Öğretmenlik Meslek Kanununun; Öğretmenlere, daha sıkı denetim ve daha ağır cezalar getirdiği söyleniyor.
Kanuna göre; öğrencilerle iletişiminde sokak ağzı kullanan, ders başarılarını değerlendirirken taraflı davranan, öğrencilere olumsuz örnek teşkil edecek söz veya davranışlarda bulunan, özel ders veren, Bakanlıkça onaylanan öğretim programına uymayan öğretmenlere, aylıktan kesme cezası verilecek. Eğitim süreçlerine ilişkin ses veya görüntüleri, internette paylaşan öğretmenlere ise; kınama cezası verilecek.
Ayrıca, Eğitim Fakültelerinden mezun olup, KPSS'den yüksek puan alıp, mülakat sınavını da başarı ile geçen Öğretmenler; yetersiz görülerek, "Milli Eğitim Akademisinde" 3-4 dönem hazırlık eğitiminden geçirilecekmiş.
Bence bu kanunda Öğretmen lehine pek bir şey yok.
Öğretmenlerin, yetersizliği, (kurulacak "Milli Eğitim Akademisinde") eğitimden geçirilmesinin gerekliliği ve yeni disiplin cezalarıyla, zapt-ı rapt altına alınması öngörülmüş...
Öğretmenlerin, eğitimden geçirilerek ve disiplin altına alınarak; Milli Eğitiminin çağ atlayacağı öngörülmüş, ancak bence bu teşhis yanlış.
Eğitimde, istenen başarının olmamasının nedeni, Öğretmen değil; başıboş ve yaptırımsız (disiplin cezaları çözüm olmuyor) bırakılmış öğrencilerdir. Sınıfta arıza çıkaran, Eğitime ve Öğrenmeye en ufak bir ilgi duymayan, okula: eğlenmeye, gırgır geçmeye, dersi kaynatmaya gelen, diğer öğrencilerin eğitimini aksatan 1-2 problemli öğrencinin, Açık Öğretime gönderilmesi için, Sınıf Öğretmenler Kuruluna yetki verilirse; eğitim, gözle görülür şekilde düzelecektir.