Arkadaşın durumunu çok iyi anlıyorum. Benzer şeyleri yaşadım. Stresini iyi bilirim. İşyerindeki huzursuzluk insana kendini berbat hissettiriyor. Şöyle bir yol önerebilirim. Kendine olan saygını -ki bence kaybetmişsin bu konuda- yeniden kazanmak için, sen kendin ne yapmak istiyorsan onu yap. Yani yapıp yapmamak kendi tercihin olsun. Ben de yeri geldi sınıfımın perdelerini yıkadım. Ama bunu ben istediğim için yaptım, istemeseydim kimse yaptıramazdı. Bunu bilmek insanı huzursuzluktan kurtarıyor. Yeri gelir müdür yardımcına çay da getirirsin, ama nedir, gidiyorsundur zaten kendine alacaksındır, içinden gelir, dostça bir samimiyet vardır aranızda, sadece kendin istediğin için getirirsin, zoruna gitmez. Öğretmen arkadaşımla akşam vakti okula gidip veli toplantısı için masaya örtü örtüp çiçek, su koyduğumuz da oldu, haftasonu kendi isteğimle okulu açıp okulu ilgilendiren iş yaptığım da oldu, dağınık bir odayı toparladığım da oldu...Ama bunları ne şekilde yaptığın önemli, mecburen mi, kendi isteğinle mi. Sen kendin ihtiyaç duyuyorsan, ortama göre, kendi insiyatifini kullanabilirsin. Ama tavrı, tarzı beğenmezsen, görevin olmayan hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsin, eğer görevin olduğunu düşünüyorsan (stajyerim, müdürün yetkisi var) zaten zoruna gitmesin, görevim de yap. Değilse yapma, kulaklarını tıka ve tek bir cümle bul papağan gibi sadece onu söyle. Mesela, "Ben şu işim var." veya duruma göre daha mantıklı bir cümle. Tartışmaya girme, sorularına cevap verme. Yapmam deme, sadece bir açıklama bul ve onu yap.Kararlı ol.
Ayrıca kanunlara göre, kimseye angarya verilemez, Şikayet edebilirsin. Hiçbir idare müfettişle uğraşmak istemez. Şu an aslında güç sende. Onlar görevlerini kötüye kullanmış. Bir gün daha bile çekme, dilekçe yaz, sendikaya şikayet et. Bırak onlar uğraşsın. Zaten daha ne kadar kötü olabilir ki.
İstemediğin hiçbir şeyi YAPMA.