Rehber öğretmenlere kötü haber
- Konbuyu başlatan Tenten
- Başlangıç tarihi
- Mesajlar
- 533
:+1: hocama katılmakla beraber.zeybekd' Alıntı:
Bazı rhber öğretmenler gerçekten durumu suistimal ediyor. hiçbir etkinlik, anket, konferans,biligilendirme, derse girme vb. çalışmaları bütün bir yıl yapmayanları biliyorum.
Hele bazıları var. 2 rehber öğretmenin olduğu okullarda, biri sabah 9-12, diğeri 1-4 çalışıyor. 3 saat ile derse girmeden full ekders alıyor. böylelerinede el insaf.
- Mesajlar
- 999
Çekyat evet bizdeki rehberlik odasında var.Ama Herhalde standart rehberlik malzemesi değil.gzegen' Alıntı:bizim yatiş icin bir cekyat alan arkadas vardi odasina rehber ogretmeniyi olmus vala umarim gecer bunlar adamlar ikili ogretimde birisi 9 da gelio 12 de gidiyor oburu 12 bucukda geliyor 3 de gidiyordu adaletmi bu
Lakin,,,Mesai saatleri konusuna katılıyorum.İlk ders girişinde rehberlere rastlamadığım gibi ;....Akşam dağılış saatinde bizimle beraber çıkan rehber öğretmenimiz yok.Yani o dediğiniz günlük 6 saat olayını unutun derim. Hiç uygulayabilen idareciyi göremedim.
- Mesajlar
- 555
Belki söylediğiniz eleştirilerde haklısınız ancak en azından adamlar öğretmen, okumuşlar ya.
Ben 3 senedir başımdan geçenlerden örnek vereyim:
İlk sene geldiğimde okulumuz yapıldığı için lise ile beraber eğitim görüyorduk. Onların hizmetlileri ve bizimkiler artı işkurcular 17 kişilerdi, hangisi var hangisi yok bilmiyorduk. Ben bir tanesini bizimki olmasına rağmen memur zannediyordum o kadar takım elbise ile geliyordu Adama okul ne kadar pis dediğimde ne bileyim hizmetli olduğunu, evet hocam ya çok pis diyordu, üzerine bile alınmıyordu. ( Kamu işçilerinin maaşının tam ek ders alan bizlerden fazla olduğunu hatırlatırım)
Kendi okulumuza geçtik 1 sene çalıştım, 9 hizmetlimiz vardı, pislikten tuvalete giremezdik, sürekli okulda sucuk pişirirlerdi kokusundan midemiz kalkardı, sıkıysa git şikayet et bak hangi siyasi devreye girer. Hangi müdürler kollar, hangi veliler senin üstüne yürür. Ben kendi sınıfımı kendim temizlerdim, bilgisayarları öğrencilerle beraber taşıdık, bunu müdür de gördü hepsi gördü. Noldu koca bir hiç!! Kendimizi sıkmakla kaldık
Şimdi ilçede başka bir okuldayım, 5 hizmetlimiz var, okul küçük, herbirine 2 sınıf düşüyor bu kısmına birşey demiyorum hadi, ben hala kendi bilgisayarlarımı kendim temizliyorum, sıkıysa de ki benim bilgisayarlar tozlu sınıfım tozlu, camlar berbat, bak sana kimler neler der, nerelerden telefon gelir. Neredeyse adamlar paspas attılar diye aramızda para toplayıp ikramiye vereceğiz.
O yüzden biz kendi işimize bakalım, beni artık kimse ilgilendirmiyor, dersime girer işimi yapar, o neden yapmıyor diye sormam, tüm adaletsizliklere göz yumarım, ne olsa hakkını arayınca mutlaka suçlu ve sorun çıkaran oluyorsun
Ben 3 senedir başımdan geçenlerden örnek vereyim:
İlk sene geldiğimde okulumuz yapıldığı için lise ile beraber eğitim görüyorduk. Onların hizmetlileri ve bizimkiler artı işkurcular 17 kişilerdi, hangisi var hangisi yok bilmiyorduk. Ben bir tanesini bizimki olmasına rağmen memur zannediyordum o kadar takım elbise ile geliyordu
Adama okul ne kadar pis dediğimde ne bileyim hizmetli olduğunu, evet hocam ya çok pis diyordu, üzerine bile alınmıyordu. ( Kamu işçilerinin maaşının tam ek ders alan bizlerden fazla olduğunu hatırlatırım)Kendi okulumuza geçtik 1 sene çalıştım, 9 hizmetlimiz vardı, pislikten tuvalete giremezdik, sürekli okulda sucuk pişirirlerdi kokusundan midemiz kalkardı, sıkıysa git şikayet et bak hangi siyasi devreye girer. Hangi müdürler kollar, hangi veliler senin üstüne yürür. Ben kendi sınıfımı kendim temizlerdim, bilgisayarları öğrencilerle beraber taşıdık, bunu müdür de gördü hepsi gördü. Noldu koca bir hiç!! Kendimizi sıkmakla kaldık
Şimdi ilçede başka bir okuldayım, 5 hizmetlimiz var, okul küçük, herbirine 2 sınıf düşüyor bu kısmına birşey demiyorum hadi, ben hala kendi bilgisayarlarımı kendim temizliyorum, sıkıysa de ki benim bilgisayarlar tozlu sınıfım tozlu, camlar berbat, bak sana kimler neler der, nerelerden telefon gelir. Neredeyse adamlar paspas attılar diye aramızda para toplayıp ikramiye vereceğiz.
O yüzden biz kendi işimize bakalım, beni artık kimse ilgilendirmiyor, dersime girer işimi yapar, o neden yapmıyor diye sormam, tüm adaletsizliklere göz yumarım, ne olsa hakkını arayınca mutlaka suçlu ve sorun çıkaran oluyorsun
- Mesajlar
- 999
Hizmetliler eğitimde asli unsur değiller.Tamam ama, biz öğretmenlerde mesaiye dikkat etmek gerek.
Nasıl ki derse zamanında giriyorsak, kendine öğretmen diyen geç gelip erken gidemez.Görevini baştan savma yapamaz, zaten öğretmenler işini sağlam yapan güvenilir müessesedir.
neyse ;;;;;Mesaiye dikkat ,,
Nasıl ki derse zamanında giriyorsak, kendine öğretmen diyen geç gelip erken gidemez.Görevini baştan savma yapamaz, zaten öğretmenler işini sağlam yapan güvenilir müessesedir.
neyse ;;;;;Mesaiye dikkat ,,
Bende öyle biliyorum.
- Mesajlar
- 4,021
Okullardaki Rehberlerin Mesai saatleri konusunda bakanlığın ciddi çalışma hazırlığı içinde olduğunu iyi biliyorum. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği taslağı meb sitesinde yayımlandı(Adresini şimdi bulamadım) ama;
Taslak Rehber öğretmenleri öğretmen sıfatından soyutluyor ve 8-17 mesaisi geliyor.
Taslak Rehber öğretmenleri öğretmen sıfatından soyutluyor ve 8-17 mesaisi geliyor.
moa
Site Gezgini
- Mesajlar
- 57
Bugün bir meslektaşının başına gelene ya da gelecek olana iyi oldu ya da olacak diye yaklaşan zihniyet te benzer bir durumu yaşadığında onlarda bizden için iyi olmuş derler. Biz birlik olmak zorundayız. Zaten hükümetin istediği de bu. Böl parçala, birbirlerini yesinler.Öğretmen camiası olarak 800000 sayı ile en fazla memur kesmini oluşturuyoruz fakat en düşük memur maaşını biz alıyoruz sebebi de budur işte. Sevineceğimiz yere meslektaşlarımızın ve de kendi haklarımızın gasp edilmeden daha da iyileştirilmesi için çaba sarf edelim.
- Mesajlar
- 257
Ben merak ediyorum rehber öğretmenler (maalesef hükumete tam destek veren koşulsuz bağlı sendika üyesi arkadaşlar vardır) bu sendika nasıl bir tepki gösterecek?
ikinci bir konu; Hükumetin yaptığı bütün düzenlemeler öğretmenin ve idarecilerin aleyhine olmuştur. Arkadaşlar sadece bilgisayar öğretmenleri ya da rehber öğretmenlerin meselesi değil mesele bütün eğitim camiasının meselesidir. Alın ücret artışı, hani enflasyon farkı yok neden? çünkü malum sendika istemedi, hani öğretmenlik mesleğinin itibarı nerede yok, Bir ve birlik içinde olmadığımız sürece sözleşmeli olmaya hazırlayın kendinizi..
ikinci bir konu; Hükumetin yaptığı bütün düzenlemeler öğretmenin ve idarecilerin aleyhine olmuştur. Arkadaşlar sadece bilgisayar öğretmenleri ya da rehber öğretmenlerin meselesi değil mesele bütün eğitim camiasının meselesidir. Alın ücret artışı, hani enflasyon farkı yok neden? çünkü malum sendika istemedi, hani öğretmenlik mesleğinin itibarı nerede yok, Bir ve birlik içinde olmadığımız sürece sözleşmeli olmaya hazırlayın kendinizi..
- Mesajlar
- 604
Şahsi fikrim rehber öğretmenler de mutlaka haftada her sınıfa en az 1 saat derse girmeli
kişisel gelişim, sınav kaygısı..vs tarzı eğitimler vermeli.
Ayrıca, ikna komisyonlarında mutlaka aile ziyaretleri yapmalı.
Bu işin eğitimini aldığı için, veliyi ikna etmede daha verimli olacaktır.
İlk atandığım okulda Film arşivi olan rehber öğretmen vardı. 1 öğleden önce, 1 öğleden sonra film bitirirdi. siz anlayın gerisi.
kişisel gelişim, sınav kaygısı..vs tarzı eğitimler vermeli.
Ayrıca, ikna komisyonlarında mutlaka aile ziyaretleri yapmalı.
Bu işin eğitimini aldığı için, veliyi ikna etmede daha verimli olacaktır.
İlk atandığım okulda Film arşivi olan rehber öğretmen vardı. 1 öğleden önce, 1 öğleden sonra film bitirirdi. siz anlayın gerisi.
- Mesajlar
- 546
bence de olması gerekiyordu, rehber öğretmenlerin kendilerini diğer öğretmenlerden üstün görmelerine gıcık oluyorum :verymad:
Harun BARIŞ
Site Gezgini
- Mesajlar
- 80
Bence günümüz öğrencilerinin yaşadığı psikolojik zorluklar göz önünde bulundurulduğunda rehber öğretmenlerimizin önemi daha çok oprtaya çıkıyor. Bu yazılanların aksine rehber öğretmenlerimize daha iyi şartlar sunulmalı ve güncel eğitimlerle alanında daha fazla uzmanlaşmaları sağlanmalı.. "Yan gelip yatma" tabirini şiddetle kınıyorum. Her branştan meslektaşlarımızın büyük fedakarlıklarla çalıştıklarına şüphemiz yoktur. Biz görevlerimize ve birbirimize sahip çıktıkça öğretmene verilen değer artacaktır. Başra Rehber Öğretmenlerimizin ve tüm branşlardaki öğretmenlerinin daha iyi çalışma koşullarında çalışması için konuşmak ve tartışmak en doğrusu... Bu görüşleri çeşitli kanallar ile bakanlık ile paylaşmakta gereklidir.
Genel sınavlarda matematik -fen ortalamaları çok düşük. PİSA sınavlarında sonlardayız. Bilişim teknolojileri öğretmenlerinden olup oyun oynayan da var film izleyende. Bu görevini layıkıyla yapanları etkilemez. Örnek haber aşağıdaki gibidir.
"İki yıl gizlenen olayı rehber öğretmeni ortaya çıkardı.Edinilen bilgilere göre, 2 yıl önce N.G.'nin uğradığı cinsel istismar ve tecavüz olayını, öğrencisinin durumundan şüphelenen rehber öğretmeni ortaya çıkardı"
Boşanmış ailleler, öğrenme güçlüğü çekenler,kaynaştırma eğitimleri şu anda okulların anket ve memurluk yapan değil birebir görüşmeler yapan gerçek rehber öğretmenlere ihtiyacı var.
"İki yıl gizlenen olayı rehber öğretmeni ortaya çıkardı.Edinilen bilgilere göre, 2 yıl önce N.G.'nin uğradığı cinsel istismar ve tecavüz olayını, öğrencisinin durumundan şüphelenen rehber öğretmeni ortaya çıkardı"
Boşanmış ailleler, öğrenme güçlüğü çekenler,kaynaştırma eğitimleri şu anda okulların anket ve memurluk yapan değil birebir görüşmeler yapan gerçek rehber öğretmenlere ihtiyacı var.
arkadaşlar bize yatış yapıyorsunuz 18 saat saat ekders alıyorsunuz diye söyleyenler yokmu var hatta öğretmenlerin birçoğunun görüşü bu, bizler bu durumdan şikayet ederken aynı şeyi başka branşa yapmak ne demek ben hiç yakıştıramadım sizlere. tamam düzenleme yapılsın iyi olabilir ,aralarında iş yapmayan yatan da vardır belki eee bilişimde de var yokmu buna rağmen genellemek doğrumu? benim görüşüm öğretmenlikte kıyaslama olmamalı her branşın kendine göre sıkıntıları var.
- Mesajlar
- 257
Arkadaşlar eğitimin şartları iyileştirilsin. Öğretmen motive edilsin. yapılan hangi düzenleme öğretmeni motive etmiştir. Bana bir tane öğretmenin lehine olan bir düzenleme söyleyecek olan var mı?
- Mesajlar
- 972
rehber öğretmenlik diye birşey yoktur. her öğretmen rehberdir. pdr mezunları bana göre öğretmen değildir. okullardaki amacınıda gerçekleştirememektedir. Özel yetenek gerektiren bir meslektir.
rehber öğretmen yerine psikolog bulundurulması, ramlar yerinede klinik psikologların bulunduğu merkezi bir kuruluş gereklidir. pdr mezunları alt düzey tarama dışında çok bir etkinliği yoktur.
rehber öğretmen yerine psikolog bulundurulması, ramlar yerinede klinik psikologların bulunduğu merkezi bir kuruluş gereklidir. pdr mezunları alt düzey tarama dışında çok bir etkinliği yoktur.
Eğitimdeki eşitsizlik bütün eşitsizliklerin kök sebebi
EĞİTİMİN ayrılmaz parçası sınavlar, yani ölçme değerlendirme sistemleri.
Sınavın olduğu yerde öğrenciler arasında başarı farklılıkları olmasından daha doğal bir şey de olamaz.
Peki ama, diyelim 40 kişilik bir sınıfta, hepsi de aynı öğretmenden aynı dersleri alan öğrenciler arasında başarı farkı ne kadar olabilir?
O sınıfın en başarılı öğrencisi 100 alırken en başarısızın 0 alması normal karşılanabilir mi?
Hayır karşılanamaz. Bu örnekte anlattığım durumların Türkiye’de pek çok okulun pek çok sınıfında gerçekleşebildiğini biliyorum ama aynı öğretmenden aynı şartlar altında aynı dersi alan öğrenciler arasında bu denli büyük bir fark kabul edilebilir bir fark değildir; önce bu konudaki bakış açımızı değiştirmeliyiz.
Eğer 40 kişilik sınıfta bir öğrenci 100 alırken bir diğeri 0 alıyorsa, ya öğretmende ya zayıf alan öğrencide veya daha yüksek olasılıkla ikisinde birden sorun vardır.
Normal şartlarda okul idaresinin bu soruna eğilmesi, 0 alan öğrenciyle yakından ilgilenmesi ve onun 0 alma nedenlerini ortadan kaldırmak için aktif çaba içine girmesi gerekir. Okullarımızda rehberlik bölümleri tam da bu sebeple varlar.
Peki bu durum 40 kişilik sınıf için böyleyken bütün ülke için de sağlanabilir mi? Yani mesela lise birinci sınıf öğrencisi milyondan fazla kişi içinde en başarılı ile en başarısız arasındaki fark ne olmalıdır?
Bizde farkın yüzde 100 olduğunu, en iyi 100 alırken en kötünün 0 aldığını biliyoruz. Oysa Finlandiya’da bu fark yüzde 20 değil. Evet, ülke çapındaki farktan söz ediyorum. Finlandiya liselerinin en iyi öğrencileriyle en kötüleri arasındaki fark yüzde 20 değil!
Eğitimde sağlanması gereken birinci eşitlik budur. Yani önce aynı sınıfın içindeki başarı farkının azaltılması. Sonra o okulun içinde farkın azaltılması ve en sonunda da ülke çapındaki okullar arasındaki farkın azaltılması.
Dün anlatmaya çalıştım, ülke çapında eğitim çıktımız çok kötü ve derin bir eşitsizliği ortaya koyuyor. Oldukça kötü sonuçlarla okullarını bitirip üniversite kapısına dayanan çok büyük bir kalabalık var. Bu kalabalık yetişkin yaşa geldiğinde ucuz işgücü olarak hayata karışıyor.
Yani, okuldaki eşitsizliği biz aynen hayata taşıyoruz; toplumsal eşitsizlik olarak yaşamaya başlıyoruz.
Eğer sosyal hayatımızdaki eşitsizlikleri azaltacaksak ve eşitliği de sefalette değil refahta tesis edeceksek işe eğitimden başlamalıyız
İSMET BERKAN ..Hürriyet Yazarı..
EĞİTİMİN ayrılmaz parçası sınavlar, yani ölçme değerlendirme sistemleri.
Sınavın olduğu yerde öğrenciler arasında başarı farklılıkları olmasından daha doğal bir şey de olamaz.
Peki ama, diyelim 40 kişilik bir sınıfta, hepsi de aynı öğretmenden aynı dersleri alan öğrenciler arasında başarı farkı ne kadar olabilir?
O sınıfın en başarılı öğrencisi 100 alırken en başarısızın 0 alması normal karşılanabilir mi?
Hayır karşılanamaz. Bu örnekte anlattığım durumların Türkiye’de pek çok okulun pek çok sınıfında gerçekleşebildiğini biliyorum ama aynı öğretmenden aynı şartlar altında aynı dersi alan öğrenciler arasında bu denli büyük bir fark kabul edilebilir bir fark değildir; önce bu konudaki bakış açımızı değiştirmeliyiz.
Eğer 40 kişilik sınıfta bir öğrenci 100 alırken bir diğeri 0 alıyorsa, ya öğretmende ya zayıf alan öğrencide veya daha yüksek olasılıkla ikisinde birden sorun vardır.
Normal şartlarda okul idaresinin bu soruna eğilmesi, 0 alan öğrenciyle yakından ilgilenmesi ve onun 0 alma nedenlerini ortadan kaldırmak için aktif çaba içine girmesi gerekir. Okullarımızda rehberlik bölümleri tam da bu sebeple varlar.
Peki bu durum 40 kişilik sınıf için böyleyken bütün ülke için de sağlanabilir mi? Yani mesela lise birinci sınıf öğrencisi milyondan fazla kişi içinde en başarılı ile en başarısız arasındaki fark ne olmalıdır?
Bizde farkın yüzde 100 olduğunu, en iyi 100 alırken en kötünün 0 aldığını biliyoruz. Oysa Finlandiya’da bu fark yüzde 20 değil. Evet, ülke çapındaki farktan söz ediyorum. Finlandiya liselerinin en iyi öğrencileriyle en kötüleri arasındaki fark yüzde 20 değil!
Eğitimde sağlanması gereken birinci eşitlik budur. Yani önce aynı sınıfın içindeki başarı farkının azaltılması. Sonra o okulun içinde farkın azaltılması ve en sonunda da ülke çapındaki okullar arasındaki farkın azaltılması.
Dün anlatmaya çalıştım, ülke çapında eğitim çıktımız çok kötü ve derin bir eşitsizliği ortaya koyuyor. Oldukça kötü sonuçlarla okullarını bitirip üniversite kapısına dayanan çok büyük bir kalabalık var. Bu kalabalık yetişkin yaşa geldiğinde ucuz işgücü olarak hayata karışıyor.
Yani, okuldaki eşitsizliği biz aynen hayata taşıyoruz; toplumsal eşitsizlik olarak yaşamaya başlıyoruz.
Eğer sosyal hayatımızdaki eşitsizlikleri azaltacaksak ve eşitliği de sefalette değil refahta tesis edeceksek işe eğitimden başlamalıyız
İSMET BERKAN ..Hürriyet Yazarı..