Sevgili wolverinex üzerine gitmeyecen gittikçe karşı taraf sanki Dünyada tek olduğunu asla bu ilişkinin bitmeyeceğini düşünüyor. Ayırılırken ki son görüşmesinde ben şimdi gidiyorum ama sonra baktım seviyorum geri dönerim diyordu
telefonu kapatmadan önce eğer olurda geri dönmek istersen asla vazgeçme demiştim o ise bu nedemek oluyor demişti. Yaparak yaşayarak ne olduğunu analdı ama sonu kötü oldu onun için.
İlişkiler bittikten sonra bırakan arkadaşların birde şöyle bir tutumu olabiliyor tamam bitti ama arkadaş kalabiliriz. Hani sen güvenli bir limansın ya sorunlarıyla ilgileniyorsunya canı sıkıldığına kendini sendeki o güvenli limana itecek. İzin vermeyeceksin. Benim yeteri kadar arkadaşım var seninle neden arkadaş olayım ki ben anlayamıyorum.
Arkadaşımla ayrıldıktan sonra günlerce işte vijdan azabı çekiyorum sana yazık oldu gibi saçma sapan konularda arayıp durmuştu. Bense tamam mı konuşma bitti mi deyip yorum yapmadan iyi akşamlar diyordum onu kırmıyordum ona kızmıyordum. Eğer kızarsam o zaman kendine bahane bulup iyki bırakmışım diyecekti. Ne bir fazla ne bir eksik.
En son canına tak etmiş olmalı ki yavhu birşey demeycen mi konuş kız, bağır çağır,yazıklar olsun de demişti ben yine yaşandı ve bitti dedim ve rica ettim ne olur zorlama üzme artık demiştim.
Son konuşmadan sonra 6 ay aramamıştı. Bir ara artık Uzun zaman girmediğim MSN'de biliyorum cevap vermeyeceksin ama ben yinede merhab demek istiyorum diye yazmıştı. Cevap alamadı insanlar böyle değil mi elinizden çıkan şey tatlı olmaya başlar hele de ulaşılmaz olmaya başlarsa tadından yenmez
En sonunda sen yazma ben yazarım dedi ve yazmaya başladı o gururlu kız kendini istemeye gelenlerin olduğundan ama şuan evlenmeyi düşünmeden bahsediyordu malum kıskandırırsa belki işe yarayabilirdi. Dayanamadı ne olursun en azından şu yolda karşılaştığımızda merhab demek için yanına geleyim beni gürnce dur birmerhaba dememe fırsat ver dedi. ama cevap yazmadım ben sadece okuyordum yazıalnları.
Bir gün dönemin ortasında ne yıllık planıysa okula geldi plan alacakmış branştaşından. Kendime gerçekten ona karşı birşeyler olup olmadığını tekrar sorguşamam gerektiğini düşündüm unutmuşmuydum yoksa acı çekmek için bir şans daha olmalımıydı ? Bunu öğrenmenin en iyi yolunun bir merhaba demek olduğunu düşündüm. Kendisinin yanına gittim merhaba hoş geldiniz hocam dedim bir anda yüzünün şekli değişti kekeleyerek hoş bulduk dedi. O an anladım ki ben daha önce onu değil verdiği acıyı seviyormuşum. Diğer öğretmen arkadaşlar nasılsa o da bana öyle gelmişti.
Eşimle evliliğe uzanacak ilk buluşmayı duyunca beni tebrik etti. Git mutlu ol sana ve ona mutluluklar dilerim diye mesaj attı. 1 saat sonra tekrar bir mesaj daha ne olur birkez daha düşün sen onunla yapamazsın nasıl bu kanıya varmışsa. Her neyse uzun zaman olmuş. Konuyu okuyunca bende anıları yad etmiş oldum. Her ne olursa olsun hiç bir zaman ilişkilerimde üzen kıran taraf olmamak için uğraştım. Evlenince şunu iyi gördüm ki evlilik aşk gibi değil. Aşık olduğunuzda kız arkadaşınızla kavga edersiniz olmadı ayrılırsınız ama evlilikte kavgada etseniz akşam yine o aynı evi paylaşıp aynı tabaktan yemek yiyorsunuz ömrünüz boyunca sizin derdnizi çekmeyecek, ömür boyunca karşınızdaki kişinin derdini çekemeyecekseniz evlenmeden önce iyi düşünün.
Kadınlar bir avuç içine alınmış kum tanecikleri gibidir eğer elinizi fazla sıkarsanız kum tanecikleri elinizden kaçmaya başlar elinizi bol bırakırsanız yine elinizden yere düşerler elinizi öyle sıkmalısınız ki ne çok sert ne çok yumuşak ama şunu asla unutmamak lazım karşınızdaki kişi anneciğinin babacığının en değerli varlığı sizde anne ve babanızın en değerli varlığısınız ne kendinizi üzün ne de elin kızını , elin oğlunu. Ne istediğini bilmeyen güzel bir kız yerine olgun ve yerinde davrnamasını bilen neye sahip olduğunun farkında olan bir kızı tercih etmek hayata her zaman bir adım önde başlıyor olmak demektir.