- Mesajlar
- 976
Arkadaşlar beklemek üzerine harika bir roman. özellikle BT öğretmeni arkadaşların okumasını isterim.
Tatar Çölü, 2. Dünya Savaşı sonrasında parlayan modern İtalyan edebiyatının ilk ve en usta ürünlerinden biri, çağdaş dünya edebiyatında da önemli yer edinmiş bir eser. Genç ve hevesli bir teğmenin, ilk görev yerini çevreleyen uçsuz bucaksız çölle “savaşı”. Çöl, hem teğmenin muhtaç olduğu düşmanı ondan esirger hem bizzat “düşman”ın yerini tutar, hem de gizemli, tarifsiz varlığıyla genç teğmeni cezbeder. Gerçek-dışı, soyut bir mekanda, zamanda, zeminde, olaysızlığın ortasında insana ilişkin en can alıcı sorular...
-----
Romanın kahramanı genç teğmen Drago, ülkenin sınırındaki kalelerden birine atanır. Drago kaleyi görür görmez geri dönmeye kara verir. Fakat daha sonra gelişen olaylar, Drago'yu kaleye bağlar. Zamanla kale, Drago'nun kaderi haline gelir.
Sıradanlığın pençesine düşüp önüne çıkan fırsatları değerlendirmek yerine alışkanlıkları içinde kendini unutarak tıpkı geceleri yatarken sesini duyduğu tıp tıp eden su damlaları gibi akıp geçen zamana yenik düşen bir adamın hikâyesidir.
Tatar Çölü, 2. Dünya Savaşı sonrasında parlayan modern İtalyan edebiyatının ilk ve en usta ürünlerinden biri, çağdaş dünya edebiyatında da önemli yer edinmiş bir eser. Genç ve hevesli bir teğmenin, ilk görev yerini çevreleyen uçsuz bucaksız çölle “savaşı”. Çöl, hem teğmenin muhtaç olduğu düşmanı ondan esirger hem bizzat “düşman”ın yerini tutar, hem de gizemli, tarifsiz varlığıyla genç teğmeni cezbeder. Gerçek-dışı, soyut bir mekanda, zamanda, zeminde, olaysızlığın ortasında insana ilişkin en can alıcı sorular...
-----
Romanın kahramanı genç teğmen Drago, ülkenin sınırındaki kalelerden birine atanır. Drago kaleyi görür görmez geri dönmeye kara verir. Fakat daha sonra gelişen olaylar, Drago'yu kaleye bağlar. Zamanla kale, Drago'nun kaderi haline gelir.
Sıradanlığın pençesine düşüp önüne çıkan fırsatları değerlendirmek yerine alışkanlıkları içinde kendini unutarak tıpkı geceleri yatarken sesini duyduğu tıp tıp eden su damlaları gibi akıp geçen zamana yenik düşen bir adamın hikâyesidir.
