Ben de yazıyı görünce cok sinirlendim ve üzüldüm. Bizim mesleğimizin en kıymet gördüğü yerler özel okullar. İyi özel okullarda, bilişim öğretmeni tek olmuyor, bir ekip oluyor ve okulun çok önemli bir alanını tutuyorlar. Gerçek anlamda mutlu bilişim öğretmenlerine (BÖTE) devlet okullarında hiç rastlamadım, özel okullarda ise çok sık rastladım. Sorunumuz okullarda tek olmamız, her adım atmak istediğimizde imkansızlıklara toslamamız ve sonuçta çok şey yapabilecekken hiçbir şey yapamamak. Bu boşlukların ise idarenin gözüne batması ve çatışmalar, mücadeleler... Bir kez olsun idare tarafından kendi branşıyla ilgili sıkıştırılan, branşla ilgili gerçekten yapılması gerekenler talep edilen bir bilişimci görmedim. Sürekli başka işlere zorlanıyoruz. Bu da idare kadrosunun ufuk yoksunu, yukarıda da yazıldığı gibi "DİNOZOR" olmasından kaynaklı. İdare idare gibi olsun, iyi çalışan bilgisayarlar, setler, robotlar temin etsin, hatta yapabiliyorsa önderlik etsin, bilişim faaliyetlerinin gelişmesi konusunda motive etsin, öğretmenleri denetlerken bilişim araçlarını ne ölçüde kullandıklarını da denetlesin, projeler istesin, desteklesin, öğrencileri çalıştırabileceğimiz boş saatler temin etsin, ders koysun, biz de kendi payımıza düşeni yapalım. Aslında bir okulda bilişim faaliyetlerinde sıkıntı görülüyorsa (bu yazı ona istinaden çıktıysa) bu öncelikle idari bir sorundur. İdare yetersizmiş demek ki... Gerçekten çalışmak, öğretmen ve öğrencilere önderlik etmek isteyen öğretmenler için tüm bu sözlerim, çalışmayı sevmeyen ve bulunduğu şartları kötüye kullanmak isteyen kişiler de her branşta olduğu gibi mevcuttur bizde de...
Yerinizde olsam verilen görevleri yapmam, çatışmayı göze alırım hocam...