- Mesajlar
- 754
CeBit Bilişimi çok da abartamamk lazım. O sadece sesinizi duyurabileceğiniz bir ortamdır. Yüzlercesinden biridir. Benzer imkanlar her zaman önünüze gelir. Pesimist olmak gerekmez. Şu anbile bir miktar istenilen kamuoyu yaratılmıştır. Baksanıza insanlar birbirlerine girdiler
Demek ki sorun var, demek ki bu sorunu birileri duyuyor. Size yakında sıkı bir internet haber sitesinde yayınlanacak ropörtajı gönderiyorum.
Demek ki sorun var, demek ki bu sorunu birileri duyuyor. Size yakında sıkı bir internet haber sitesinde yayınlanacak ropörtajı gönderiyorum.
CeBit fuarında BBNet Bilişim Öğretmenleri çalıştayı düzenlendiğini haber aldık, bu çalıştayla ilgili bilgi verebilir misiniz? Hem bilişim öğretmenlerinin sorunlarının tartışılacağı hem de eğitici nitelikte panel, seminer ve çalıştaylar konusunda ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’nin kaçınılmaz olarak bilişime dayalı bir kalkınma modeli seçtiğini düşünüyorum. Bilişimin tüm sektörler üzerindeki kaldıraç etkisi yadsınamaz. Geleceğin Türkiye’sinde önemli bir yere sahip olan bilişim ve teknolojinin en verimli şekilde nasıl kullanılabileceğine yönelik bir çalıştayın çalışması içerisindeyiz. “Bilişim öğretmenlerinin bu süreçteki yeri ne olacak, karşılaştıkları ve yaşadıkları sorunlar neler, bu sorunlara yönelik çözümler neler olabilir?” gibi sorulara cevap aranacak. Ayrıca “BBNet Bilişim Öğretmenleri Çalıştayı” bilişim öğretmenlerinin bu süreçte kendileri için en sağlıklı koşulların oluşturulmasına yönelik isteklerini de dile getirecekleri bir çalıştay olacak. Konuşmacılar ise daha çok mesleki eğitim, bilişim teknolojileri eğitimindeki gelişmeler, Türkiye’deki BT eğitiminin niteliği..vs gibi konularda sunumlar yapacaklar.
Türkiye'de internet kullanımı oldukça yüksek bir seviyeye ulaştı ve artmaya devam ediyor. Ancak kullanımdaki artış beraberinde güvenlik sorunlarını da getiriyor. Sizce Türkiye bu bağlamda ne durumda?
Tuik rakamlarına göre evlerin %41 inde internet erişimi var. Her ne kadar kullanım yaygınlaşsa da cep telefonlarını bilinçsizce kullanmamız örneğinde olduğu gibi interneti de bilinçsizce, verimsiz, faydasız ve tehlikeli bir şekilde kullanıyoruz. “MSN”, “Facebook”, “Twitter” “Oyun” döngüsünde dönüp duruyor kullanıcılar ki özellikle de gençler. Bu arada güvenlik konusu internet kullanıcılarının akıllarının ucundan bile geçmiyor. Sanal alemde güvenli olduklarını sansalar da yaşananlar bunun böyle olmadığını gösteriyor. Sonra bir de Google konusu var. Bugün dünyada birçok ülke çok yararlı uygulamaları olan bu şirketin internet sayfalarında aynı zamanda ciddi tehlikeler de içerdiğinin farkında. Google’ın “Pagerank” algoritmasının çok da doğru ilkelerle çalıştığına ben şahsen inanmıyorum. Gençler ve çocuklar için bu arama motoru ile erişebilecekleri sayfalar bazen kabus gibi geliyor bana. Bilişim öğretmenleri de Google tehlikesini göz ardı etmenin doğru olmadığını düşünüyorlar. Bu tehlikeler ile mücadeleyi ancak çocuklarımızı temelden bilinçlendirerek yapabiliriz. İşte burada bilişim derslerinin ve bilişim öğretmenlerinin önemini bir kez daha görebiliyoruz. Bilişim öğretmenleri olmadan bir gençlik düşünemiyorum.
Halbuki biz bugün bilişim öğretmenlerini gönüllü tamirciler olarak görüyoruz, okullarımızda kimin neyi bozulursa, kimin bilgisayarı “format istiyorsa” bilişim öğretmenlerine başvuruyor. Bilişim dersleri gün geçtikçe azalıyor, bilişim dersleri artık zorunlu dersler değil, öğretmenlerin hiçbir yetkisi yok! Okulların, öğretmenlerin hatta velilerin bile bilişim sorunlarına bu öğretmenler gönüllü veya gönülsüz olarak çözüm bulmak için çalışmasına rağmen bu kadar yetkisiz ve sorunlu bırakılabilmeleri günümüz Türkiye’sine yakışmıyor. Bilişim öğretmenlerini göz ardı eden bir ülkenin bilişimi bir kalkınma modeli olarak görmesi mümkün olamaz.
İnternet'in bilinçsiz kullanımı güvenlik sorunlarının yanı sıra başka pek çok zarar da getirebiliyor. Örneğin geçtiğimiz yıl içerisinde 13 Yaşındaki Musa Kang bir online oyun nedeniyle öldürülmüştü. Bu konuda ne gibi önlemler ve yaptırımlar alınabilir, neler düşünüyorsunuz?
Musa KANG olayı direkt olarak internetin bilinçsiz kullanımına örnek olmasa da benzer örnekler de az değil. Kısa vadede bu sorunların tamamen çözülebileceğini sanmıyorum ancak etkilerini azaltıcı önlemler alınabilir. Örneğin bir süre önce duyduğum İstanbul Emniyet Müdürlüğünün “Sanal Güven Timleri” projesi. Burada da yine bilişim ve teknoloji eğitiminde temele inmek ve bilişim eğitiminin temelden yani ilköğretimin ilk basamaklarından başlayarak verilmesinin önemi artmakta.
Gençlerimizden başlayarak tüm toplumu internet konusunda bilinçlendirmesi gereken yapılar mevcut. Bunların başında ise Bilişim Öğretmenleri geliyor...Sizce Türkiye'de bilişim dersleri, bu derslerin müfredatı, eğitmenlerin formasyonu ve öğretmen sayıları yeterli mi?
Şuan ki haliyle bilişim dersleri ve müfredatı ile bilişim öğretmenlerinin bu konuda formasyon olarak yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Müfredatın daha çok uygulama ve proje tabanlı olması gerekir. E-öğrenme süreçlerinin BT öğretmenleri tarafından daha etkin kullanılması örneğin öğrencilere ev ödevleri vererek onların internette kaybolmamalarını sağlayabilir. Yine bilişim öğretmenleri sayesinde sadece bilişim müfredatı değil BT Teknolojileri ile desteklenen tüm eğitim müfredatları günümüz ihtiyaçlarına uyumlu güncel teknolojik ve didaktik bir biçime dönüşebilir. Bilişim öğretmenlerinin önemini artık hepimiz kavramalıyız. MEB’in okullarında binlerce bilgisayar var, yeni hamleler ile on binlerce bilgisayar daha alınıyor ve alınacak. Bunların kullanımını; tehlikesiz ve doğru biçimde kullanımını öğrencilere kimler gösterecek?