H0cam önermiyorum. Halk eğitim çok yoğun. Diğer okullarda ise Formatörlüğü mumla aratıyor mesai saatiniz yok. Birkaç müdür yardımcısının olduğu okulda yapılabilir. Öğretmenlikteki gibi okuldan çıktım işim bitti gibi olmuyor evde de bazen okul işleri peşinizi bırakmıyor. İdarecilik göründüğü gibi değil. Zaten idareci arkadaşların branşına bakarsanız ek ders sıkıntısı çeken öğretmenlerden oluşuyor bizim öyle bir derdimiz olmadığı için rehber öğretmenler gibi idareciliği en son yapması gereken branşız bence. Tabi idareciliği gönül işi olarak yapacak arkadaşları istisna tutuyorum.arkadaşlar öneriyor musunuz idarecilik?
Okullar harici halk eğitim ve öğretmenevi nasıldır?
idareci misiniz hocam yoksa btr den dolayı idarecileri mi gözlemlediniz sadeceSonuçta pek çoğumuz btr olduğumuz için idareye yakın çalışıyoruz. Artık kesin olarak anladım ki benden idareci olmaz. Tamam belki idareci arkadaşlar çoğu zaman aralarında paslaşıyorlar,erken çıkabiliyorlar birbirlerini idare edebiliyorlar ama bazende akşam 10 a kadar okulda kalabiliyorlar. Hayatları okuldan ibaret,kendi evlerinden çok okulun ihtiyaçlarını okulun işlerini düşünüyorlar ister istemez. Yani demem o ki karakteriniz bence idarecilikte çok önemli. Vurdumduymaz,insan ilişkileri iyi olan idareci arkadaşlar çok çalışmıyor. Daha çok içine kapnık,sosyal yönü zayıf olan arkadaşları çok çalıştırıyorlar,bütün iş onlara kalıyor. Ha bir de biz bilgisayarcı olunca iyice çökerler tepemize o ayrı. Bence btr olmak eksikliklerine,yanlışlıklarına,mevzuatındaki boşluklara rağmen büyük nimet. Btr den şaşmayın.Yetmez ama evet
üç yıl müdür yardımcılığı iki yıl müdürlük yaptım. İşimi yaparım gerisine karışmam biri için değil idarecilik. Yukarıda dendiği gibi işler mesai saati ile sınırlı kalmıyor. Aklı okulda olmayan kişiler için psikolojik olarak da bir süre sonra yıpratıcı olabiliyor. Ama diğer yandan öğrenciler ile alakalı aklınızdaki çok daha büyük işleri planlayıp uygulayabiliyorsunuz. Ben Türkiye'nin %1 lik dilimde öğrenci alan okulunda öğretmenlik yaparken mesleki tatmin problemi yaşarken, mahalle okulu tabir edilecek yerde mutlu olarak çalışabiliyorum. Çünkü okulla ilgili hayaller kurup bunları uygulama olanağı buluyorum. İşin özü kişisel tatmin meselesi. Öğrenciye direk dokunmayı sevenler veya -istemeyerekte olsa söylüyorum- "ayın onbeşinde maaşıma bakarım, gerisini sallarım" diyenler için değil. Biraz daha analiz, plan, süreç, sonuç odaklı çalışmayı sevenler için uygun.
Bu arada özellikle müdür yardımcılığında branşımızın excel kullanma hızında değil, algoritmik düşünme tarzımızdan dolayı idarecilikte bir kaç adım önde olduğunu söylemem gerek. Eski kafa müdürlerde bile "bilgisayarcı müdür yardımcısı"na güvenirsin imajı oturmuş durumda.