toros44' Alıntı:
mmcs' Alıntı:
amip33' Alıntı:
mmcs' Alıntı:
amip33' Alıntı:
Ahmet Gündoğdu : " Ek ödeme namusumuzdur" 2012
Onurlu hiç bir insan para namusumdur demez, Ahmet Gündoğdu'nun böyle bir şey söylediği yoktur. Eğer bunu diyorsak ne zaman söylediğini de söylemek, kanıtlamak lazım..
Tamam Ahmet Gündoğdu haklı. :mrgreen: Önden bu tür onlarca haber çıkarken sesini çıkarma, sonra masada memurunu satınca ben böyle birşey söylemedim.. Ben de yedim, sen yemişsin belli afiyet olsun hocam.
Memursen, Ek ödeme verilmezse toplu sözleşmeyi vermezse imzalamayacaz dedi ve nitekim diğer kurumlar çok şey almalarına rağmen sadece 1 iş kolu hariç memursen 100 tl ek ödeme teklifine rağmen kabul etmedi ve imzalamadı, son dakikada tekrar görüşme başladığında diğer konfedarsyonlar; memursen hükümetle anlaşır ve toplu sözleşmeden onlar karlı çıkar diye apar topar masaya koştular niye koştular geri dönmeseydiler masaya, ve nihayetinde resmi gazetede belli herkes şerh koyarak imzaladılar. Hükümet hepsini parmağının üzerinde oynattı bu doğrudur. Grev hakkımız olsaydı oynatamazlardı ama bu bir süreçtir, umarız grev hakkımız da bir gün akazanılır. Ancak eğitim-bir-sen üzerine düşen görevi yaptı ve kararlığını korudu ve hala koruyor bu konuda, sendikal süreçte şimdiye kadar yapmadığı eylemler yaptı ve hala yapıyor 18 mart pazartesi yapacağı serbest kıyafet eylemi gibi... Sonuçta sendikaların ortak noktası özlük haklarımız v.s.
İyiki ek ödemeyi vermemiş hükümet, umarım üzerine bir bardağ soğuk içmişsindir hocam.
yapmayın hocam bizler bu kadar geri zekalı değiliz. memursen görüşmeden cekilmiş miş vay efendim memursen cok sey alacak diye diğer sendikalar toplantıya girmiş miş. hocam memursen o toplantıya girmezse toplantı çoğul sayısı olmuyor ve memur maaşları meclise tasınacak mclisde karar alınıp verilecekti. ama memursen o toplantıya girdiği için diğer sendikalar girsede girmesede bi şey değişmiyordu. memursen ağababası akp yi kurtarmış memur maaşlarının meclise gelmesini önlemişdir. ayrıca memursenin getiriği bağımsız aday tıpğış tıpış hükümetin dediği rakamı imzalamıştır. ek ödeme namusumuzdur diyen ahmet ortalarda görünmüyordu ne oldu namusunu nasıl temizledi acaba merak ediyoruz.
ikincisi bu oyunun amacı şudur. arkadaşalr yakında 657 sayılı kanunh değişecek bu kanun muhtemelen referanduma gidecek bu kanunda DİKKAT EDİNİZ memurun iş güvencesi elinden alınacak ama kanunnun bir maddesinde türban özgürlüğü verilecek. bizim burda yazı yazzan arkadaşalr koşa koşa başörtüsü serbest olsun diye iş güvencesini hiçe sayacaklardır. arkadaşalr başörtüsü olayı hakkında bir kanun yoktur istenirse kılık kıyafet yönetmeliğinde ufak bir değişikle bu olay halolunur ama AKP nin işine gelmez çünki temcid pilavı gibi ne zaman sıkışsalar direk başörtüsü türban diye geziniyolar
başlığın konusu değil biliyorum ama henüz daha geçtiğimiz yıl yaşananların çarpıtılmasından rahatsız olmamak mümkün değil.. toplu sözleşme sürecinde memur-sen, üyelerine ve tüm memurlara ihanet etmiştir.. bu süreçte yaşananları hepimiz gayet iyi biliyoruz ve unutmadık.. o süreçten sonra halen üye kalanları inanın anlayabilmiş değilim.. memur-sen, aslında sendika falan olmadığını, sendikacılık yapmayı beceremediğini toplu sözleşme sürecinde ortaya net bir şekilde koymuştur.. memur - sen hükümet yararına faaliyet gösteren dernek gibi çalışıyor..
toplu sözleşme sürecinde yaşanan olaylar @toros44 hocamın anlattığı gibidir.. memur-sen o masadan K-A-L-K-A-M-A-D-I!.. kamu-sen ve kesk'in son dakikada apar topar koşmuşluğu falan yok.. bunlar masaya otursa da oturmasa da o sözleşme imzalanacaktı.. 7'ye karşı 2 oyla geçecekti, 7'ye karşı 4 oyla geçti.. memur-sen tüm ısrarlara rağmen masadan kalkmayınca, kamu-sen ve kesk temsilcileri sadece karşı oy kullanmak için oturdular..
hükümet herkesi parmağında oynatmadı.. kendi güdümündeki memur-sen'i parmağında oynattı.. kamu-sen ve kesk, o süreçte ellerinden gelen muhalefeti yapmışlardır.. 23 mayısta ortak grev kararı aldılar.. kurumların yarısından fazlası boşaldı, çalışmadı o gün.. memur-sen neden bu greve destek vermedi? memur-sen üyelerinin de desteği olsaydı genel greve gidilip kesinlikle daha fazla hak alınırdı.. grev hakkının olmaması kesinlikle bir bahane değildir.. onlarca yıl önce imzaladığımız uluslararası sözleşmelerde grev hakkı tanımlanmış ve bunlar anayasadan üstün.. daha bahane üretmenin ne anlamı var??
o gün yüz binlerce memur sokaklara çıktı, kaç kişi hakkında işlem yapıldı??? kaldı ki soruşturma açılsa uyarı/kınama cezası verilse ne olacak??? kıytırık bir cezanın dosyama işlenmesi, 2 yıl boyunca alacağım sadaka zammından, onurumdan daha mı önemlidir??
memur-sen her seferinde inkar ediyor, delil gösterin diyor da bu ek ödeme namusumuzdur söylemini ben memur-sen'li kimseden duymadım ama geçtiğimiz yıl okulumuzdaki sendika panosunda asılı olan bir afişte koca koca harflerle yazılı olduğunu gördüm.. keşke o zaman fotoğrafını çekseydik de ortaya koysaydık.. ama ne bilelim bunların yan çizeceğini, inkar edeceğini.. biz bunları dindar bildik, yalan söylemezler, iftira atmazlar dedik!!
gelelim bu serbest kıyafet eylemine... her türlü özgürlüğün kısıtlanmasına karşıyım.. bunun için atılacak her türlü adımı da meşru görürüm.. ama bunun sürekli kullanılmasına karşıyım arkadaş.. yukarıdaki yorumlara bakıyorum yok kanun denmiş, anayasa denmiş.. neyin ne olduğunu bilmiyor muyuz?? 28 şubat başlığında yazdım.. memurun kılık kıyafetini düzenleyen mevzuat nedir??
"Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik"
http://mevzuat.meb.gov.tr/html/17849_0.html bu yönetmeliğin değiştirilmesi sorunun çözümü için yeterli.. hatta madde 5'teki "baş daima açık" ifadesinin kaldırılması bile yeterli.. hükümet için 10 dakikalık bir iştir bu..
üstteki yorumlarda şalvar, sarık muhabbeti geçmiş.. geçtiğimiz cuma yaşadığım bir olayı anlatayım.. bt rehberliği için görevli olduğum lisedeyim.. akılllı tahtalara 18 mart ile ilgili bir belgesel yüklemek için sınıfları dolaşıyorum.. tabii yetiştirebilmek için ders esnasında girmek zorunda kaldım.. girdiğim derslerden birinde tarih öğretmeni, "miladi takvimin yanlış olduğunu, hicri takvimin daha doğru olduğunu, ülkemizde tarikatların çok önemli olduğunu ve hak ettikleri değeri görmediklerini" anlatıyordu.. hayretler içinde kaldım ve müdahale etmemek için kendimi zor tuttum.. bu öğretmenin kılık kıyafeti mevzuata uygun da ne oluyor şimdi?? derste bunları ve daha fazlasını anlatabilmesi için sarığa şalvara ihtiyacı yok ki.. bu öğretim midir, yoksa ideolojinin empoze edilmesi midir??
kişilerin düşüncesi mi daha önemlidir, yoksa kılık kıyafetleri mi??