bu da yaklaşık 2 sene önce Ali ile ilgili yazdığım yazı,
Bir çocukla tanıştım birkaç gün önce Malatya da kayısı hasadında…
Ben de o da çalışıyorduk…
Ben yaşlı, 36…
o genç, 6.sınıf…
Ben Ali, o Ali…
Baban ne iş yapıyor Ali diye sordum, yere baktı, babam yok dedi…
Ateş gibi bir şey, yerinde duramıyor…
Canavar gibi kaldırıyor kasaları, römorkun üzerine çıkıp…
Çalıştığım köyde, nenesini buldum, tüm ayrıntıları öğrenmek için…
Nenesinin de kendinin de başka kimsesi yokmuş zaten…
Ali de anne yok, baba da yok…
bir kaçırma davası olmuş…
Annesi ile babasını kendi çocukken vurmuşlar…
Bir göz oda yaptırdım orada yaşıyorum torunumla diyor…
Bir okul çantası bile alırken sıkıntı yaşıyorlarmış…
Ali de bu sene artık annesi ile babasına olanları idrak edebildiği için okula gitmemiş… tüm sene evde, sokaktaymış…
Anne ve baba şefkati görmediği için kimi görse sevgi, şefkat bekliyor oğlum diyor…
Bir ben Ali’ye baktım, bin tane derdim var,
Bir minik Ali’ye baktım, hiç derdi yok…
Ey Yüce Allah’ım, sonumuzu, ahir ve akıbetlerimizi hayır eyle…
İki cihanda yüzümüzü ak eyle…
Son nefesine rahmet meleklerini getirecek bir ömür sürmeyi nasip et…
Ey Yüce Dost, Ey Yüce Arşın sahibi… Ey yoktan var eden Allah’ım…
Arşın her yanını dolduran zatının nuru hürmetine, bütün mahlûkata hükmettiğin Kudretinin azametine, her yanı dolduran rahmetinin bereketine senden istiyoruz…
Senden başka İlah yoktur…
Ey çaresizlerin çaresi Allah’ım bize yardım et…
Ölmeden önce bizi uyandır ve İmanla, Kuranla, Namazla al canımızı…