Ek Ders Hayal Oldu

Kodla Büyü
Hocam koordinatörlük yapılmadığı için zaten istemiyorum. Ama alan şefliğinin ne olduğunu bilmediğinizi düşündüğüm için şeflik ücretinin verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şöyleki 9. Sınıflarda yeni müfredata geçti meslek liseleri ve bu öğrencilerin laboratuvarda kullanacakları yazılımların bilgisayarlara yüklenmesi gerekiyor. Bunlar şu anda şefler tarafından yapılmakta çünkü okul açıldığında hazır olmazsa öğrenciler ders görürken bunların yüklenmesi kolay ve çabuk olmaz. Bunun dışında pek çok iş için müdür şefleri çağırır ve iş gördürür. Okula da gidiyoruz iş de yapıyoruz. Son bir nokta okulunda eba destek noktası olan ve btr olmadığı halde ucret de almadan bu noktalarda görev yapan çok alan şefi tanıyorum. Burada yanlış düşündüğünüzü söylemek zorundayım.

Tamamiyle yanlis bir tez. Eba destek noktasında şuan bütün öğretmenler nöbetleşe bekliyor. Okulda görev yapan tüm öğretmenler sırayla . Ayrıca lab da ihtiyaç olan tüm programları o dersi veren öğretmenin kendisi kuruyor. Yani ben şuana kadar sizin bahsettiğiniz şekilde çalışan bir alan şefi veya bölüm şefi görmedim.. Hiç bir iş yapmayan sadece diğerlerine yaptiran alan/bölüm sefleriyle dolu ülke . Yani bu tezimin doğruluğunu anlamanız için okulunuzdan başlayarak ülkedeki yetki sahiplerine şöyle bir bakmanız yeterlidir. Bu ülkede birilerine yetki verirseniz o yetki görevi başkasına yüklemek için bir güç haline donusur. Bu bir anayasal kural gibidir güzel ulkemde. Bu arada şef değilim, şefin görevlerini defalarca yapmış biriyim. Bundan da rahatsız değilim çünkü buranın Türkiye olduğu gercegini kabulleneli çok oldu.Nitekim şefin de idarenin işini yaptığını gördüm. Yani burda alan/bölüm seflerini çok iş yapan , çok çalışan insanlar gibi göstermenin bir anlamı yok. Dışardaki adam bunu yer belki ama içerdeki herşeyin farkında. Şimdi okuduğum bazı yorumlarda söyle bir iddia var , alan bölüm şeflerinin gorevlerini bilmiyorsunuz! Önemli olan o görevleri bilmek değil , o görevlerin yapılıp yapılmadığını bilmek. Benim bildiğim o görevlerin yapılmadığı diğerlerine yaptırıldığı. Sizin okulunuzda herkes görevini layıkıyla yapıyor mu mesela, hatta daha genis anlamda bu ülkede herkes görevini layıkıyla yapıyor mu ? Yapmıyor. Ne oluyor peki? Bir alttakine o görev yıkılıyor. Ülke durduk yere bu hale gelmedi yani. Üç maymunu oynamanın bir anlamı yok.
Peki neden şefler görevini layıkıyla yapıyormus gibi bir hava yaratılıyor anlamiyorum. Yapmıyor ve yapmadığını da içerden biri olarak görüyorum söylüyorum.
Eğri oturup doğru konuşmak bir erdemdir.
Yazdiklariniza şuan alan/ bölüm şefleri bile gülüyor emin olun.

Ekders meselesine gelince 20 yıldır söylediğim tek şey ekders uygulamasının tamamiyle yanlis olduğudur ki şuan verilmemiliş önceden verilmiş vs bunlara hiç takilmiyorum. Bütün öğretmenler 30 saat derse girmek zorunda tutulmalı ve 7000 TL maaş verilmeli. Kademe derece vs hepsi hikaye, maaşın belirleyicisi olmamalı. Eşit işe eşit ücret politikası olmalı. Sen 30 saat derse girip full ekders alırken okulunda ders olmadığı için sıfır ekders alan adamın günahı ne! Adalet herkese lazım , eşitlik herkes için olmalı. Bizim millette böyle kavramlar sadece kendisi sozkonusu olduğunda öne sürülen bir şey.
 
Hocam siz alan şefliği yapıyor musunuz merak ediyorum? Bizim okulda bilişim haricinde şeflerimizle ortak çalışmalarımız oluyor. Özellikle işletme için uğraşanlar bölüm hocaları değil alan şefleri.
Hocam elbette şeflik vazifesi yaptık. Bu suali neden sordunuz merak ettim. Yoksa idareci veyahut başka bir makam sahibinin sözleri gibi mi kokuyor.
Deve kuşuna demişler ki eğer deveysen yük taşı. Hemen kanatlarını açmış ben kuşum demiş. Madem kuşum diyorsun o hâlde uç. Açık kanatlarını kapatıp, deveyim demiş. Aynen bunun gibi 21 eylül sonrası ne normal bir okul günü gibi ne de Mart-Haziran dönemindeki bir gün gibi. Yani şahsına münhasır bir vaziyeti var.
 
Ek dersine güvenerek iş yapanlara hayret edeceğinize yatırım için kredi çekenlere hayret etmeniz gerekiyor. İstisna olarak adlandırıyorsunuz. Peki ek dersine güvenerek kredi çeken herkes ile konuşup bir istatistik çıkarıp ona göre mi istisna diyorsunuz yoksa laf olsun diye mi? Tuzu kuru olan kişiler yani yatırım yapmak için kredi çekenler zaten durumdan etkilendiğiniz sanmıyorum. Satarsın olur biter. Ama zorunlu ihtiyaçtan bir şeyler almak için kredi çekenler neyi satacak.






Bilmediğiniz konularda konuşmak insanı zor duruma düşürür. Alan şeflerini yatıyor olarak görüyorsanız önce kendinize bakınız sonra başkalarını eleştiriniz. En basitinden siz evinizdeyken işletme ile ilgili bir problemden dolayı işletmeye gitmek zorunda kaldım. Bunu ALAN şefi olduğum için yapmak zorundaydım. Hani yatıyoruz ya bilmenizi istedim.


Büyüklerimiz dediği gibi kınama. Çünkü başına gelmeden ölmezsin derlerdi.



Hocam siz alan şefliği yapıyor musunuz merak ediyorum? Bizim okulda bilişim haricinde şeflerimizle ortak çalışmalarımız oluyor. Özellikle işletme için uğraşanlar bölüm hocaları değil alan şefleri.
O zaman ayağını yorganına göre uzatacak. O kadar... Ham maaş belli. Asgari ücretle 8-10 çocuk yapana söylenecek laf ne ise ek derse güvenerek krediye girene de aynı laf denir.

He istatistik çıkarayım. Komik şey.
 
Tamamiyle yanlis bir tez. Eba destek noktasında şuan bütün öğretmenler nöbetleşe bekliyor. Okulda görev yapan tüm öğretmenler sırayla . Ayrıca lab da ihtiyaç olan tüm programları o dersi veren öğretmenin kendisi kuruyor. Yani ben şuana kadar sizin bahsettiğiniz şekilde çalışan bir alan şefi veya bölüm şefi görmedim.. Hiç bir iş yapmayan sadece diğerlerine yaptiran alan/bölüm sefleriyle dolu ülke . Yani bu tezimin doğruluğunu anlamanız için okulunuzdan başlayarak ülkedeki yetki sahiplerine şöyle bir bakmanız yeterlidir. Bu ülkede birilerine yetki verirseniz o yetki görevi başkasına yüklemek için bir güç haline donusur. Bu bir anayasal kural gibidir güzel ulkemde. Bu arada şef değilim, şefin görevlerini defalarca yapmış biriyim. Bundan da rahatsız değilim çünkü buranın Türkiye olduğu gercegini kabulleneli çok oldu.Nitekim şefin de idarenin işini yaptığını gördüm. Yani burda alan/bölüm seflerini çok iş yapan , çok çalışan insanlar gibi göstermenin bir anlamı yok. Dışardaki adam bunu yer belki ama içerdeki herşeyin farkında. Şimdi okuduğum bazı yorumlarda söyle bir iddia var , alan bölüm şeflerinin gorevlerini bilmiyorsunuz! Önemli olan o görevleri bilmek değil , o görevlerin yapılıp yapılmadığını bilmek. Benim bildiğim o görevlerin yapılmadığı diğerlerine yaptırıldığı. Sizin okulunuzda herkes görevini layıkıyla yapıyor mu mesela, hatta daha genis anlamda bu ülkede herkes görevini layıkıyla yapıyor mu ? Yapmıyor. Ne oluyor peki? Bir alttakine o görev yıkılıyor. Ülke durduk yere bu hale gelmedi yani. Üç maymunu oynamanın bir anlamı yok.
Peki neden şefler görevini layıkıyla yapıyormus gibi bir hava yaratılıyor anlamiyorum. Yapmıyor ve yapmadığını da içerden biri olarak görüyorum söylüyorum.
Eğri oturup doğru konuşmak bir erdemdir.
Yazdiklariniza şuan alan/ bölüm şefleri bile gülüyor emin olun.

Ekders meselesine gelince 20 yıldır söylediğim tek şey ekders uygulamasının tamamiyle yanlis olduğudur ki şuan verilmemiliş önceden verilmiş vs bunlara hiç takilmiyorum. Bütün öğretmenler 30 saat derse girmek zorunda tutulmalı ve 7000 TL maaş verilmeli. Kademe derece vs hepsi hikaye, maaşın belirleyicisi olmamalı. Eşit işe eşit ücret politikası olmalı. Sen 30 saat derse girip full ekders alırken okulunda ders olmadığı için sıfır ekders alan adamın günahı ne! Adalet herkese lazım , eşitlik herkes için olmalı. Bizim millette böyle kavramlar sadece kendisi sozkonusu olduğunda öne sürülen bir şey.

Çevrenizdeki olayları genele nasıl kolay vuruyorsunuz anlamıyorum. Benim de çevremde işini çok düzügün yapan şefLER de var. İşini başkasına yaptıran şefte var. Ayrıca şefin işini yapmak zorunda değilsiniz. Yapmak gibi bir mecburiyetiniz de yok. örneğin labların kurulumlarını atölye şefleri ile yapıyoruz. Diğer öğretmenler gönüllü olarak katılmak isterse katılıyor. Ücretli olarak çlaışan öğretmenlerimize hocam dersinizi anlatmanız yeterli dediğim bir çok zaman hatırlayorum. Aksini de duymadım değil. Ama bunu "atta daha genis anlamda bu ülkede herkes görevini layıkıyla yapıyor mu ? Yapmıyor." genele vurmanız çok yanlışdiye düşünüyoum.
 
Son düzenleme:
Tamamiyle yanlis bir tez. Eba destek noktasında şuan bütün öğretmenler nöbetleşe bekliyor. Okulda görev yapan tüm öğretmenler sırayla . Ayrıca lab da ihtiyaç olan tüm programları o dersi veren öğretmenin kendisi kuruyor. Yani ben şuana kadar sizin bahsettiğiniz şekilde çalışan bir alan şefi veya bölüm şefi görmedim.. Hiç bir iş yapmayan sadece diğerlerine yaptiran alan/bölüm sefleriyle dolu ülke . Yani bu tezimin doğruluğunu anlamanız için okulunuzdan başlayarak ülkedeki yetki sahiplerine şöyle bir bakmanız yeterlidir. Bu ülkede birilerine yetki verirseniz o yetki görevi başkasına yüklemek için bir güç haline donusur. Bu bir anayasal kural gibidir güzel ulkemde. Bu arada şef değilim, şefin görevlerini defalarca yapmış biriyim. Bundan da rahatsız değilim çünkü buranın Türkiye olduğu gercegini kabulleneli çok oldu.Nitekim şefin de idarenin işini yaptığını gördüm. Yani burda alan/bölüm seflerini çok iş yapan , çok çalışan insanlar gibi göstermenin bir anlamı yok. Dışardaki adam bunu yer belki ama içerdeki herşeyin farkında. Şimdi okuduğum bazı yorumlarda söyle bir iddia var , alan bölüm şeflerinin gorevlerini bilmiyorsunuz! Önemli olan o görevleri bilmek değil , o görevlerin yapılıp yapılmadığını bilmek. Benim bildiğim o görevlerin yapılmadığı diğerlerine yaptırıldığı. Sizin okulunuzda herkes görevini layıkıyla yapıyor mu mesela, hatta daha genis anlamda bu ülkede herkes görevini layıkıyla yapıyor mu ? Yapmıyor. Ne oluyor peki? Bir alttakine o görev yıkılıyor. Ülke durduk yere bu hale gelmedi yani. Üç maymunu oynamanın bir anlamı yok.
Peki neden şefler görevini layıkıyla yapıyormus gibi bir hava yaratılıyor anlamiyorum. Yapmıyor ve yapmadığını da içerden biri olarak görüyorum söylüyorum.
Eğri oturup doğru konuşmak bir erdemdir.
Yazdiklariniza şuan alan/ bölüm şefleri bile gülüyor emin olun.

Ekders meselesine gelince 20 yıldır söylediğim tek şey ekders uygulamasının tamamiyle yanlis olduğudur ki şuan verilmemiliş önceden verilmiş vs bunlara hiç takilmiyorum. Bütün öğretmenler 30 saat derse girmek zorunda tutulmalı ve 7000 TL maaş verilmeli. Kademe derece vs hepsi hikaye, maaşın belirleyicisi olmamalı. Eşit işe eşit ücret politikası olmalı. Sen 30 saat derse girip full ekders alırken okulunda ders olmadığı için sıfır ekders alan adamın günahı ne! Adalet herkese lazım , eşitlik herkes için olmalı. Bizim millette böyle kavramlar sadece kendisi sozkonusu olduğunda öne sürülen bir şey.
Hocam her eğitim öğretimin başında okulumda bulunan 4 atölyenin kurulumu, temizliğini bizzate kendim ve 2 atölye şefiyle beraber yapıyorum. Eba destek noktasının düzenlenmesi(fazla sandeleyerin çıkarılması, webcamlerin tanıtılması vb) yine atölye şefleriyle beraber yaptık. Tüm eğitim döneminde şeflik saatlerinde okulda dururuz. Ekstra zamanları saymıyorum bile. Sizin çalıştığınız şeflerin ne yaptığını nasıl çalıştığını bilemem ama içerinden biri olarak söylüyorum ben kendi görevlerimi yapıyorum.
 
O zaman ayağını yorganına göre uzatacak. O kadar... Ham maaş belli. Asgari ücretle 8-10 çocuk yapana söylenecek laf ne ise ek derse güvenerek krediye girene de aynı laf denir.



Ne diyelim hocam bir gün kınadığınız duruma düşerseniz bir hocamız bundan bahsetmişti dersiniz. Hayat herkese adil davranmıyor ne yazık ki.

He istatistik çıkarayım. Komik şey.
Buradaki cümlenizden bile durum anlaşılıyor zaten. Gerek yok. Anladık durumu zaten sayın öğretmenim.
 
Son düzenleme:
utanacak yokardakiler asagida birbirinizi yimeye gerek yok ha su sak sak takimi nerde gafalari kesin arap gumundadir
 
Vatan Millet Sakarya yapmaya gerek yok, bir çok öğretmen sabah aksam çalışıyor uzaktan, soru cozmeler, sorunlar vs. Curuk elma olabilir sonucta 850.000 kisi var. Ayrica hic bir sorumluluğu olmayan, iş yapmayan bir ilkokul mezunu hizmetli ile aramda 550₺ maas farki var!
 
Burda da gördüğümüz gibi öğretmenin öğretmenden başka düşmanı yok. Toplum olarak ne zaman bir başkasının halini anlacayak duruma gelirsek sanırım o zaman dünya biraz daha güzelleşecek.
Birlik demek herkes aynı fikre sahip olacak demek değildir. Elbette muhalif fikirler olacaktır olmalıdır. Esas mesele şu: Şark vilayetlerinin birinde bir birine düşman iki aşiret varmış. Bu aşiretler bir birinden elliden fazla adam öldürdükleri hâlde başka bir aşiret bunlara musallat olunca ikisi o mütecaviz aşireti def edinceye kadar dâhildeki düşmanlıkları unuturlarmış. O aşireti def ettikten sonra kaldıkları yerden devam..
Mesele öğretmenlik mesleğine fena nazarla bakanlara karşı bu meslek mensupları bir oluyor mu olmuyor mu? Bu durumda eğer hâlâ bir tek vücut olamazsak işte sıkıntının başı. Yoksa elbette farklı, muhalif fikirler olacaktır. Fikirlerin mücadelesiyle hakikat ortaya çıkar.
 
Kıymetli hocam, malum olduğu üzere devlet bir ücreti aynı unvana/göreve sahip olan herkese öder. Yanlış hatırlamıyorsam meslekî eğitimde 54 alan/bölüm var. Bu salgın zamanında bilişim alan şefi diğr alan şeflerinin kahır ekseriyetinden daha fazla sahada idi, daha fazla azim ve gayretle çalıştı bu doğru. Diğer alan şefleri sizin kadar zahmet, meşakkat çekmedi bu da doğru. Lakin devlette ücret ödenirken bu ücretin tahakkuk edilebilmesi şartı var mı yok mu diye kontrol edilir. Eğer şart varsa ücret var şart yoksa ücret yok. Devlet, diğer alan şeflerine "Bilişim alan şefleri sahada iken, çalışırken siz çalışmadınız" diye size ücret yok sadece bilişim şeflerine ücret var diyemez. Zira şef görevi olan herkes bu ücreti almalıdır. İşin yönetmelik tarafında açıkça diyor ki eğitim öğretimde kullanılmayan atölye ve laboratuvarda şef görevlendirilmez. Diyeceksiniz ki; biz zaten daha önce görevlendirildik bu madde bizi alakadar etmez. Ek ders kararında ise atölye laboratuvarın eğitim öğretime hazır bulundurulmasını sağlamak amacıyla yapılan çalışma ücrete tabi. Peki şu an bu tarz bir çalışma yapan var mı yok. O halde şeflik ücretinde fiilen haklı olsanız da mevzuat hükümleri canibinden bir hak yok görünüyor.
Sayın hocam butun bilişim labları eba destek noktası oldu eskıden 5 gun gıdıyorduk sımdı 6 gun oldu
 
Sayın hocam butun bilişim labları eba destek noktası oldu eskıden 5 gun gıdıyorduk sımdı 6 gun oldu
Hocam bir şeyi inkâr etmek başka kabul etmemek başka. Şefler hiç çalışmıyor, tembel tembel oturuyor diyerek sizin gayretinizi inkâr etmiyoruz. Fakat bu ek ders hususunda kabul görmüyor.
Daha önemlisi: "tuh o zamanın gayretsiz insanlarına" dediklerinde yüzünüze tükürük gelmez hiç değilse.
 
  • Beğen
Tepkiler: aak
Tamamiyle yanlis bir tez. Eba destek noktasında şuan bütün öğretmenler nöbetleşe bekliyor. Okulda görev yapan tüm öğretmenler sırayla . Ayrıca lab da ihtiyaç olan tüm programları o dersi veren öğretmenin kendisi kuruyor. Yani ben şuana kadar sizin bahsettiğiniz şekilde çalışan bir alan şefi veya bölüm şefi görmedim.. Hiç bir iş yapmayan sadece diğerlerine yaptiran alan/bölüm sefleriyle dolu ülke . Yani bu tezimin doğruluğunu anlamanız için okulunuzdan başlayarak ülkedeki yetki sahiplerine şöyle bir bakmanız yeterlidir. Bu ülkede birilerine yetki verirseniz o yetki görevi başkasına yüklemek için bir güç haline donusur. Bu bir anayasal kural gibidir güzel ulkemde. Bu arada şef değilim, şefin görevlerini defalarca yapmış biriyim. Bundan da rahatsız değilim çünkü buranın Türkiye olduğu gercegini kabulleneli çok oldu.Nitekim şefin de idarenin işini yaptığını gördüm. Yani burda alan/bölüm seflerini çok iş yapan , çok çalışan insanlar gibi göstermenin bir anlamı yok. Dışardaki adam bunu yer belki ama içerdeki herşeyin farkında. Şimdi okuduğum bazı yorumlarda söyle bir iddia var , alan bölüm şeflerinin gorevlerini bilmiyorsunuz! Önemli olan o görevleri bilmek değil , o görevlerin yapılıp yapılmadığını bilmek. Benim bildiğim o görevlerin yapılmadığı diğerlerine yaptırıldığı. Sizin okulunuzda herkes görevini layıkıyla yapıyor mu mesela, hatta daha genis anlamda bu ülkede herkes görevini layıkıyla yapıyor mu ? Yapmıyor. Ne oluyor peki? Bir alttakine o görev yıkılıyor. Ülke durduk yere bu hale gelmedi yani. Üç maymunu oynamanın bir anlamı yok.
Peki neden şefler görevini layıkıyla yapıyormus gibi bir hava yaratılıyor anlamiyorum. Yapmıyor ve yapmadığını da içerden biri olarak görüyorum söylüyorum.
Eğri oturup doğru konuşmak bir erdemdir.
Yazdiklariniza şuan alan/ bölüm şefleri bile gülüyor emin olun.

Ekders meselesine gelince 20 yıldır söylediğim tek şey ekders uygulamasının tamamiyle yanlis olduğudur ki şuan verilmemiliş önceden verilmiş vs bunlara hiç takilmiyorum. Bütün öğretmenler 30 saat derse girmek zorunda tutulmalı ve 7000 TL maaş verilmeli. Kademe derece vs hepsi hikaye, maaşın belirleyicisi olmamalı. Eşit işe eşit ücret politikası olmalı. Sen 30 saat derse girip full ekders alırken okulunda ders olmadığı için sıfır ekders alan adamın günahı ne! Adalet herkese lazım , eşitlik herkes için olmalı. Bizim millette böyle kavramlar sadece kendisi sozkonusu olduğunda öne sürülen bir şey.
Ben kendime ve çevreme bakıyorum hocam. Dediginiz gibi şef ve bölüm görmedim. Kendinize özgü durumları burada herkese mal etmeyin. Benim nasıl çalıştığımı görseydiniz bu yazdıklarınızı anında geri çekerdiniz. Ben işimi layığıyla yapan biriyim. Benim bölümümde bütün bilgisayarlar tum programlar kurulu ve ayarları yapılmış şekilde laboratuvarda yerini alir. Sorun ciktiginda şef tarafından giderilir. Bunun disinda görevim olmayan pek çok şeyi de yapıyorum da onları anlatmaya gerek yok. Sonuç olarak dediklerinize kesinlikle katılmıyorum.
 
Son düzenleme:
Ben kendime ve çevreme bakıyorum hocam. Dediginiz gibi şef ve bölüm görmedim. Kendinize özgü durumları burada herkese mal etmeyin. Benim nasıl çalıştığımı görseydiniz bu yazdıklarınızı anında geri çekerdiniz. Ben işimi layığıyla yapan biriyim. Benim bölümümde bütün bilgisayarlar tum programlar kurulu ve ayarları yapılmış şekilde laboratuvarda yerini alir. Sorun ciktiginda şef tarafından giderilir. Bunun disinda görevim olmayan pek çok şeyi de yapıyorum da onları anlatmaya gerek yok. Sonuç olarak dediklerinize kesinlikle katılmıyorum.
İstisnalar kaideyi bozmaz. Siz yapıyor olabilirsiniz ama çok büyük bir çoğunluğu yapmıyor. Sadece şefler değil bu ülkede görevini layıkıyla yapmayan bunu kabul ediyorum ama benim anlam veremedigim "siz şefin görevlerini biliyormusunuz " gibi söylemler. Ben de diyorum ki önemli olan şefin gorevlerinin ne olduğunu bilmek değil o gorevler yapılıyor mu onu bilmek. İddia ediyorum Türkiye genelinde bir anket yapılsın ve şef ile çalışan öğretmenlere sorulsun, şefiniz görevlerini yapıyor mu diye? Eminim yüzde 70 i kesinlikle yapmıyor diyecektir. Çok sayida meslek lisesinde çalışan arkadaşımdan duyduğum ve bizzat şahit olduğum manazara bu. Hatta sırf bu yüzden ortaokul a geçen arkadaşlarım bile var. Siz kendiniz üzerinden örnek verirsiniz ben size onlarca öğretmen üzerinden örnek veririm.
 
Birlik demek herkes aynı fikre sahip olacak demek değildir. Elbette muhalif fikirler olacaktır olmalıdır. Esas mesele şu: Şark vilayetlerinin birinde bir birine düşman iki aşiret varmış. Bu aşiretler bir birinden elliden fazla adam öldürdükleri hâlde başka bir aşiret bunlara musallat olunca ikisi o mütecaviz aşireti def edinceye kadar dâhildeki düşmanlıkları unuturlarmış. O aşireti def ettikten sonra kaldıkları yerden devam..
Mesele öğretmenlik mesleğine fena nazarla bakanlara karşı bu meslek mensupları bir oluyor mu olmuyor mu? Bu durumda eğer hâlâ bir tek vücut olamazsak işte sıkıntının başı. Yoksa elbette farklı, muhalif fikirler olacaktır. Fikirlerin mücadelesiyle hakikat ortaya çıkar.

Birlik demek herkes herkesin hakkını korusa manasında. Aynı düşünceye sahip olsa demek demiyoruz ki.
Hikayede dediğiniz olay için keşke herkes herkesin hakkında saygı gösterse de birbirlerini yemeseler. Olayı bir de bu yönden bakmak lazım. Neyi paylaşamıyorlar ki....
 
Hocam bir şeyi inkâr etmek başka kabul etmemek başka. Şefler hiç çalışmıyor, tembel tembel oturuyor diyerek sizin gayretinizi inkâr etmiyoruz. Fakat bu ek ders hususunda kabul görmüyor.
Daha önemlisi: "tuh o zamanın gayretsiz insanlarına" dediklerinde yüzünüze tükürük gelmez hiç değilse.
İstisnalar kaideyi bozmaz. Siz yapıyor olabilirsiniz ama çok büyük bir çoğunluğu yapmıyor. Sadece şefler değil bu ülkede görevini layıkıyla yapmayan bunu kabul ediyorum ama benim anlam veremedigim "siz şefin görevlerini biliyormusunuz " gibi söylemler. Ben de diyorum ki önemli olan şefin gorevlerinin ne olduğunu bilmek değil o gorevler yapılıyor mu onu bilmek. İddia ediyorum Türkiye genelinde bir anket yapılsın ve şef ile çalışan öğretmenlere sorulsun, şefiniz görevlerini yapıyor mu diye? Eminim yüzde 70 i kesinlikle yapmıyor diyecektir. Çok sayida meslek lisesinde çalışan arkadaşımdan duyduğum ve bizzat şahit olduğum manazara bu. Hatta sırf bu yüzden ortaokul a geçen arkadaşlarım bile var. Siz kendiniz üzerinden örnek verirsiniz ben size onlarca öğretmen üzerinden örnek veririm.

İddia ettiğiniz konu hakkında hakkında çevrenizdeki beş on kişiyi görüp bunu genel kabul edip burada işini düzgün yaptığına inan kişileri istisna olarak görmeniz ne kadar doğru ki. Daha öncede dediğim gibi tümevarım yönteminde sizin bir çok örnek bulmanız lazım ki o zaman genelleme yapabilirsiniz. Ülkede beş binin üzerinde meslek lisesi olsa her bir alandan her okulda 5 olsa toplamda 25000 alan şefi vardır. Çevrenizdeki kişiler 50 100 olsa bile %1 bile yapmıyor. O yüzden yan gelip yatıyor lafı anca tutarsız olur.
İkinci olarak alan şefi kadrolu görev değil. Madem o yatıyor sizler o görevi niye istemiyorsunuz. 4 yıl sonunda isteyin. Hatta ayrı ayrı dilekçe verin. Seçtirmeyin. Gelelim işin yatan kısmına evet dediğiniz de hakılısınız ama
-> Kültür öğretmenlerinde dersini güzel şekilde işlemeyip geç girip erken çıkan öğretmenleri düşünüp bütün öğretmenler yatıyır mu diyeceğiz.
-> Meslek hocalarından grup yapıp sonra 2-3 grubu aynı derslikte (Yetersizlikler hariç ) ders yapıp bir gün sen anlat bir gün ben anlat diyen hocaları görüp daha sonra bütün meslek hocaları yatıyor mu diyeceğiz?
-> Hafta 6 saat zorunlu olan ve 6 saat ek ders görevi alan müdür, müdür yardımcıları derslere hiç girmeyip bu ek dersleri alanları düşünüp diğer herkes aynı şeyi yapıyor mu diyeceğiz?
--------- Bu öğretmen kısmı------------------
--> Görev zamanında kenar kesime çekip yatan poliseri görüp tüm polisler yatıyor mu diyeceğiz?
--> hastası geldiğinde yüzüne bile bakmayıp neyin var dedikten sonra reçete yazan doktorları görüp doktorlar yatıyor mu diyeceğiz....
Bu liste uzar gider. Ama genelleme yapmak için bilimsel yöntem kullanılmalı diyorum. Öyle kafadan herkes, çoğu, %60 %80 gibi elimizde nesnel veri olmadan konuşmak doğru değildir. Etik değildir. Her meslekte çürük elmalar olur. Siz bir iki tane çürük elma var diye bütün pazar poşetini çöpe mi atacaksınız.

Kötüler varsa şikayet mekanızması var diyorum. İşini yapmayan birine göz yumuyorsanız siz de aynı suça ortak oluyorsunuz. Tabii üstünüzü şikayet edin demiyorum. Yoksa ne gibi olumsuzluklar olabileceğini az çok tahmin edersiniz.

Konu zaten baya dağılmış. Herkes herkesin hakkında iyi düşünmesi daha iyi olur diye düşünüyorum. Buradaki meslektaşlarımın kötü düşüncelerini gördükçe hayattaki yaşam kalitem kötü etkilendiği için( Yanlış anlayanlar olacak diye ufak bir not düşeyim. Can sıkıntısı, moral bozukluğu, uyku bozukluğu gibi durumların ortaya çıkması.) bu konuya daha fazla yazmayacağım. Kötü düşüncüleri toplu ortamda paylaşmanın sorumluluğu olacağını da unutmamak gerekir. O yüzden geneli suçlarken dikkat etmemiz gerekir diye düşünüyorum. Sağlıcakla kalın.
 
İstisnalar kaideyi bozmaz. Siz yapıyor olabilirsiniz ama çok büyük bir çoğunluğu yapmıyor. Sadece şefler değil bu ülkede görevini layıkıyla yapmayan bunu kabul ediyorum ama benim anlam veremedigim "siz şefin görevlerini biliyormusunuz " gibi söylemler. Ben de diyorum ki önemli olan şefin gorevlerinin ne olduğunu bilmek değil o gorevler yapılıyor mu onu bilmek. İddia ediyorum Türkiye genelinde bir anket yapılsın ve şef ile çalışan öğretmenlere sorulsun, şefiniz görevlerini yapıyor mu diye? Eminim yüzde 70 i kesinlikle yapmıyor diyecektir. Çok sayida meslek lisesinde çalışan arkadaşımdan duyduğum ve bizzat şahit olduğum manazara bu. Hatta sırf bu yüzden ortaokul a geçen arkadaşlarım bile var. Siz kendiniz üzerinden örnek verirsiniz ben size onlarca öğretmen üzerinden örnek veririm.
Sayın hocam, İstisnalar kaideyi bozmaz cümlenize katılıyorum ancak bunu şu şekilde düzeltiyorum. Tüm alan şefleri işini layıkıyla yapar ama her meslekte olduğu gibi içlerinde yapmayan da vardır. İşini yapmayanlara da zümreleri işini yapması konusunda uyarır, eğer yapmamaya devam ederse de OgretmenBey hocamın dediği gibi şeflik görevini alıp, kendisi layıkıyla yapar. Şef olmak için sınava girmeye, torpi bulmaya da gerek yoktur.
 
İstisnalar kaideyi bozmaz. Siz yapıyor olabilirsiniz ama çok büyük bir çoğunluğu yapmıyor. Sadece şefler değil bu ülkede görevini layıkıyla yapmayan bunu kabul ediyorum ama benim anlam veremedigim "siz şefin görevlerini biliyormusunuz " gibi söylemler. Ben de diyorum ki önemli olan şefin gorevlerinin ne olduğunu bilmek değil o gorevler yapılıyor mu onu bilmek. İddia ediyorum Türkiye genelinde bir anket yapılsın ve şef ile çalışan öğretmenlere sorulsun, şefiniz görevlerini yapıyor mu diye? Eminim yüzde 70 i kesinlikle yapmıyor diyecektir. Çok sayida meslek lisesinde çalışan arkadaşımdan duyduğum ve bizzat şahit olduğum manazara bu. Hatta sırf bu yüzden ortaokul a geçen arkadaşlarım bile var. Siz kendiniz üzerinden örnek verirsiniz ben size onlarca öğretmen üzerinden örnek veririm.
Hocam şeflik bir makam değil. Sorumluluğu olan ama yetkisi olmayan ucube bir sey. Ben şefligi bırakıyorum alıp yapan yok. Müdür zorla yaptırıyor. Talipli çıkmayınca müdür resen yaptırıyor biliyorsunuz. O yüzden şef birilerine hizmet mekanizması değil. Ne bekliyorsunuz ki. Öğretmenin max. Alabildiği ders yükünü bile alamayan garip bir durumdur şeflik.
 
verilmemeli haklı diyen değerli öğretmen arkadaşlarım, mart-haziran dönemi aldığınız ek dersleri geri mi iade ettiniz. ben çevremde yada genelde böyle bir şey duymadım. O ek dersleri geri iade etti iseniz şu an buraya yazdıklarınızda sonuna kadar haklısınız. Benim görüşüm o kadar devlet kurumunda esnek çalışma düzenine gidilmiş, memurlar yarım yamalak işe giderken hiçbir kesinti nasıl ki olmuyorsa öğretmeninde ek dersinden kesinti olmamalı. Görev veriliyor da biz mi yapmıyoruz. Bakanlık adam gibi standart bir ders programı belirler, adam gibi sorunsuzlaştırır ebayı, o zaman 24 saat bile ders veririz. Nedir yani şimdi öğretmenin 3 kuruş ek dersine göz dikmek. Verilmemeli diyen arkadaşlarım tekrar söylüyorum. Mart-haziran dönemi ek derslerinizi geri iade ettiğinizi duymadım, olur da bu dönemde ek derslerimiz verilirse hepinizden geri iade haberlerini bekliyorum.
 
İddia ettiğiniz konu hakkında hakkında çevrenizdeki beş on kişiyi görüp bunu genel kabul edip burada işini düzgün yaptığına inan kişileri istisna olarak görmeniz ne kadar doğru ki. Daha öncede dediğim gibi tümevarım yönteminde sizin bir çok örnek bulmanız lazım ki o zaman genelleme yapabilirsiniz. Ülkede beş binin üzerinde meslek lisesi olsa her bir alandan her okulda 5 olsa toplamda 25000 alan şefi vardır. Çevrenizdeki kişiler 50 100 olsa bile %1 bile yapmıyor. O yüzden yan gelip yatıyor lafı anca tutarsız olur.
İkinci olarak alan şefi kadrolu görev değil. Madem o yatıyor sizler o görevi niye istemiyorsunuz. 4 yıl sonunda isteyin. Hatta ayrı ayrı dilekçe verin. Seçtirmeyin. Gelelim işin yatan kısmına evet dediğiniz de hakılısınız ama
-> Kültür öğretmenlerinde dersini güzel şekilde işlemeyip geç girip erken çıkan öğretmenleri düşünüp bütün öğretmenler yatıyır mu diyeceğiz.
-> Meslek hocalarından grup yapıp sonra 2-3 grubu aynı derslikte (Yetersizlikler hariç ) ders yapıp bir gün sen anlat bir gün ben anlat diyen hocaları görüp daha sonra bütün meslek hocaları yatıyor mu diyeceğiz?
-> Hafta 6 saat zorunlu olan ve 6 saat ek ders görevi alan müdür, müdür yardımcıları derslere hiç girmeyip bu ek dersleri alanları düşünüp diğer herkes aynı şeyi yapıyor mu diyeceğiz?
--------- Bu öğretmen kısmı------------------
--> Görev zamanında kenar kesime çekip yatan poliseri görüp tüm polisler yatıyor mu diyeceğiz?
--> hastası geldiğinde yüzüne bile bakmayıp neyin var dedikten sonra reçete yazan doktorları görüp doktorlar yatıyor mu diyeceğiz....
Bu liste uzar gider. Ama genelleme yapmak için bilimsel yöntem kullanılmalı diyorum. Öyle kafadan herkes, çoğu, %60 %80 gibi elimizde nesnel veri olmadan konuşmak doğru değildir. Etik değildir. Her meslekte çürük elmalar olur. Siz bir iki tane çürük elma var diye bütün pazar poşetini çöpe mi atacaksınız.

Kötüler varsa şikayet mekanızması var diyorum. İşini yapmayan birine göz yumuyorsanız siz de aynı suça ortak oluyorsunuz. Tabii üstünüzü şikayet edin demiyorum. Yoksa ne gibi olumsuzluklar olabileceğini az çok tahmin edersiniz.

Konu zaten baya dağılmış. Herkes herkesin hakkında iyi düşünmesi daha iyi olur diye düşünüyorum. Buradaki meslektaşlarımın kötü düşüncelerini gördükçe hayattaki yaşam kalitem kötü etkilendiği için( Yanlış anlayanlar olacak diye ufak bir not düşeyim. Can sıkıntısı, moral bozukluğu, uyku bozukluğu gibi durumların ortaya çıkması.) bu konuya daha fazla yazmayacağım. Kötü düşüncüleri toplu ortamda paylaşmanın sorumluluğu olacağını da unutmamak gerekir. O yüzden geneli suçlarken dikkat etmemiz gerekir diye düşünüyorum. Sağlıcakla kalın.

Son iki cümle bir şef in psikolojisini çok net özetler durumda zaten. Aba altında temiz bir sopa gösterme, tam da klasik şef tutumu. Sen böyle yazarsan başına bir şey gelebilir mesajı:) Geçen aynı tutumu benim şef sergiledi, sen böyle hak hukuk dersen burda huzurlu şekilde derse girip çıkamazsın vs..

Ben isterdim ki bir tane meslektaşım da çıksın desin ki sana katılmıyorum arkadaşım, bizim şefimiz görevini layıkıyla yapıyor .. AMA öyle olmadı , şefler çıktı biz görevimizi dört dörtlük yapiyoruz diye haykırdı. Şimdi bu mesajimdan sonra da yorum yazmayan diğer şefler çıkacak ben sefimden çok menmunum görevini layıkıyla yapıyor diyecek. İşte bu yüzden güzel ülkem bu halde. Herkes kendince haklı..
 
Son iki cümle bir şef in psikolojisini çok net özetler durumda zaten. Aba altında temiz bir sopa gösterme, tam da klasik şef tutumu. Sen böyle yazarsan başına bir şey gelebilir mesajı:) Geçen aynı tutumu benim şef sergiledi, sen böyle hak hukuk dersen burda huzurlu şekilde derse girip çıkamazsın vs..

Ben isterdim ki bir tane meslektaşım da çıksın desin ki sana katılmıyorum arkadaşım, bizim şefimiz görevini layıkıyla yapıyor .. AMA öyle olmadı , şefler çıktı biz görevimizi dört dörtlük yapiyoruz diye haykırdı. Şimdi bu mesajimdan sonra da yorum yazmayan diğer şefler çıkacak ben sefimden çok menmunum görevini layıkıyla yapıyor diyecek. İşte bu yüzden güzel ülkem bu halde. Herkes kendince haklı..

Yazmayacaktım ama olayı nasıl da yanlış anlamışsınız. Klasik şef psikolojisi mi? Şeflerin hiçbiri öğretmenin üstü değildir. Zira şeflik kadro değil görevdir. Dolayısıyla memnun değilseniz şikayet edebilirsiniz. Gelelim o lafıma. Orada kastettiğim müdür yardımcısı müdür ve diğer üst amirleriniz. Sanırım klasik şef mantığında olmadığım için bir özür borçlusunuz.
 
ne seflik ogretmenlik memurlukmus yav...giden paraya uzulelim birbirimizi yiyecegimize...o degilde bu sendikalar ne ise yariyor ben asil onu merak ediyorum...
 
Son iki cümle bir şef in psikolojisini çok net özetler durumda zaten. Aba altında temiz bir sopa gösterme, tam da klasik şef tutumu. Sen böyle yazarsan başına bir şey gelebilir mesajı:) Geçen aynı tutumu benim şef sergiledi, sen böyle hak hukuk dersen burda huzurlu şekilde derse girip çıkamazsın vs..

Ben isterdim ki bir tane meslektaşım da çıksın desin ki sana katılmıyorum arkadaşım, bizim şefimiz görevini layıkıyla yapıyor .. AMA öyle olmadı , şefler çıktı biz görevimizi dört dörtlük yapiyoruz diye haykırdı. Şimdi bu mesajimdan sonra da yorum yazmayan diğer şefler çıkacak ben sefimden çok menmunum görevini layıkıyla yapıyor diyecek. İşte bu yüzden güzel ülkem bu halde. Herkes kendince haklı..
Hocam şefinle yasadigin sorunu tüm herkese mal etmişsin. Ama gerçekten şeflerin yüzde doksanı dediğin gibi değil. Şef olarak da öğretmen olarak da idareci olarak da çalıştım. Bunca yıllık tespitim bu
 
Yazmayacaktım ama olayı nasıl da yanlış anlamışsınız. Klasik şef psikolojisi mi? Şeflerin hiçbiri öğretmenin üstü değildir. Zira şeflik kadro değil görevdir. Dolayısıyla memnun değilseniz şikayet edebilirsiniz. Gelelim o lafıma. Orada kastettiğim müdür yardımcısı müdür ve diğer üst amirleriniz. Sanırım klasik şef mantığında olmadığım için bir özür borçlusunuz.
Özür dilerim. haklısınız .
 
hayrini sonuc alindiginda gorcez iyi bi gelisme ama sendikalar calisiyor demekki,sozumu geri alayim
 
Geri
Üst