Merhaba arkadaşlar,
Öncelikle geçmiş kurban bayramınızı tebrik ederim.
Tüm yorum yapan ve destek veren arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ederim.
Mesajları bir bir okurken, dünyada tek başıma kalmadığımı, benim gibi hisseden birilerinin de olduğunu hissetmek beni çok mutlu etti.
Dilekçeye gelince, bu dilekçe benim yaklaşım iki yıllık bir prikolojik mücadelemin geldiği son nokta diyebilirim. Belki de artık sinir hastası olma noktasına geldiğim için başvurduğum bir yöntem ya da metot. Bu dilekçe resmi değil evet. Daha önceden iki tane resmi dilekçeyi müdürlerime vermiş oldum ancak kayıt ettirmeden konuşarak bir şekilde geçiştirdik. Bulunduğum okul küçük 16 derslikli ve öğretmenlerin büyük bir bölümü yaşlı. Bir müdür yardımcımız var o da oturmak dışında hiçbir şey yapmayan, üzerine verilen görevleri yapmayıp hali hazırdaki görev ve sorumlulukları okulumuzdaki hademelere yükleyerek ya da sindirebildiği öğretmenlere yükleyerek götürmeye çalışan, kesinlikle aldığı maaşı hak etmeyen biri.
Sıkıntılarımı aslında tüm okul biliyor ama günü kurtarma anlamında kimse, müdür de dahil elini taşın altına koymuyordu. Daha önceden defalarca müdürle paylaştığım sıkıntıları bu kez kağıt üzerinde arkadaşlarıma vermeye karar verdim.
Pek bir beklentim yoktu. Ama boş durmadığımı bu mücadeleye devam ettiğimi bilmelerini istedim.
Dilekçeye tepkiler:
Müdür beye: hocam ben tören komisyonuna bu dilekçeyi vereceğim.
Müdür bey : Bak oğlum benim geldiğim okulda bu işleri formatör yapardı. O yüzden sen bence fazla kafayı takıyorsun. Kafayı takma senden başka kimse bu işleri yapamaz. Yapmaya devam et. Bu dilekçeyi de onlara verme.
Tören Komisyonu başkanı / Müdür Yardımcısına: Hocam size bazı sıkıntılarımla ilgili bir dilekçe veriyorum. Yaptığınız toplantılarda dikkate alınmasını rica ediyorum.
Müdür yardımcısı: Hocam neden yazarak veriyorsunuz sözlü söylerseniz daha hızlı hallederdik. Yazılı belgeye ne gerek var. Okudu... Ama hocam bu dilekçeden müdür beyin haberi var mı? Ben bu sorunları çözemem çözse çözse müdür bey çözer.
Diğer tören komisyonu üyelerine dağıttıktan sonra Türkçe öğretmeni:
Hocam çok alındım bu sıkıntılarınızı keşke öğretmenler kurulunda söyleseydiniz bir çözüm bulurduk.
İlk sonuç (Bu sabah anma töreninde):
Bir şekilde her törenden önce, fotoğraf mikrofon ve ses sistemi hakkında yardım isteyen Türkçe öğretmenimiz ve diğer öğretmenler ne hikmetse mikrofonu ve ses düzenini fon müzikleriyle beraber bensiz çalıştırmayı başarabildiler. Ayrıca bir öğrenciyi de fotoğraf çekmesi için görevlendirdiler.
Gelişmeleri yazmaya çalışacağım.
Kendinize iyi bakın.