İstatistik kurumuna göre 2016 yılında 100 evliliğe karşı 22 boşanan var. Boşananlar içinde ilk 5 yılda boşananların oranı %40. 6-10 yıl arası %20. Orana bakar mısın? Buradan ne sonuç çıkıyor. İnsanlar ya birbirini tam tanımadan evleniyor ya da evlilik hiçte bekledikleri gibi değil.
Öyle 2 ay tanımayla falan evlenilmez, geçin onu bir kere. Sinemaya gidiyoruz, parkta-bahçede geziyoruz, şunu yapıyoruz, bunu yapıyoruz vs. çok iyi anlaşıyoruz diye 2 ay dolanıp hadi hemen evlenelim demeyin. Çocuk oyuncağı değil bu. Liseli aşıklar gibi dolanma işi hiç değil. Oturun konuşun kim ne istiyor. Ailelerle, ileride yapılacaklarla, kaç çocuk istediğinle, nerede yaşamak istediğinle, neler yapmak istediğinle vs. aklıma gelmeyen hemen her konuda konuşman ve baştan bir karara varman gerek. Bi başlayalım da nasılsa ileri de bu konular hallolur demeyeceksin. Aşk-sevgi azalıp da evlilik rutine bindiği zaman ileri de hepsi büyük problemler olarak önüne geliyor. 3-5 özelliğimiz uyuyor diğerleri de düzelir nasılsa demeyeceksin. Düzelmiyor arkadaş. Her evlilikte problemler vardır. Hiç bir insan başka bir insana benzemiyor. Bu durumda kimseyle %100 anlaşamazsın. Ama bu oran ne kadar yüksekse sıkıntılar o kadar az olur. Evlenip de boşananların büyük çoğunluğu bu yüzden boşanıyor. Bakıyor ki evlilik hiçte anlatıldığı, televizyonda görüldüğü gibi değil. Ne istediğini bilmiyorsan evlenme bu kadar basit.
Diyelim ki uyumlu birisini buldun, evlendin. İşlerin iyi gitmesini istiyorsan aileleri karıştırmayacaksın arkadaş. Ben bunu bilir bunu söylerim. Aileler konuşacak, her konuda konuşacak hemde. Zaten 2 farklı insansın, birde aileler girince işin içine bir çok farklı insan anlaşmaya çalışıyorsun. Restini çek, tavrını ortaya koy. Bu demek değil ki onların tecrübelerinden faydalanma. Arada laf taşımamak lazım diyorum. Ailenin gözünde hala çocuksun ama değilsin artık işte. Yeni bir yuva kuruyorsun. Tabi ki aileni geride bırakacak değilsin ama öncelik yeni ailende olacak. Ailesinin her dediğini senin üzerinde uygulamaya çalışıyorsa karşı taraf koşarak uzaklaş oradan. Dediğim gibi huyundan vazgeçmez. İleride sinir hastası eder seni. Ailesi her şeyin üzerindeyse gitsin ailesiyle yaşasın o zaman.
Hele birde ortada çocuk(lar) varsa o zaman işler iyice farklılaşıyor. Zaten anlaşamayan aileler, ortada çocuk(lar) olduğu için devam etmeye çalışıyor. Problemler iyice artıyor. Kimi aileler çocuk varsa olayına bile dayanamıyor ve felaket, ortada kalan çocukların hali ortada. Örnek için çok uzağa gitmenize gerek yok, meslek lisesinde ki öğrencilerin büyük çoğunluğu ya böyle ya da ekonomik sebeplerle anne-baba başka yerde çalışıyor, aile yine parçalanmış. 1-2 sene evli kaldık, sıkıldık hadi çocuk yapalım artık düzelir deme. En büyük yanlışı yaparsın. Çocuk doğurmak, yetiştirmek ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak sağlıklı ailelerin işi ve başlı başına incelenmesi gereken bir konu bence.
Yukarıda ki bir arkadaşın dediği gibi elektronik eşya gibi değildir bence evlilik. En başında oturup düzgünce her konuyu konuşmadıysan olmaz bu iş. Elektronik eşya ile iletişim kuramıyorsun ama karşındaki ile kurabiliyorsun sonuçta. 7 yıldır evliyim 4 yaşında kızım var. Bunun bir ölçütü yok tabi ama eşimle %100 değilse de %80 uyumluyuzdur. Kalan %20 değişir ya da görmezden gelirim demiştim gençlikte ama öyle değilmiş. Yine de iyi şeyler daha ağır basıyor. Bu oran %50-60 larda olsaydı belki çekemezdim. Ama bu haliyle memnunum ben. Zaten çocuğun şebeklikleri bile yetiyor çoğu zaman mutlu olmaya.
Sonuç olarak; baştan iyi anlaşabileceğin bir insan bulmalısın, yoksa hiç evlenme. Ailem evlenmemi istiyor, arkadaşlarım evlendi bi ben kaldım vs. gibi bahanelerle acele edeyim deme. Diyelim birini buldun, evlendin, insan her şeyden sıkılıyor sonuçta. Cep telefonu da değil evlilik, 2 sene sonra yenisini alayım diyesin. Daha öncede dediğim gibi evlenmek, çocuk yetiştirmek ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak sağlıklı bir aile ortamı istiyor. İyi gitsin istiyorsan boşanmak yerine, değişimlerle devam etmen lazım. Nedir bunlar? İdaren, öğretmen arkadaşların mı kötü? Değiştir okulunu. Yaşadığın yerde istediğin şeyler yok mu? Başka şehre tayin iste. Evde hep aynı şeyleri mi yapar oldunuz, gidip bir hobi bulun kendinize. Rutine binmemesi lazım işlerin yani. Değişimden korkmayın. Huyları değiştiremezsin belki ama bunları değiştirebilirsin.
Günlerdir bu konuya yazayım mı yazmayayım diyordum o yüzden aklımda baya bir şey şekillendi ve uzun bir yazı oldu. Okuyan okumayan herkese teşekkürler.