boşanmış biriyle evlilik fikirlerinize ihtiyacım var

Kodla Büyü
enestar' Alıntı:
demet demet' Alıntı:
zilal' Alıntı:
güvenmek zor..
siz erkek o bayan olsaydı size evlenin derdim ama erkeklere güven olmuyor bir de böyle sebepsiz yere ayrılınca .. endişelerinizde haklısınız.
duygusal davranmak ne demek ki? sonu.ta her bayan duygusaldır bu yönde erkekten beklentileri vardır, demek ki bu yöndeki beklentileri mi karşılayamıyor diye aklıma geldi. ama tanımıyoruz ki eşini de kendisini de..

evet erkeklere güven olmuyor boşanmaları çoğunda ya aldatma,ya şiddet ,ya kıskançlık ya da şu meşhur anne bağımlılığı var

Çocuklarınızın size fazla bağlanmaması dileğiyle.
anne sevgisinde ne kötülük var hala anlamış değilim
 
hocam bu evlilik konusu gerçekten çok hassas bir konu bu gibi hassas konularda duygusallıktan ziyade mantıklı kararlar verip o kişiyi iyi tanıyıp karar vermek lazım. Hemde siz bir bayansınız sizin dahada dikkat etmeniz gerekir.

O kişiyi tanımaya yönelik sorular sorarsanız ve sizin bazı davranışlarına verdiği tepkiyi incelerseniz o kişiyi tanıma birazda olsa kolaylaşır. DİKKAT!

Çünkü evlilik o kadar basitleşmiş ki kimse birbirine tahammül edemez duruma gelmiş. Görüldüğü kadarıyla çok önemli bir sebepten ötürü boşanmamış buda açıkçası insanın aklında bir şüphe bırakıyor.
 
alican44' Alıntı:
enestar' Alıntı:
demet demet' Alıntı:
zilal' Alıntı:
güvenmek zor..
siz erkek o bayan olsaydı size evlenin derdim ama erkeklere güven olmuyor bir de böyle sebepsiz yere ayrılınca .. endişelerinizde haklısınız.
duygusal davranmak ne demek ki? sonu.ta her bayan duygusaldır bu yönde erkekten beklentileri vardır, demek ki bu yöndeki beklentileri mi karşılayamıyor diye aklıma geldi. ama tanımıyoruz ki eşini de kendisini de..

evet erkeklere güven olmuyor boşanmaları çoğunda ya aldatma,ya şiddet ,ya kıskançlık ya da şu meşhur anne bağımlılığı var

Çocuklarınızın size fazla bağlanmaması dileğiyle.
anne sevgisinde ne kötülük var hala anlamış değilim

mesela ne kötülük var, bizim okuldan bir bayan hocayı örnek vereyim.
kayınvaldesi okul çıkışında gel evimi temizle diyor(kendisi sağlam sağlıklı, ayrıyeten belli aralıklarla evine temizlikçi alan bir kayınvalde)
arkadaş zaten yorgun, 2 çocuğu var kendi işi başından aşkın. gitmem dese eşi problem çıkaracak çünkü annesini öyle seviyor ki en ufak itirazı evde huzursuzluk çıkarmasına yetiyor. Kendine ait bir hayatı ailesi yok çünkü kayınvalde izin vermiyor. 2 çocukla boşanamıyor. anlatıyordu temizlikçi kadın iyi temizlememiş bide sen temizle demiş, sen ne yaptın dedik? temizledim sildim süpürdüm diyor. niye diye soruyorsunuz? insanın eşinde bitiyor her şey diyor. daha çok anlatıyor arkadaş ama bu örnek yeter sanırım.

bağımlılık derken arkadaş böyle şeyleri kastetmiş. yoksa kendi çekirdek ailesine karıştırmadan eşini ezdirmeden, annesinin eşi hakkında söylediklerinden etkilenmeden, haklıyı haksızı , doğruyu yanlışı bilen bir insan istediği kadar sevsin kim ne diyecek.
 
çok önemli bir sebepten ayrılmamışlar dediniz bu kısım önemli bence çünkü eğer önemli bir sebepten ayrılmadılarsa hemde sevdiği halde boşanma gerçekleştiyse bir taraftan bir taraf kaçıyor ve fazla sorumluluk alamıyor demektir hocam heleki bu kişi erkekse sorumluluğu almayan taraf biraz düşünmek gerekir ve eğer mümkünse bu kişiye karşı birşeyler hissediyorsanız boşanmış olduğu kişiyi bulup konuşmak gerekir farklı bir ilde dahi olsa çünkü problemler tek taraflı değildir
banada bekarken bu şekilde boşanmış evliliği 6 ay sürmüş bir kişi teklifte bulundu fakat kabul etmedim kısa süren bir evlilik ve bir çırpıda bitirmeye erkek hemen razı oluyorsa çok düşünmek gerekir bence
 
Aşıksan evlen. Ama neden boşandıklarını açıkça sorman öğrenmen gerek. İnan bana gerçekten kötü olmayan iki insanda boşanabiliyor. İnsan evlilikte defalarca boşanma sınırına gelebiliyor, özellikle çocuk yoksa ani karar verip boşanan insan çok.
 
adeministrator' Alıntı:
boşanmış eşler yeniden evlenirlerse yeni eşlerini eski eşleriyle karşılaştırırlar. Hele ki güvenleri kırılmışsa size sürekli şüphe ile yaklaşma olasılıkları vardır. lütfen bunları göz önünde bulundurun. Boşanmak ya da evlenmek çok kolay kararlar değil. Eğer karşıdaki bayanı yarı yolda bıraktıysa sizi de bırakabilir. Boşanmış bayanlara da hala pek iyi gözle bakılmıyor toplulumuzda.

benim de korkum o karşılaştırılmak birde evliliğini düzeltmek yerine bir çırpıda bitirmesi.yalnız bir konuda size katılmıyorum.bayanlara toplumda boşandığı için iyi gözle bakılmıyor demişsiniz bence öyle değil.bir çok boşanmış bayan bekar erkeklerle evlenebiliyor ki günümüz de kimin evlenmeden bir şeyler yaşadığını kimse bilemez boşanan insanlar resmiyette yaşıyor diğerleri gayri resmi.bir de bir bayan için evliliği bozmak çok kolay gibi gelmiyor.bir bayan arkadaşım boşanma olmasın diye yapmak istemediği bir çok şey yaptı sonuçta karşı taraf onu psikolojik olarak çökertince kız ağlaya ağlaya boşandı ve şun bekar biriyle nişanlı evliliği çok kısa sürdü.o arkadaşımı gördüğüm için boşanma sebebi önemli benim için.

tabiki onu ve ilk eşini tanıyanlar var tanıdığım.niyeti evlilik olduğu için ve bende bir şeyler hissettiğim için soracağım.gerçekten basit bir nedenden dolayı ise fazla düşünmeye gerek yok.çünkü kendini kurtarmak için karşı tarafı kötüleyebilir ona ayrıntılı sorarsam.bu konu dürüst davranacak kişi sayısı az sanırım
 
HAYAT, biz gelecek için plan yaparken başımızdan geçenlerdir.
1-Boşanma hiç ummayan kişinin başınada gelebilir, bunu unutmayın.
2-Boşanmayı kim istemiş? Bu sonun cevabı önemli.
3-Bir erkek karısından hoşlanmasa da boşanması için tek sebep bence iffet meselesidir. Hoşlanmıyorsa, aldatır belki ama boşanmaz. Kadın için boşanma sebebi de sadece dayak veya şiddet, erkeğin sahiplenmemesi olması gerekirken, bayanlar bütün bu sebeplerden ziyade de boşandıkları olabiliyor. (Özellkle anne ve aile etkisi)
 
ayrılırken başka biri araya girmiş te olabilir onu da düşün. ayrılmıştır onunla da olmamıştır sana yönelmiştir. tabi tam terside olabilir ilk evlilikte aceleye gelmiş çevreye bakılmış çabuk karar verilmiş olabilir. olaya uzak olduğumuz için yazması epey zor. senin için iyi yanları fazla olur bu evliliğin çünkü birçok yönden tecrübeli bir erkek tam tersi olduğunun örneğini rastlamadım ama düşünmek lazım sonuçta. bence burada yazanların hepsini boşver aklını boşalt ve bir evlilik danışmanı gibi uzman birisinden yardım al en iyi tavsiye bu olur. çünkü buradaki herkesin gördükleri farklı olabilir genel bakmak lazım biri iyi görmüştür çevresinden onu anlatır...
 
hocam bildiğim bir örnek vereyim. komsumuzun kızı gerdek gecesi kocasından ayrıldı. adm şizofren çıkmıs. her gun alması gerekn ilacını düğün günü unutmus ve gece deli gibi davranmaya baslamıs.. kız da direk ailesini arayıp bosanmıs..

böyle bir durumda sizin olaydada da karsı taraf ta buna benzer problemler olaiblir.. bu duruma ancak siz iyi bir arastırma yaptıktan sonra karar verebilirsiiniz...

sadece her ayrılan kötü diye bir şey yoktur... ayrılık sebepleri önemli rol oynar bence, bunun usutne düşünün derim..
 
There is too much single everywhere...At first you must think them... :mrgreen:
 
Nedense herkes neden boşandıklarına takmış. Bir önemi var mı ki neden boşanmış olmanın? Ayrıca eski eşle konuşmak gerekir demişler. Eski eş "aslında eşim çok iyi bir insandı benden kaynaklandı sorun" mu diyecek?
İnsanlar farklıdır bu yüzden evlilikler de farklıdır dolayısıyla boşanma nedenleri de farklıdır. Gerçek boşanma nedeni arkadaşın ne işine yarayacak acaba? Diyelim ki duygusal yönden birbirlerini tamamlayamadılar o yüzden boşandılar. Ama diyelim ki demet arkadaşımızla duygusal paylaşımları tam.
Her insanın kafasında gönlünde bazı önemli noktalar vardır kırılma noktaları. Eğer o noktalarda sorun yaşanmıyorsa bir insanın evli yada boşanmış olması sorun olmaz. Mesele ortak paydada birleşebilmek.
Bir diğer konuda parayı seviyor mevzusu. Şimdiyi parayı iki sevme şekli var bana göre biri pintilik anlamında diğeri de tutumlu harcamalarını iyi bilen para biriktirmeyi becerebilen. birincisi ise olumsuz hayatı zehir eder. Ama ikincisinden zarar gelmez hatta uzun vadede aile ve çocuklar için iyi bile olabilir diye düşünüyorum.
Bir dipnot daha para mevzusu bir evlilikte bence konuşulması gereken en son şey. Ben eşimi 2 yıl boyunca tanıdım. Ama aldığı maaşı evlendikten 3 ay sonra öğrendim ben sormadım eşim kendi söyledi. Söylemeseydi sormazdım. Aynı şekilde o da benim maaşımı hiç sormadı. Ben de ona kendim söyledim. Bu iş kesinlikle güvenle alakalı. Yoksa para gerçekten çok da önemli değil mutlu olmak için...
 
biraz daha tanımak için zaman isteyin. o zaman anlarsınız evlenmeli mi evlenmemeli mi?
 
sünnet olan bakir-bekar tercih edilmelidir. Sakıncası "eski eşim şöylleydi böyleydi" derse kavga mı edeceksiniz
 
Benim üniversiteden sınıf arkadaşım da üniversitede 4 yıl boyunca arkadaş olduğu kızla evlendi. 3 yıl süren bir evlilikten sonra boşandılar. Şükür ki çocukları olmamıştı. Daha sonra bu arkadaş yine aynı üniversiteden başka bir kızla evlendi. Kızın tüm bu olaylardan haberi de vardı. Daha sonra çocukları da oldu. Mutlu bir hayat sürüyorlar. Hayat bir kumar ne zaman nerde neyin olacağı belli olmuyor. iyi muhakeme etmek gerekiyor. Bu kadar fazla kafa yoruyorsanız bir an önce kararınızı verin ve net olun. Lafı çevirmeye gerek kalmadan Evet veya Hayır en mantıklısı olur.
 
sonuç olarak siz çalışan bir bayanmısınız son yıllarda çalışan bayanla evlenmek bir arayış haline geldi, bence çok ince eleyin sık dokuyun yani arştırın güvenilir mi alışkanlıkları neler,sonuç olarak çalışan bayanın arkasından koşan çok olur
 
mse' Alıntı:
sünnet olan bakir-bekar tercih edilmelidir. Sakıncası "eski eşim şöylleydi böyleydi" derse kavga mı edeceksiniz

Kimin sünnetiymiş o ?

Peygamberimiz ilk evliliğini Dul ve 2 çocuk sahibi üstelik kendisinden 15 yaş büyük Hz.Hatice annemizle yaptı diye biliyorum ben. Yanılıyor muyum yoksa ?
 
muratbedel' Alıntı:
mse' Alıntı:
sünnet olan bakir-bekar tercih edilmelidir. Sakıncası "eski eşim şöylleydi böyleydi" derse kavga mı edeceksiniz

Kimin sünnetiymiş o ?

Peygamberimiz ilk evliliğini Dul ve 2 çocuk sahibi üstelik kendisinden 15 yaş büyük Hz.Hatice annemizle yaptı diye biliyorum ben. Yanılıyor muyum yoksa ?

Rasulullah a.s.m. 'ın evlendiği ilk kadın, Huveylid'in kızı Hatice'dir. Hz.Hatice r.a. ilk olarak Atik. B Aziz ile evlendi, ondan bir kızı oldu. Onun ölümünden sonra, Temimoğullarından Ebu Hale ile evlendi. Ondan da bir oğlu ve bir kızı oldu. Onun da ölümünden sonra, Rasulullah a.s.m ile evlendi.
 
Hocam bu konularda en iyi yorumları yapacak kişiler en yakın çevrendir. "Çevrem duygusal davranıyor" deme. Ne kadar duygusal davranırsa davransın senin şuan duygusal davrandığın kadar değildir. Çünkü yanlış anlama ama bence şuan asıl sen duygusal bir moda girmişsin ve senin duygusal davranışın çevrendekilerden daha tehlikelidir. Aşk modunda bir çok şey gözüne görünmez ama çevren görür.
 
alican44' Alıntı:
Değerli kardeşimiz;
Ticaret, evlilik, seyahat ve benzeri bir işe teşebbüs eden kimse, o işin kendisi için hayırlı olup olmayacağı hususunda tereddüde düşerse, şüphesini giderecek, tereddüdünü ortadan kaldıracak hal çareleri aramak ister. Bu hususta yapılacak ilk iş, yapılması istenen meselenin meşrûluğunun ve helâlliğinin araştırılması, dinî ölçülere uyup uymadığının incelenmesidir. Kişinin kendisi bir neticeye varamadığı takdirde en sıhhatli yol, o meseleyi münasip olan ehliyetli birisine danışmak, onun fikrini almak, gerekirse meseleyi enine boyuna bütün teferruatıyla konuşmak; kısaca istişare yapmaktır.

İstişare yapılacak insanın da tecrübeli, bilgili ve sözüne itimat edilir olması gerekir.
Bir meseleyi kendi aralarında istişare etmeyi, oturup konuşmayı mü’minlerin vasıflarından sayan Kur’ân-ı Kerim, “Onların işleri aralarında müşavere iledir”1 buyururken, istişare ederken ehil kimselerin seçilmesini, fikren ve inanç bakımından yabancı olanlarla istişare yapılmaması hususunda da ikazda bulunmaktadır:

“Ey iman edenler! Sizden olmayan kimseleri içli dışlı dost edinip sırlarınıza ortak etmeyin. Onlar sizi zarara sokmakta kusur etmezler. Size sıkıntı verecek şeylerden hoşlanırlar. Size düşmanlıkları sözlerinden belli olmuştur; açığa vurmayıp da kalblerinden gizledikleri düşmanlık ise daha büyüktür. Biz size dostunuzu ve düşmanınızı böylece gösterip âyetlerimizi açıkladık—eğer akıl ederseniz.”2

Görüldüğü gibi basiret sahibi mü’min, kendi hususi meselesini, her önüne gelene açmamalı, rastgelenin fikrini almamalı. Çünkü kendisine yardımcı olacak birisini ararken çok kere onunla konuşması neticesinde yanlış karara varmasından dolayı hatâya düşeceğini hesap etmelidir. Çünkü insanın aldığı bazı kararlar hayatı boyunca kendisini bağlayabilir, tesiri altına alabilir. Tahsil, iş ve evlilik gibi. Tam ölçüp tartmadan bir iş kuran kimse, öyle ki birgün gelir, işinin ters gittiğini görür, iflâsa gittiğin anlar, neticede sermayesini de kaybedebilir. Bu hal maddî hayatına, hem de mânevî hayatına çok büyük tesir icra eder. Yine inceleyip araştırmadan bir evlilik hayatı kuran insan bu aceleciliğin ve tedbirsizliğin cezasını hayatı boyunca çekebilir, dünyasını zehir edebilir. Bunun için istişareyi kendimize alışkanlık hâline getirmeli, en basit meselemizi dahi tecrübeli ve ehliyetli birisine sormadan yapmamalıyız.

Bütün hayat safhalarıyla ümmetine mükemmel bir örnek olan Sevgili Peygamberimiz her meselesini yakınları ve Sahabileriyle istişare eder, onların da fikrini alır, öyle karar verir, işe başlardı. Halbuki kendisi bir peygamber olması hasebiyle vahye mazhardı; herkesten zeki, akıllı, derin fikirli, sâlim düşünceli bir insandı. Vahiyle sâbit olmayan hemen hemen bütün meselelerde Ashabiyle istişarede bulunurdu. Ümmetini de istişaresiz iş yapmamaları için tenbih eder ve istişare edenin hiçbir zaman pişman olmayacağını ifade buyururdu:

“İstihare eden kimse zarar görmez, istişare eden pişmanlık duymaz, iktisada riayet eden maişetçe aile belâsını çok çekmez.”3

Dikkat edileceği gibi hadis-i şerif mü’minin sosyal hayatını üç temel esasa riayet etmeye bağlamıştır: İstişare, istihare ve iktisat. Bilhassa bunlardan istişare ve iktisadın ne kadar ehemmiyet taşıdığı şüphe edilmez bir gerçektir.

Hadis-i şerifte tavsiye istihare de, istişare ettiği halde kalben rahat olmayan ve hissen tatmin olamayan kimselerin başvurabileceği bir sünnettir.

İstihare, lûgat mânâsı itibariyle, Allah’tan hayır dilemektir. Yani yapılacak bir işin iyi mi, kötü mü olduğunu yahut o işi hemen mi, yoksa bir müddet sonra mı yapmanın daha iyi netice vereceğini anlamak ve kalbin o meseleye yatışmasını Allah’tan dilemek ve istemektir.

İstihare Peygamberimizin bir sünnetidir. Ümmetine tavsiye ettiği bir duâ ve ibadet şeklidir. Peygamberimiz (a.s.m.) istiharenin nasıl yapılacağını, hangi duânın okunacağını bizzat öğretmiştir. İstiharenin ehemmiyeti hususunda Câbir bin Abdullah şöyle demektedir:

“Resulullah (a.s.m.) bize Kur’ân’dan bir sûre öğretir gibi büyük küçük işlerimizin hepsinde istihareyi öğretti ve şöyle buyurdu:
‘Sizden biriniz bir işe kalben azmettiği zaman, iki rekât namaz kılsın.”4

İstihare namazı iki rekâttır. İmam Gazalî bu namazın birinci rekâtında Fâtiha’dan sonra Kul yâ eyyühe’l-kâfirûne, ikinci rekâtında da Kul hüvellahu ehad sûrelerinin okunmasını tavsiye eder.5

Namazı kıldıktan sonra Peygamberimizden (a.s.m.) rivayet edilen şu duâ okunur:

"Allâhümme estehiruke bi ilmike ve estakdiruke bi kudretike ve es'elüke min fadlike'l-azim. Fe inneke takdiru ve lâ akdiru ve ta'lemu ve lâ a'lemu ve ente allâmu'l guyûb. Allâhümme inkünte ta'lemu enne hâza'l-emre hayrun li fi dini ve meâşi ve âkıbeti emri tev âcili emri ve âcilihi. Fekdurhu li ve yessirhu li summe bârik li fihi. Ve in künte ta'lemu enne hâza'l-emre şerrun li fi dini ve maâşi ve âkıbeti emri ev âcili emri ve âcilihi f'asrifhu anni va'srifni anhu ve'kdur li el-Hayra haysü kâne. Sümme ardihi bihi" (Buharî, Teheccüt, 25, Deavât, 49, Tevhid, 10; Tirmizi, Vitr, 18; İbn Mace, Akâme, 188; Ahmet b. Hanbel, III, 344).

İstihare duasının anlamı: "Allah'ım yapmayı düşündüğüm su işin işlenmesinden yahut terkinden hangisinin hayırlı olduğunu bana ilminle kolaylaştır. Kudretinle senden güç istiyorum. Senin büyük fazlından ihsan buyurmanı dilerim. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter; benim gücüm yetmez. Sen bilirsin, ben bilemem. Sen şeyi çok iyi bilensin, Allah'ım. Eğer bu işi dinim, yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya veya ahiretimin sonucu bakımından benim için hayırlı olduğunu bilirsen o işi bana takdir et, kolaylaştır ve onu bana mübarek kıl. Eğer bu işi; dinim, yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya veya ahiretimin sonucu bakımından benim için şer olarak bilirsen, onu benden, beni de ondan uzak eyle. Nerede olursa olsun benim için hayır olanı takdir et. Sonra da beni bu hayırla hoşnut buyur"6

Dua okunurken, “bu iş” şeklinde geçen yerlerde yapılması istenen iş zikredilir. Bu şekilde duanın Türkçesi okunabileceği gibi, Arapça aslını okumak daha faziletlidir. Duânın aslı, verdiğimiz bu kaynaklarda olduğu gibi, ilmihal kitaplarında da mevcuttur.

Kişi istihare ettikten sonra kalbi hangi tarafa meylederse onu yapmalı, istihareden önceki peşin hüküm ve kanaatini bırakmalı, kendi temayülüne dayanmalıdır. İstihareye rağmen bir temayül ve gönül yatışması görülmediği takdirde, istihareyi tekrarlayabilir. Bu sünnettir. Bununla alâkalı olarak Enes bin Mâlik’in (r.a.) rivayet ettiği bir hadiste Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:

“Ey Enes, bir işi yapmayı niyet ettiğin zaman o iş hakkında yeniden yedi defa istihare et. Sonra kalbinden geçen temayüle bak. Çünkü hayır kalbinde doğan mânâdadır.”7
İş acele olup da istihareyi tekrarlamak mümkün değilse şöyle duâ edilir:
“Allah’ım, hakkımda hayırlı olan ne ise onu nasip et. Beni kendi halime bırakma.”
İbni Abidin, istihare eden kimsenin dileğinin uygun olup olmadığına işaret olarak şöyle bir kayda yer verir:

“Yatmadan önce dua okunur ve abdestli olarak kıbleye yönelerek yatılır. Rüyada beyaz veya yeşil görülürse o işin hayır olduğuna, siyah ve kırmızı görülürse de şer olduğuna işaret eder. Şerli olandan kaçınmak icap eder.”8

Bütün bunlarla birlikte istihare, müşkül durumlarda mü’minler için ruhî ve mânevî bir kuvvettir. Bir işte tereddütte kalan bir mü’min iki rekât namaz kılarak Cenab-ı Hakka yönelir. Teşebbüs edeceği iş, seçeceği hayat arkadaşı, dini, dünyası ve âhireti için hayırlıysa gönlünde bu işe karşı bir ferahlık uyandırmasını, vücudunda bu işi yapabilmeye kudret ve kuvvet yaratmasını; şayet bu iş dini, dünyası ve âhireti için hayırlı değilse gönlündeki meyli yok etmesini Cenab-ı Haktan niyaz eder. İçinde de bir hafiflik duyar. İstihare ettiği şey hakkında kendisi için hayrın görüleceğine kalben emin olur. Neticesinde râzı olur.

1. Şûra Sûresi, 38.
2. Âl-i İmrân Sûresi, 118.
3. Tecrid Tercemesi, 4:135.
4. Buharî, Küsuf: 75.
5. İmam Gazalî. İhyâu Ulûmiddîn. (Daru İhyâi’l-Kütübü’l-Arabî) 1:207.
6. İbni Mâce, İkametetü’s-Salât: 188; Buharî, Küsuf% 75.
7. Tecrid Tercemesi, 4:143.
8. İbni Âbidin, 1:461.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Hocam :++: bunun üstüne yorum yazılmaz daha
 
otherm' Alıntı:
muratbedel' Alıntı:
mse' Alıntı:
sünnet olan bakir-bekar tercih edilmelidir. Sakıncası "eski eşim şöylleydi böyleydi" derse kavga mı edeceksiniz

Kimin sünnetiymiş o ?

Peygamberimiz ilk evliliğini Dul ve 2 çocuk sahibi üstelik kendisinden 15 yaş büyük Hz.Hatice annemizle yaptı diye biliyorum ben. Yanılıyor muyum yoksa ?

Rasulullah a.s.m. 'ın evlendiği ilk kadın, Huveylid'in kızı Hatice'dir. Hz.Hatice r.a. ilk olarak Atik. B Aziz ile evlendi, ondan bir kızı oldu. Onun ölümünden sonra, Temimoğullarından Ebu Hale ile evlendi. Ondan da bir oğlu ve bir kızı oldu. Onun da ölümünden sonra, Rasulullah a.s.m ile evlendi.
hocam dediğiniz şey doğrudur fakat mevzu bahisteki hocamız peygamber değildir, olağanüstü özellikleri olan Allah tarafından seçilmiş birisi değil galiba (inançlı olabilir ama denk değildir) şartları denk değildir, dolayısıyla peygamber efendimizle kıyaslanması mümkün değildir kiiiiiiii o zamanki şartlar günümüzde olsa belki dediklerin hala uygulanıyor olabilirdi o zamanlarda ehli iman Allah korkusu olan vede adam gibi adam olan sayısı azdı o yüzden belki böyle durumlar görülebilmiştir fakat günümüzde özellikle ahir zaman bu zamanın alametlerini de iyi okumak lazım, görünüşte erkek ama bir kadından daha tehlikeli erkekler olacak bir yoruma göre buda şu demektir erkeğin or..s......puları türeyecek böyle bir zamanda sen bu zamanın insanlarıyla peygamberimizi denk tutup kıyaslama yaptıysan çok yanlış. ama bilgi amaçlı böyle şeylerde olmuştu diyorsan bilgi olarak söylenebilir kıyaslanması yanlıştır ama derim.
 
1 - Evlilik maceradır risktir. İster bekar ister boşanmış olsun
2 - Boşanmış bir erkekle evlilik yapmanın avantajlarıda vardır. ailesinin ve kendisinin ilk evililikten edindikleri tecrübeleri vardır.
3- Boşan biri hakkında nedense ilk olarak olumsuz fikirler gelsede akla. boşanmanın nedenlerini yakın cevresinden dinlemeden olumsuz fikirlere kapılmak bence doğru değil.

Evlilikte tartışmaların bir sürü nedeni vardır. Benim düşüncem , boşanmaya neden olacak sebepler arasında en son sırada eşin ikinci evliliğini yapmış olması gelir.
Bence kişiliğini ve karaterini beğeniyorsanız. Tanıdığınızı düşünüyorsanız. Evlenmeği düşündüğünüz kişinin daha önce bir evlilik geçirmiş olması bir avantajda olabilir.
Boşananların çoook büyük kısmı ilk evliliğini yapanlardan oluşuyor :D
Hayırlısı olsun. Evlenin bence
 
bu konuda yorum yapamayacağım çünkü dışardan bakınca çevre dediğiniz kısım da biz oluyoruz ki kınayanlarda olur başından geçmiş hak verende o yüzden içinizden ne geliyorsa öyle davranın kaldıramayacağınız yükün altına da girmeyin

ayrıca artık günümüzde boşanmalar o kadar çoğaldı ki hiç evlenmemiş kişilerin daha önce evlilik yapmış birileriyle evlenmesi normalleşecek durum budur
 
Bekar ile evlenirsin kötü çıkar boşanmış olur iyi olur hiç belli olmaz. Flört esnasında herkes iyi gözükür ama evlilik farklı birsey. Beyaz eşya şans işidir derler ya bu da onun gibi. Bu devirde 2 kişinin anlaşması cok zor. Burada kıstas bekar dul esmer sarisin uzun kısa değilde başka seylerdir. O seylerin ne olduğunu bende bilmiyorum :)
 
bende evlenmiş ve 4 ay sonra boşanmış bir erkeğim ama nedense hep madurun bayan olduğu düşünülüyor yada hataların hep erkekden kaynaklandığı düşünülüyor ama hiç de düşünüldüğü gibi değil. Bence hiç ön yargılı olmadan karşıdaki kişi iyice tanınmalı eğer ahlaklı ve dürüst biriyse daha önceki evliliğine takılmamalı.Hiç evlenmeyip onlarca bayanla beraber olup ayrılan bir sürü erkek ve bayan var.Onlarla tek farkımız sadece resmiyet.

Hocam size kardeş tavsiyesi ilk evliliğine takılmayıp eş adayınızı iyi tanımanız (ahlakını yaşantısını vb.)
 
Hocam iyi araştırın soruşturun bence bilmeden evlenmeyin
Bana sorarsanız herkes dengiyle evlenmeli boşanmış olan boşanmışla evlensin bekar da bekarla yoksa içinize sineceini sanmıyorum
 
hakanotuken' Alıntı:
Bekar ile evlenirsin kötü çıkar boşanmış olur iyi olur hiç belli olmaz. Flört esnasında herkes iyi gözükür ama evlilik farklı birsey. Beyaz eşya şans işidir derler ya bu da onun gibi. Bu devirde 2 kişinin anlaşması cok zor. Burada kıstas bekar dul esmer sarisin uzun kısa değilde başka seylerdir. O seylerin ne olduğunu bende bilmiyorum :)
Oşeyleri söyliyim denk olmak fiziki maddi manevi :+1:
 
Geri
Üst