Ve yol ayrımına geldim...
- Konbuyu başlatan karacan81
- Başlangıç tarihi
- Mesajlar
- 534
Kardeş bende bir erkeğim ve evliyim karımıda çok seviyorum görüyorum ki oda beni seviyor ama senin düşünce benimkini bi 20 yıl geriden takip ediyor. Annem babam tam senin kafadaki gibi bir aile evde her zaman babamın sözü geçer annem hep alttan alır durur. 30 yıllık evliler ama kadının zamanında neler çektiğini biz biliriz aynı ortamı ablamın yaşayacağını bilsem boşanması için ilk ben destek olurum ona. Kadın eskisi gibi erkeğe muhtaç değil sen ona eski düzende hüküm sürmeye kalkarsan affedersin ama sen salaksındır. Evliliğin temeli karşılıklı saygıdan geçer o 3 adım atsın ben 1 adım atayım diyorsan sonun hüsran olur.Internet' Alıntı:bahhele' Alıntı:Internet' Alıntı:
Keşke senin gibiler gereksiz nefes almasasen ve senin gibiler üzerine ilber ortaylıyı salmak lazım keşke yok olsanız bi hokus pokusla
yalnız kal, o nefese muhtaç ol, inan görürüm seni, yelkenler suda ...
burun meselesi,
dediğim çok orta ve düşünceli bir tavır.
kadın olarak kabul edeceksiniz karşı ailenin şartlarını. diretmeyeceksiniz, ilerlemesi için erkekler 1 adım tavizse (ki erkekler verir tavizi ilk önce çiçek ile karşınızda aptal aptal bekleyerek) siz 3 taviz vereceksiniz.
bu kardeşimdeki olayda erkek hiç kasıntı değil, hatta içlenmiş zoruna da gidiyor ayrılmak. tebrik ederim gazsız değil.
ama kadın direten ve burnu havada bir tip sanırım, iş kadın şerrinde bitiyor, serri hayır yapın yoksa o nefessiz kalsın dediğiniz adamlara birgün gelir öyle muhtaç olursunuz ki; o nefesi duymak için yalvarırsınız.
Bu başlığı açan arkadaş ise kendi hayrı için bu ilişkiyi uzatmasın hayatta ne unutmam dediğin kişiler unutuluyor sizin ilişki bu vakitten sonra dikiş tutmaz tekrar barışıp evlenseniz bile bir yerden yine su sızdırır
- Mesajlar
- 1,623
Forumda aktif diğer başlığa yazdım, orda da gördüm.
kadınlar aile kurmakta çok cahiller, bir erkeğin hayatını zindan etmede çok maharetliler.
yine okumuşssunuzdur : ekonomik-gelismeler-f7/ve-yol-ayrimina-geldim-t128138-105.html
adam perişan olmuş, bu kadını böyle yapan türk toplumunun allah bin türlü belasını versin.
hele de maaşlı (buna okumuş diyorlar, ben okumuş demiyorum) kadınlar, yalancısınız. beceriksizsiniz. eş olmanın köle olmak olmadığını ben de biliyorum.
ancak siz sorun problem kaynağı olmak üzere yaratılmışsınız.
siz böyle olduktan sonra çok mutsuz olur ve edersiniz :
bir tahmin siz yine öğretmen olan bir eş ile evlisiniz.
evliliğiniz 3 senesinde Binlerce lire kredi çekip ev aldınız. kadından gelen para da diğer şeyleri görmenizi engellemiş,
ayrıca bu karacan kardeşin işinin olmayacağında benimle hemfikirsen neden benim görüşlerimi 20 gerride tanımladın. sen de benimle aynı yıl aynı tarihtesin. ancak tek farkla paralı kadın parasız kadın farkı ile yorumların değişmiş.
ayrıca bu konunun ekonomik gelişmelerde açılması da ilginç bir tesadüf
))neyse beni geride bilmeyen şeklinde tarif etme, yanılırsın.
Ekli dosyalar
- Mesajlar
- 268
Arkadaşım benim tek önerim aynı şehirde olduğu için çok zor unutmak, ayrı şehirde olursan unutulur gider. Bu durumda asla eskisi gibi olmaz mutlu da olamazsınız.
Bu süreçlerin hepsini bende birebir yaşadım. Şöyle anlatayım sana... Benim çalıştığım şehirde buralı biriyle görüştüm ailem istemedi aslında çünkü eşim burada ailesi burada onlarda memlekete dönmemi istediler, orada olmaz onlardan biri olursun işte iç güvey gibi muamele olur dediler vs. Hatta söz olayı soğuk geçti nişan aynı düğün aynı tamamiyle bir yabancının düğünü muamelesi yaptılar vs eşimde çok rahatsız oluyordu bu duruma. Herşey ortadaydı. Çok zor süreçler yaşadık ayrılmak istedik isteseydim hemen tainimi alıp memleketime gidebilirdim başka biri olurdu vs. Ama karşımda beni gerçekten seven biri var ve benimde sevdiğim biri var. Onu ne olursa olsun yüz üstü bırakamazdım senin ki gibi 2-3 yıllık bir ilişki var. Düğüne bir ay var ailem gel evini burada tut diyor o kadar isteksizlerdi, orası olmaz diye ama ben, kendimi ve eşimi dinledim. Çünkü hayat bizim hayatımız. Ve bu süreçte memleketime gitsem bile mutlu olamazdım. Ve evlendik ve hala 2 yıl geçmesine rağmen arada soğukluk var yok değil.Ama Zamanla herşey unutluyor alışılıyor eşimde alıştı kabullendi. Çok şükür mutluyuz ha arada muhabbetler olmuyor mu oluyor ama o kadarı da olur. Hatta annem orada kalırsan hele ev alırsan sana hakkımı helal etmem bile dedi. Ama ben buna da karşı geldim çünkü yanlış düşüncelerdi bunlar ben, eşimi çocuğumu vs düşünmek zorundayım. Ve ev aldım, ha anneme gelince inan 3-4 günde bir konuşuyoruz asla bunların muhabbeti olmuyor. zamanla alışıyorsun.
Ama senin durum nişanının atılmasıyla zor bir hale gelmiş... İnan burada anlatamadığım daha bir çok olumsuz faktör ve olaylar oldu ama ne ben ne eşim vazgeçmedik. Benim bir de eşimin annesi de istemedi hemde şiddetle. Eşim direndi kabul ettirdi. İşte evlenirsin buradan gidersin diye çünkü annesi aşırı derecede düşkün kızına. Ama ben asla burada bir ömür yaşamayacağımı gideceğimizi söyledim ve o şekilde bir süreçte oldu. Ve herkes kabul etti edecekte bu yaşta ki insanların kendi başlarına alabileceği kararlar olmalı. Hata ise bizimdir dersin en azından ben ettim ben yaşadım dersin ama başkasına mal edersen işte o zaman çok kötü olur. Şu süreçte bence nişan atıldığı için işler inan bir kat daha zorlaştı ve evlenseniz bile mutlu olmanız çok ama çok zor olur. Ama anladığım kadarıyla ikinizde farklı şehire gidip evlenmek herkesten uzak yaşamak istiyorsanız büyük bir aşk var demek. Bu kararı ikiniz verin ve olabileceklere dayanabileceğinizi düşünüyorsanız evlenin. Ama evlendikten sonra en az 2-3 yıl sorunlarınız ve sıkıntılarınız çok olur. Ben sadece eşime işime bakarım dersen olur. Ama Bir tarafın sürekli ailem dersen inan kendini kandırırsın çooook zor olur.
Bu süreçlerin hepsini bende birebir yaşadım. Şöyle anlatayım sana... Benim çalıştığım şehirde buralı biriyle görüştüm ailem istemedi aslında çünkü eşim burada ailesi burada onlarda memlekete dönmemi istediler, orada olmaz onlardan biri olursun işte iç güvey gibi muamele olur dediler vs. Hatta söz olayı soğuk geçti nişan aynı düğün aynı tamamiyle bir yabancının düğünü muamelesi yaptılar vs eşimde çok rahatsız oluyordu bu duruma. Herşey ortadaydı. Çok zor süreçler yaşadık ayrılmak istedik isteseydim hemen tainimi alıp memleketime gidebilirdim başka biri olurdu vs. Ama karşımda beni gerçekten seven biri var ve benimde sevdiğim biri var. Onu ne olursa olsun yüz üstü bırakamazdım senin ki gibi 2-3 yıllık bir ilişki var. Düğüne bir ay var ailem gel evini burada tut diyor o kadar isteksizlerdi, orası olmaz diye ama ben, kendimi ve eşimi dinledim. Çünkü hayat bizim hayatımız. Ve bu süreçte memleketime gitsem bile mutlu olamazdım. Ve evlendik ve hala 2 yıl geçmesine rağmen arada soğukluk var yok değil.Ama Zamanla herşey unutluyor alışılıyor eşimde alıştı kabullendi. Çok şükür mutluyuz ha arada muhabbetler olmuyor mu oluyor ama o kadarı da olur. Hatta annem orada kalırsan hele ev alırsan sana hakkımı helal etmem bile dedi. Ama ben buna da karşı geldim çünkü yanlış düşüncelerdi bunlar ben, eşimi çocuğumu vs düşünmek zorundayım. Ve ev aldım, ha anneme gelince inan 3-4 günde bir konuşuyoruz asla bunların muhabbeti olmuyor. zamanla alışıyorsun.
Ama senin durum nişanının atılmasıyla zor bir hale gelmiş... İnan burada anlatamadığım daha bir çok olumsuz faktör ve olaylar oldu ama ne ben ne eşim vazgeçmedik. Benim bir de eşimin annesi de istemedi hemde şiddetle. Eşim direndi kabul ettirdi. İşte evlenirsin buradan gidersin diye çünkü annesi aşırı derecede düşkün kızına. Ama ben asla burada bir ömür yaşamayacağımı gideceğimizi söyledim ve o şekilde bir süreçte oldu. Ve herkes kabul etti edecekte bu yaşta ki insanların kendi başlarına alabileceği kararlar olmalı. Hata ise bizimdir dersin en azından ben ettim ben yaşadım dersin ama başkasına mal edersen işte o zaman çok kötü olur. Şu süreçte bence nişan atıldığı için işler inan bir kat daha zorlaştı ve evlenseniz bile mutlu olmanız çok ama çok zor olur. Ama anladığım kadarıyla ikinizde farklı şehire gidip evlenmek herkesten uzak yaşamak istiyorsanız büyük bir aşk var demek. Bu kararı ikiniz verin ve olabileceklere dayanabileceğinizi düşünüyorsanız evlenin. Ama evlendikten sonra en az 2-3 yıl sorunlarınız ve sıkıntılarınız çok olur. Ben sadece eşime işime bakarım dersen olur. Ama Bir tarafın sürekli ailem dersen inan kendini kandırırsın çooook zor olur.
Hayirlisi neyse o olsun arkadaslar. Ben seviyorum ama kiz ailemi artik sevmiyo sevemiyo olay bu. Ben de ailemi sevmeyen biri ile ne kadar sevsem de yapamam. Ailemi sevdirmeye calisarak hayatimi geciremem. Varsin sevmesin biz birbirimizi seviyoruz onemli olan da bu diyemem. Bu durumda sevdigim birinden ayrilacagim. Umarim ilerde aileme dusman olmam. Sizin yuzunuzden ayrilmak zorunda kaldik hayatimi mahvettiniz demem. Onlara da kendime de hayati zindan etmem. Karar veremedim arafta kaldim bu hale geldim diye sitem etmem insallah. Bilmiyorum. Konuyu actim buraya bi nevi psikolojik yardim almak istedim goruslerini bildiren herkese tesekkur ederim. Sorun yine benim sorunum aci ceken yine benim. Zamani geri getirmenin mumkunati da yok.
Durum bundan ibaret sayin hocam. Hemen hemen aynisi. Ailelerden uzakta baska biyerde yasama teklifini kabul edemedim. Aslinda kabul ettim oyle ciktik yola sonradan caydim. Bu durumda da kiz travmaya ugradi ve nisani atti. Tabii sevdigi icin bir muddet sonra yeniden gorustuk ayrilamadik da.ras' Alıntı:
- Mesajlar
- 2,786
işin sırrı bu cümlede hocam!
sen kimi seversen sev annen elinde olmadan kıskanacak.
ya anneni üzüp kendin üzülecek annenin istediği kızla evleneceksin yada anneni üzüp kendi sevdiğin ile evleneceksin, çünkü bir anne evladını kaybetmeyi göze alamaz, ve anladığım kadar ile senin annen senin kızı çok sevdiğini görüp seni kaybedeceğini düşünüp evham yapıyor, yani aslında seni değil kendisini düşünüyor, sen bu kızdan ayrılıp başkası ile tanışsan ve onu da çok sevsen annen yine aynısını yapacak, çok acı bir karar ama ya annen üzülecek ya sen, allah kolaylık versin.
- Mesajlar
- 534
Eşimin öğretmen olduğu doğru ama kredi çekip ev alma muhabbeti nereden çıktı onu anlamadım çok şükür evlenmeden önce kendi dairem vardı bunun yanında ailemin mal varlığı şu an paraya vursan 1 2 trilyon vardır eski parayla, eşimin ailesininde var 5 tane dairesi kısaca eşime sizin gibi bir bakışla bakmak için arada para mevzusu yok, konuyu neden böyle gördünüz onuda anlamadım. Bu arkadaşa ayrıl dememin sebebide onu haklı kızı haksız bulduğum için değil sadece ortada büyük sorunların olduğu içindir. Hocam dediğim gibi benim bir ablam var allah bağışlasın güzel bir oğlu var ama eniştem sizin kafada biri olsa dediğim gibi bu kadar mutlu bir evlilikleri olmazdı. Kıssadan hisse kadın ne ise erkekte odur ne bir eksik ne bir fazla!bir tahmin siz yine öğretmen olan bir eş ile evlisiniz.
evliliğiniz 3 senesinde Binlerce lire kredi çekip ev aldınız. kadından gelen para da diğer şeyleri görmenizi engellemiş,
ayrıca bu karacan kardeşin işinin olmayacağında benimle hemfikirsen neden benim görüşlerimi 20 gerride tanımladın. sen de benimle aynı yıl aynı tarihtesin. ancak tek farkla paralı kadın parasız kadın farkı ile yorumların değişmiş.
ayrıca bu konunun ekonomik gelişmelerde açılması da ilginç bir tesadüf
neyse beni geride bilmeyen şeklinde tarif etme, yanılırsın.
Alıntı:
Sinmeme nedenleri annemin bana olan aşırı düşkünlüğü ve geleceğim konusunda evham yapması
böyle bir cümle sarfetmişsin karacan81 kardeş. ayrıl o kızdan. eğer annen sana bu denli düşkünse sen hangi kızla evlenirsen evlen mutsuz edecektir sizi. ve sen hep böyle bir ikilemde kalacaksın. bari zavallı kızın hayatı kurtulsun. kız en fazla bir iki sene içinde daha iyisini bulur evlenir mutlu da olur. sen kendini düşün.
Sinmeme nedenleri annemin bana olan aşırı düşkünlüğü ve geleceğim konusunda evham yapması
böyle bir cümle sarfetmişsin karacan81 kardeş. ayrıl o kızdan. eğer annen sana bu denli düşkünse sen hangi kızla evlenirsen evlen mutsuz edecektir sizi. ve sen hep böyle bir ikilemde kalacaksın. bari zavallı kızın hayatı kurtulsun. kız en fazla bir iki sene içinde daha iyisini bulur evlenir mutlu da olur. sen kendini düşün.
sonnome' Alıntı:
bence, hocam burada tek olarak değil karşı tarafın (kız tarafı) ailesi de iyi doldurmuş kızı, onu da düşünmek lazım.
benim tek arada-dertli-hayatı zindan olmuş gördüğüm karacan hocamdır.
ailenin dolduruşu ile başkalaşan kadın profili var.
anladığım kadarı ile bu bayanın kulağına çok fısıldayan var, ondan attı nişanı.
Tabii o da var. Kiza bu oglanin annesi sana huzur vermez dendi. Surekli karisir dendi. Ailesi tarafindan dolduruldu. Ben o kadar da basiretsiz degilim ki. Annemi taniyorum biliyorum ona gore de hareket ediyorum. Napim yani annem sonucta. Onun da gonlunu etmeye calisiyorum.Internet' Alıntı:
kakababa' Alıntı:Kardeş bende bir erkeğim ve evliyim karımıda çok seviyorum görüyorum ki oda beni seviyor ama senin düşünce benimkini bi 20 yıl geriden takip ediyor. Annem babam tam senin kafadaki gibi bir aile evde her zaman babamın sözü geçer annem hep alttan alır durur. 30 yıllık evliler ama kadının zamanında neler çektiğini biz biliriz aynı ortamı ablamın yaşayacağını bilsem boşanması için ilk ben destek olurum ona. Kadın eskisi gibi erkeğe muhtaç değil sen ona eski düzende hüküm sürmeye kalkarsan affedersin ama sen salaksındır. Evliliğin temeli karşılıklı saygıdan geçer o 3 adım atsın ben 1 adım atayım diyorsan sonun hüsran olur.Internet' Alıntı:bahhele' Alıntı:Internet' Alıntı:
Keşke senin gibiler gereksiz nefes almasa
yalnız kal, o nefese muhtaç ol, inan görürüm seni, yelkenler suda ...
burun meselesi,
dediğim çok orta ve düşünceli bir tavır.
kadın olarak kabul edeceksiniz karşı ailenin şartlarını. diretmeyeceksiniz, ilerlemesi için erkekler 1 adım tavizse (ki erkekler verir tavizi ilk önce çiçek ile karşınızda aptal aptal bekleyerek) siz 3 taviz vereceksiniz.
bu kardeşimdeki olayda erkek hiç kasıntı değil, hatta içlenmiş zoruna da gidiyor ayrılmak. tebrik ederim gazsız değil.
ama kadın direten ve burnu havada bir tip sanırım, iş kadın şerrinde bitiyor, serri hayır yapın yoksa o nefessiz kalsın dediğiniz adamlara birgün gelir öyle muhtaç olursunuz ki; o nefesi duymak için yalvarırsınız.
Bu başlığı açan arkadaş ise kendi hayrı için bu ilişkiyi uzatmasın hayatta ne unutmam dediğin kişiler unutuluyor sizin ilişki bu vakitten sonra dikiş tutmaz tekrar barışıp evlenseniz bile bir yerden yine su sızdırır
ne güzel özetlemişsiniz hocam herşey saygıda bayan insan olduğu için değer görmek istiyor, susmak susturulmak fikirlerini söylediğinde konuşmakla yargılanması ne acı demi sizin gibi annesine yapılan muameleden rahatsız olan ve annesini ablasını kız kardeşini insan görüp anlamaya çalışan insanlarsa o anne abla kız kardeş için Allahın en büyük armağanı, tesellisi...
- Mesajlar
- 383
valla hocam sen kiminle evlenirsen evlen, hatta annenin istediği kızla bile evlensen annen sizi rahat bırakmaz, ilişkiniz hep 3 kişilik olur çünkü anladığım kadarıyla annenizin size düşkün olduğundan fazla siz annenize düşkünsünüz, evlilikte aileleri biraz ilişkiden uzak tutmak lazım. Aslında bir çok kişi şunun farkına varamıyor, evlendiğinizde ailem olarak tanımladığınız kişiler değişiyor, bekarken aileniz anne-baba-kardeşlerden oluşurken evlendikten sonra özellikle de çocuk olduktan sonra aileniz eşiniz ve çocuğunuz oluyor, bekarken bunu idrak etmek çok kolay olmuyor, annemin babamın yanında olayım hep diye düşünüyorsun ama evlenince işler değişiyor, bir anda annen baban evliliğini tehdit eder boyutlarda müdahaleci olabiliyor bu da çok rahatsızlık verici, işte tüm bunlar olmasın istiyorsan farklı memleket en güzeli... Hocam bu hayata bir kez daha gelmeyeceksin, sevdiğin insandan vazgeçmek zorunda kalıp mutsuz bir şekilde yaşadıktan sonra ne anlamı var? Anneniz şimdi karşı da olsa evlendikten sonra, hele bir de torundan sonra sevmese bile kabullenecek... Gelinler zaten kaynanalarını pek sevmez, aslında sevmemek değil bu tabi ama farklı bişey, kim olursa olsun evlendiğiniz kadınla annenizin anlaşamama ihtimali zaten %90... Kararını sen ver hocam, yukarıda yazılanlar tecrübeyle sabit, ben yerinde olsam asla vazgeçmezdim çünkü ortada herşeye rağmen bitmeyen bir aşk var
- Mesajlar
- 465
Annelerini bir çırpıda satmaya hazır ne çok insan varmış. Vaybe. Neymiş aşkmış bir dahamı gelecekmiş dünyaya. Asıl annen baban kadar seni seven birisi gelmez bir daha dünyaya. Aşk çok bulunur merak etme. Bekar olduğun sürece çok aşk çıkar karşına. Ama annen gibi birisi çıkmaz
- Mesajlar
- 383
Çocuk gibi davranıyorsunuz, insanlara saldırmak için fırsat arıyorsunuz, evlenmeyi düşünmeyebilirsiniz, ailenizle yaşamayı tercih edebilirsiniz ama benim evliliğim hakkında yorum yapma hakkına sahip değilsinizmobile' Alıntı:Bazıları da senin gibi işte tecrübe etsede laf anlatmak kolay olmuyor. Senin gibilere en iyi söylenecek söz iyiki evlenmişsin. Allah belanı vermiş ben daha ne diyimtanes' Alıntı:
bu arada siz bu kafadaysanız zaten evlenmeyin, ne kendinizi ne karınızı asla mutlu edemezsiniz
- Mesajlar
- 383
mobile' Alıntı:
benim mesajımın altına senin yazdığın mesaj, sen karar ver kim kime sataşmış. Bu forumda sen gibilerden ne çok var, hep bir muhalefet, hep bir olumsuzluk, kendileri mutsuz insanlar, başkalarının mutluluğuna bile katlanamayan insanlar, acıyorum sizetanes' Alıntı:
- Mesajlar
- 4,558
Ana gibi yar olmaz.Onların hakkını bize nasıl davranırlarsa davransınlar ödeyemeyiz.Anne ve baba bize öteki Dünyada kefil olacak insanlardır.
Annesinin küçük bir arzusunu, büyük bir emir kabûl edip, her durumda yerine getirmeye çalışırdı. Çünkü Allahü teâlânın emri de böyle idi. Elinde olmadan iki sefer annesinin arzusunu yerine getiremedi. Bu husûsu büyük pişmanlık içinde şöyle anlatır:
-Hayâtımda yalnız iki defâ annemin arzusunu yerine getiremedim. Her defâsında mutlaka bana zararı dokundu. Birincide düştüm burnum ezildi. İkincisinde ayağım kaydı düştüm, omuzumdaki su testisi kırıldı.
Soğuk ve dondurucu bir kış gecesi idi. Annesi yattığı yerden oğluna seslenip su istedi. Bayezid-i Bistami hemen fırlayıp su testisini almaya gitti. Fakat testide su kalmamış olduğundan çeşmeye gidip, testiyi doldurdu. Buzlarla kaplı testi ile annesinin başına geldiğinde, annesinin tekrar dalmış olduğunu gördü. Uyandırmaya kıyamadı. O halde bekledi. Nihâyet annesi uyandı ve:
-Su, su! diye mırıldandı.
Bâyezîd elinde testi bekliyordu. Şiddetli soğuk tesiri ile eli donmuş, parmakları testiye yapışmış idi. Bu hâli gören annesi;
- Yavrum, testiyi niçin yere koymuyorsun da elinde bekletiyorsun? dedi.
Bayezid-i Bistami;
-Anneciğim uyandığınız zaman, suyu hemen verebilmek için testi elimde bekliyorum, dedi.
Bunun üzerine annesi;
-Yâ Rabbî! Ben oğlumdan râzıyım. Sen de râzı ol! diye cân u gönülden duâ etti.
Belki de annesinin bu duâsı sebebiyle, Allahü teâlâ ona evliyâlığın çok yüksek mertebelerine kavuşmayı ihsân etti.
Annesinin küçük bir arzusunu, büyük bir emir kabûl edip, her durumda yerine getirmeye çalışırdı. Çünkü Allahü teâlânın emri de böyle idi. Elinde olmadan iki sefer annesinin arzusunu yerine getiremedi. Bu husûsu büyük pişmanlık içinde şöyle anlatır:
-Hayâtımda yalnız iki defâ annemin arzusunu yerine getiremedim. Her defâsında mutlaka bana zararı dokundu. Birincide düştüm burnum ezildi. İkincisinde ayağım kaydı düştüm, omuzumdaki su testisi kırıldı.
Soğuk ve dondurucu bir kış gecesi idi. Annesi yattığı yerden oğluna seslenip su istedi. Bayezid-i Bistami hemen fırlayıp su testisini almaya gitti. Fakat testide su kalmamış olduğundan çeşmeye gidip, testiyi doldurdu. Buzlarla kaplı testi ile annesinin başına geldiğinde, annesinin tekrar dalmış olduğunu gördü. Uyandırmaya kıyamadı. O halde bekledi. Nihâyet annesi uyandı ve:
-Su, su! diye mırıldandı.
Bâyezîd elinde testi bekliyordu. Şiddetli soğuk tesiri ile eli donmuş, parmakları testiye yapışmış idi. Bu hâli gören annesi;
- Yavrum, testiyi niçin yere koymuyorsun da elinde bekletiyorsun? dedi.
Bayezid-i Bistami;
-Anneciğim uyandığınız zaman, suyu hemen verebilmek için testi elimde bekliyorum, dedi.
Bunun üzerine annesi;
-Yâ Rabbî! Ben oğlumdan râzıyım. Sen de râzı ol! diye cân u gönülden duâ etti.
Belki de annesinin bu duâsı sebebiyle, Allahü teâlâ ona evliyâlığın çok yüksek mertebelerine kavuşmayı ihsân etti.
mobile' Alıntı:
biz şu meseleyi anneye indirgemeyelim.
tabiki anne derken erkeğin bulunduğu yetiştiği ortam anlamında demiş olalım.
buradan çıkarımların kadar ile kız tarafın hep birlikte erkeğin şartlarını durumunu kabul etmemiş, nişan sonrasında da belli etmişler,
bunu da anne baskısı şeklinde lanse etmişler,
buradan sesleniyorum. (tabiki ayrılan bayanların birçoğu çok masum ancak. böyle durumlarda bayanlara seslenmek lazım)
erkeğin durumunu şartlarını sevdiklerini sevmeyecek, sevmediklerine tavır alacaksın. erkek zaten yapıyor yapacağını
(çünkü soyadını alacaksın. istesende istemesen de tüm toplumlarda böyle)
sonra iş işten geçtikten sonra istemem-yapmam-seni zor kabul ettim-senin şehrin böyle-senin semtin böyle-senin ailen böyle-demeyeceksin.
eyyy kadınlar,
tabiki de nişanlılık dönemi öldüm bittim sevdim dönemi değil tanışma dönemidir.
ama sen bu arkadaşın ailesini 4 yıldır tanımadında mı son nişanlılıktan sonra değiştin,
tabiki kızın ailesinden olanlar kızı doldurdu, kız da taktım kancayı, gel gel gel yaptı..
eyyy kadınlar,
ölmezsinin, bitmezsiniz, siz öyle yaratıldınız, kabul edince razı olunca geri oydu buydu şuydu demeyeceksiniz.
ben de yaşadığım için, çok iiiyii bilirim.
Şartlarımı kabul etmeyen hiçbir kadın (Kate Upton dahi olsa) kabul etmem. biz kadına ram(köle) olmayız.
- Mesajlar
- 530
Neden erkek evlatların annelerinin (kaynana) gelinlerine veya gelin adaylarına kötü davrandığıyla ilgili freud' un bir teorisi var. Sanırım incelemek faydalı olabilir.
Müstakbel gelin erkek evlat sahibi olduğunda muhtemel gelin adaylarına aynı şekilde davranacağını düşünebiliriz. Bu döngü böyle devam eder. İnsan işte...
Müstakbel gelin erkek evlat sahibi olduğunda muhtemel gelin adaylarına aynı şekilde davranacağını düşünebiliriz. Bu döngü böyle devam eder. İnsan işte...
- Mesajlar
- 590
Bende diyordum bu senaryo çok tanıdık geliyor, meğer aynısını yaşayanlarda varmış. Gönle söz geçmiyor doğrudur ama sözde geçirmek lazım. Hayırlısı olsun kardeşim ben uğraşmaktan yoruldum ve bıraktım fazla kasmaya gerek yok. Bir ayda 12 kilo verdim sıkıntıdan. Teğet geçmez biraz delerde geçer ama geçer...
- Mesajlar
- 2,380
Hocam gerçekten zor durum, kimseyi kırmadan orta yolu bulabilmeniz dileği ile Allah c.c yardımcınız olsun .
80 sonrası dünyaya gelenler olarak çok şansız bir nesiliz. Girmek istediğimiz lise-üniversitede okumamız zor geçti, işe girmemiz zor oldu anlaşabileceğimiz bir eş bulmamız da zor. 30 u devirdiği halde evlenemeyenler ya da evlenip devam ettiremeyenlerde de bizim grubun ağırlığı var.
Kendi çocukluğum ve öğrenciliğimde hatırlıyorum ; arkadaşlarım arasında anne-babası vefat etmişler dışında parçalanmış aile çocuğu yok gibi idi. Şimdi ise öğrencilerden ve çevremden gözlemlediğim kadarı ile her yıl giderek artıyor.
80 sonrası dünyaya gelenler olarak çok şansız bir nesiliz. Girmek istediğimiz lise-üniversitede okumamız zor geçti, işe girmemiz zor oldu anlaşabileceğimiz bir eş bulmamız da zor. 30 u devirdiği halde evlenemeyenler ya da evlenip devam ettiremeyenlerde de bizim grubun ağırlığı var.
Kendi çocukluğum ve öğrenciliğimde hatırlıyorum ; arkadaşlarım arasında anne-babası vefat etmişler dışında parçalanmış aile çocuğu yok gibi idi. Şimdi ise öğrencilerden ve çevremden gözlemlediğim kadarı ile her yıl giderek artıyor.
- Mesajlar
- 1,200
Internet' Alıntı:bahhele' Alıntı:Internet' Alıntı:
Keşke senin gibiler gereksiz nefes almasa
yalnız kal, o nefese muhtaç ol, inan görürüm seni, yelkenler suda ...
burun meselesi,
dediğim çok orta ve düşünceli bir tavır.
kadın olarak kabul edeceksiniz karşı ailenin şartlarını. diretmeyeceksiniz, ilerlemesi için erkekler 1 adım tavizse (ki erkekler verir tavizi ilk önce çiçek ile karşınızda aptal aptal bekleyerek) siz 3 taviz vereceksiniz.
bu kardeşimdeki olayda erkek hiç kasıntı değil, hatta içlenmiş zoruna da gidiyor ayrılmak. tebrik ederim gazsız değil.
ama kadın direten ve burnu havada bir tip sanırım, iş kadın şerrinde bitiyor, serri hayır yapın yoksa o nefessiz kalsın dediğiniz adamlara birgün gelir öyle muhtaç olursunuz ki; o nefesi duymak için yalvarırsınız.
senin kafadakiler on kerede evlense senaryosu aynı sonla biter.. o kafayı bi değiş sen bence .. bi kadın tanıyonuz sonra hepsi aynı sanıyonuz. hatuna bu kafayla çiçek alıp beklesen ne sapı odun olduktan sonra maya tutmaz arkadaşım tutmaaaazz.bi git zihnini durula öyle geç bu işlerin başına