Öğretmene öldüresiye dayak

Kodla Büyü
ağzınızı açmayın elinizi kaldırmayın
nöbette elimi arkaya atıyorum geziyorum.Sınıfta sıkılan mı var git benim aslan oğlum bahçede biraz hava al elini yüzünü yıka gez rahatladın mı sınıfa gel.
Sabah işim var gelmeyeceğim gelme aslan kızım güle güle.Arkasından gelmedi görmedi bilmiyorum sınıf defterine atıyorum bir çizik.Veli geliyor hemen gülerek karşılıyorum nasılsnız iyi misiniz elimle çay ikram ediyorum isterse çocuğu sınıfın en tembeli olsun açıyorum bilgisayarı:
-Bak kerata fazla çalışmamış ama sizin gibi veliler şuraya geldi sordu inşallah kaliteli bir öğrenci olacaktır.Açıyorum e-okulu kırık notuna basıyorum 75 bir de performansına basıyorum 90 vatandaşın yüzünde gülücükler açıyor.
 
fahrican' Alıntı:
Şereften yoksun medya her zamanki gibi haberin işine gelen kısmını yayınlıyor, aslını ise hiç bir kanal vermiyor ;
Öğretmen arkadaşımız kendisi ile hiç alakası olmayan ve tamamen suçsuz olduğu bir konuda ölüm tehlikesi geçirdi. Tüm sebep o mayası bozuk kız öğrenci . Peşinden aynı türdeki kabile üyeleri. Mafya dayısı ve serseri arkadaşı tutuklanmış durumda.
Görevi başındaki devlet memuruna iftira , darp ve hakaretten annesinin ve o kızın da tutuklanması lazım.

http://www.memurlar.net/haber/227993/
Sağlık çalışanları ve öğretmenlere yönelik şiddet olayları giderek artıyor. Üzücü olaylardan sonuncusu, iki gün önce Samsun'un Bafra ilçesinde beden eğitimi öğretmeni Suat Salim Güner'in (45) başına geldi.İddiaya göre Kızılırmak Lisesi'ndeki kız öğrencilerden G.Y. (18), astım hastası olmasına rağmen beden eğitimi öğretmeninin kendisini zorla derse sokmaya çalıştığını iddia etti. G.Y.'nin durumu ailesine anlatması üzerine önce öğrencinin annesi okula gelip öğretmenle tartıştı, hakaret etti. Ardından eli sopalı kişiler beden eğitimi öğretmeni Güner'i, evinin önünde sopalarla öldüresiye dövdü. Ancak olay, polise yansıması ile başka bir boyuta taşındı. Polisin yaptığı istihbarat çalışmasına göre G.Y., 10 yıl önce bir kavgada hayatını kaybeden dolmuş şoförü babasının ölümünden sorumlu tuttuğu M.Y. ile öğretmenini yaklaşık 1 ay önce aynı çay ocağında gördü. Söz konusu kişi ile Suat Salim Güner arasında bir yakınlık olduğunu düşünen G.Y. bu durumdan dolayı öğretmenine kin gütmeye başladı.
afra ilçesi Kızılırmak Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Suat Salim Güner'in yaşadığı saldırının başlangıcı 20 Nisan 2012 tarihine dayanıyor. Ailenin iddiasına göre astım hastası kazları G.Y.'nin, beden dersinde raporlu olduğunu söylemesine rağmen öğretmeni tarafından zorla derse sokulmaya çalışıldı. Ayrıca görüşmeye giden anne Habibe Y. de öğretmen tarafından terslendi. Bunun üzerine Habibe Y., Bafra Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili tahkikat başlatan savcılık, okul kameralarını inceleyip, öğrenciler ile hademelerin ifadelerini aldı. Hadisenin iç yüzü ile annenin ifadesinin birbirini tutmadığı ortaya çıktı.

'İSMİNİ SORUP SOPALARLA HASTANELİK ETTİLER'

Olaydan 13 gün sonra öğretmen Suat Salim Güner, evinin önünde ismini soranlara cevap verdikten sonra 5-6 kişinin sopalı saldırısına uğradı. Kafasından aldığı ağır darbelerle yere yığılan öğretmen Güner, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Servisi'nde tedavi altına alındı. Burun, yüz ve çenesinde çok sayıda kırık oluşup 3 dişi kırılan öğretmenin tedavisi sürerken, saldırganlardan yakalanan Cemil Karataş ile Ramazan Baydur çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Sağlık durumu her geçen gün iyiye giden talihsiz öğretmen Suat Salim Güner, olayla ilgili Cihan'a konuştu. Güner ders sürecinde ve daha sonra yaşananları tüm detaylarıyla anlattı. Hadisenin medyaya yansıdığı gibi yaşanmadığını ifade eden Güner, anne Habibe Y. ve saldırganlardan davacı olup hukuki mücadele başlattığını açıkladı. Bilmeden öğrencisinin oyununa geldiğini söyleyen Güner, "20 Nisan Cuma günü 15.30 ile 17.30 saatleri arasında beden dersimiz vardı. Spor salonunda 19 Mayıs etkinliklerine yönelik provalar yapıyorduk. Öğrencim G.Y. gelip astım hastası olduğunu ve raporu bulunduğunu belirtip derse katılamayacağını söyledi. Ben de yoklama aldıktan sonra okulda revir olmadığı için dışarı çıkarmayıp dersi izlemesi için tribüne gönderdim. İstiklal Marşı töreni olduğu için dersimi erken tamamladım ve kız öğrencileri soyunma odalarına gönderdim. Erkek öğrencileri de malzemelerin depoya taşınması için yanıma aldım. Depodaki işimiz bittiğinde salonun kapısını kilitleyip bahçedeki yerimizi aldık. Öğrencim G.Y., kızlar tuvaletinde arkadaşlarına 'Bunun hesabını ondan soracağım." demiş. Diğer öğrenciler gelip anlattı." dedi.

'ÖĞRENCİNİN ANNESİ HAKARET ETTİ, AYAKKABISI İLE VURMAYA KALKTI'

İstiklal Marşı töreninden sonra masa tenisi takımına çalışma yaptırdığı sırada G.Y.'nin annesi Habibe Y.'nin geldiğini anlatan öğretmen Güner, "Orada öğrencilerimle birlikte iki hizmetli de vardı. Annesi bana 'Sen astım krizi geçirmiş kızımı nasıl salmazsın' diyerek tepki gösterdi. Ben de 'Böyle bir olay olmadı. Astım hastası olduğunu da söylemedi. Kriz geçirseydi ambulans çağırıp hastaneye götürürdüm.' dedim. Önce ikna olur gibi oldu sonra 'Sen ruhsal olarak hastasın hocam.' diyerek hakaret etti. Biraz münakaşa ettik ve ayağındaki ayakkabıyı çıkararak vurmak istedi. Geri çekildim. Araya hizmetliler girdi. Daha sonra büyütmedim ve olayın kapandığını düşündüm. Bir gün sonra karakoldan aradılar. Hakkımda öğrenciyi zorla derse sokmak ve veliye saldırmaktan şikayet varmış. İfade verdim. Okul kameraları incelendi, öğrencilerin ve hizmetlilerin ifadeleri alındı. Bunun üzerine suçsuzluğum anlaşıldı. Demek ki sonradan kendi yöntemlerine başvurmaya karar vermişler. 23 gün sonra da tanımadığım kişiler ismimi sorup ellerindeki sopalarla öldüresiye dövdüler. Davacıyım ve hakkımı sonuna kadar arayacağım." şeklinde konuştu.

Yaşanan olayın basit bir hadise gibi göründüğünün altını çizen Suat Salim Güner, ama perde arkasında tesadüften kaynaklanan farklı nedenler olduğunun tespit edildiğini de sözlerine ekledi.

Nedense bu iftira atma olayı ve çirkeflik kız öğrenci ve onların ailelerinden geliyor. Benim bulunduğum ortamlarda da hep aynı. Kızlar öğrenciler namus timsaliymiş gibi çamur attığı zaman öğretmen paçasını kurtarabilirse helal olsun...

Birileri savcılığa gerçeği yansıtmayan suç duyurusunda bulundu zaman. Devlet yalan ifade vermenin cezasını iftita atanlardan sormalı...
İftira kimsenin yanına kar kalmamalı...
Medyada aynı şekilde, yalan haber yaptığı zaman cezasını çekmeli...
 
SerkanF1' Alıntı:
Nedense bu iftira atma olayı ve çirkeflik kız öğrenci ve onların ailelerinden geliyor. Benim bulunduğum ortamlarda da hep aynı. Kızlar öğrenciler namus timsaliymiş gibi çamur attığı zaman öğretmen paçasını kurtarabilirse helal olsun...

Birileri savcılığa gerçeği yansıtmayan suç duyurusunda bulundu zaman. Devlet yalan ifade vermenin cezasını iftita atanlardan sormalı...
İftira kimsenin yanına kar kalmamalı...
Medyada aynı şekilde, yalan haber yaptığı zaman cezasını çekmeli...

Devletin öğretmenini koruduğu yok.
Şeref yoksunu satılmış medya da uşaklığını yaptığı kişilerin istediği şekilde haberleri sunuyor.

Büyük kitleye hitab eden sitelerden sadece memurlar.net işin aslını yayınlamış o da :
Öğretmene dayağın altından, husumet çıktı başlığını kullanmış.
Haberi görüp içeriğini okumayan kişiler yine öğretmenin kız öğrenciye daha önce kötü bir şey yaptığını sanıyor.

Babası zaten ölmüş dayısı da hapse girdi. Annesi çirkefin teki , o kızın kısa süre sonra ne gibi olaylara karışacağını tahmin etme zor değil.
 
ben bu liseden mezun oldum , suat hoca da öğretmenimdi. okulun idareci ve öğretmen yapısını yakından bilirim. Suat Hoca yapmaz etmez demiyorum çünkü ( onu haklı çıkaracak ya da haksız çıkaracak bir bilgim yok bu konuya dair ) ama bu okulda bizden önce , biz okurken ve de bizden sonra gelişen bazı olayları sizinle paylaşmak istedim. bizden önce bu okulun müdürün bir çevresince belalı olarak bilinen ve yanlış bilmiyorsam mafyavari bir ailenin mensubu bir öğrenci tarafından dövülerek çöp kutusuna atıldığı anlatıldı hep.ben okurken veli toplantısına katılan annemin aktardığına göre okul müdürü veli toplantısı başında genel bir konuşma yapmak için toplayıp sayın veliler oğullarınıza - kızlarınıza dikkat edin , göz kulak olun , zaman zaman okuldan kaçıp yolun karşısına geçenler var(yolun karşısında bir miktar gidince çamlığa ulaşılıyor),uygunsuz davranışlarda bulunanlar var diyerek velileri uyarıyor. bunun üzerinden kalabalığın içinden bir veli bundan müdüre ne, buna noluyor diye mırıldanıyor. ben mezun olduktan sonra da duyduğum bir olay şöyle : bir kız ailesinden üstün özellikli ve gayet pahalı bir telefon istiyor ve eğer almazlarsa intihar edeceğini söylüyor. bunun üzerine de ailesi de bi cahillik yapmasın diye istediği telefonu alıyorlar. evet anlattığım bu 3 olay da malum lisede geçiyor. başta da dediğim gibi hocam hakkın kesin bir bilgim olmadığından yapmaz , yapmamıştır diye emin olamam.ancak özellikle bu okulun çevresindeki öğrenci - veli profili (aslında son yıllarda bütün ülkede öğrenci - veli şeması benzer yönde değişiyor ) bu şekilde olduğu için de kızın da annesinin de suçsuz olamayabileceği düşüncesini aklıma getiriyor.
 
Geri
Üst