boşanmış biriyle evlilik fikirlerinize ihtiyacım var

Kodla Büyü
hocam üç kere düşün derim..duyguları oynanmış ruhu incinmiş, yıpranmış bir bayanla evlilik zor olabilir...madem kadınların bir kısmı bir kere geldik dünyaya mantığıyla yaklaşıyorlarsa, umurlarında değilse hiç bir şey , evlenmeyi düşündüğünüz insanı tam tartmadan yaklaşmayın..parana sevgine mutluluğuna yazık olmasın der en iyisi sizlerin olmasını temenni ederim ... :)
 
ya anlayamadığım bir şey var erkekler sütten çıkmış ak kaşık değildir çünkü kadında erkekde hatalı olabilir ama bu kadınlar boşanmalarda neden bu kadar erkekleri suçluyor .
Dikkatinizi çektimi bilmem ama bir kaç bayan aynı evde yaşarken bile bir birine katlanamaz ama erkekler için böyle değildir.
Evlilik birlikte yaşama sanatıdır. Kadınlar kendilerindeki kaprisi ancak hem cinslerinin kaprisi kendisinden fazla olunca anlıyor. Lütfen az biraz hatayı kendinizde arayın
 
mnn' Alıntı:
hocam üç kere düşün derim..duyguları oynanmış ruhu incinmiş, yıpranmış bir bayanla evlilik zor olabilir...madem kadınların bir kısmı bir kere geldik dünyaya mantığıyla yaklaşıyorlarsa, umurlarında değilse hiç bir şey , evlenmeyi düşündüğünüz insanı tam tartmadan yaklaşmayın..parana sevgine mutluluğuna yazık olmasın der en iyisi sizlerin olmasını temenni ederim ... :)

konu sahibi bayan, boşanmış olan erkek. yanlış anlamışsınız :lol:
 
biraz daha bekle iyice tanı.şu noktalar düşündürüyor seviyor ama bir hatadan dolayı boşanmaya gitmiş aldatma ihanet yoksa diğer konulara tahammül edilmeli fedakarlık yapılmalı bence sevdiğinden bir çırpıda vazgeçebilen sizden de geçebilir paraya düşkün oluşunu söylemeye gerek yok bile sanırım sizin mantığınız karşı çıkıyor duygularınız ise onu istiyor pişman olmamak için duygularınızı frenlemeli mantığınızla hareket etmelisiniz
 
Adamın biri sokakta otururken arkadaşı karşıdan geçen yüzü peçeli bir bayanı işaret ederek; Ahmet bunun dışı bu kadar güzelse içi nasıldır der
Arkadaşı bayana seslenir "kız hacce gel buraya" hatice gelir "buyur bey der" adam "aç yüzünü "der hatice "olmaz bey namahrem var" der kocası ısrar edince hatice yüzünü açar çok çirkin bir bayandır.
Adam arkadaşına dönüp derki :" Dışı sizi yakar içi beni"

Karı koca arasındaki tam olarak Allah bilir bu yüzden dışarıda görülen bir kişinin evde de iyi olacağının garantisi yoktur...
 
alican44' Alıntı:
Değerli kardeşimiz;
Ticaret, evlilik, seyahat ve benzeri bir işe teşebbüs eden kimse, o işin kendisi için hayırlı olup olmayacağı hususunda tereddüde düşerse, şüphesini giderecek, tereddüdünü ortadan kaldıracak hal çareleri aramak ister. Bu hususta yapılacak ilk iş, yapılması istenen meselenin meşrûluğunun ve helâlliğinin araştırılması, dinî ölçülere uyup uymadığının incelenmesidir. Kişinin kendisi bir neticeye varamadığı takdirde en sıhhatli yol, o meseleyi münasip olan ehliyetli birisine danışmak, onun fikrini almak, gerekirse meseleyi enine boyuna bütün teferruatıyla konuşmak; kısaca istişare yapmaktır.

İstişare yapılacak insanın da tecrübeli, bilgili ve sözüne itimat edilir olması gerekir.
Bir meseleyi kendi aralarında istişare etmeyi, oturup konuşmayı mü’minlerin vasıflarından sayan Kur’ân-ı Kerim, “Onların işleri aralarında müşavere iledir”1 buyururken, istişare ederken ehil kimselerin seçilmesini, fikren ve inanç bakımından yabancı olanlarla istişare yapılmaması hususunda da ikazda bulunmaktadır:

“Ey iman edenler! Sizden olmayan kimseleri içli dışlı dost edinip sırlarınıza ortak etmeyin. Onlar sizi zarara sokmakta kusur etmezler. Size sıkıntı verecek şeylerden hoşlanırlar. Size düşmanlıkları sözlerinden belli olmuştur; açığa vurmayıp da kalblerinden gizledikleri düşmanlık ise daha büyüktür. Biz size dostunuzu ve düşmanınızı böylece gösterip âyetlerimizi açıkladık—eğer akıl ederseniz.”2

Görüldüğü gibi basiret sahibi mü’min, kendi hususi meselesini, her önüne gelene açmamalı, rastgelenin fikrini almamalı. Çünkü kendisine yardımcı olacak birisini ararken çok kere onunla konuşması neticesinde yanlış karara varmasından dolayı hatâya düşeceğini hesap etmelidir. Çünkü insanın aldığı bazı kararlar hayatı boyunca kendisini bağlayabilir, tesiri altına alabilir. Tahsil, iş ve evlilik gibi. Tam ölçüp tartmadan bir iş kuran kimse, öyle ki birgün gelir, işinin ters gittiğini görür, iflâsa gittiğin anlar, neticede sermayesini de kaybedebilir. Bu hal maddî hayatına, hem de mânevî hayatına çok büyük tesir icra eder. Yine inceleyip araştırmadan bir evlilik hayatı kuran insan bu aceleciliğin ve tedbirsizliğin cezasını hayatı boyunca çekebilir, dünyasını zehir edebilir. Bunun için istişareyi kendimize alışkanlık hâline getirmeli, en basit meselemizi dahi tecrübeli ve ehliyetli birisine sormadan yapmamalıyız.

Bütün hayat safhalarıyla ümmetine mükemmel bir örnek olan Sevgili Peygamberimiz her meselesini yakınları ve Sahabileriyle istişare eder, onların da fikrini alır, öyle karar verir, işe başlardı. Halbuki kendisi bir peygamber olması hasebiyle vahye mazhardı; herkesten zeki, akıllı, derin fikirli, sâlim düşünceli bir insandı. Vahiyle sâbit olmayan hemen hemen bütün meselelerde Ashabiyle istişarede bulunurdu. Ümmetini de istişaresiz iş yapmamaları için tenbih eder ve istişare edenin hiçbir zaman pişman olmayacağını ifade buyururdu:

“İstihare eden kimse zarar görmez, istişare eden pişmanlık duymaz, iktisada riayet eden maişetçe aile belâsını çok çekmez.”3

Dikkat edileceği gibi hadis-i şerif mü’minin sosyal hayatını üç temel esasa riayet etmeye bağlamıştır: İstişare, istihare ve iktisat. Bilhassa bunlardan istişare ve iktisadın ne kadar ehemmiyet taşıdığı şüphe edilmez bir gerçektir.

Hadis-i şerifte tavsiye istihare de, istişare ettiği halde kalben rahat olmayan ve hissen tatmin olamayan kimselerin başvurabileceği bir sünnettir.

İstihare, lûgat mânâsı itibariyle, Allah’tan hayır dilemektir. Yani yapılacak bir işin iyi mi, kötü mü olduğunu yahut o işi hemen mi, yoksa bir müddet sonra mı yapmanın daha iyi netice vereceğini anlamak ve kalbin o meseleye yatışmasını Allah’tan dilemek ve istemektir.

İstihare Peygamberimizin bir sünnetidir. Ümmetine tavsiye ettiği bir duâ ve ibadet şeklidir. Peygamberimiz (a.s.m.) istiharenin nasıl yapılacağını, hangi duânın okunacağını bizzat öğretmiştir. İstiharenin ehemmiyeti hususunda Câbir bin Abdullah şöyle demektedir:

“Resulullah (a.s.m.) bize Kur’ân’dan bir sûre öğretir gibi büyük küçük işlerimizin hepsinde istihareyi öğretti ve şöyle buyurdu:
‘Sizden biriniz bir işe kalben azmettiği zaman, iki rekât namaz kılsın.”4

İstihare namazı iki rekâttır. İmam Gazalî bu namazın birinci rekâtında Fâtiha’dan sonra Kul yâ eyyühe’l-kâfirûne, ikinci rekâtında da Kul hüvellahu ehad sûrelerinin okunmasını tavsiye eder.5

Namazı kıldıktan sonra Peygamberimizden (a.s.m.) rivayet edilen şu duâ okunur:

"Allâhümme estehiruke bi ilmike ve estakdiruke bi kudretike ve es'elüke min fadlike'l-azim. Fe inneke takdiru ve lâ akdiru ve ta'lemu ve lâ a'lemu ve ente allâmu'l guyûb. Allâhümme inkünte ta'lemu enne hâza'l-emre hayrun li fi dini ve meâşi ve âkıbeti emri tev âcili emri ve âcilihi. Fekdurhu li ve yessirhu li summe bârik li fihi. Ve in künte ta'lemu enne hâza'l-emre şerrun li fi dini ve maâşi ve âkıbeti emri ev âcili emri ve âcilihi f'asrifhu anni va'srifni anhu ve'kdur li el-Hayra haysü kâne. Sümme ardihi bihi" (Buharî, Teheccüt, 25, Deavât, 49, Tevhid, 10; Tirmizi, Vitr, 18; İbn Mace, Akâme, 188; Ahmet b. Hanbel, III, 344).

İstihare duasının anlamı: "Allah'ım yapmayı düşündüğüm su işin işlenmesinden yahut terkinden hangisinin hayırlı olduğunu bana ilminle kolaylaştır. Kudretinle senden güç istiyorum. Senin büyük fazlından ihsan buyurmanı dilerim. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter; benim gücüm yetmez. Sen bilirsin, ben bilemem. Sen şeyi çok iyi bilensin, Allah'ım. Eğer bu işi dinim, yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya veya ahiretimin sonucu bakımından benim için hayırlı olduğunu bilirsen o işi bana takdir et, kolaylaştır ve onu bana mübarek kıl. Eğer bu işi; dinim, yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya veya ahiretimin sonucu bakımından benim için şer olarak bilirsen, onu benden, beni de ondan uzak eyle. Nerede olursa olsun benim için hayır olanı takdir et. Sonra da beni bu hayırla hoşnut buyur"6

Dua okunurken, “bu iş” şeklinde geçen yerlerde yapılması istenen iş zikredilir. Bu şekilde duanın Türkçesi okunabileceği gibi, Arapça aslını okumak daha faziletlidir. Duânın aslı, verdiğimiz bu kaynaklarda olduğu gibi, ilmihal kitaplarında da mevcuttur.

Kişi istihare ettikten sonra kalbi hangi tarafa meylederse onu yapmalı, istihareden önceki peşin hüküm ve kanaatini bırakmalı, kendi temayülüne dayanmalıdır. İstihareye rağmen bir temayül ve gönül yatışması görülmediği takdirde, istihareyi tekrarlayabilir. Bu sünnettir. Bununla alâkalı olarak Enes bin Mâlik’in (r.a.) rivayet ettiği bir hadiste Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:

“Ey Enes, bir işi yapmayı niyet ettiğin zaman o iş hakkında yeniden yedi defa istihare et. Sonra kalbinden geçen temayüle bak. Çünkü hayır kalbinde doğan mânâdadır.”7
İş acele olup da istihareyi tekrarlamak mümkün değilse şöyle duâ edilir:
“Allah’ım, hakkımda hayırlı olan ne ise onu nasip et. Beni kendi halime bırakma.”
İbni Abidin, istihare eden kimsenin dileğinin uygun olup olmadığına işaret olarak şöyle bir kayda yer verir:

“Yatmadan önce dua okunur ve abdestli olarak kıbleye yönelerek yatılır. Rüyada beyaz veya yeşil görülürse o işin hayır olduğuna, siyah ve kırmızı görülürse de şer olduğuna işaret eder. Şerli olandan kaçınmak icap eder.”8

Bütün bunlarla birlikte istihare, müşkül durumlarda mü’minler için ruhî ve mânevî bir kuvvettir. Bir işte tereddütte kalan bir mü’min iki rekât namaz kılarak Cenab-ı Hakka yönelir. Teşebbüs edeceği iş, seçeceği hayat arkadaşı, dini, dünyası ve âhireti için hayırlıysa gönlünde bu işe karşı bir ferahlık uyandırmasını, vücudunda bu işi yapabilmeye kudret ve kuvvet yaratmasını; şayet bu iş dini, dünyası ve âhireti için hayırlı değilse gönlündeki meyli yok etmesini Cenab-ı Haktan niyaz eder. İçinde de bir hafiflik duyar. İstihare ettiği şey hakkında kendisi için hayrın görüleceğine kalben emin olur. Neticesinde râzı olur.

1. Şûra Sûresi, 38.
2. Âl-i İmrân Sûresi, 118.
3. Tecrid Tercemesi, 4:135.
4. Buharî, Küsuf: 75.
5. İmam Gazalî. İhyâu Ulûmiddîn. (Daru İhyâi’l-Kütübü’l-Arabî) 1:207.
6. İbni Mâce, İkametetü’s-Salât: 188; Buharî, Küsuf% 75.
7. Tecrid Tercemesi, 4:143.
8. İbni Âbidin, 1:461.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
http://www.youtube.com/watch?v=_Wdc6qzh2co
http://www.youtube.com/watch?v=hM2Op-6k1tE
 
hoca evlilikte neye baktığınız önemli. hocam ilk balıkacak adamın yakışıklılığı statüsü maaş ailesi kısaca dünyevi metalar olursa insan maksadının tersi ile tokadı yiyor. ilk eşinden neden boşandığı çok önemli bence (mutlak doğruları bilmek lazım). birde kişinin gerçek halini evlendikten sonra anlıyorsunuz buna evli olan herkes katılıyordur sanırım.
 
obsearchverim' Alıntı:
barracuda66' Alıntı:
obsearchverim' Alıntı:

bu adam işkembeden sallıyor zekeriya beyaz yaşar nuri tutmayınca bunu çıkardılar piyasaya. o kadar akıldaan uzak yorumları varki. inandırıcılığı kalmadı...
http://www.youtube.com/watch?v=hM2Op-6k1tE

hocam yusuf aleyhissalam rüyaları yorumlardı biliyorsunuz bu bir ilimdir. istihara vardır en hayırlısıda kişinin kendisinin yapmasıdır.
 
arkadaşların yorumları sayesinde boşanan insanların ne kadar kötü, ne kadar karaktersiz, ne kadar uzak durulması gereken insanlarmış.

arkadaşlarımı dahi boşanan insanlardan seçmiyecem. hatta 20 senelik arkadaşım boşansa onunla arkadaşlığımı bitirecem.

insanları tanımadan nasıl yorumlar sıralanmış ama. hocam tavsiyeme aynen devam ediyorum. kimse sizi ve o kişiyi tanımıyor en doğru kararı yine siz vereceksiniz. ya şüphelerinizden bitirin ya da ilişkiyi. çünkü biri varsa diğeri olmaz.
 
Şuda bir tereddüt değilmi. Eski eşiyle tekrar bir araya gelmeme sebebi: ÇEVRE
yani etraftakiler eş dost tepki göstermese yada çevresinden soyutlansa dönecekmi.
O zaman o kadını hala unutmamış silmemiş.......................... ne derseniz artık .
Hayırlısı olur sizin için tercihiniz..... İnşallah
 
demet demet hocam bence şunu unutmamalısınız kimse boşanmak için evlenmez. arkadaşınızın eşinden boşanmış olması kötü bir olay değildir belki de doğru olanı yapmıştır. Eşinden neden ayrıldığının üzerinde fazla durmayın bence çünkü her insan dolayısıyla her ilişki farklıdır. onunla anlaşamadığı bir konu hakkında siz hiç problem yaşamayabilirsiniz. bence sizden öncesini unutun ve sizinle birlikte olduğu zaman içinde yaşadıklarınıza bakarak karar verin.böylece hem arkadaşınızı sizinle ilgisi olmayan bir konuda yargılamamış olursunuz hem de kendi kriterlerinizi oluşturarak belki de doğru kişiyi bulursunuz. umarım nasıl mutlu olacaksanız hayatınızı öyle yaşarsınız :)
 
sana bu söz yeter.
 

Ekli dosyalar

  • 602907.jpg
    602907.jpg
    14.1 KB · Görüntüleme: 381
Öncelikle konuyu açan bayan arkadaşın da ifade ettiği gibi bu forum çok seviyeli, üyeleri çok kaliteli bir forum. Duygusal bağım var desem yeridir. Bunun için emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.

Bu konu başlığına dahil olmak istedim. Çünkü benzer bir durum benim başımda var, yani ben de damdan düşen birisiyim. 2012 ekim ayında 6 yıllık evliliğimi sonlandırdım. Şu anda sağdan soldan adaylar söylüyorlar sevenlerim. Klişe gibi olacak ama hakikaten hazır değilim. Uygun zaman ne zamandır uygun kişi kimdir bunları cevaplayacak ne bilgim ne tecrübem ne zekam :) aslında tam olarak ne de cesaretim var. Yani ben biraz karşı taraf gibiyim sizin durumunuzdaki birine göre ve muhtemelen ileriki zamanlarda muhatap olacağım kişi de sizin şu anki duygularınızı yaşayan birisi olacaktır.

Olayı kendi açımdan değerlendirmem aslında bi nevi bu konu başlığını bahane edip içimi dökmem belki size de fikir verecektir.

Hocam erkekler basittir, düz ve yalındır çoğu zaman sadece bayanlarla muhabbeti çok olan erkekler bir süre sonra onlar gibi düşünmeye onların düşüncelerini tahmin etmeye (aslında onları anladığını sanmaya) başlar.

Hayat bu, hiç kimse ben dahil büyük konuşmamalı. Canlı başa her şey gelebilir. Kimseyi hor hakir görmemek lazım. Muhatabınızın gerçek boşanma nedenini öğrenmeye çalışın, üzmeden, incitmeden ve mümkünse belli etmeden ve hayatında kesinlikle taviz vermeyeceği şeyi öğrenin. Çünkü biz erkekler sevdiğimiz bir kız olursa, sigarayı da bırakırız kahveye de gitmeyiz canım arkadaşlarla da görüşmeyiveririz şeklinde tavizler de bulunuruz. Bunlarda aslında samimiyizdir ama samimi olduğumuz kadar iradeli değilizdir çoğu zaman. (Bu arada erkekler adına hep genelleme yapıyorum ama :) arkadaşlarım alınmazlar diye düşünüyorum).

Yani kesinlikle taviz vermeyeceğini anladığınız noktanın size bakan tarafını iyice düşünün çünkü o noktada tavizi siz vereceksiniz. Sizin de taviz vermeyeceğiniz nokta - noktaları da iyice tespit edin ve muhatabınızın bunlara nasıl tepki vereceğini öğrenin en azından ifadelerine bakın, çoğu zaman belli edecektir.

Şüpheyle işe başlamayın, onun gönlünde - zihninde şüphe oluşturacak tutum ve davranışlarda bulunmayın. Çünkü bazen küçük bir şaka veya ima bile ileride küçük kar tanelerinin birbiri üstüne yuvarlanıp çığ oluşturduğuna benzer. Evlilik her ne kadar günümüzde yozlaştırılsa da ciddi bir müessese olarak bilinmeli ve o şekilde kalmalıdır. Aşk, sevginin yanı sıra ciddi anlamda saygının da olması gerekir o zaman tadından yenmez bir şey olur :) Evlendiğiniz her güne şükredersiniz. Diğer türlüsünde zamanla yozlaşır, uzaklaşır, tepkisizleşir bir de bakmışsınız bitmiş tükenmiş...

Akıl almak iyidir, tecrübe sahibi kimselerin görüşlerini dinlemek güzeldir faydalıdır ama son kararı sizin verecek olmanız bunlardan çok daha önemlidir.

Bir şeyler biliyor olmanız sizi çakallaştırmasın, kurtlaştırmasın, öyle olduğu zaman arada yaşayacağınız güzellikler kaybolur. Ama tecrübesiz olmanızda sizi masum kuzucuk saf koyun etmesin, bu sefer de kurda kuşa yem olursunuz. Kendinizi sağlama alın, tam olarak ne istediğinizi önce kendiniz bilin, aradığınız şey bakındığınız kişi de var mı? Sonra da onun tam olarak ne istediğini anlayın, onun aradığı şey siz de var mı?

Çok uzattım kusura bakmayın, Allah hayırlısını versin diyorum, kolay gelsin, hayırlısı olur inşallah...

(Merak eden de olabilir ama ben kendim sorup kendim cevaplayım evet bu aralar hiçbir şekilde konsantre olamıyorum bu konulara, nedeni ise çakallık :wink: sanırım. )
 
hocam karşıdaki insan size kendisini ne kadar tanıtırsa o kadar tanıyabilirsiniz. bazı arkadaşlar biraz daha tanımaya çalış demiş ama karşındaki insan tamamen dürüst davrranmadığı sürece ancak evlilikten sonra onu daha iyi tanımanız mümkün olabilir ki evlenince de kendini doğru bir şekilde tanıtmamaya devam edebilir. en iyisi aklınızda soru işaretleri olan bir birliktelikten kaçının. yoksa daha önce evlenip boşanmış olması karşınızdaki kişinin sizle evlenince sizi mutsuz edeceği anlamına gelmez. biz burada sadece fikirlerimizi paylaşabiliriz siz kendi aklınıza ve yüreğinize en çok hangi fikri yakın görürseniz zaten onu alırsınız. Pişman olmayacağınız bir karar verirsiniz umarım.
 
Acaba sen boşanmış olsan o seni ister miydi :) Şu çakallar yok mu? Boşuna zorlama 3.ayında iş biter... Evlilikten alacağını almış, yarım kalanlar peşinde o belli ;)
 
Acizane fikrimi beyan etmek isterim bu tür durumlarda duygularla değilde mantıkla yaklaşmanın daha doğru düşünüyorum bilmem ne dersiniz...İnsanlar tanışma aşamasında kendilerini çok iyi gösterebilirler o yüzden birde karşı tarafa sormak lazım neden ayrıldınız diye bakalım karşı taraf ne diyecek kısacası kimse yoğurdum ekşi demez size tavsiyem yolunuza bakınız çok keskin bir tavsiye oldu ama eşimle birlikte böyle düşündük selametle kendinize iyi bakın
 
Yorumlar ve mesajlar dusuncelerimde etkili oldu
Bir mesaj dikkatimi çekti ya ben boşanmış bayan o da bekar erkek olsaydi benimle evlenirmiydi.toplumda hala bu ayrim var mi .kadinin dulu oluyor da erkegin olmuyor mi.ben bosanma sebebine takmistim yano büyük bir neden olmamasina..o bayan yerinde bende olabilir dim.
 
öncelikle aynı ortamdada çalışsan %100 tanıyamazsın. ama dürüstlüğü, sabrı, ve vicdanı duyguları adamı ele verir. adamın ayrıca seninle evlenme konusunda ciddi olduğunuda bilmiyorusun.
 
hocam eski eşinide dinlemek gerek ortak arkadaslarınızdan eski eşi tanıyan varsa onada bosanma sebebini sorabilir. bu bey size belki anlatmadı ayrıntıları. farklı şeyler olabilir.
 
Senin alilen bu konda ne der olumlu yaklaşır mı bu da önemli. Ben olsam eski eşşyle bir şekilde başkasını görüştürerek veya başka yöntemlerle iletişime geçip gerçek boşanma sebebi neymiş onu öğrenmeye çalışırdım gizliden. Gerçi her iki taraf da kendini haklı çıkaracaktır. Çocuğu yok sanırım olsa yazardınız. Kaç yıl evli kalmışlar. Bazı erkekler ve kadınlara eş dayanmıyor. Otomatiğe sağlıyorlar bir sürü evlilik yabıyorlar. Belki bahsettiğiniz kişi boşanma konusunda haklıdır ve hatası yoktur. Umduğunu bulamamıştır belki. Burdan ne desek boş. İyice tanı zamana yay ve içine sinerse bir karar ver. Acele etme.
 
evlenip yıllar geçtikten sonra eşini tanıyabiliyor insan.. aynı çatı altında yaşamadan, iyi günler kötü günler görmeden asla tanıyamazsın. onun için duygularınızla değil aklınızla düşünerek karar verin. çocuğunuz olduğunda ismini ne koyacağınızı, kazandığınız paraları nasıl harcayacağınızı, erede nasıl bir yerde yaşayacağınızı, dışarıya yemeğe sinemaya gidip gitmeyeceğinizi, akşam gezmelerinei yada arkadaşlarınızla serbest gezmenize izin verip vermeyeceğini, ailenizi görmeye ne kadar sıklıkla gideceğinizi, evde yemek ve temizliği nasıl yapacağınızı, çocuk olduğunda bakımını nasıl yapacağınızı, bayramlarda mesela 5 gün bayram hangi günleri nasıl ziyaretle ve nerelere gideceğinizi, gelecekte yapmak istediklerinizi vb. şeyleri açık açık konuşun.. herhangi bir bağımlılığı varmı bakın.. herhangi bir hastalığı varmı öğrenin.. yazın tatil yapacakmısınız nerelere gideceksiniz vb.. kendi arabanız olacakmı istediğiniz zaman istediğiniz yere gidecek kadar serbest olmayı istiyormusunuz mesela onu sorun.. gerçekten siz birlikte yaşamadan birçok şeyi anlayamıyorsunuz.. ama önceden düşünmediğiniz en ufak şeyler bile tartışma konusu olabilir.. içine kapanık birimi yani sizden beklentilerini içinemi atar açıkca söylermi, sinirli birimi, yaşamayı severmi.. yani duygularınızı bir yana koyup gerçekten aklınızı kullanarak çok iyi düşünün ve düşüncelerinizi zamana yayın ve sürekli ilişkinizi değerlendirin.. sonuçta bir karara varacaksınız.. eğer aklınız olumlu karar verirse sonra kalbinize danışın.. kalbinizi de ısıtıyorsa evlenebilirsiniz.. erkekler yada kadınlar evlenmeden önce demo sürüm programlara benzerler.. ekran koruyucu gibi yani.. herşey çok iyi olabilir ama evlilikle birlikte birçok şey farklılaşabilir.. yani hiç aklınıza gelmez ama mesela uykuyu çok sever üstünü sürekli açarak dağınık ve horlayarak uyuyorsa mesela bunu bilebilmeniz için illaki sormanız lazım.. gerçekten bütün tartışmalar böyle ufak tefek şeyler ile başlıyor.. tartışmalar arttıkça sevgi yerine nefret yerleşir ve boşanırsınız..

mesela eşimin arkadaşı anlatmış.. evlendikten sonra 1 hafta içinde ayrılmışlar. söylediğine göre adam gece kendi kendine konuşup geziyormuş gece ve sapıkça davranışları varmış.. ama bunu evlenene kadar asla bilememiş.. gündüz normal bir hayat sürüyor ve iyi bir insan olarak tanınıyormuş..

Allah göstermesin evlendiniz sonra bir kaza oldu ve sakat kaldınız eşiniz ne yapar bu durumda.. yada hamile kaldınız ama çocuğunuz sakat doğacak.. siz doğumu istiyorsunuz amam eşiniz belki istemiyor.. bırakıp gidecek belki sizi.. Allah kimseye acı vermesin.. Evlilik çok zor bir iş.. Allah bizleri eşlerimize ve eşlerimizide bize hayırlı kılsın..
 
Biraz açık yazacağım ama umarım yanlış anlaşılmam. Evlilik birazda birisiyle cinsel ortaklık yaşamaktır.
o senin için ilk olabilir belki ama sen onun için ilk değilsin. Bunu kabullenebilirsen evlen
Güven konusu ise illaki birine güveneceksin zaten ha o ha da bu
 
demet demet' Alıntı:
zilal' Alıntı:
güvenmek zor..
siz erkek o bayan olsaydı size evlenin derdim ama erkeklere güven olmuyor bir de böyle sebepsiz yere ayrılınca .. endişelerinizde haklısınız.
duygusal davranmak ne demek ki? sonu.ta her bayan duygusaldır bu yönde erkekten beklentileri vardır, demek ki bu yöndeki beklentileri mi karşılayamıyor diye aklıma geldi. ama tanımıyoruz ki eşini de kendisini de..

evet erkeklere güven olmuyor boşanmaları çoğunda ya aldatma,ya şiddet ,ya kıskançlık ya da şu meşhur anne bağımlılığı var

Çocuklarınızın size fazla bağlanmaması dileğiyle.
 
boşanmış eşler yeniden evlenirlerse yeni eşlerini eski eşleriyle karşılaştırırlar. Hele ki güvenleri kırılmışsa size sürekli şüphe ile yaklaşma olasılıkları vardır. lütfen bunları göz önünde bulundurun. Boşanmak ya da evlenmek çok kolay kararlar değil. Eğer karşıdaki bayanı yarı yolda bıraktıysa sizi de bırakabilir. Boşanmış bayanlara da hala pek iyi gözle bakılmıyor toplulumuzda.
 
hemen evlilik moduna girmeyin. sevgili olun bi kaç yıl. yürürse evlenirsiniz.
 
Evlenmek için 40 kere, bahsettiğiniz kişiyle evlenmek için de 40 bin kere düşünürdüm, abartmak gibi olmasın...
 
Geri
Üst