- Mesajlar
- 575
Benim maaşım bana bekar ve ailemle yaşıyor iken bile yetmiyor. (Aileme makul bir miktar veriyorum, tek yaşasaydım daha fazla harcayacaktım.) Teknik öğretmen olduğum ve tam ek ders aldığım halde.
Yaşamaktan anladığımız karbonhidrat ağırlıklı beslenme, sıfıra yakın sosyal hayat, tatili lüks olarak görmek, hobilere zaman ve bütçe ayıramamak, bilmem kaç yıl karı koca ile ev, araba kredisine girmek ise,
Ona pek yaşamak denmiyor bence.
5 senelik birikimimle sıfır ama özelliksiz bir araba aldım. Otomatik bile alamadım.
Aynısını bu şartlarda 8-10 yılda bile alamıyorum.
Tam ek ders aldığı için söylüyorum, müdür ve müdür yardımcısının eline geçen günlük para 200-250 TL. Iki kilo lüks karışık çerez ya da üç kilo et alabilirsin ancak.
Karı koca öğretmen olanlar desem, işin içine bu sefer genelde çocuk giriyor ve masraflar öngörülemiyor.
Mesele sadece yol, yemek, kira ve faturalar da değil. Bu insanlar eğlenmesin mi?
Biz bilişimciyiz. Iyi kötü teknoloji severiz. Hangimiz çat diye bir bilgisayara, telefona, oyun konsolu hatta oyuna para verebiliyor, kılı kırk yarıyoruz.
Kendimi geliştireyim desen, kitaba ya da kursa, yazılıma verilecek para bize fahiş geliyor. Alım gücümüz düşük. Ama bedavası var, şuyu var buyu var demeyin. Bir şey ücretsiz ise ürün sizsiniz diye bir tabir var. Bu fukaralık insanları beleşçiliğe itiyor.
Evlenmeyi düşünüyorum, inanın geçim derdinden dolayı önümü göremiyorum. Düğün yapmasan bile sadece eşyalara birkaç sene çalışacağım. Çocuksuz iken belki bir nebze ancak çocuk olunca sıkıntı. Verdikleri fazladan 50-100 TL ile mi büyüyecek çocuk?
Tutturmuşlar bir şükürcülük, fukara edebiyatı.
Markette çalışan bir vatandaş demiş ya hani: "Sen pirzola yerken ben simit yer miyim? Böyle bir hak hukuk var mı?"
Yaramı deştiniz arkadaşlar.
Hocam herkes aynı durumda inanın ki. Sadece insanca yaşamak istiyoruz. Kimse dile getiremiyor.
Burada da konuşamayacaksak, iki kelime derdimizi paylaşamayacaksak ölelim biz.