en azından mevcut hükümetten önce öğretmen şuankinden daha değerli ve kıymetliydi.Vay arkadaş internette faydalı birkaç şey okuyamaz olduk, biri de ülkedeki bir olayı siyasi çıkarım yapmadan siyasi laf sokmadan anlatmaya çalışsın artık, sanırsın bu hükümetten önce memleket cennetti... Yaşınız mı küçük başka ülkede mi büyüdünüz anlayamıyorum ki...
Aynen memleket bu hükümetten önce cennetti, itirazın mı var? Git trollüğünü başka yerde yap.
Bizim mesele sonunda nihayete erdi. Geçen hafta 2. celse vardı. Hâkim haftaya kararı vereceğim demişti. Bir kaç gün önce, kararın verileceği 3. celsedeydim. Aslında kâtibe gelmenize gerek yok demişti lakin yine de verilen kararı, kulaklarımla işitmek istedim. Tabi avukat, ben ve hâkim ile kâtibe vardı. Hâkim, öğrencinin başını çarptığı masayı silah olarak değerlendirdiğini söyledi. Normalde 4 aydan başlayan ceza, suç silahla(masa) işlendiğinden 6 aydan başladı. Tabi, memur olmamız sebebiyle ceza % 50 artırılarak 9 ay oldu. Yani 270 gün. Hâkim, benim daha önce bu tür bir hadiseye karışmadığımı ve mahkemede gösterdiğimi iyi hâli dikkate alarak 1/6 oranında indirim yaptı. Yapılan 45 günlük indirimden sonra 270-45 = 225 günlük hapis cezası aldım. Bu hapis cezası da idarî para cezasına çevrildi. Günlüğü 20 tl den olmak üzere 20x225 = 4500 tl lik idarî para cezası aldım. Bu ceza da 5 sene benzer bir suç işlenmemek kaydıyla ertelendi.
Sadece mahkeme masrafları ve arabulucu masrafı olan 279 tl ödeyeceğim.
İşte saçlarıma aklar düşüren, ruhen beni en derin çukurlarda gezdiren, hayattan aldığım lezzeti acılaştıran, mensubu olduğum camianın bir neferinin itibarının mazide kaldığını acı tecbüreyle öğrenmeme vesile olan, burnuma konan bir sineği bile kovalama niyetinde iken bu niyetimi bin kere gözden geçirmeme sebep olacak olan bir mesele nihayete erdi.
Ne diyelim demek ki bizi bu cezaya müstehak edecek ne hatalar işledik ki bu cezayla taltif edildik.
Bir öğretmen hakkında nasıl şikayetçi olunurmuş, nasıl mahkemeler kurulurmuş, nasıl cezalar verilirmiş, öğrenmiş olduk.
Bu tarz bir hadiseyle teşrif etmek isteyenlere bir ihtar, bir teselli. Tabi, pencerelerden seyredip, içlerine girmemek kaydıyla...
Çok çok geçmiş olsun hocam... Çok üzüldüm... Öğretmenler gününüz kutlu olsun...Bizim mesele sonunda nihayete erdi. Geçen hafta 2. celse vardı. Hâkim haftaya kararı vereceğim demişti. Bir kaç gün önce, kararın verileceği 3. celsedeydim. Aslında kâtibe gelmenize gerek yok demişti lakin yine de verilen kararı, kulaklarımla işitmek istedim. Tabi avukat, ben ve hâkim ile kâtibe vardı. Hâkim, öğrencinin başını çarptığı masayı silah olarak değerlendirdiğini söyledi. Normalde 4 aydan başlayan ceza, suç silahla(masa) işlendiğinden 6 aydan başladı. Tabi, memur olmamız sebebiyle ceza % 50 artırılarak 9 ay oldu. Yani 270 gün. Hâkim, benim daha önce bu tür bir hadiseye karışmadığımı ve mahkemede gösterdiğimi iyi hâli dikkate alarak 1/6 oranında indirim yaptı. Yapılan 45 günlük indirimden sonra 270-45 = 225 günlük hapis cezası aldım. Bu hapis cezası da idarî para cezasına çevrildi. Günlüğü 20 tl den olmak üzere 20x225 = 4500 tl lik idarî para cezası aldım. Bu ceza da 5 sene benzer bir suç işlenmemek kaydıyla ertelendi.
Sadece mahkeme masrafları ve arabulucu masrafı olan 279 tl ödeyeceğim.
İşte saçlarıma aklar düşüren, ruhen beni en derin çukurlarda gezdiren, hayattan aldığım lezzeti acılaştıran, mensubu olduğum camianın bir neferinin itibarının mazide kaldığını acı tecbüreyle öğrenmeme vesile olan, burnuma konan bir sineği bile kovalama niyetinde iken bu niyetimi bin kere gözden geçirmeme sebep olacak olan bir mesele nihayete erdi.
Ne diyelim demek ki bizi bu cezaya müstehak edecek ne hatalar işledik ki bu cezayla taltif edildik.
Bir öğretmen hakkında nasıl şikayetçi olunurmuş, nasıl mahkemeler kurulurmuş, nasıl cezalar verilirmiş, öğrenmiş olduk.
Bu tarz bir hadiseyle teşrif etmek isteyenlere bir ihtar, bir teselli. Tabi, pencerelerden seyredip, içlerine girmemek kaydıyla...