siteleri engelleme, vs) yürütebiliyorsanız bir kez daha tebrik ederim.
Konuyu biraz dağıttım, çağrımı yineleyerek sonlandırıyorum. BBNet olarak ortak bir dağıtımda buluşursak yol alabileceğimizi düşünüyorum. Yoksa pek çok linux konusunda olduğu gibi bu konuda da onu kullanma bunu kullan şu var bu var ile bu konu da yok olacak... Bu konuda önderlik etmek isterdim ama benden daha tecrübeli ve güncel bilgisi olan arkadaşlar var. Elimden geldiğince destek veririm.
 
unknownrealmman' Alıntı:
vlk4n' Alıntı:
unknownrealmman' Alıntı:
Bu linuxun en büyük problemi şu iki sayfacık konuda bile ortay çıkmış. Masaüstü uygulaması için (startx/grafik ekran) bile hemen yukarıda 26 tane uygulama var. Şunu kullan, yok olmadı öbürünü dene, yok yok bu da olmadı... İndirdiğin byte ların toplamda tuttuğu yekun GB a mı yanarsın, diskinde kapladığı alana mı, hiçbirini kullanamadığına mı... Sıkıştırılmış dosya açacaksın, yüzlerce program var! Ofis paketi için onlarca, vs. Şimdi arkadaşlar diyecek, program çok hocam işte zenginlik var çeşitlilik var diye; bu zenginlik ve çeşitlilik takıldığın yerde bir şey danışınca onu kullanma bunu kullan cümlesiyle biter genellikle ve haydi bakalım sil baştan... O kadar zaman yok bende şahsen. Linux çalışmalarının ciddi bir temizliğe ihtiyacı var, ki bunu yapacak babayiğit bir ekip dünyada var mıdır bilmiyorum. Aylar, yıllar alabilir. Okullardaki bilgisayarlara linux yüklesek, e-okul açılıyor mu? Öğretmenlerimiz çoğunlukla wordde birşeyler yazıp çıktı alıyor ve e-okuldan not girişi vs. işlemleri yapıyorlar.
Linux a kesinlikle karşı değilim. Hatta yıllar önce fanatik kullanıcılarındandım. Fakat en son, sanırım 2005 yılında 256 Kb internet ile 7 CD debian sürümünü indirip bilgisayar kurduktan sonra 3 CD kadar güncelleştirme bulunca CITROEN deyip daha da yüzüne bakmadım.
Türkiye'de linux gelişEmez, iddia ediyorum gelişEmez. Maalesef bizim internet okur yazarlığımız çok çok düşük. Her alanda olduğu gibi BT konusunda da aşırı tüketici bir toplumuz, üretim yok. Kimse internet ortamında bilgi ve tecrübesini paylaşmıyor. Hemen her konuda ingilizce kaynak bulunabiliyorken, youtube gibi sitelerde videolu anlatımlar, uygulamalar bulunabiliyorken; maalesef Türkçe içerikli kaynak, video bulamıyoruz. Saatlerce youtube da GS-FB-BJK golleri izliyoruz... Herhangi bir konu ile ilgili Türkçe kaynak bulmak çok zorken, linux için yeterince Türkçe destek bulmak imkansıza yakın. Yabancı kaynakları Türkçeye çeviren gönüllü grup/kişiler ise sayıca çok az.

Bu kadar eleştiriden sonra şöyle bir önerim olabilir: BBNET Linux grubu oluşturulup ortak bir dağıtımı kullanabilir, bilgi ve tecrübelerimizi burada paylaşabiliriz. Takıldığımız yerlerde birbirimize yardımcı oluruz. Burada önemli olan ortak bir dağıtımı kullanmak. Herkes farklı bir dağıtıma yönelirse bilgi ve tecrübe paylaşımı da yeterince olmayacaktır ya da yeni kullanıcıların kafası bir iki denemeyle karışacak ve linuxtan kaçacaktır. Türkiye'deki BT öğretmenlerinin büyük çoğunluğu bu forumu takip ediyorsa, linuxu öğretmenlere, öğrencilere ve zamanla topluma sevdirmek adına ortak bir linux dağıtımında karar verip bu dağıtımı kullanarak BBNET te açılacak bölümde zamanla güzel bir içerik olulacağını düşünüyorum.


Hocam söylemlerine pek katılmıyorum. Linuxte bir çok program ve farklılıklar olduğundan bahsetmişsiniz. Doğrudur her kafasına esen linux yada farklı yazılımlar üretiyor. Buda bu alandaki zenginlikleri ortaya koyuyor. SOnuçta özgür bir platform kimseye zorla şu tarayıcıyı kullanacaksın yada şu player ile video oynatacaksın denmiyor.
Türkçe kaynak konusuna gelince eve bulamazsınız zaten türkçe arama yaptığınız sürece linuxte zerre kadar yol alamazsınız. Bilgisayar sistem dili sonuçta ingilizce , aramalarınızı ingilizce olarak yapmalısınız. Ayrıca türkçeleştirme çalışmalarının artmasını istiyorsanız sizlerinde buna destek olması gerekmektedir.

Son olarak ortalıkta bilgi kirliliği mevcut mesela ubuntu ve linuxmint ile ilgili türkçe formlar var diğer dağıtımlar için yok deniliyor. Aslında konu tamamında bahsedilen lubuntu, kubuntu xubuntu pear os pardus gibi daha bir çok nice dağıtım DEB paketleme sistemini kullanıyor. Yani siz ubuntu formunda görmüş olduğunuz bir sorun çözümünü pear os ta geçerlidir. Aynı şekilde çözüm pardusta da geçerlidir. Yanlış yerde ve yanlış arama yapıldığı için sorun çözülmüyor.

Örneğin pardusta 3g modem kurulumu diye aratırsanız fazla sonuç çıkmaz
debian yada ubuntuda da 3g modem aratırsanız asıl sonuçları görebiliriz.

Umarım anlatabilmişimdir.

Hocam merhaba,
Neden Türkçe arama yaparak yol alamıyoruz? Buradan (http://support.microsoft.com/?ln=tr) görebileceğiniz gibi MS Türkçe yardım ve destek sunmakta. Evet adamlar binlerce, belki milyonlarca lisans satıyorlar Türkiye'ye, ama zaten linuxun felsefesi gereği bu ücret konusuna girmeye gerek yok sanırım. Mesela ülkemizde en organize ekip sanıyorum LKD (Linux Kullanıcıları Derneği) çatısı altında toplanmış bulunuyor. Dernek seminerler, konferanslar vs ile linux tanıtımları yapıyor. Ben de birkaç konferanslarına katılmıştım. Dernek üyeliğinin yıllık ücreti var. Yani istese bu dernek Türkçeleştirme işini üstlenebilir, mali imkanları var en azından. Üniversitelerin BT (2 yıllık, 4 yıllık bilgisayar alanındaki tüm bölümler) bölümlerindeki öğrenciler ile güzel çalışmalar çıkarılabilir. Ben üniversite öğrencisiyken derneğe üye olmak istedim, öğrenci halimizle o zaman için istedikleri ücret yüksek gelmişti vazgeçmiştim. Neyse dernek bizim konumuzun dışında aslında.
"Bilgisayar sistem dili ingilizce..." diye başlayan cümlenize kesinlikle katılmıyorum. Bilgisayar sistem dili ingilizce derken? C vs. dillerde programlama yapabilmek için ingilizce bilmek gerekir diyorsanız, burada linux kullanmaktan linux ile yazılım boyutuna geçmişsiniz. Bir kullanıcı açısından bilgisayar sistem dilinin, programlama dilinin, yazılım üretmenin hangi dilde yapıldığının, nasıl yapıldığının ne önemi var ki? Hadi diyelim ki programlama ile ilgileniyoruz. Örneğin:

if($isim == "" )
{
print " Adınızı yazmayı unuttunuz";

}

kodunda if ve print komutları ingilizce kelimeler, fakat bunları kullanmak için illa belli bir seviyede ingilizceye ihtiyaç yok bence. if : şartlı sınama, print : yazdırma komutudur deyip birer örnek versek ingilizce bilmeden de programlamaya giriş yapmış oluruz. Kaldı ki günümüz neslinin eğitim - öğretim hayatında gördüğü ingilizcenin programlamaya yeteceğini düşünüyorum. Yeter ki yeterli Türkçe kaynağımız olsun. Yine de tekrar belirteyim burada sistem dilinin, programlama dilinin rusça, çince, ingilizce, vs. olması son kullanıcının umurunda değildir. Adam internete girecek, facebookta gezecek, film izleyecek, vs.
Daha önce belirttiğim gibi bir zamanlar fanatik linux kullanıcısıydım ve Türkçeleştirme dahil pek çok konuda yardımlarım olmuştu.
Hocam sitenizi de ziyaret ettim, güzel çalışmalarınız var. Tebrik ederim. Eğer okuldaki bilgisayarlarınızda linux yüklü ise ikinci kez tebrik ederim. Gerçekten zor ve yorucu olacağını tahmin ediyorum. Mesela e-okula nasıl giriyor öğretmenleriniz? Ya da kimi yayınevleri flash bellek, cd ile hediye eğitim yazılımları veriyor. Programlar .exe olarak derlenmiş, linuxta bunu nasıl çalıştırıyorsunuz? Vine var, siz kullanabilirsiniz ama öğretmenleriniz ne yapıyor. Bir de burada önerilen Italc programının windows sürümünü denemiştim, programın daha çok gelişmeye ihtiyacı var. NetSupport çok çok ileride bir kontrol programı Italc ye göre. Eğer Italc ile BTS kontrolünü sağlıklı bir şekilde (öğrenci bilgisayarlarını kilitleme, öğretmen bilgisayarı görüntüsünü öğrencilere aktarma, dosya gönderme-alma, test yapabilme, istenmeyen yazılım-siteleri engelleme, vs) yürütebiliyorsanız bir kez daha tebrik ederim.
Konuyu biraz dağıttım, çağrımı yineleyerek sonlandırıyorum. BBNet olarak ortak bir dağıtımda buluşursak yol alabileceğimizi düşünüyorum. Yoksa pek çok linux konusunda olduğu gibi bu konuda da onu kullanma bunu kullan şu var bu var ile bu konu da yok olacak... Bu konuda önderlik etmek isterdim ama benden daha tecrübeli ve güncel bilgisi olan arkadaşlar var. Elimden geldiğince destek veririm.

Hocam bence bilgi kadar gönüllülük ve istekte önemli.Önderlik edersen ben elimden geldiğince katılımcı ve yardımcı olmaya hazırım.Fakat kullanmaktan öte birşey bilmiyorum.
 
Kilit' Alıntı:
Bir süredir elementary os kullanıyorum çok memnunum.Denemenizi öneririm.

http://elementaryos.org/ indirme linki

https://www.youtube.com/watch?v=9wF8Fct7Fx0 tanıtım video

http://cetinblog.com/133/2013-12-30-ele ... os-nedir-/ türçe tanıtım yapmış biri.

İki gündür kullanıyorum işletim sistemini. Şu ana kadar hiç bir sorunla karşılaşmadım. İşletim sisteminin hızı gerçekten üst düzey. Linux türevleri arasında en beğendiğim işletim sistemi olacak galiba. Önerdiğiniz için teşekkür ederim hocam.
 
Kurumsal Pardus 5 ve Mint kurdum güzelmiş diyebilirim ilk defa kullanan birisi olarak.Şu yok şu çalışmıyor diye birşey yok araştırılırsa herşeyin bir karşılığı var.Euro Truck2 kurdum Nvidia sitesi gt serisi linux driverları vermiş yükledim.Programlar windows gibi büyük boyutlu değil ve hızlı.Libre office'in hiçte microsoft officeden aşağı kalır yanı yok.Konsol çok hoşuma gitti.Kendimi Matrixde hissettim.
 
chrome os sadece internet amaçlı cok iyi...külüstür bilgisayarda çok güzel çalışır...kişisel kullanımlarda en iyi linuxlar, debian tabanlılar bence.kali,chrome os ve windows aynı anda kullanıyorum.Bilgisayarım keske biraz daha güçlü olsaydı...eger bilgisayarınız çok iyi ise ram işlemci sanal bilgisayar kullanın en iyisi...
 
Aslında okullarda tamamen linux kullanılabilir. Bende öğretmenler odasındaki iki bilgisayara linux mint kurdum . virüslerden biktim artık. Hem beleş hem güvenli ve hızlı.Okullarda yapılacak tüm işlemler linux ile yapılabilir aslında . Keşke KURUMNETin linux desteği olsa tüm idareye hemen kurardim.
 
Geri
Üst