the_korsan' Alıntı:Arkadaşlar başlık fatih projesi ama konu ebitefolara kaymış.
BT formatör öğretmenlerinin görevi farklı ebitefoların ki farklı. Aslına bakılırsa onların işi hizmet içi kurslar açmak ve bt formatör öğretmenlere destek vermek takip etmek yardımcı olmak.
Şu ana kadar tanıdığım tanıştığım tüm ebitefo arkadaşlarımın da görevleri haricinde hatta bitefolardan kat kat fazla çalıştıklarına şahidim ve biliyorum, bizlerin çoğu 17 ye kadar durmayı kabul edemezken onlar 17 de çıktıklarında şükrediyorlar ve görevleri haricinde her türlü işe de (umaykut hocamızın bahsettiklerinin daha fazlasıdır) yetişmeye çalışıyorlar.
Görevini hakkıyla yapan tüm ebitefo arkadaşlarıma kolaylıklar dilerim, şahsen ben hiçbir dönem bu görevi üstlenmekte gönüllü olamadım, bu görevin zorluğunu ve kafa ağrısını sıkıntılarını yaşayan bilir. Bizler okullarımızda bizi yatıyor diye görenlerden şikayet ederken ebitefolara haksız yere yüklenmek bence haksızlıktır, istisnalar olabilir ama kaideyi bozmaz.
iyi forumlar saygılar
umaykut' Alıntı:kimin ne kadar çalıştığını kimse bilemez bu bir..
ikincisi benim asıl kızdığım nokta okul formatörlerinin yatıyor zannedilmesi..
"Donanım arızalarını btariza.meb.gov.tr ye bildiriyorsunuz. Geriye okul idaresindeki pcler kalıyor ki onlara da en fazla bir format atılır. Bu da tamircilik oluyorsa diyecek bir şeyim yok."
işler bu kadar kolay değil onu anlatmaya çalışıyorum..
şimdiye kadar okuldan hiç 5 ten önce çıkmadım..
saygılar.. iyi forumlar..
PC ler yenilenince arızılıanmıyor mu ? Sayın öğretmenim, bu nasıl yorumdur, sanırım branşınız bilgisayar değil... Gelelim formatörlük hususuna; ben biliyorumki burdaki arkadaşların çoğu yıllardır formatör olmasa bile, diğer bir çok branştaki gibi dersim bitti ben çıkar giderim demiyor ve diyemediği için bu halde... Suçumuz, çalışmakmış... Bizler milli eğitimin son yıllarda yaptığı uygulamalardan bunu anladık... 5. yılım bu... 5 yılda 30 saat dersten 10 saat derse düştü dersim... Dedik ya suçumuz dersimiz bitince çıkıp gitmemek okuldauki problemleri çözmekmiş... Nasıl olsa salak bunlar okulda duruyor dediler önce ders saati bırakmadılar, sonra formatörlük belası çıkardılar, baktılar bilgisayar öğret. uyanıyor, zorunlu yaptılar... Şimide başta salak gibi çalıştığımız için, her yerde olduğu gibi şimdi ne oluyor size diyorlar... Ne diyeyim haklılar!!!!!ist_koord' Alıntı:Sonra okulda ne yapacağınızı bana yazabilirmisiniz. Madde madde lütfen, bende görevlendirme sebebinizle gerçekte olan arasındaki farkı vesilenizle öğrenebileyim. Zira dediğiniz gibi tüm öğretmenler sadece pc arızaları ile uğraşıyorsa pcler sıfırlanınca formatörlere gerek kalmıyor.umaykut' Alıntı:kimin ne kadar çalıştığını kimse bilemez bu bir..
ikincisi benim asıl kızdığım nokta okul formatörlerinin yatıyor zannedilmesi..
"Donanım arızalarını btariza.meb.gov.tr ye bildiriyorsunuz. Geriye okul idaresindeki pcler kalıyor ki onlara da en fazla bir format atılır. Bu da tamircilik oluyorsa diyecek bir şeyim yok."
işler bu kadar kolay değil onu anlatmaya çalışıyorum..
şimdiye kadar okuldan hiç 5 ten önce çıkmadım..
saygılar.. iyi forumlar..
hızlıtürk' Alıntı:benim görev yaptığım ilçe küçük bir ilçe ilçedeki tek bilgisayar öğretmeniyim.. ve formatörüm...(mecburen) ilçe il merkezine 40km ve yolu oldukça zor.... meslekte 3.yılım ve bundan öncede 1 dönem formatör olmuştum.. bakın bugüne kadar ebitefo kavramını sadece bu forumdan okudum... bugüne kadar çünkü bugün bir arkadaş vasıtasıyla bizden sorumlu il mem de görevlendirme ile çalışan bir ingilizce öğretmeni arkadaşla irtibata geçtim.. o da deridimize çare olmadı ama sorun değil... demek istediğim ben ilk atandığım günden beri arıza bildirimi yapmadım çünkü bilmiyordum.. çalıştığım 3 okul müdürü ve 4 müdür yardımcısı da ya bilmiyorlardı yada belli etmediler.. hep kendi imkanlarımızla hallettim... halledemediğim yerde elden bir servisten yardım almak istedim uzak diyerek gelmediler... sorun şu ki kimse çıkıp sizin gerçekte göreviniz şu bunu yapmayın şunu yapmayın demesin.. bu hariçten gazel olur.. ben buraya geldiğimde bilgisayarlar kaderlerine terk edilmişti.. tüm ilçe sevindi bilgisayrcımız var artık diye... ben nasıl diyeyim ki bu insalara benim görevim BDE rehberliği kusura bakmayın diye... bu gerçeği bilen beni anlar.. Anadolunun bu kasaba/ilçe karışımı ıssız yerinin gerçeğini gören, empati kurabilen ya da yaşayan herkes ne demek istediğimi anlayacaktır... Şu halde yaşadıklarımızı çözmek için oldukça kararlı bir irade gerekiyor.. bizzat meb bu konuda kararlı olmazsa özellikle taşrada bu sorunların çözüleceğine inanmıyorum.. ...hepinize iyi günler sayın forum yazarları....
zulfikar1985' Alıntı:PC ler yenilenince arızılıanmıyor mu ? Sayın öğretmenim, bu nasıl yorumdur, sanırım branşınız bilgisayar değil... Gelelim formatörlük hususuna; ben biliyorumki burdaki arkadaşların çoğu yıllardır formatör olmasa bile, diğer bir çok branştaki gibi dersim bitti ben çıkar giderim demiyor ve diyemediği için bu halde... Suçumuz, çalışmakmış... Bizler milli eğitimin son yıllarda yaptığı uygulamalardan bunu anladık... 5. yılım bu... 5 yılda 30 saat dersten 10 saat derse düştü dersim... Dedik ya suçumuz dersimiz bitince çıkıp gitmemek okuldauki problemleri çözmekmiş... Nasıl olsa salak bunlar okulda duruyor dediler önce ders saati bırakmadılar, sonra formatörlük belası çıkardılar, baktılar bilgisayar öğret. uyanıyor, zorunlu yaptılar... Şimide başta salak gibi çalıştığımız için, her yerde olduğu gibi şimdi ne oluyor size diyorlar... Ne diyeyim haklılar!!!!!ist_koord' Alıntı:Sonra okulda ne yapacağınızı bana yazabilirmisiniz. Madde madde lütfen, bende görevlendirme sebebinizle gerçekte olan arasındaki farkı vesilenizle öğrenebileyim. Zira dediğiniz gibi tüm öğretmenler sadece pc arızaları ile uğraşıyorsa pcler sıfırlanınca formatörlere gerek kalmıyor.umaykut' Alıntı:kimin ne kadar çalıştığını kimse bilemez bu bir..
ikincisi benim asıl kızdığım nokta okul formatörlerinin yatıyor zannedilmesi..
"Donanım arızalarını btariza.meb.gov.tr ye bildiriyorsunuz. Geriye okul idaresindeki pcler kalıyor ki onlara da en fazla bir format atılır. Bu da tamircilik oluyorsa diyecek bir şeyim yok."
işler bu kadar kolay değil onu anlatmaya çalışıyorum..
şimdiye kadar okuldan hiç 5 ten önce çıkmadım..
saygılar.. iyi forumlar..
NOT: Salak ibaresi bizim kendimize yakıştırdığımız değildir... Milli eğitimin gözünde öyleyiz... Yoksa Öğret. mes. gereğini yapmak, aldığın parayı hak etmeye çalışmak asla salaklık değildir!
mutlak_adeger' Alıntı:hızlıtürk' Alıntı:benim görev yaptığım ilçe küçük bir ilçe ilçedeki tek bilgisayar öğretmeniyim.. ve formatörüm...(mecburen) ilçe il merkezine 40km ve yolu oldukça zor.... meslekte 3.yılım ve bundan öncede 1 dönem formatör olmuştum.. bakın bugüne kadar ebitefo kavramını sadece bu forumdan okudum... bugüne kadar çünkü bugün bir arkadaş vasıtasıyla bizden sorumlu il mem de görevlendirme ile çalışan bir ingilizce öğretmeni arkadaşla irtibata geçtim.. o da deridimize çare olmadı ama sorun değil... demek istediğim ben ilk atandığım günden beri arıza bildirimi yapmadım çünkü bilmiyordum.. çalıştığım 3 okul müdürü ve 4 müdür yardımcısı da ya bilmiyorlardı yada belli etmediler.. hep kendi imkanlarımızla hallettim... halledemediğim yerde elden bir servisten yardım almak istedim uzak diyerek gelmediler... sorun şu ki kimse çıkıp sizin gerçekte göreviniz şu bunu yapmayın şunu yapmayın demesin.. bu hariçten gazel olur.. ben buraya geldiğimde bilgisayarlar kaderlerine terk edilmişti.. tüm ilçe sevindi bilgisayrcımız var artık diye... ben nasıl diyeyim ki bu insalara benim görevim BDE rehberliği kusura bakmayın diye... bu gerçeği bilen beni anlar.. Anadolunun bu kasaba/ilçe karışımı ıssız yerinin gerçeğini gören, empati kurabilen ya da yaşayan herkes ne demek istediğimi anlayacaktır... Şu halde yaşadıklarımızı çözmek için oldukça kararlı bir irade gerekiyor.. bizzat meb bu konuda kararlı olmazsa özellikle taşrada bu sorunların çözüleceğine inanmıyorum.. ...hepinize iyi günler sayın forum yazarları....
"Bütün ilçe sevindi bilgisayarcımız var diye" yazmışsınız. Bu çok güzel...Zaten insanların değer verdiğini görünce iş tamircilik de olsa üzülmüyorum ben. Şimdi çalıştığım okula ilk geldiğimde BT sınıfındaki bilgisayarlar çalışmaz durumdaydı, bütün seminer dönemini çalışarak geçirdim. Diğer öğretmenler 12' yi iple çekerken ben okuldan 5:30'da çıktım, üstelik eşimle beraber çalıştık. Ben küçük bir ilçede değilim, İstanbul'da merkezi bir okuldayım. Ama imkanları kısıtlı bir okul daha doğrusu önceki idarenin kaderine bıraktığı bir okul. Koskoca okulda çalışmalarımı takdir eden sadece 1 kişi var, seminer dönemindeki çalışmalarıma şahit olan müdür yardımcımız. Demek istediğim emek her yerde takdirle karşılanmıyor. Çalışmalarımı takdir yerine, bir süre sonra "görevin tabi yapacaksın" diyen kendini bilmez öğretmenlerle karşılaştım. İşte bu yüzden zaman zaman gerekiyor "bu benim görevim değil" demek. Şimdi yaptığım her işi vicdanım için ve beni her konuda destekleyen müdür yardımcımız için yapıyorum. Diğerlerine de "benim görevim değil" diyorum. Bence forumda yazan arkadaşlar(ben de dahil) bu durumu kastediyorlar.
mutlak_adeger' Alıntı:hızlıtürk' Alıntı:benim görev yaptığım ilçe küçük bir ilçe ilçedeki tek bilgisayar öğretmeniyim.. ve formatörüm...(mecburen) ilçe il merkezine 40km ve yolu oldukça zor.... meslekte 3.yılım ve bundan öncede 1 dönem formatör olmuştum.. bakın bugüne kadar ebitefo kavramını sadece bu forumdan okudum... bugüne kadar çünkü bugün bir arkadaş vasıtasıyla bizden sorumlu il mem de görevlendirme ile çalışan bir ingilizce öğretmeni arkadaşla irtibata geçtim.. o da deridimize çare olmadı ama sorun değil... demek istediğim ben ilk atandığım günden beri arıza bildirimi yapmadım çünkü bilmiyordum.. çalıştığım 3 okul müdürü ve 4 müdür yardımcısı da ya bilmiyorlardı yada belli etmediler.. hep kendi imkanlarımızla hallettim... halledemediğim yerde elden bir servisten yardım almak istedim uzak diyerek gelmediler... sorun şu ki kimse çıkıp sizin gerçekte göreviniz şu bunu yapmayın şunu yapmayın demesin.. bu hariçten gazel olur.. ben buraya geldiğimde bilgisayarlar kaderlerine terk edilmişti.. tüm ilçe sevindi bilgisayrcımız var artık diye... ben nasıl diyeyim ki bu insalara benim görevim BDE rehberliği kusura bakmayın diye... bu gerçeği bilen beni anlar.. Anadolunun bu kasaba/ilçe karışımı ıssız yerinin gerçeğini gören, empati kurabilen ya da yaşayan herkes ne demek istediğimi anlayacaktır... Şu halde yaşadıklarımızı çözmek için oldukça kararlı bir irade gerekiyor.. bizzat meb bu konuda kararlı olmazsa özellikle taşrada bu sorunların çözüleceğine inanmıyorum.. ...hepinize iyi günler sayın forum yazarları....
"Bütün ilçe sevindi bilgisayarcımız var diye" yazmışsınız. Bu çok güzel...Zaten insanların değer verdiğini görünce iş tamircilik de olsa üzülmüyorum ben. Şimdi çalıştığım okula ilk geldiğimde BT sınıfındaki bilgisayarlar çalışmaz durumdaydı, bütün seminer dönemini çalışarak geçirdim. Diğer öğretmenler 12' yi iple çekerken ben okuldan 5:30'da çıktım, üstelik eşimle beraber çalıştık. Ben küçük bir ilçede değilim, İstanbul'da merkezi bir okuldayım. Ama imkanları kısıtlı bir okul daha doğrusu önceki idarenin kaderine bıraktığı bir okul. Koskoca okulda çalışmalarımı takdir eden sadece 1 kişi var, seminer dönemindeki çalışmalarıma şahit olan müdür yardımcımız. Demek istediğim emek her yerde takdirle karşılanmıyor. Çalışmalarımı takdir yerine, bir süre sonra "görevin tabi yapacaksın" diyen kendini bilmez öğretmenlerle karşılaştım. İşte bu yüzden zaman zaman gerekiyor "bu benim görevim değil" demek. Şimdi yaptığım her işi vicdanım için ve beni her konuda destekleyen müdür yardımcımız için yapıyorum. Diğerlerine de "benim görevim değil" diyorum. Bence forumda yazan arkadaşlar(ben de dahil) bu durumu kastediyorlar.
ist_koord' Alıntı:umaykut' Alıntı:kimin ne kadar çalıştığını kimse bilemez bu bir..
ikincisi benim asıl kızdığım nokta okul formatörlerinin yatıyor zannedilmesi..
"Donanım arızalarını btariza.meb.gov.tr ye bildiriyorsunuz. Geriye okul idaresindeki pcler kalıyor ki onlara da en fazla bir format atılır. Bu da tamircilik oluyorsa diyecek bir şeyim yok."
işler bu kadar kolay değil onu anlatmaya çalışıyorum..
şimdiye kadar okuldan hiç 5 ten önce çıkmadım..
saygılar.. iyi forumlar..
Sayın umaykut forum yazarı 2000 yılından kalma pclerin 4 tanesinin kasanızda olduğunu söylediniz sanırım tep-1 laboratuarınız var, biliyorsunuzdur bakanlık 36 hafta içinde bunların yenilemeleri bitecek diye bir mail gönderdi.
Sonra okulda ne yapacağınızı bana yazabilirmisiniz. Madde madde lütfen, bende görevlendirme sebebinizle gerçekte olan arasındaki farkı vesilenizle öğrenebileyim. Zira dediğiniz gibi tüm öğretmenler sadece pc arızaları ile uğraşıyorsa pcler sıfırlanınca formatörlere gerek kalmıyor.
Diğer öğretmenler derseniz eğer onların sorunlarını çözmeliyiz derseniz o da doğrudur o zaman sizde şunu yapın.
1- 4 haneli iki sayıyı çarpmak isterseniz matematik öğretmenin sınıfına girin ders sırasında hocam bir gelde şu sayıları çarpıver diyin.
2- Yediğiniz birşeyn tadı kötüyse bozuk gibiyse kimya/fen teknoloji öğretmenin sınıfına girin ders sırasında hocam bir gelde şunda bozulma varmı bak bozulmuşsa ne oranda onu bir söyliyiver diyin.
3- Ailenize mektup yazmak isterseniz yada bu foruma yanıt yazacaksanız türkçe öğretmenin sınıfına girin ders sırasında hocam bir gelde şu metni bir yaz kötü anlatım olmasın diyin.
4- BT sınıfının duvarı dökülür yada rutubetten kabarırsa teknoloji tasarım öğretmeninin sınıfına girin ders sırasında hocam bir gelde şu duvardaki ufak yeri sıvayıver deyin.
5- BT sınıfının duvarı dökülür yada rutubetten kabarırsa teknoloji tasarım öğretmeninin sınıfına girdikten sonra resim öğretmeninin sınıfına girin ders sırasında hocam bir gelde şu duvardaki ufak yeri boyayıver deyin.
Yukarıdakiler komik ve üzücü ancak okulda (Bilgisayar/Bilişim teknolojileri yada Formatör) Öğretmenlerinin yaptıkları uzmanlık gerektirmeyen her öğretmenin yada her vatandaşın yapabileceği şeylerdir. (Örn: kablom çıktı, klavyem basmıyor, telefonum çekmiyor) biz okulda bu işleri yapıyorsak diğer öğretmenlerde yukarıda saydığım işlerimizi yapsınlar değilmi.
Not: Yukarıdaki metin istanbulda çaşitli branşlardan öğretmenlere belki 50 kez tekrarlanmıştır. Ama ekran açılmıyor diyen türkçe öğretmenine ben de o zaman sizde benim metinlerimi yazıcaksınız bundan sonra diyorum ve bu hararetli bir konuşmanını girişi oluyor.
umaykut' Alıntı:"Bu cümleyi " amaaaan hocam sen bunları boşuna anlatıyorsun, ben hiç anlamam bu işlerden" bir yada birkaç öğrenciniz size söylese dersten çıkmalarına müsade edecekmisiniz. Sonrada neden saldın diye soran diğer branşdaşlarınza "ne anlattığım, ne kadar dinlediğinizdir" ben onlara bilgi vermem mi diyeceksiniz ( bu eğitmenliği çok sevdim motivasyon derdi sıfır). "
hocam, motivasyon tamam da..
Anlattıklarınızı ancak bir hizmetiçi eğitim kursunda verebiliriz öğretmenlere..
Hizmetiçi eğitim kursuna katılmayan bir öğretmene nasıl motivasyon sağlayabiliriz?
evde mi anlatıcaz format atmayı?
tenefüste mi öğreticez update etmeyi?
ders anlatırken mi anlatıcaz antivirüs kurmayı?
Derste öğrencilere bu konuları anlatmaya gelince..
Ders mi? o da ne? Ders mi kaldı hocam?
Olsa dersimiz, kalmazdı derdimiz!!
(Bak bu güzelmiş bunu yazayım bir kenara)
BT Öğretmenleri de hatalıdır kousuna gelince..
2002'de Bilişim Teknolojileri Öğretmeniyken (!) yani dersimiz 2 saatken..
yani tamirci olmak zorunda olmadığımız zamanlarda (!) hiç bir bilişim teknolojileri öğretmeni suçlu değildi..
Çünkü matematik öğretmeni gibi dersimizi anlatıp, çıkıyorduk..
Sorun oldu mu teknik servis çağırıyorduk! Derste olduğumuz için bazı işler bize gelemiyor, Zorunlu olarak çözülüyordu.
şimdi mi?
Dersimiz yok.. Mesai Saatlerinde okulda durmamız gerekiyor..
Bu yüzden de iş üstüne iş yağıyor.. Neden çünkü boş oturmayalım diye..
İyi de biz boş oturmak istemiyoruz, ders anlatmak istiyoruz..
bilmem anlatabildim mi?
Dersimizin bir saate düşürülmesinde bizim ne gibi bir hatamız olduğunu söylerseniz hatamızı kabul edebilirim..
saygılar..
Hocam, ilk olarak ben orda branşınıza hakaret falan etmedim. Eğer öyle anlaşıldıysam hakkınızı helal ediniz, affediniz. Format olayını nerden çıkardınız, onca yazdığım şeyden anlayabilmiş değilim. Yeni bilgisayarı tamir için açarmısınız demişsiniz. Açmasak yazmazdık heralde değil mi? Hemde ilk göreve başladığım yılda açmak zorunda kalmıştım güvenlik kartları sebebiyle. Bir çok BT sınıfında güvenlik kartlarını çalışır halde bir sitem elde edebilmek için Acronisle kartsız olarak image lerini alıp, kart çıkarılmış durumda bilg. yükleyip, sonra güvenlik kartlarını takmak zorunda kaldığımızıda biliyor olmalısınız. Öğretmenlere gösteremezmisiniz v.s. demişsiniz. Ne için göstereceğiz evlerindeki bilg. format atsınlar diye mi? Evlerindeki bilgisayarlarından bizene! Yok okuldaki bilgisayarlar konusunda konuşuyor isek, sizce bilgisayar öğretmeni ne iş yapar diye sızlanmayacaklar mı? Onlara göre matematikçi okulda tenefüslerde v.s. soru çözer, bilgisayarcı format atar PC'lere bakar veya bakmakla yükümlüdür. Haaa birde bilgisayarcı ne yapar, yatar hocam yatar... Onlara göre böyle... Birde zihinsel kapasiteden bahsetmişsiniz, bunun zihin kapasitesiyle alakası yok hocam, kişilerin neler yapmak istedikleriyle alakası var. Senin arkadaşlarının %99'u öyle söylerken sanıyormusun ki sen bu öğrenmek isteyen öğretmenlere ket vurdu? Bu çağda mümkün mü hocam? Birçok eğitici formatör başka branşlardandı ben ilk göreve başladığımda şimdi durum nasıl bilemiyorum. Onlarada mı BÖTE'liler eğitim verdi? Birde son olarak benim görevim kimi eğitmek hocam? Öğretmenleri mi? Öğrencileri mi? Haydi kampanya başlatalım. Okullarımızda okul çıkışı olmak üzere gönüllü kurs düzenleyelim öğretmenlere yönelik. Kaç kişi katılacak söyleyeyim mi? Taş çatlasa %10. %10'a anlattım diyelim. Geriye kalan %90 ne yapacak? Burda daha kritik soru hizmet içi eğitim ne amaçla vardır? Son 5 yılda temel bilgisayar kullanımı kursuna kaçtane öğretmen gitmiştir? Ne kazanmıştır? Veya bunun ne kadarını kullanmaktadır? Yoksa direk Bilgisayarcıyı mı çağırmaktadır sorun oluştuğunda. Burda suçu Eğiticilere mi bulayım yoksa öğretmenlere mi? Sence?ist_koord' Alıntı:zulfikar1985' Alıntı:PC ler yenilenince arızılıanmıyor mu ? Sayın öğretmenim, bu nasıl yorumdur, sanırım branşınız bilgisayar değil... Gelelim formatörlük hususuna; ben biliyorumki burdaki arkadaşların çoğu yıllardır formatör olmasa bile, diğer bir çok branştaki gibi dersim bitti ben çıkar giderim demiyor ve diyemediği için bu halde... Suçumuz, çalışmakmış... Bizler milli eğitimin son yıllarda yaptığı uygulamalardan bunu anladık... 5. yılım bu... 5 yılda 30 saat dersten 10 saat derse düştü dersim... Dedik ya suçumuz dersimiz bitince çıkıp gitmemek okuldauki problemleri çözmekmiş... Nasıl olsa salak bunlar okulda duruyor dediler önce ders saati bırakmadılar, sonra formatörlük belası çıkardılar, baktılar bilgisayar öğret. uyanıyor, zorunlu yaptılar... Şimide başta salak gibi çalıştığımız için, her yerde olduğu gibi şimdi ne oluyor size diyorlar... Ne diyeyim haklılar!!!!!ist_koord' Alıntı:Sonra okulda ne yapacağınızı bana yazabilirmisiniz. Madde madde lütfen, bende görevlendirme sebebinizle gerçekte olan arasındaki farkı vesilenizle öğrenebileyim. Zira dediğiniz gibi tüm öğretmenler sadece pc arızaları ile uğraşıyorsa pcler sıfırlanınca formatörlere gerek kalmıyor.umaykut' Alıntı:kimin ne kadar çalıştığını kimse bilemez bu bir..
ikincisi benim asıl kızdığım nokta okul formatörlerinin yatıyor zannedilmesi..
"Donanım arızalarını btariza.meb.gov.tr ye bildiriyorsunuz. Geriye okul idaresindeki pcler kalıyor ki onlara da en fazla bir format atılır. Bu da tamircilik oluyorsa diyecek bir şeyim yok."
işler bu kadar kolay değil onu anlatmaya çalışıyorum..
şimdiye kadar okuldan hiç 5 ten önce çıkmadım..
saygılar.. iyi forumlar..
NOT: Salak ibaresi bizim kendimize yakıştırdığımız değildir... Milli eğitimin gözünde öyleyiz... Yoksa Öğret. mes. gereğini yapmak, aldığın parayı hak etmeye çalışmak asla salaklık değildir!
Sayın zulfikar1985 forum yazarı; Öncelikle barnşım kısmını çözelim.
Buca Teknik lisesi Bilgisayar Bölümü ( Donanım)
Ege Üniversitesi B.Ö.T.E.
mezuniyetlerim o sebeple her bilgisayar arızalanır bilirim sayın hocam. Yeni bilgisayarı açarmısınız hocam tamir için bunu merak ettim.
Okuldaki tüm bilgisayarlara Format atmak kısmına gelince acronis diyorum başka birşey demiyorum.
Bir hayal gerçek değil, ancak hayal bu hafta okulda hiçbirşey bozulmadı siz ne yapıyorsunuz onu sordum.
Okuldaki sıradan bir sınıf yada branş öğretmeni kendi bilgisayarına format atamazmı? Mesela siz ona rehberlik etseniz format atmayla ilgili bir deztek materyali hazırlasanız bu öğretmen o işi halledebilecek zihinsel kapasitede değilmi. Ancak 3 senedir işim olduğu için biliyorum destek materyali hazırlamak, rehberlik etmek anlatmaktan çok daha zordur. Benim branşım bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenliğidir sayın öğretmenim ve bir sürü sınıf arkadaşım, bir sürü dostum var egeden-dokuz eylülden bu branşdaşlarımın %99'u "öğretmenler nasıl yapsın hocam" diyerek " o çok uzun sürer ben hemen çözüyorum" diyerek öğretmenlerin sorunlarını çözmek adı altında gelişim süreçlerine ket vuruyor ve bu sürecin sonunda kendisine bağımlı olan öğretmenlerin yükü altında ezildiğinden şikayet ediyor.
Ben Elektronik/Bilgisayarcı kökenli bir BÖTEliyim sayın öğretmenim son 5 yıl içinde okulda öğretmenlikte yaptım, sanırım en az sizin kadar bilgisayarda formatladım ancak bugün benim annem evinde bilgisayarını kullanıyor, bir sorunu olduğunda ifade edebiliyor, kendi programlarını ekleyip kaldırabiliyorsa -- kendisi 50 küsür yaşında ve ortaokul mezunudur, bu duruma gelmesi uzun ve sıkıntılı bir süreçti-- sizin öğretmenleriniz bunları yapamıyorsa oturup bir düşünmemiz lazım değilmi sayın bilgisayar öğretmenim.