Türkiye'nin İç-Dış Borcu ve IMF...

Kodla Büyü
mustafatoker' Alıntı:
mustafa431' Alıntı:
akp hükümetini ve başbakanı zerre kadar sevmem ama şu gerçkek var bir sürü derecelendirme kurumu türkiyenin kredi notunu arttırıyor. sizce bunları göremiyorlarmı...?bana hiç mantıklı gelmiyor...benim kendimce yorumumum. türkiye büyüyen bir ülke konumunda iç dış dengeler var ihracat rekor kırarken ithalatta elbette artıyor...borçlar artttarken inanın alacaklarda artıyordur...

a partisi veya b partinin önemi yok öncelikle bu kredi notları niye arttı? bunda hiçbir gerekçe yok yani bizim iharcatta rekor kırdığımız yok ama italatta rekor kırdığımız kesin bunda dolayı bizim cari açığımız büyüyor. büyüyen türkiye değiniz nedir? iki yol yapmakla ülke büyümez siz yol yapıyorsunuz ama elin adamı o yola son model araba üretiyor.hiç bir teknoloji satmıyorsunuz sattığımı şeyler hammadde , ara ürünler ve tekstil bunlarla ülke büyümez. ziraat bankası hariç bütün bankları yabancılar satın aldı ve bankalar tahmin ettiklerinden daha büyük kar elde ettiler rekor kran bankalar oldu millet ömrünü bankalara çalışarak geçirecek.

size sadece diyeceğim ekonomi haberlerini biraz daha fazla takip edin...türkiye sizin düşündüğünüz kadar küçük bir ülke değil...eski mantık devre dışı artık devlet değil özel sektör üretim aşamasında artık..artıkk fabrikaları devlet değil özel sektör yapıyor... ha bu arada yollarlada ekonomiyi ilişkilendirmişsiniz pek alakası olduğunu söyleyemiyeceğim....türkiyenin iyi gittiğini borsasına bakarak da anlayabilirsiniz bunlarıda akp yönlendirmiyordur heralde ....
 
tayinci42' Alıntı:
:puhaha:

ekonomi kötüye gidiyormuş(!)
söyleyen oda tv.
şıracının şahidi bozacı.

küresel not veren şirketler vb var ya.. onlarda yalancı..

küresel olarak 17 büyük ekonomi olmamız da yalan..

o çamurlar elinizde patlasın inşallah.. böyle yalan yanlış uydurma haberlere karnımız tok.. sözde medya olduğunu söyleyen ancak siyasetten başka bir iş bilmeyenlerin Allah belasını versin.

arkadaş ekonominin kötüye gittiğini düşünüyorsanız oy vermeyin bu hükümete..

Hocam kriz döneminde yani 10 yıl önce 16. ekonomiydik... Yani abartıldığı kadar değil...

blackrose' Alıntı:
şurayı okuyun arkadışım tüm sorularını cevabını alırsın
lakin sen Türkiye ye gelen paranın kaynağını göster?
ne sattın da bu para girişi oldu ülkeme.
Hocam özel sektör para aldı dışardan devlet dışardan değil içerden borçlandı ve buna rağmen dış borç halen artıyor...

mustafa431' Alıntı:
size sadece diyeceğim ekonomi haberlerini biraz daha fazla takip edin...türkiye sizin düşündüğünüz kadar küçük bir ülke değil...eski mantık devre dışı artık devlet değil özel sektör üretim aşamasında artık..artıkk fabrikaları devlet değil özel sektör yapıyor... ha bu arada yollarlada ekonomiyi ilişkilendirmişsiniz pek alakası olduğunu söyleyemiyeceğim....türkiyenin iyi gittiğini borsasına bakarak da anlayabilirsiniz bunlarıda akp yönlendirmiyordur heralde ....
Hocam kriz öncesinde (sıcak para 1 hafta içersinde çekilmeden önce) de borsa epey yükseliyordu... Borsanın %65'i dışardan gelen sıcak para...

Şu kredi değerlendirme notları, ıvır zıvır muhabbetleri içinde 1998-1999 yılındaki kredi notları incelenebilir...
 
5470_575378905828444_783052046_n.jpg




Gülüşlerini yerim ben bu şekerlerin

557986_10151544732884920_2107382441_n.jpg


Ekonominin iyiye gittiği filan yok gitmesi için serbest ekonomide teknoloji üretmek gerekir. Yada Çin gibi korsan üretmek gerekir. İkiside şu anda ülkemizde mevcut değil.
 
mustafatoker' Alıntı:
mustafa431' Alıntı:
akp hükümetini ve başbakanı zerre kadar sevmem ama şu gerçkek var bir sürü derecelendirme kurumu türkiyenin kredi notunu arttırıyor. sizce bunları göremiyorlarmı...?bana hiç mantıklı gelmiyor...benim kendimce yorumumum. türkiye büyüyen bir ülke konumunda iç dış dengeler var ihracat rekor kırarken ithalatta elbette artıyor...borçlar artttarken inanın alacaklarda artıyordur...

öncelikle bu kredi notları niye arttı?

şu sorduğunuz soruya mesnetli, ispatlı, mantıklı, belgeli bir cevabınız var mı yoksa, çevrenizden duyduğunuz söylentilere, siyasilerin uydurduğu komplo teorilerine veya kafanızdan uydurduğunuz hüsnü kuruntulara inanmaya mı başladınız. İsrail dünya ekonomisini yönetiyor şeklindeki uydurmasyon, israili yücelten, Türkiyemi küçülten, saftirikten, yalandan, sallamasyon, aşağılık kompleksi tavan yapmış boş lakırtılara artık pirim vermeyin, inanmayın. daha 2 gün önce metro vagon fabrikasının temeli atıldı, kıbrısa sırf su göndermek için barajlar kuruldu, hızlı tren konya-ankara-eskişehir arasında faliyete geçti sivas,izmir,istanbul gibi şehirlerde hatta bağlanacak. ilk yerli uydu, yerli tank, yerli insansız hava aracı, yerli helikopter gibi birçok yatırımlar yapılıyor. ama hala bazı siyasi sivri kafalılar çıkıp yok bu %100 yerli değil yok %70 i yerli, kandırmayın milleti tarzında ahmak ahmak düşüncelerde kanat çırpıyor. elbette Atatürk zamanda yerli uçaklar %100 yerlimiydi. değildi %100 toplama montajdı. ancak eğer o uçak fabrikaları kapatılmamış olsaydı şuan %100 yerli uçak üretebilirdik. artık karamsar düşünmekten vazgeçin. güzel şeylerde yapılıyor bu ülkede. herşey kötü olamaz. yeter artık bu aşağılık hissettiren
düşüncelere. bizler sizlerin düşüncelerindekinden daha büyük daha büyük çok büyük bir ülkeyiz.. dahada büyük işler yapacağız.. ilk işimizde çocukları kendine güvenen ülkesini seven bireyler olarak yetiştirmek.. 20 yıldır türklük kürtlük başartüsü gibi b.ktan şeylerle yavaşlatıyorsunuz ama durmak yok yola devam elbette, hele ki geriye dönmek hiç yok artık..


eğer illaki ekonomideki bir başarısızlıktan bahsedecekseniz Türkiyedeki gelir dengesizliğinden bahsedin de bir işe yarasın..
 
Hocam o metro vagon fabrikası yapılsın rayları ile yabancı bir şirkete satılır merak etmeyin.
 
burjuva muhabbetleri bunlar hep :D

cari açık, gsmh, kişi başına düşen gelir!........................

hiçbiri vatandaşın umurunda değil.. vatandaş akşam evine götüreceği ekmeğin derdinde, çocuğunun istediği defteri, kalemi, ayakkabıyı alabilmenin derdinde, sobasını tutuşturabilecek odunun kömürün derdinde, ay sonunda faturaları, kirayı ödeyebilmenin derdinde..

gsmh arttı, imf'ye borç kapandı, kredi notu yükseldi, 17. büyük ekonomi olduk da ne oldu?????????? vatandaşın cebine daha fazla para mı giriyor?????????? vatandaş daha mı iyi besleniyor??????? daha mı iyi ısınıyor????????? çocukları daha mı iyi eğitim alıyor?????? vatandaş konforlu bir yaşama mı kavuştu????? yooook..

denklem basit.. ekonomi iyi gidiyorsa vatandaş bundan yararlanamaz.. (ki bu iyi gidişin mimarı, bir an kafanızı kaldırıp etrafınıza baktığınızda gördüğünüz masa, dolap, sandalye, halı, koltuk, tv, ekran, bilgisayar, ne varsa her şeyi elleriyle yaratan işçilerdir..) işler kötü gidiyorsa yük vatandaşın sırtına biner..

Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon çalışanın merakla beklediği ‘erken emeklilik’ konusunda umut vermedi. Bakan Şimşek “Ne bütçe ne de sosyal güvenlik bu yükü kaldırabilecek durumda değil” dedi.

Şimşek, teşviklerde büyük yatırım boyutunun bulunduğunu da kaydederek, “Büyük yatırımları nerede yaparsanız yapın, ister İzmir'de isterseniz Hakkari'de fark etmez. Güçlü bir şekilde desteklenecek” dedi.

buyurun maliye bakanından iki alıntıyla güzel ülkemizin güzel çelişkisi.. emekçiye gelince bütçe kaldırmıyor.. fakat patronlara teşvik dağıtmaya gelince "güçlü şekilde desteklenecek" beyanatları.. patronları teşvikleye teşvikleye doyuramadınız yahu.. bir tarafta yatıra yatıra büyüyen liberaller, bir tarafta kanserin pençesinde ilaç peşinde koşan garibanlar..

birkaç rakam daha verip kaçayım..

- Türkiye’nin en zenginleri listesindeki 110 kişinin toplam serveti 121 milyar dolar..
- Türkiye’nin en zenginleri listesindeki 50 bin kişinin toplam serveti 330 milyar dolar..
- En zengin sıralamasında, Ferit Şahenk 3 milyar 400 milyon dolarlık servetiyle lider..
- 5 milyon asgari ücretli aylıklarını birleştirse bir Ferit Şahenk eder mi?
 
Toplam kamu net borç stoku/GSYH (%)

2002 - 61%
2003 - 55%
2004 - 49%
3005 - 41%
2006 - 34%
2007 - 29%
2008 - 28%
2009 - 32%
2010 - 28%
2011 - 22%
2012 - 17%


TOPLAM BORCUN (İÇ-DIŞ) TOPLAM GELİRLERİMİZE ORANI AZALMAKTADIR.

ANLAMAYANLARA ÖRNEKLEYEREK AÇIKLAMA

Benim maaşım 2002 yılında 500 TL iken borcum ise 250 TL... (oran %50)
Benim maaşım 2013 yılında 2000 TL iken borcum 500 TL... (oran %25)

net borcum iki misli artmış gibi gözükmesine rağmen gelirlerim borçlarımdan çok daha fazla artmıştır..

ek olarak

1-bu borçların eskiden büyük bir bölümü dış borç (dövizle ödenmesi şart) iken şuan büyük bir bölümü iç borçtur. (TL ile ödenecek)

2-bu borçların eskiden vadeleri 6 ay gibi komik zaman dilimlerinde iken bugün 5-10-20 yıllık vadelere yayılmıştır. ülkenin bu borcu ödeme sıkıntısı yoktur.

3-bu borç eskiden çok yüksek faizlerle (dövize bile) alınabilirken bugün çok düşük faizlerler alınabilmektedir.


http://www.sgb.gov.tr/ESAD/Ekonomik%20G ... rgeler.pdf
 
orebro' Alıntı:
burjuva muhabbetleri bunlar hep :D

cari açık, gsmh, kişi başına düşen gelir!........................

hiçbiri vatandaşın umurunda değil.. vatandaş akşam evine götüreceği ekmeğin derdinde, çocuğunun istediği defteri, kalemi, ayakkabıyı alabilmenin derdinde, sobasını tutuşturabilecek odunun kömürün derdinde, ay sonunda faturaları, kirayı ödeyebilmenin derdinde..

gsmh arttı, imf'ye borç kapandı, kredi notu yükseldi, 17. büyük ekonomi olduk da ne oldu?????????? vatandaşın cebine daha fazla para mı giriyor?????????? vatandaş daha mı iyi besleniyor??????? daha mı iyi ısınıyor????????? çocukları daha mı iyi eğitim alıyor?????? vatandaş konforlu bir yaşama mı kavuştu????? yooook..

denklem basit.. ekonomi iyi gidiyorsa vatandaş bundan yararlanamaz.. (ki bu iyi gidişin mimarı, bir an kafanızı kaldırıp etrafınıza baktığınızda gördüğünüz masa, dolap, sandalye, halı, koltuk, tv, ekran, bilgisayar, ne varsa her şeyi elleriyle yaratan işçilerdir..) işler kötü gidiyorsa yük vatandaşın sırtına biner..

Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon çalışanın merakla beklediği ‘erken emeklilik’ konusunda umut vermedi. Bakan Şimşek “Ne bütçe ne de sosyal güvenlik bu yükü kaldırabilecek durumda değil” dedi.

Şimşek, teşviklerde büyük yatırım boyutunun bulunduğunu da kaydederek, “Büyük yatırımları nerede yaparsanız yapın, ister İzmir'de isterseniz Hakkari'de fark etmez. Güçlü bir şekilde desteklenecek” dedi.

buyurun maliye bakanından iki alıntıyla güzel ülkemizin güzel çelişkisi.. emekçiye gelince bütçe kaldırmıyor.. fakat patronlara teşvik dağıtmaya gelince "güçlü şekilde desteklenecek" beyanatları.. patronları teşvikleye teşvikleye doyuramadınız yahu.. bir tarafta yatıra yatıra büyüyen liberaller, bir tarafta kanserin pençesinde ilaç peşinde koşan garibanlar..

birkaç rakam daha verip kaçayım..

- Türkiye’nin en zenginleri listesindeki 110 kişinin toplam serveti 121 milyar dolar..
- Türkiye’nin en zenginleri listesindeki 50 bin kişinin toplam serveti 330 milyar dolar..
- En zengin sıralamasında, Ferit Şahenk 3 milyar 400 milyon dolarlık servetiyle lider..
- 5 milyon asgari ücretli aylıklarını birleştirse bir Ferit Şahenk eder mi?


:+1: admin olarak bu tür siyaset içeren konulardan uzak kalmaya çalışsamda hep bir yanım bu yazı yazmak isterdi velhasıl yazan siz oldunuz, ellerinize sağlık...

ekonomi dersi almak isteyenler, osmanlı beyliğinin, osmanlı imparatorluğuna gidişatındaki, Osman Gazi nin temelini attığı ekonomik modeli incelemelerini şiddetle tavsiye ederim,

kısaca halk fakir ise devlet fakirdir,, halk zengin ise devlette zengindir..

kayseride yaşayan bir öğretmen olarak biliyorum ki kendi sınıfımda 34 öğrenciden ailesine 1000 tl üzeri giren aile sayısı sadece 2 dir... Aynı bölgedeki yeni yapılmış bir dairenin fiyatı ise 200 bin tl...

daha birşey yazmaya gerek yok sanırım
 
tayinci42' Alıntı:
Toplam kamu net borç stoku/GSYH (%)

2002 - 61%
2003 - 55%
2004 - 49%
3005 - 41%
2006 - 34%
2007 - 29%
2008 - 28%
2009 - 32%
2010 - 28%
2011 - 22%
2012 - 17%


TOPLAM BORCUN (İÇ-DIŞ) TOPLAM GELİRLERİMİZE ORANI AZALMAKTADIR.

ANLAMAYANLARA ÖRNEKLEYEREK AÇIKLAMA

Benim maaşım 2002 yılında 500 TL iken borcum ise 250 TL... (oran %50)
Benim maaşım 2013 yılında 2000 TL iken borcum 500 TL... (oran %25)

net borcum iki misli artmış gibi gözükmesine rağmen gelirlerim borçlarımdan çok daha fazla artmıştır..

ek olarak

1-bu borçların eskiden büyük bir bölümü dış borç (dövizle ödenmesi şart) iken şuan büyük bir bölümü iç borçtur. (TL ile ödenecek)

2-bu borçların eskiden vadeleri 6 ay gibi komik zaman dilimlerinde iken bugün 5-10-20 yıllık vadelere yayılmıştır. ülkenin bu borcu ödeme sıkıntısı yoktur.

3-bu borç eskiden çok yüksek faizlerle (dövize bile) alınabilirken bugün çok düşük faizlerler alınabilmektedir.


http://www.sgb.gov.tr/ESAD/Ekonomik%20G ... rgeler.pdf


en basit bakkal hesabını bilen bunu anlar..
 
tayinci42' Alıntı:
TOPLAM BORCUN (İÇ-DIŞ) TOPLAM GELİRLERİMİZE ORANI AZALMAKTADIR.

ANLAMAYANLARA ÖRNEKLEYEREK AÇIKLAMA

Benim maaşım 2002 yılında 500 TL iken borcum ise 250 TL... (oran %50)
Benim maaşım 2013 yılında 2000 TL iken borcum 500 TL... (oran %25)

net borcum iki misli artmış gibi gözükmesine rağmen gelirlerim borçlarımdan çok daha fazla artmıştır..


sayın hocam bekar mısınız?

(yanlış anlamayın düşünceleriniz eleştirmek için değil sadece somut tek gerçek verileri bunlar kabul ederek kendimle kıyaslıyorum)
 
evet, eğer ekonomideki bir takım kötü gidişattan bahsedilecekse konuşulacak şey gelir dengesizliği olmalıdır.

muhalefet denen siyasi yapının da biraz bundan bahsetmesi gerekir. sistemdeki bozuklukların düzeltilmesi adına mantıklı doğru muhalefet yapsınlar. ülkenin ekonomisi kötüye gidiyor derseniz buna kimse inanmaz zaten yanlışda. ancak vatandaşın ekonomisi kötü. fakirler çok fakir zenginler çok zengin. lüks tüketim vergisi lükslüğüne göre 5-10-100 misli artırılmalı.. mesela 1 milyon dolara araba alıyorsa zengin buna 100 misli vergi koy.. 100 milyon dolarda devlete ödesin eğer almak istiyorsa, bunun karşılığındada asgari ücretlilerden vergi alma mesela.. bunun gibi vergilendirme yaparak zenginle fakirin arasındaki uçurum kapatılmalı.
 
ghost' Alıntı:
tayinci42' Alıntı:
TOPLAM BORCUN (İÇ-DIŞ) TOPLAM GELİRLERİMİZE ORANI AZALMAKTADIR.

ANLAMAYANLARA ÖRNEKLEYEREK AÇIKLAMA

Benim maaşım 2002 yılında 500 TL iken borcum ise 250 TL... (oran %50)
Benim maaşım 2013 yılında 2000 TL iken borcum 500 TL... (oran %25)

net borcum iki misli artmış gibi gözükmesine rağmen gelirlerim borçlarımdan çok daha fazla artmıştır..


sayın hocam bekar mısınız?

(yanlış anlamayın düşünceleriniz eleştirmek için değil sadece somut tek gerçek verileri bunlar kabul ederek kendimle kıyaslıyorum)

ben evliyim de bir ülkenin evli bekar olması gibi bir durum olmaz! benim şahsi olarak ev aldım 80.000 kadar borcum var. ancak bu borcu ödeyebilecek gelirimde var. ayrıca bu borcun karşılığıda ev olarak var. ülkede aynı böyle. borcu var. ancak bu borçların geri dönüşümlerinide görüyoruz. (dünyada ilk defa batırma yöntemiyle deniz altı raylı tünel gibi) ülkenin bu borçları ödeyebilecek gelirleride var. sorun makro ekonomide değil. gelirlerdeki adaletsiz paylaşımlarda. geçen hafta çıkan yasayla taşeron işçilerin maaşlarına devlet garantisi geldi. eskiden zengin patron işçiyi çalıştırıyor 3 kuruşluk maaşını bile ödemiyor sürekli işten çıkartıp geri işe alarak işçinin hakkını yiyordu. bunu engelleyen bir yasa çıkardılar 10 gün olmadı. iyi bir yasa ama yeterli değil. asgari ücret ve sosyal yardımlar arttırılmalı. vergi düzenlemeleri yapılmalı. benzinden %80 vergi almak yanlış. ülke ekonomisinin %27 si kaçak ekonomi. bu oran ABD'de %7 ... öncelikle nakit parayı yok etmek lazım. tüm paralar sanal para olacak. herkes nereye kaç kuruş harcamış nereden kaç kuruş kazanmış kuruşu kuruşuna bilecek devlet. sonrasında ise mesela yıllık 30.000 tl'ye kadar gelirleri olanlardan sıfır vergi alacak. 30.000-100.000 arasında kademeli artışlarla vergi alacak. 100.000 tl üzeri geliri olanlardanda katmerli vergi alınacak kimse bu ülkede diğerlerinin sırtından para kazanmayacak.
 
tayinci42' Alıntı:
evet, eğer ekonomideki bir takım kötü gidişattan bahsedilecekse konuşulacak şey gelir dengesizliği olmalıdır.

muhalefet denen siyasi yapının da biraz bundan bahsetmesi gerekir. sistemdeki bozuklukların düzeltilmesi adına mantıklı doğru muhalefet yapsınlar. ülkenin ekonomisi kötüye gidiyor derseniz buna kimse inanmaz zaten yanlışda. ancak vatandaşın ekonomisi kötü. fakirler çok fakir zenginler çok zengin. lüks tüketim vergisi lükslüğüne göre 5-10-100 misli artırılmalı.. mesela 1 milyon dolara araba alıyorsa zengin buna 100 misli vergi koy.. 100 milyon dolarda devlete ödesin eğer almak istiyorsa, bunun karşılığındada asgari ücretlilerden vergi alma mesela.. bunun gibi vergilendirme yaparak zenginle fakirin arasındaki uçurum kapatılmalı.

Verginin adaletli olması için bir kişi 100 kazanıyorsa 10 lirasını vergi olarak ödemesi benzeri şeklinde olur. Yani bir kişi 900 lira maaş alıyorsa 90 lira vergi ödemeli.
45.000 lira maaş alan bir akil adam 4500 lira vergi ödemeli.
Yılda 1.000.000 kazanan bir insan 100.000 lira vergi ödemeli.
Gibi ama iş böyle değil. Kaçıran kaçırana.

Türkiye'de araba kullanma, içki sigara içme ve cep telefonu kullanma. Nerdeyse vergi vermezsin. Dolaylı vergi.
Vergi satın alandan değilde parayı kazananan kazandığına göre alınsa sorun kalmaz. Arabası olan bir işçi ile zengin aldığı benzinde aynı vergiyi ödüyorsa bunda adalet yoktur.
 
bakınız; aşağıda yazacaklarım tamamen kendi yaşadıklarımdır.

ekonomiyi iyi anlayabilmek için;

bakkla girin ve hobby çikolatanın kaç lira olduğuna bakın, yumurta, süt vs...

bazı fiyatlar 5 yıl öncede aynıydı bunda bir terslik sezdinizmi ?

buna bağlı sağlık harcamalarınız ne durumda , ailenizdeki yaşlılara bir bakın

bundan 15 yıl önce iyi bir bilgisayar 1000$ dı, şuan ne kadar yine aynı 1000$ , peki Türk lirası olarak kıyaslarsanız durum nedir birde bunu inceleyin, cari açık konusuna cevap olacaktır...

Peki kıyafetler ne durumda? herkes LCW dan giyiniyor , ama giydiğini her yıl değiştirmek zorunda , çabuk yıpranıyor farkettinizmi ?

Çocuğunuza oyuncak alıyorsunuz peki nereden geliyor bu oyuncaklar 1 tl ye.. ?

Peki bu kadar şey halen 10 yıl önceki gibide

neden , evi 200 bin liradan, arabayı 60 bin liradan, kömürü 750 liradan , kaskoyu 1500 liradan, LPG yi 2,65 den , interneti 60 liradan, elektriği ort 100 liradan
alıyorum

kimsenin biryere gittiği yok sadece biraz çevrenize bakın, bizim yaptığımız herşey yine aynı pahada

bize en adi malları yediriyorlar,
en adi kazakları giyiyoruz içinde pamuk olmayan pet şişeden yapılma,
1 tl oyuncak içindeki plastik nedir bilemem
ama şunu biliyorum

benim çocuklarım gelecekte istedikleri kadar cips yiyebilecekler
jan janlı giyinecekler
bir sürü oyuncakları olacak


ama ev alamayacaklar,
arabada alamayacaklar, alsalar bile ,
arabaya binerken 10 kere düşünecekler
evde 17 derecede oturacaklar yakarlarsa dara düşecekler
kasko yaparlarımı bilemem
en kötüsüde çok hasta olacaklar hemde çok, ama onları tedavi edecek sistemler çok pahalı olacak , olsa bile en kötüsünden öpecekler
evlerini ödeseler bile , bugün bir arkadaşımın başına gelen gibi kanser olup bir amleiyata 15 bin lira bıçak parası ödeyip aldıkları evleri geri satacaklar..

diyelim evide arabayıda aldılar bizler gibi... yada çevremdeki lüks ev ve araba alabilen cimri arkadaşlarım gibi
ama
sosyal olmayacaklar, komşularına verecekleri 1 tabak yemeği çok görecekler, sayıyla köfte pişirecekler
arkadaşlarına yemek ısmarlarken 40 kere düşünecekler, okulunda çay parası öderken elleri titreyecek
ne güzel değilmi?

hakkaten hükümeti bilemem ama dünya çok iyi bir yolda..

UYANIN


birde yazmayı unuttum....dünya düzenini yaşam piramidindeki yukarıdan aşağıya seyre göre kim planladıysa ellerinden öpmek lazım, bu sistem insanlara yapmayacakları herşeyi yaptırtabilir..
piramidin üstü ucuz ,altı pahalı..
 
gelecek' Alıntı:
tayinci42' Alıntı:
evet, eğer ekonomideki bir takım kötü gidişattan bahsedilecekse konuşulacak şey gelir dengesizliği olmalıdır.

muhalefet denen siyasi yapının da biraz bundan bahsetmesi gerekir. sistemdeki bozuklukların düzeltilmesi adına mantıklı doğru muhalefet yapsınlar. ülkenin ekonomisi kötüye gidiyor derseniz buna kimse inanmaz zaten yanlışda. ancak vatandaşın ekonomisi kötü. fakirler çok fakir zenginler çok zengin. lüks tüketim vergisi lükslüğüne göre 5-10-100 misli artırılmalı.. mesela 1 milyon dolara araba alıyorsa zengin buna 100 misli vergi koy.. 100 milyon dolarda devlete ödesin eğer almak istiyorsa, bunun karşılığındada asgari ücretlilerden vergi alma mesela.. bunun gibi vergilendirme yaparak zenginle fakirin arasındaki uçurum kapatılmalı.

Verginin adaletli olması için bir kişi 100 kazanıyorsa 10 lirasını vergi olarak ödemesi benzeri şeklinde olur. Yani bir kişi 900 lira maaş alıyorsa 90 lira vergi ödemeli.
45.000 lira maaş alan bir akil adam 4500 lira vergi ödemeli.
Yılda 1.000.000 kazanan bir insan 100.000 lira vergi ödemeli.
Gibi ama iş böyle değil. Kaçıran kaçırana.

Türkiye'de araba kullanma, içki sigara içme ve cep telefonu kullanma. Nerdeyse vergi vermezsin. Dolaylı vergi.
Vergi satın alandan değilde parayı kazananan kazandığına göre alınsa sorun kalmaz. Arabası olan bir işçi ile zengin aldığı benzinde aynı vergiyi ödüyorsa bunda adalet yoktur.

AK'ın "A" sı yok, "K" sı da küçük "k" şeklinde(!)
Diğerinde de "C" ve "H" yok.
Berikinde de "M" ve "H" yok.
Ötekinde de "B" ve "D" yok.
 
ghost' Alıntı:
bakınız; aşağıda yazacaklarım tamamen kendi yaşadıklarımdır.

ekonomiyi iyi anlayabilmek için;

bakkla girin ve hobby çikolatanın kaç lira olduğuna bakın, yumurta, süt vs...

bazı fiyatlar 5 yıl öncede aynıydı bunda bir terslik sezdinizmi ?

buna bağlı sağlık harcamalarınız ne durumda , ailenizdeki yaşlılara bir bakın

bundan 15 yıl önce iyi bir bilgisayar 1000$ dı, şuan ne kadar yine aynı 1000$ , peki Türk lirası olarak kıyaslarsanız durum nedir birde bunu inceleyin, cari açık konusuna cevap olacaktır...

Peki kıyafetler ne durumda? herkes LCW dan giyiniyor , ama giydiğini her yıl değiştirmek zorunda , çabuk yıpranıyor farkettinizmi ?

Çocuğunuza oyuncak alıyorsunuz peki nereden geliyor bu oyuncaklar 1 tl ye.. ?

Peki bu kadar şey halen 10 yıl önceki gibide

neden , evi 200 bin liradan, arabayı 60 bin liradan, kömürü 750 liradan , kaskoyu 1500 liradan, LPG yi 2,65 den , interneti 60 liradan, elektriği ort 100 liradan
alıyorum

kimsenin biryere gittiği yok sadece biraz çevrenize bakın, bizim yaptığımız herşey yine aynı pahada

bize en adi malları yediriyorlar,
en adi kazakları giyiyoruz içinde pamuk olmayan pet şişeden yapılma,
1 tl oyuncak içindeki plastik nedir bilemem
ama şunu biliyorum

benim çocuklarım gelecekte istedikleri kadar cips yiyebilecekler
jan janlı giyinecekler
bir sürü oyuncakları olacak


ama ev alamayacaklar,
arabada alamayacaklar, alsalar bile ,
arabaya binerken 10 kere düşünecekler
evde 17 derecede oturacaklar yakarlarsa dara düşecekler
kasko yaparlarımı bilemem
en kötüsüde çok hasta olacaklar hemde çok, ama onları tedavi edecek sistemler çok pahalı olacak , olsa bile en kötüsünden öpecekler
evlerini ödeseler bile , bugün bir arkadaşımın başına gelen gibi kanser olup bir amleiyata 15 bin lira bıçak parası ödeyip aldıkları evleri geri satacaklar..

diyelim evide arabayıda aldılar bizler gibi... yada çevremdeki lüks ev ve araba alabilen cimri arkadaşlarım gibi
ama
sosyal olmayacaklar, komşularına verecekleri 1 tabak yemeği çok görecekler, sayıyla köfte pişirecekler
arkadaşlarına yemek ısmarlarken 40 kere düşünecekler, okulunda çay parası öderken elleri titreyecek
ne güzel değilmi?

hakkaten hükümeti bilemem ama dünya çok iyi bir yolda..

UYANIN

yok hocam okulda yemek ısmarlarım bazen arkadaşlarıma..

neyse ben uyuyorum.. uyanın demişsin ama geç oldu uykum geldi..

hadi iyi geceler..

"adam haklı beyler, dağılın"

bir güneş doğunca uyanacağız inşallah..

yatmadan önce bir müzik..

http://fizy.com/#s/3ibqb4

bir şiir
Kara bulutlarda bir şimşek çaktı
Çatlayan yer tohuma kucak açtı
Çöplükte gül yetişmeye başladı
Yağmurlar dindi bir güneş doğuyor

Çoğaldı ölüme sevda çekenler
Bahçesine ilahi aşka ekenler
Zevkle şehadet şerbeti içenler
Müjde veriyor bir güneş doğuyor

Akabede biat edenlerdenim
Kalbimde hicrete gidenlerdenim
Cesedimi alıp gelenlerdenim
Bu naaşıma bir güneş doğuyor
 
tayinci42' Alıntı:
gelecek' Alıntı:
tayinci42' Alıntı:
evet, eğer ekonomideki bir takım kötü gidişattan bahsedilecekse konuşulacak şey gelir dengesizliği olmalıdır.

muhalefet denen siyasi yapının da biraz bundan bahsetmesi gerekir. sistemdeki bozuklukların düzeltilmesi adına mantıklı doğru muhalefet yapsınlar. ülkenin ekonomisi kötüye gidiyor derseniz buna kimse inanmaz zaten yanlışda. ancak vatandaşın ekonomisi kötü. fakirler çok fakir zenginler çok zengin. lüks tüketim vergisi lükslüğüne göre 5-10-100 misli artırılmalı.. mesela 1 milyon dolara araba alıyorsa zengin buna 100 misli vergi koy.. 100 milyon dolarda devlete ödesin eğer almak istiyorsa, bunun karşılığındada asgari ücretlilerden vergi alma mesela.. bunun gibi vergilendirme yaparak zenginle fakirin arasındaki uçurum kapatılmalı.

Verginin adaletli olması için bir kişi 100 kazanıyorsa 10 lirasını vergi olarak ödemesi benzeri şeklinde olur. Yani bir kişi 900 lira maaş alıyorsa 90 lira vergi ödemeli.
45.000 lira maaş alan bir akil adam 4500 lira vergi ödemeli.
Yılda 1.000.000 kazanan bir insan 100.000 lira vergi ödemeli.
Gibi ama iş böyle değil. Kaçıran kaçırana.

Türkiye'de araba kullanma, içki sigara içme ve cep telefonu kullanma. Nerdeyse vergi vermezsin. Dolaylı vergi.
Vergi satın alandan değilde parayı kazananan kazandığına göre alınsa sorun kalmaz. Arabası olan bir işçi ile zengin aldığı benzinde aynı vergiyi ödüyorsa bunda adalet yoktur.

AK'ın "A" sı yok, "K" sı da küçük "k" şeklinde(!)
Diğerinde de "C" ve "H" yok.
Berikinde de "M" ve "H" yok.
Ötekinde de "B" ve "D" yok.
Hocam siyasetçileri sevmem siyasi tartışmaya girsemde bunun nedeni daha çok dayanma sınırı denen mevzuatın zorlanması.

Atalarım zamanında Selanikten mübadele ile gelmiş şimdi Egenin karşı kıyısındaki İzmir'de yaşıyoruz. Geçen bir bakan bir kızın cebine para sıkıştırınca provizyonda olmayan bir ilaç provizyona girip temin edilmeye başlandı. Peki ya provizyonda olmayan ilaçlar. Hasta olmaya korkar haldeyim. Bir seçim öncesi arkadaş ne yaptılar dediğimde sadece sağlıkdan bahsedebilmişti. Tartışmayı uzatmadım.
Kanada da hastaneye gittiğiniz zaman tüm masraflar devlet tarafından karşılandığı için ücretsiz muayene oluyorsunuz. Daha sonra hastenenin alt katındaki eczaneden istediğiniz ilacı temin edebiliyorsunuz. Eczaneciye programı yapan kişi soruyor neden eczanenizde şampuan benzeri (ilaçla alakası olmayan şeyler) satmıyorsunuz diye soruyor. Cevap bizim bilgisayarcıların da vermek istediği cevap gibi ben şampuan satmak için mi okudum. (Ben bilgisayar tamir etmek için mi okudum.) İşte Hocam hizmet böyle verilir. Doktor sana bu ilacı yazyorum ama bu ilaç karaborsada bir sonraki ayın da ilacını şimdiden temin etmen gerekiyor diyorsa bu işte birşey vardır.

Ekonomi de aynı durumda bir balon aslında birileri bir yerden içine hava üflüyor. Şiştikçe şişiyor. Babam emekli ikramiyesi ile. (20 maaş) Şuan da 200.000 eden bir ev almıştı. Ki babam ayda 10.000 kazanan biri değildi sadece memurdu. Benim maaşım da emekli olurken 2.500 TL olsun genede 50.000 TL ye ev yok.

Aynı ekonominin işlemesi için benim ülkemde mutlaka ve mutlaka kendi kendine yiyecek olarak yetmesi lazım çünkü yemeği ben dışardan alırsam bunu da kazanmam lazım.

Yemek demişken gene insanları göz göre kandırıyorlar mesela. Geçenlerde haberlerde pirincin bilmemnesinde GDO ya rastlamış ama pirincin kendisinde yokmuş haberi yayınlandı. GDO nedir (G)enetiği (D)eğiştirilmiş (O)rganik demektir. Genetiği nasıl değiştirilir? Genler ile oynanarak. Peki genler canlı vücudunda farklı farklı mıdır? Kesinlikle hayır. E o zaman bu pirincin kabuğunun geni ile içindeki geni nasıl farklı? İnsanların cehaletinden yararlanıp kandırıyorlar. Olay budur. Yediğimiz gıda nasıl organik olmaz derseniz Hocam. Bir gıdanın organik olmaması için bu meyve sebze her neyse kendimiz yetiştirmiş olmamız sadece yetmiyor. Bu gıdaya hormon içeren gübre ve ilaçların atılmamış olması gerekiyor. Asıl ve asıl en önemlisi bu meyve veya sebzenin tohumunun kendi ürettiğimiz (önceki bir meysimden kurutularak) tohum olması gerekiyor. Hazır alınan tüm tohumlar genelde israil kaynaklı ve kısır tohumlar. Çünkü genetiği ile oynandığı için daha çok verim veriyor ama tohumundan yeni eim yapamyorsun. Yıllardır babam domates ekiyorum diye (artık emekli kendisi bahçeyle uğraşıyor) bize doğal olarak GDO lu domates yediriyor.

Ekonomik haberlere de pek inanmayın. Cebinize bakın.
 
ghost' Alıntı:
diyelim evide arabayıda aldılar bizler gibi... yada çevremdeki lüks ev ve araba alabilen cimri arkadaşlarım gibi
ama
sosyal olmayacaklar, komşularına verecekleri 1 tabak yemeği çok görecekler, sayıyla köfte pişirecekler
arkadaşlarına yemek ısmarlarken 40 kere düşünecekler, okulunda çay parası öderken elleri titreyecek
ne güzel değilmi?

ı..

Ahanda bu tiplere çok uyuz olurum adama takılırsın bir yemek ısmarla diye, samimisindir bir de ya da öyle olduğunu düşünürsün adama küfretsen daha iyi .. Bazıları cimrilik ile tasarruflu olmayı birbirine karıştırıyor.. :D
 
Bu formdaki bir çok arkadaş bu hükümet zamanında evlendi
bu hükümet zamanında okudu.
bu hükümet zamanında atandı
bu hükümet zamanında evini aldı
bu hükümet zamanında arabasını aldı...
Bu hükümetin her şeyi doğru olmayabilir.. Ama nankörlükte etmeyelim...Ana Sol Meee Hükümetini yaşayanlar beni daha iyi anlarlar...
Bakın 28 yıldır öğretmen olan müdür baş yardımcımız dedi ki ekonomi kötü...
Abi dedim evini ne zaman aldın? 5 yıl önce...
Neden 15 yıl önce almadın? O zaman FAİZLER çok yüksekti
Bak abi dedim en azından faizler azalmış....
 
Lafı fazla dolandırmayacağım bence durumun vehametini daha iyi anlamak için kendi borçlarınıza bakmanız yeterli..
 
borç çevrilerbilir olduğu sürece sorun olmaz imf yada özel sektör farketmez hangisi daha düşük faiz veriyorsa ondan alınır
mesele cari açıktır
cari açığın nasıl kapatılacağıdır
hükümet bunu özelleştirmelerle sıcak para girişiyle yaptı şimdiye kadar sıkıntı yaşanmadı
tabi sıcak paranın içerde kalması için bazı tavizler vermek gerekti verildi ki zaten hükümetimiz taviz vermek için baha arıyor çok şükür
memleketin aslında en büyük sorunu yiyen çok
bakınız hükümet kanadına son 10 yılda nasılda artmış görünen malvarlıkları bide görünmeyen isviçre hesapları var tabi
eh bunlar memur maaşıyla olacak değilya
bazıları yesinler helal olsun der şimdi ben helal etmem haram olsun
e bundan önce yiyen yokmuydu vardı gene vardı hep var
yiyenden hesap sorulmadığı müddetçe memlekette kim hükümet olursa olsun malı götürecek
eh atalarımız demiş borumu bal tutan parmağını yalar diye
mesele atalarımızdan gelir yani
 
serkanozen1' Alıntı:
.
Abi dedim evini ne zaman aldın? 5 yıl önce...
Neden 15 yıl önce almadın? O zaman FAİZLER çok yüksekti
Bak abi dedim en azından faizler azalmış....

ama halen faizin niye haram olduğunu anlayamadık

faiz çok olursa parayı veren, az olursa malı satan, ikisinde de öpülen sensin kardeşim ...

ileride bu dediğini tekrar düşüneceksin ama sonra lanet okuma bunu bizler istedik hep beraber... en azından % 50 miz...

bu arada faizlerin düşmesi için para bolluğu olması gerekir, para bolluğu için cari açığının olmaması gerek
cari açık varken paran bol geliyorsa devletimiz HARAMA hepten bulaşmış demektir.


bu arada bu ev konusuna takıntılı olduğumu düşünmeyin, 1928 ve 2008 krizini inceleyin neden çıktığını görünce hak vereceksiniz
 
serkanozen1' Alıntı:
Bu formdaki bir çok arkadaş bu hükümet zamanında evlendi
bu hükümet zamanında okudu.
bu hükümet zamanında atandı
bu hükümet zamanında evini aldı
bu hükümet zamanında arabasını aldı...
Bu hükümetin her şeyi doğru olmayabilir.. Ama nankörlükte etmeyelim...Ana Sol Meee Hükümetini yaşayanlar beni daha iyi anlarlar...
Bakın 28 yıldır öğretmen olan müdür baş yardımcımız dedi ki ekonomi kötü...
Abi dedim evini ne zaman aldın? 5 yıl önce...
Neden 15 yıl önce almadın? O zaman FAİZLER çok yüksekti
Bak abi dedim en azından faizler azalmış....

sanki önceki hükümette okyan evlenen yoktu araba alanda yokmuş gibi efendim faiz düştü siz nasıl müslümasınız ki faizi teşvik ediyorsunuz millet geleceğini faize yatırdı şimdi bankalar bu milletin geleceğini satın almış siz bununla övünüyorsunuz
 
Apo ...... 'i girmiş time'ın top100 listesine...

Onurum olmadıktan sonra param olsa ne oluur, olmasa ne oluur...

serkanozen1 valla çok şey demek istiyorum ama yukardaki satırdan sonra boş geliyor hepsi...
 
Az önce bir annemin arkadaşı bir teyzeye alamadığı hastane randevusunu aldım.
Buladildiğim en yakın tarih 10 mayıs onuda aldım. Endokrin kalabalık bölüm.

Ben olmasam annemler internetten anlamaz ve onlara en yakın hastanenin randevuları internetten alınıyor. 182 filan demeyin. Oda baya bir ücret kesiyor telefondan anladığım kadarıyla. Yani kısaca bildiğim birşey var bu annemlerin söylediği

Sen olmasan biz hastaneye nasıl gideriz.
 
tayinci42' Alıntı:
evet, eğer ekonomideki bir takım kötü gidişattan bahsedilecekse konuşulacak şey gelir dengesizliği olmalıdır.

muhalefet denen siyasi yapının da biraz bundan bahsetmesi gerekir. sistemdeki bozuklukların düzeltilmesi adına mantıklı doğru muhalefet yapsınlar. ülkenin ekonomisi kötüye gidiyor derseniz buna kimse inanmaz zaten yanlışda. ancak vatandaşın ekonomisi kötü. fakirler çok fakir zenginler çok zengin. lüks tüketim vergisi lükslüğüne göre 5-10-100 misli artırılmalı.. mesela 1 milyon dolara araba alıyorsa zengin buna 100 misli vergi koy.. 100 milyon dolarda devlete ödesin eğer almak istiyorsa, bunun karşılığındada asgari ücretlilerden vergi alma mesela.. bunun gibi vergilendirme yaparak zenginle fakirin arasındaki uçurum kapatılmalı.

değerli hocam muhalefet bundan bahsetsin bahsetmesine de, hırsızın hiç mi suçu yok.. muhalefet bu tip sorunları pek dile getirmiyor, çünkü ekonomik konularda iktidardan pek de farklı düşünmüyorlar.. neticede meclisteki tüm partiler, sistemden çıkar sağlıyorlar.. vekillerin büyük bir kısmı sanayici - tüccar.. bu kişilerin halkçı politikalar üretmelerini beklemek hayalden öte bir şey değildir..

sürüp giden ve giderek artan gelir adaletsizliği bir sistem sorunudur.. fakat sisteme hizmet eden yöneticileri de kendi ellerimizle başımıza biz getiriyoruz.. ayrıca cümbür cemaat sanki hepimiz banker, fabrikatörmüşüz gibi komik bir şekilde kapitalizmi savunuyoruz.. bir de 63 yıllık çok partili dönemimizin 50 yılını sağ hükümetlerle geçirmişiz, sanki bir hayrını görmüşüz gibi hala sağ peşinde koşuyoruz.. hoş sol hükümetlerin de de adı sol.. bir solculuklarını, bir halkçılıklarını görmedik.. şimdi durum böyle diye kaderimize razı olacak da değiliz.. ya alternatifi bulacağız ya da alternatif yoksa yaratacağız.. milyonlarca insan ömrünü sadece çalışarak geçiriyor, bir kaç kişi de bu milyonların ürettikleri sayesinde lüks içerisinde yaşıyor.. biz bu gerçeği göremediğimiz ve bunun sorumlusu olan kapitalizmi savunduğumuz sürece ülkemizdeki milyonlarca, dünyadaki milyarlarca sömürülen insana ihanet etmiş olacağız..

halkı kimler eziyor?
375738_345236248885456_1857356638_n.jpg


ekonominin yükü kimin omuzlarında?
39396923985550609194819.jpg
 
azizerkut' Alıntı:
Lafı fazla dolandırmayacağım bence durumun vehametini daha iyi anlamak için kendi borçlarınıza bakmanız yeterli..

hocam sıfır honda marka arabanın test ssürüşüne gitmiştiniz. ne oldu arabayı aldınızmı. aman 50 binlik araba alıp 3 yıl borçlanmayın.
 
Geri
Üst