Boşanmaların En Önemli Sebebi Nedir

Kodla Büyü
Developer ne yazdığını bilmiyorum yani editlemişssin sanırım.. Benim yazdıklarımda bir anormallik yok.. Bu arada cinsiyetim erkek onu belirteyim.. Aslında dün yazarken anlaşılır diye ekleme gereği duymadım.. Ne yazdığını bilmediğim için sana karşı bir yorum yazamıyorum..

Umarım olumsuz şeyler ve gereksiz şeyler yazmamışssındır..
 
Bu arada karşı cinsle görüşebilir gibisinden bir laf ettiğimi sanmıyorum.. O kadar da geniş değiliz.. Herşeyin bir sınırı var.. Bizlerinde bir aile geleneği var bir kültürümüz var.. Sanırım insanları tanımadan etmeden peşin peşin konuşmussun...
 
Burada mesaj yazan herkeste algilama problemi var..
tek dogru tum mesajlarini silen developer..
 
Bence adam yazılanı idrak edemedi başta sonrada hata yaptığını kabul edip özür dilemek yerine başkaları algılayamadı deyip olanı biteni silmeyi tercih etti :)Besty hocam bir özürü haketti aslında ama zor geliyor sanırım arkadaşa özür dilemek :wink:
 
eski tarih ile şimdikini karşılaştıralım
eskiden 100 sene öncesinde;
kadınlar çalışmazdı
anneler kocalarına saygıyı öğretirdi ,erkeklere ise sevgiyi
aza kanat ederdik ekmek kuru soğan olsada yeterdi
boşanan kadına iyi bakılmazdı dedikodu olurdu millet ne der denirdi,
tv yoktu eskiden olsada hep aile olmayı evlenmeyi anlatırdı
görücü usulü yaygındı herkes birbirinin tanıdığına verirdi köy yerinde herkes birbirini tanırdı ve dul kelimesi iyi olmazdı
köy yerinde kadın erkek herkes çalışır(tarlada) erken yaşta evlendirilir ki çoluk cocuk olsun ev köy sahibi olsun denirdi

şimdi ise
kadınlar çalışıyor ve kadınlar ekonomik özgürlük var özgüven var kocam olmasada olur diyor
kocana saygı göster ama kendine laf ettirme olmadı boşanırsın nasihatı var
yetmiyor, tatile çıkamıyorum, bana bakamıyor
medeni cesareti var helal olsun kadına
5 sene flört et evlen sonra ben anlaşamadım olayı var
şimdilerde hep ayrılık çok eşlilik çok sevgililik normal medeni tek eşlilik eşine sadık olma barbarlık gibi gösteriliyor
şimdi evlenme yaş ortalaması 30a dayandı gez toz eğlen ye iç evlen o ortamı bırakamamak var ve aynı ortam devam edince maddiyat sorunu oluyor

bir çok sebep var aslında ama en bilindikler bunlar
not: benimde eşim çalışıyordu, bende o dizileri izliyorum vs vs
 
Re: Ynt: Boşanmaların En Önemli Sebebi Nedir

ernestososa' Alıntı:
parayı bulan kadın kendini üstün görüyor sorun bu

kadınlar erkekleri düşman görüyor sanki her erkek kadın düşmanıymış, kadını engellemeye hazır bir nesneymiş gibi hissediyor
Doğru tespit hocam.
Tüm mesele,
"Kümesin Horozu kim? "
İki horoz olunca, boşanma mutlaka olur ve hatta gerekliliktir.
 
Erkek erkekliğini kadın kadınlığını bilsin e karşıyım.

Eskiden erkek kazanırmış, kadın da evi idare edermiş. Normal, güzel bir aile için süper sistem, olur, paylaşım var, iş bölümü var, insanlık var, sorun yok.

Ama karısını döven, karısına söven, karısını aldatan, kazandığını içkiye yatıran, karısına nasılsın demeyen, karısını insan yerine koymayan vb. erkek de bu sistemde, karşısındaki kadın çaresiz, boşanmak ayıp, dul kalmak ölüme eş değer, sahip çıkanı yok, bu sistemde kadınlar sırf çocukları için çoğunlukla da çaresizlikten yaşayan ölü olarak yaşamışlar (ne kadar yaşamak denirse?).

Şimdi oturup da eskiden ne güzel boşanmak mı vardı. Kadın kadınlığını erkek erkekliğini bilecek demekle olmuyor. Güzel kime göre neye göre güzel erkeğe göre güzel daimi çaresiz bir köleye sahip, kadın içinse içler acısı bir durum var ortada. İnsan evladı erkekleri sevgi dolu eski yuvaları ayrı tutuyorum.

Gelelim günümüze, şuan kadının çalışması, her ne kadar ben isterim ben istemem doğruydu yanlıştı diye konuşsak da, aslında kapitalizmin bizi zorladığı kaçınılmaz bir durum. Çoğu erkek kendisi bu kapitalist sistemde çaresiz kalıp ailesine yetemeyip karısının çalışmasını istiyor, hoşuna gidiyor, onaylıyor, işine geliyor, mecbur kalıyor.
bugün kadınlar başta olmak erkeklerde onlardan geri kalmamak üzere tüketim çılgını olmuş durumdayız. "Senin evin benim evimden daha güzel, benim telefonum iphone 6 seninki ney? Ben mi daha iyi durumdayım sen mi? Araba dediğinde konfor olacak. Bir kere geliyoz dünyaya beğendiğim arabaya binerim, hız olsun, yol tutuşu olsun. Çantanın markası ney canım aaaa ben de bundan istiyorum vb" kafasından bir adım öteye geçemiyoruz.

Sonra bu şartlar altında hanım çalışsın mı çalışmasın mı? Bu kadar yarışın, gösteriş merakının içinde daha büyüyüp senden önce tablet sonra özel okul sonra da araba isteyecek evlatlarda hızla büyürken, öğretmen vb. işlerde çalışan normal ideal maaşlı beylerin hanımları malesef ki çalışsın. Mecbur. Başka çare yok. Durum ve şartlar bu boş boş züğürt tesellisi yapıp çalışsın mı da çalışmasın mı da edebyatı yapmayın. ( haaa diyosanız ki küçük bir yerde bir küçük köy evi gibi evde bağ bahçe yaşarım, çoluk çocuk da okuduğu kadar, her şey olduğu kadar, hanım da çalışmasın diyosanız, saygım sonsuz çalışmasın hanımlarınız, ne de güzel olur).

Geldik çalışan hanımların derdine!!! bu hanımlar iyiler hoşlar çalışıyorlar, anaları babaları sağolsun yememiş içmemiş okutmuş, hanımlar sabahlara kadar göz dirsek çürütmüş okumuş, üstüne kpss kazanmış, eve sizin kadar iyi kötü destek oluyorlar. "Ama bunlar bi azmış bi fazla olmuşlar. Fazla yoruluyorlar. Aşağı yukarı aynı işleri yapıp, aynı parayı kazanıp, eve gelince çocukların da çoğu sorumluluğu doğa gereği üstlerindeyken, bir de erkeklerden iş yapmasını yardım etmesini falan bekliyolar. Bu yeni nesil hiç iyi değil eskiden böylemiydi, erkeğe saygı vardı. " Diyorsanız kusura bakmayın, o saygısızlık değil, o anlayışsızlık

kadına modern hayatın yükünün yarısını + eski geleneksel hayatın yükünün tamamını yüklüyosunuz.

Sonra kadın depresyona da girer, bağırır da çığlık da atar, konuşur da.

Modern hayatta boşanmalar neden oluyo bir kadın olarak ben çalışıyorum etrafımda çalışan bütün bayanların hepsi, eşleri bir işinde ucunu tutar mı diye gözlerinin içine bakıyor. Çoğu kadın evliliğin ilk yıllarında ev işlerini beraber yapmanın hayalini kuruyor bir süre mücadelesini ediyor. Geleneklerimiz sayesinde sonunda pes edip, modern köleler olarak hem para kazanıp, hem de evi çiçek gibi tutup, çocuklara da bakmaya çalışıyor.

Haaa bazıları dayanamayıp boşanıyordur, bazıları böylece yaşayıp gidiyordur, kimisinin eşleri iyidir anlayışlıdır yardım ediyor anlıyordur, kimisinin eşi çoook kazanıp her hafta temizlikçiye para kalıyordur da yükler hafifliyordur. Şartlar değişir. Ama kusura bakmayın da beyler durum böyle.
 
almirah' Alıntı:
Erkek erkekliğini kadın kadınlığını bilsin e karşıyım.

Eskiden erkek kazanırmış, kadın da evi idare edermiş. Normal, güzel bir aile için süper sistem, olur, paylaşım var, iş bölümü var, insanlık var, sorun yok.

Ama karısını döven, karısına söven, karısını aldatan, kazandığını içkiye yatıran, karısına nasılsın demeyen, karısını insan yerine koymayan vb. erkek de bu sistemde, karşısındaki kadın çaresiz, boşanmak ayıp, dul kalmak ölüme eş değer, sahip çıkanı yok, bu sistemde kadınlar sırf çocukları için çoğunlukla da çaresizlikten yaşayan ölü olarak yaşamışlar (ne kadar yaşamak denirse?).

Şimdi oturup da eskiden ne güzel boşanmak mı vardı. Kadın kadınlığını erkek erkekliğini bilecek demekle olmuyor. Güzel kime göre neye göre güzel erkeğe göre güzel daimi çaresiz bir köleye sahip, kadın içinse içler acısı bir durum var ortada. İnsan evladı erkekleri sevgi dolu eski yuvaları ayrı tutuyorum.

Gelelim günümüze, şuan kadının çalışması, her ne kadar ben isterim ben istemem doğruydu yanlıştı diye konuşsak da, aslında kapitalizmin bizi zorladığı kaçınılmaz bir durum. Çoğu erkek kendisi bu kapitalist sistemde çaresiz kalıp ailesine yetemeyip karısının çalışmasını istiyor, hoşuna gidiyor, onaylıyor, işine geliyor, mecbur kalıyor.
bugün kadınlar başta olmak erkeklerde onlardan geri kalmamak üzere tüketim çılgını olmuş durumdayız. "Senin evin benim evimden daha güzel, benim telefonum iphone 6 seninki ney? Ben mi daha iyi durumdayım sen mi? Araba dediğinde konfor olacak. Bir kere geliyoz dünyaya beğendiğim arabaya binerim, hız olsun, yol tutuşu olsun. Çantanın markası ney canım aaaa ben de bundan istiyorum vb" kafasından bir adım öteye geçemiyoruz.

Sonra bu şartlar altında hanım çalışsın mı çalışmasın mı? Bu kadar yarışın, gösteriş merakının içinde daha büyüyüp senden önce tablet sonra özel okul sonra da araba isteyecek evlatlarda hızla büyürken, öğretmen vb. işlerde çalışan normal ideal maaşlı beylerin hanımları malesef ki çalışsın. Mecbur. Başka çare yok. Durum ve şartlar bu boş boş züğürt tesellisi yapıp çalışsın mı da çalışmasın mı da edebyatı yapmayın. ( haaa diyosanız ki küçük bir yerde bir küçük köy evi gibi evde bağ bahçe yaşarım, çoluk çocuk da okuduğu kadar, her şey olduğu kadar, hanım da çalışmasın diyosanız, saygım sonsuz çalışmasın hanımlarınız, ne de güzel olur).

Geldik çalışan hanımların derdine!!! bu hanımlar iyiler hoşlar çalışıyorlar, anaları babaları sağolsun yememiş içmemiş okutmuş, hanımlar sabahlara kadar göz dirsek çürütmüş okumuş, üstüne kpss kazanmış, eve sizin kadar iyi kötü destek oluyorlar. "Ama bunlar bi azmış bi fazla olmuşlar. Fazla yoruluyorlar. Aşağı yukarı aynı işleri yapıp, aynı parayı kazanıp, eve gelince çocukların da çoğu sorumluluğu doğa gereği üstlerindeyken, bir de erkeklerden iş yapmasını yardım etmesini falan bekliyolar. Bu yeni nesil hiç iyi değil eskiden böylemiydi, erkeğe saygı vardı. " Diyorsanız kusura bakmayın, o saygısızlık değil, o anlayışsızlık

kadına modern hayatın yükünün yarısını + eski geleneksel hayatın yükünün tamamını yüklüyosunuz.

Sonra kadın depresyona da girer, bağırır da çığlık da atar, konuşur da.

Modern hayatta boşanmalar neden oluyo bir kadın olarak ben çalışıyorum etrafımda çalışan bütün bayanların hepsi, eşleri bir işinde ucunu tutar mı diye gözlerinin içine bakıyor. Çoğu kadın evliliğin ilk yıllarında ev işlerini beraber yapmanın hayalini kuruyor bir süre mücadelesini ediyor. Geleneklerimiz sayesinde sonunda pes edip, modern köleler olarak hem para kazanıp, hem de evi çiçek gibi tutup, çocuklara da bakmaya çalışıyor.

Haaa bazıları dayanamayıp boşanıyordur, bazıları böylece yaşayıp gidiyordur, kimisinin eşleri iyidir anlayışlıdır yardım ediyor anlıyordur, kimisinin eşi çoook kazanıp her hafta temizlikçiye para kalıyordur da yükler hafifliyordur. Şartlar değişir. Ama kusura bakmayın da beyler durum böyle.

iyi güzel demişsinde gözden kaçırdığın şey sende olaya kadın gözüyle bakmışsın. hayatı sadece para kazanma+ev işi olarak nitelendirmişsin. böyle oluncada haklı gibi duruyorsun. ama bende bir erkek penceresinden bakarsam evin dışarıya temsili, dış işler, ailenin korunup kollanması ve ekstra yatırımlar bunlar hep erkek işidir. o zaman bende diyeyimki ben ekstra meyve sebze pazarlaması yapacağım hanım gitsin halden meyve sebze alsın nakliyeciyle tasısın pazara götürsün satsın bende ev işi yapayım.
bu şekilde olmaz.
bence kadın kadınlığını erkek erkeliğini bilsin lafımı birdaha gözden geçir hocam
 
Re: Ynt: Boşanmaların En Önemli Sebebi Nedir

"Kadın kadınlığını, Erkek erkeliğini bilsin."
Güzel bir tespit
 
çekirdek aileyi çıtlattılar...
Öğretmenler, araştırma görevlileri, banka memurları gibi evlenince çift gelire sahip olan çiftler
yani orta direk aile profilinin üst katmanı olan bu yeni aile modeli toplumsal gelenek-görenek, örf-adet gibi alışılagelmiş yapılarla bağlarını kendisini tanımlayarak kurmak yerine hayattan beklentilerini maddiyat üzerinden yapılandırmayı tercih ettiği için ister istemez çiftler arasında uyumsuzluklar baş gösteriyor. Bayan arkadaşlara da hak vermek gerek Türkiye de beklentilerini karşılayacak erkek modelinin seri üretimine henüz geçilmedi. Umarım kendileri evlatlarını yetiştirme konusunda başarılı olurlar...
Dikkatle bakacak olursanız vizyon olarak ortaya konulan aile ve yaşantı modellemelerinin toplumumuzun gerçekliğini yansıtmadığını görürsünüz.
 
Siz boşanmış bir bayanı başörtüsüde var diye vurgu yaparak aile bakanı yaparsanız o da ilk günden boşanmayı böreğe bağlarsa işte geldiğiz noktanın ne olduğunu anla..
 
Üniversite okuyan bir kızı düşünün 17-18 yaşında evden ayrılıyor evlenene kadar yalnız özgür karışan yok kafasına göre yaşıyor yıllarca sonra evleniyor işler değişiyor alışmak zor prangalar bağlanmış sonra birde çocuk oluyor sürekli ağlıyor uykusuz geceler ve depresyon başlıyor eşindende destek alamayınca ipler kopuyor herşey sorun artık ve son
sekiz yıllık evli biri olarak yazıyorum siz siz olun bayanlara yardımcı olun erkek içinde benzer sorunlar var tabi ama çocuk ve ev işini kadına yıkmayın devir eski devir değil
 
30 yaşındayım bekarım kafam rahat bayanlar yanlış anlamasın ama şimdiki kızların aklı havada ne istediklerini kendileri bile bilmiyor.Geçen biri " dünyayı kadınların önüne sersen neden bu taraftan sermedin der" diye yazmış bence bu her şeyi açıklıyor tabi birde çoğumuzun Müslüman olmamıza rağmen maalesef islamiyeti tam olarak hayatımıza uygulaya mamız
 
yav hocam yazmayım diyorum ama duramıyorum...
bütün forumu birbirine düşürdün farklı görüşlerden dolayı munakaşalar çıktı sen nerde görev yapıyorsun Allah aşkına.
 
ileride 3.dünya savaşı çıkarsa yerin altına ineceğim bu yüzden ailemin olmasını istemezdim :mrgreen:
 
"Müslüman kadının sorunları, çağdaş kadının sorunlarıdır. (...) Bugün bazı kadınlarımız arasında özgürlüğün anlamı, daha az kadın, daha az anne, daha az eş olmakla eşdeğerdir. Çünkü evin yerini sokak, mutfağın yerini büro, anneliğin yerini sekreterlik, mahremiyetin yerini teşhir aldıkça kadının erkekleşmesi kaçınılmazdır!

Hiçbir kadın, biyolojisinde varolan doğurganlık hassasını başkalarına devredemeyeceği gibi, doğurganlığın kendisine bahşettiği annelik gibi diğer hassalarını da devredemez. Modernleşme/dünyevileşme projesinin sözümona eşitlik söylemi, kadını erkekleştirmekle kalmadı; dişileştirdi de.

"Doğurganlığından vazgeçen bir dişi"nin aile kurmak isteyen bir erkek tipince değil, onun sadece dişiliğinden yararlanmak isteyen bir erkek tipince çekici bulunması gayet tabiidir. Doğurganlığın çekiciliğini kaybetmesi halinde çocuğun, annneliğin ve dolayısıyla ailenin de çekiciliğini kaybedeceği muhakkaktır.

Bu sorunlar tartışma kapsamına alınmadıkça, ne İslam'ın kadın tasavvuru, ne modern dünyada müslüman kadının yeri, ne de olması gereken ile olan arasındaki irtibatın sıhhati konuşulabilir. Gerisi laf u güzaftır!"

guzel tesbitleriyle okunması ve de anlaşılması gereken bir kitap naçizane tavsiyemdir özelliklede bu boşanmalarla ilgili.. İslam'ın kadın tasavvuru ve modern dünyada müslüman kadının şu anda içinde bulunduğu konum..

kitabın adı: Philo Sophia Loren
yazarı:Dücane Cündioğlu
 
Boşanmaların tek bir sebebi cinsel uyumsuzluktur. İyi bir cinsel hayatı olan çiftlere hiç bir sorun sıkıntı dokunmaz .
Ama kadını damızlık inek gibi sadece çocuğunun annesi olarak gören erkek kafası olduğu sürece çiftler boşanır.
Zaten evliliği çocuk doğurmak olarak gören çiftlerin pek şansı yok.
 
berk0102' Alıntı:
Boşanmaların tek bir sebebi cinsel uyumsuzluktur. İyi bir cinsel hayatı olan çiftlere hiç bir sorun sıkıntı dokunmaz .
Ama kadını damızlık inek gibi sadece çocuğunun annesi olarak gören erkek kafası olduğu sürece çiftler boşanır.
Zaten evliliği çocuk doğurmak olarak gören çiftlerin pek şansı yok.
Cinsel uyumsuzlugu etkileyen de günlük hayat
Bence erkek kadının kendine saygı duymasını güçlü bulmasını taktir etmesini bekliyor bir de bakımlı olmasını ama kesinlikle ezik bir kadın istemiyor her an gidebilecek kadar güçlü ama nasılsa ona da bağlı bi kadın

Kadın da aslında aynı şeyi istiyor güçlü bir erkek seven bir erkek kararsız olmayan mizmiz olmayan bisekilde başarısız görünmeyen birini. Bir de adamın karısına değer vermesi gerekiyor gündüz deli gibi anasını ablasını savunan onlar için sana hakaret eden adamla gece hiç bişey olmaz duygu olmaz


Kisacasi günlük hayatta ne kadar saygı varsa sevgi varsa ilişki o kadar düzgün olur

Haaa biyolojik psikolojik bi sorun vardır onu bilemem tek boşanma nedeni o da olabilir
 
Hoşgörü önemli; benim param benim dediğim olsun ben haklıyım vs vs.. oldukça insanlar birbirinden soğur. Bu soğuma her açıdan gerçekleşir.
Eşi çalışmıyorsa bile onu önemsemek ev yönetiminde para idaresinde onun fikrini almak. Fikir ayrılıklarında ortayı bulmak ikna etmek herkes tarafından bilinen olması gereken şeyler ancak öncelikli olarak karşı tarafta bunu uygulayabileceğin eşi bulmak. Gerçekten hoş görülü olan; numara olarak ; elde edinceye kadar değil içinden gelerek yaptığına inanırsanız o insanı bırakmayın derim... İnsanlar sevgiliyken nişanlıyken maske takar ve maskeler evlenince düşer. Sorunda bu noktadan sonra başlar. İnatçı bencil aşırı baskıcı kişi oldugunu düşündüğünüz kisiyi arkanıza bakmadan is ciddilesmeden hemen terk edin. Evliliklerde yapılan en buyuk hata evlenince düzelir. Ben bunu yola getiririm düşüncesiyle yapılan hatadır. Allahım herkesin gönlüne göre versin...
 
mebmağduru' Alıntı:
"Müslüman kadının sorunları, çağdaş kadının sorunlarıdır. (...) Bugün bazı kadınlarımız arasında özgürlüğün anlamı, daha az kadın, daha az anne, daha az eş olmakla eşdeğerdir. Çünkü evin yerini sokak, mutfağın yerini büro, anneliğin yerini sekreterlik, mahremiyetin yerini teşhir aldıkça kadının erkekleşmesi kaçınılmazdır!

Hiçbir kadın, biyolojisinde varolan doğurganlık hassasını başkalarına devredemeyeceği gibi, doğurganlığın kendisine bahşettiği annelik gibi diğer hassalarını da devredemez. Modernleşme/dünyevileşme projesinin sözümona eşitlik söylemi, kadını erkekleştirmekle kalmadı; dişileştirdi de.

"Doğurganlığından vazgeçen bir dişi"nin aile kurmak isteyen bir erkek tipince değil, onun sadece dişiliğinden yararlanmak isteyen bir erkek tipince çekici bulunması gayet tabiidir. Doğurganlığın çekiciliğini kaybetmesi halinde çocuğun, annneliğin ve dolayısıyla ailenin de çekiciliğini kaybedeceği muhakkaktır.

Bu sorunlar tartışma kapsamına alınmadıkça, ne İslam'ın kadın tasavvuru, ne modern dünyada müslüman kadının yeri, ne de olması gereken ile olan arasındaki irtibatın sıhhati konuşulabilir. Gerisi laf u güzaftır!"

guzel tesbitleriyle okunması ve de anlaşılması gereken bir kitap naçizane tavsiyemdir özelliklede bu boşanmalarla ilgili.. İslam'ın kadın tasavvuru ve modern dünyada müslüman kadının şu anda içinde bulunduğu konum..

kitabın adı: Philo Sophia Loren
yazarı:Dücane Cündioğlu
güzel tespitler hocam kitap tavsiyesi için tşkler...
 
Geri
Üst