hakanyandım
Üye
- Mesajlar
- 1,469
Değerli hocalarım;
Türkiyede yapılan bir çok değişiklik konuyla alakasız kişilerin yanlış yönlendirmeleri sonucu olmaktadır. Yapılan değişikliklerin, yönetmeliklerin, genelgelerin altına imza atanlar konudan hep bir haber olmuşlardır. Başta imza hakkına sahip insanların etrafındaki kişiler birkaç süslü laf ile imza yetkisi olan genel müdüre, şube müdürüne, müsteşara hatta bakana istedikleri yazının altına imza attırabilmişlerdir.
Çoğu ilde açılan ve kesinlikle karşı olduğum diğer branşlara formatör kursları bile bu şekilde açılmaktadır. Milli Eğitim Müdürüne birkaç süslü laf sonucu bu kurslar açılmakta ve güya 180 saat sonucu bir sınıf öğretmeni formatör olabilmektedir. Hatta onu bırakın bir Eğitici Formatörlük sınavı sonucunda Orhan hocamın mesajında geçtiği gibi Mobilya öğretmeni, Sosyal Bilgiler öğretmeni.. vb. Formatörlerden sorumlu görünen, birkaç aya kadar görevlendirmesi Bakanlık tarafından yapılan kişiler ortaya çıkmaktadır. Şu anda bizim bu işe sahip çıkmamamızdan mı yoksa diğer branşların okuldan kaçmak için yaptıkları çaba sonucu mu bilmiyorum, eğiticilerin en az % 80 i formatörlerin %10 u başka branşlardan oluşuyor. Hatta bunları bırakın Eğitekte görevlendirme ile çalışan doğru düzgün Bilişim Teknolojileri öğretmeni bulunmuyor. Ben bunu birçok bilgiye sahip Bilişim Teknolojileri öğretmeninin bu işlere tenezzül etmemesine bağlıyorum. Zaten bu şekilde bilgi sahibi arkadaşlar mütevazi şekilde işlerini ve projelerini yürütmektedirler. Bir çoğu bu iş için ek ders bile almamaktadır. Oysaki ildeki, ilçedeki Bilişim Teknolojileri yöneten kişiler, hiçbir proje ortaya koymadan haftalık 18 saat ekdersi almaktadırlar. Birçok ilde iş yapan kişiler hep geri planda kalan Bilişim Teknolojileri öğretmeni arkadaşlar olmaktadır. Tabii ki bu söylediklerimin aksi olan istisnalar da mevcuttur.
Özetle diyorum ki madem böyle bir hareket halindeyiz. Madem ki toplanıyoruz. Bu işi yetkili mercilerle de görüşelim.Çünkü bizim olmasını istediğimiz değişiklikler konu hakkında bilgi sahibi olmayan insanların yönlendirmesi ile yapılırsa daha çok canımız yanabilir. Kendimizi kendimiz ifade etmeliyiz ki doğru ifade edelim doğru değişiklikler yapılsın.
Bir dernek yada bir vakıf olabilsek bir ismimiz olsa üst mercilerle, Eğitekle yapacağımız görüşme daha etkili olabilirdi ama dernek ve vakıf olayı çok da kolay işler değil. Hatta geçen yıl TÜBİTEV diye bir isim düşünmüştüm hatta alan adını bile almıştım tubitev.org adında Türkiye Bilişim Teknolojileri Vakfı şeklinde planlamıştım hatta bu konuyu forumda da konuşmuştuk ama gerçekleşmemişti belki zamanla gerçekleşir yada gerçekleşmeli.
Sonuç olarak 2-3 arkadaşımız Eğitek Genel Müdüründen bir randevu alsa bu çoğunluğun sesinden Eğitek Genel Müdürünün de haberi olsa diyorum..
Sürçi lisan edebilirsek ne mutlu..
Türkiyede yapılan bir çok değişiklik konuyla alakasız kişilerin yanlış yönlendirmeleri sonucu olmaktadır. Yapılan değişikliklerin, yönetmeliklerin, genelgelerin altına imza atanlar konudan hep bir haber olmuşlardır. Başta imza hakkına sahip insanların etrafındaki kişiler birkaç süslü laf ile imza yetkisi olan genel müdüre, şube müdürüne, müsteşara hatta bakana istedikleri yazının altına imza attırabilmişlerdir.
Çoğu ilde açılan ve kesinlikle karşı olduğum diğer branşlara formatör kursları bile bu şekilde açılmaktadır. Milli Eğitim Müdürüne birkaç süslü laf sonucu bu kurslar açılmakta ve güya 180 saat sonucu bir sınıf öğretmeni formatör olabilmektedir. Hatta onu bırakın bir Eğitici Formatörlük sınavı sonucunda Orhan hocamın mesajında geçtiği gibi Mobilya öğretmeni, Sosyal Bilgiler öğretmeni.. vb. Formatörlerden sorumlu görünen, birkaç aya kadar görevlendirmesi Bakanlık tarafından yapılan kişiler ortaya çıkmaktadır. Şu anda bizim bu işe sahip çıkmamamızdan mı yoksa diğer branşların okuldan kaçmak için yaptıkları çaba sonucu mu bilmiyorum, eğiticilerin en az % 80 i formatörlerin %10 u başka branşlardan oluşuyor. Hatta bunları bırakın Eğitekte görevlendirme ile çalışan doğru düzgün Bilişim Teknolojileri öğretmeni bulunmuyor. Ben bunu birçok bilgiye sahip Bilişim Teknolojileri öğretmeninin bu işlere tenezzül etmemesine bağlıyorum. Zaten bu şekilde bilgi sahibi arkadaşlar mütevazi şekilde işlerini ve projelerini yürütmektedirler. Bir çoğu bu iş için ek ders bile almamaktadır. Oysaki ildeki, ilçedeki Bilişim Teknolojileri yöneten kişiler, hiçbir proje ortaya koymadan haftalık 18 saat ekdersi almaktadırlar. Birçok ilde iş yapan kişiler hep geri planda kalan Bilişim Teknolojileri öğretmeni arkadaşlar olmaktadır. Tabii ki bu söylediklerimin aksi olan istisnalar da mevcuttur.
Özetle diyorum ki madem böyle bir hareket halindeyiz. Madem ki toplanıyoruz. Bu işi yetkili mercilerle de görüşelim.Çünkü bizim olmasını istediğimiz değişiklikler konu hakkında bilgi sahibi olmayan insanların yönlendirmesi ile yapılırsa daha çok canımız yanabilir. Kendimizi kendimiz ifade etmeliyiz ki doğru ifade edelim doğru değişiklikler yapılsın.
Bir dernek yada bir vakıf olabilsek bir ismimiz olsa üst mercilerle, Eğitekle yapacağımız görüşme daha etkili olabilirdi ama dernek ve vakıf olayı çok da kolay işler değil. Hatta geçen yıl TÜBİTEV diye bir isim düşünmüştüm hatta alan adını bile almıştım tubitev.org adında Türkiye Bilişim Teknolojileri Vakfı şeklinde planlamıştım hatta bu konuyu forumda da konuşmuştuk ama gerçekleşmemişti belki zamanla gerçekleşir yada gerçekleşmeli.
Sonuç olarak 2-3 arkadaşımız Eğitek Genel Müdüründen bir randevu alsa bu çoğunluğun sesinden Eğitek Genel Müdürünün de haberi olsa diyorum..
Sürçi lisan edebilirsek ne mutlu..
Ekte. Madde 9.