İSTANBULDAKİ FORMATÖRLÜK GÖREVLENDİRMELERİ İPTAL ...

Kodla Büyü
mfk' Alıntı:
ist_koord' Alıntı:
mfk' Alıntı:
Bütün BT Öğretmenleri norm fazlası olmadıkça bizden cacık olmaz. Arkadaş "borçlarım var moral bozmayın" diyor ya ben evleniyorum haftaya 30000 de bende var ama bi baktım formatör olamıyorum. Niye? Okulum yapılıyormuş ben misafirmişim vs. 8 saat dersle formatör olamadan öyle kaldım. sadece 1550 lira maaş alıyorum hazirandan beri. Ama arkadaşın başına gelmediği için" felaket tellalığı yapmayın" diyor. Bence bu bana dokumayan yılan kimi sokarsa soksun ile aynı şey. O yüzden sizler için bişeyler yapmaya değmez. Herkes kendi bacağından bundan sonra.

ist_koord hocam düğün ne zaman?

Bazen bende zümre için aynısını düşünüyorum ama o zaman bu görevlendirmeyi kabul etmemin bir manası kalmıyor. Ben iki sene evvel bu görevi aldığımda zümre için artı ne yapabilirsem onu yapıcam dedim ve onun için kabul ettim il merkezine gelmeyi. Yoksa daha önce ev ile iş arası minibüsle 15 dakikaydı şimdi iki vesaitle en kısa 45 dakika. Ama hayırlısı ile Ocakta bitiyor görevlendirmem Vali Bey yenilemezse bende kurumuma dönücem ve seninle aynı şeyi düşünüyor olacağım o zaman hocam.

Düğün değil hocam nikah 20'sinde hayırlısı ile nihayete erdireceğiz, senin içinde Allah hayırlı bir çıkar yol versin borç ödemek/borçlu olmak nedir bilirim çünkü.


Allah mutluluklar versin her ikinizide geçen sene bende tam düğün sonrası norm fazlası olup 3 okul dolaşıp 4. de kadromu almıştım bir yere :) Hatta ilk norm fazlası olan kişi idim İstanbulda... :) benim yaşadığım sıkıntıları inş. yaşamassınız.. Ayrıca eşimde çalışmıyordu :)
Ben de 20 sinde evleniyorum o yüzden sordum hocam. :) Allah mutlu mesut etsin.
 
Arkadaşlar bakın kimsenin kafasını bulandırma,ortalığı karıştırma vb. gibi bir niyetim yok benim kadar şuan rahat olan öğretmen arkadaşta yok onuda söyleyeyim. Neden derseniz haftada 6 saat ders var . Okulum küçük bir okul olduğu için ben tek öğretmenim sendikadan dolayı cuma günü idari izinliyim. Okul daki öğretmenler genç olduğu için herkes bilgisayar konusunda deneyimli pek sorun çıkmıyor. İşim rahat keyfim yerinde belkide hiç birinizin keyfi ve rahatlığı benim kadar olamaz. Ama sorun bu değil sorun bizim çalıştığımız yerde derslerin kaldırılmasından sonra sorun haline gelmemizdir. Belkide herkes şuan için böyle birşeyin olamayacağını düşünmekte alıştığı rahatlığın keyfini çıkarmaya çalışmaktadır. Ama şunu bilmemiz lazım dır ki siz bir yerde asli görevli değilseniz her an bohçanız hazırdır. Sırtınıza alıp gideceğiniz yer sizi beklemektedir. Burda sorun şu ki gideceğimiz yer de sorun haline gelmemizdir. Neyse Konuyu güncel tutmaya çalışalım herkes haberdar olsun. Her an " The END " ile karşılaşmamız söz konusu iken biz kendi kendimizi avutmayalım. Okulunda 15 saat ve üstü olan arkadaşlar tabiki rahat olabilir . Bana ne diyebilir ama dersi olmayan arkadaşlar ne yapacak a) Dilekçe mi versem b) Dilekçe vermesem mi ? ikilemi arasında kalacaktır ki ben bu ikilemi yaşadığım için cuma günü il mem uğradım. haftayada tam bilgiyi aldıktan sonra onun hizasında hareket edeceğim. Benim de sizin gibi ailem,Çocuğum ,evim ,kredim vb. bir sürü şey var onun için bu iş benle çözülecek sanmasın benide ilide aşan bir sorun ben Vacip beye sordum hocam ne yapalım . Oda elimizden gelen bir şey yok en iyisi bir rapor hazırlayın getirin onun doğrultusunda hareket edelim. Önce il milli eğitim müdürüne sonra da bakanlığa iletelim dedi ne yapalım rapor hazırlamayalım mı ?
 
ist_koord hocam ben vacip beyle görüşemin nedeni
öncelikle tel. hatice hanımı aradım. Nedir bize gönderdiğiniz yazı onun bana söylediği şu
siz kendi okulunuzda görevli iseniz bir şey yok dedi . Peki ben okulumda görevliyim ama aynı zamanda norm fazlasıyım ,Formatör olarak görev yapıyorum
dilekçe vereyim mi ? Vermeyeyim mi ? Kesin bilgiyi kimden alabilirim oda vacip beye yönlendir di Bende telefon yerine bire bir görüşmeye gittim .O da kesin bir şey söyleyemedi anladığım şu en fazla bu senenin sonuna kadar da bu
formatörlük devam edecek ama seneye kesin görevlendirme olmayacağı ortadadır.
Onun için hocam siz bir rapor hazırlayıp en kısa zamanda bana getirin dedi

Şimdi herkes bir düşünsün taşınsın ne yapalım oturup bekleyelim mi ? Cenazeyi daha rahat kaldırmak için el atalım mı ?
 
fatal hocam gel gelelim asıl sorun bu yazıdan yetkililerin de bir şey anlamaması ?
Sadece bizim değil çünkü biri devam edecek diyor . Biri yok devam etmeyecek diyor , eeeeeeeee
ne yapalım şimdi ..........
 
Bilindiği gibi ilköğretim okullarında “Bilgisayar” dersi 04.06.2007 tarih ve 111 sayılı Talim Terbiye Kurulu Kararı ile 4,5. Sınıflarda 2’şer diğer 6,7,8 sınıflarda ise 1 ‘er saat seçmeli ders olarak uygulanmaktaydı. 09.07.2007 tarih ve 131 sayılı kararla adı “ Bilişim Teknolojileri “ olara değiştirilmiştir. Dolayısıyla 2010 yılından önce okullarımızda bilişim teknolojilerinin okutulması ve öğretmenleri açısından herhangi bir sorun yok iken ;
Bakanlığın 20.07.2010 tarih ve 75 sayılı Talim Terbiye Kurulu kararı ile ilköğretim okullarında 1-5. Sınıflarda tüm seçmeli dersleri kaldırması kararı 15 saatlik zorunlu derslerini dolduran Bilişim teknolojileri öğretmenlerini adeta okullarda dersiz bırakmıştır. Dersin 6,7,8 sınıflarda 1 saat olması ve seçmeli olmasından dolayı bugün çoğu okulumuzda ders seçilmemekte veya gerekli olan 15 saatlik norm tamamlanmamaktadır. İlköğretim 2. kademenin herhangi bir sınıfında Medya Okur yazarlığı dersinin seçilmesi gerekliliği zaten ders yetersizliğinden ötürü norm fazlası konumuna düşen öğretmenlerimizi daha da zor duruma sokmuştur. Bu nedenden dolayı yaklaşık 10 bin Bilişim Teknolojileri öğretmenlerimizin çoğu okullarda Norm fazlası haline gelmiştir.
2007 ve önceki yıllarda okullarımızda Bilişim Teknolojileri dersi ve bilişim teknolojilerinden yararlanma konusunda bir çok yeniliklere “ Hemen her okulda bilişim Teknolojileri sınıflarının kurulması,yenilenmesi,derslerin zorunlu olması,diğer branş ve sınıf öğretmenlerine bilgisayar dağıtılması çeşitli kurs ve seminerlerin verilmesi vb.” yer verilirken 2007 ‘den sonra MEB bilişim teknolojileri konusunda adeta pişman olmuşçasına geri adım atmaya başlamıştır. Özellikle 2007 den sonra bakanlık Formatörlük görevlendirmesi altında bilişim teknolojileri öğretmenlerini asli görevi olan öğretmenlik mesleğinden uzaklaştırarak okulda teknik servis elemanı gibi çalıştırmaya başlamıştır. Formatörlük görevlendirmesi ise asli bir görev olmayışı yapılan görev ve hizmetler bakımından her ilde farklı bir uygulamaya gidilmesi yüzünden şimdiye kadar hiçbir verim alınmamıştır. İllerde valilik tarafından görevlendirilen öğretmenlerimiz görevlendirmelerin bir onaylanması bir iptal edilmesi yüzünden sorun üstüne sorunlar yaşamaya başlamışlardır.
Öğretmenlerimiz bakanlığın 20.07.2011 tarihli 75 sayılı kurul kararından sonra adeta ne yapacaklarını bilemez hale gelmişlerdir. İl MEM ler okullara gönderdikleri yazılı evraklarla norm fazlası durumunda olan öğretmenlerimizin başka okullarda görevlendirmek için dilekçe vermelerini istemişlerdir. Öğretmenlerimiz gerek dilekçe ve gerek MEBBİS üzerinden yaptıkları başvurularla başka okullara atanmak için başvuru yapmış ve atanmış, fakat aynı sorun gittikleri okullarda da yaşanmaya başlamıştır. Nedeni ise dersin seçmeli ve 1 saat olması, ders seçiminin okul müdürlerinin keyfine bırakılması yüzünden öğretmenlerimiz gittikleri yine norm fazlası durumuna gelmişlerdir. Dolayısıyla ne yapacaklarını bilmeyen öğretmenlerimiz psikolojik sorunlar yaşamaya başlamışlardır.
20.07.2010 tarihinden sonra gerek MEB ve gerek yetkili birimlerle yapılan her türlü girişime rağmen “çalışmalar devam ediyor” veya ilişkili talebiniz görüş ve önerileriniz ilerde yapılacak çalışmalarda değerlendirileceğine dair geçici cevaplar verilmektedir. Aradan yaklaşık 2 yılla yakın süre geçmesine rağmen herhangi bir olumlu gelişme sağlanamamış aksine sorun git gide daha da vahim hal almıştır.
Bilişim Çağında Bilişim Teknolojileri Dersi Kaldırılması,Önemsizleştirilmesi, Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri ve Gençliğimiz Mağduriyete Sürüklemektedir.!
Günümüzde bilişim teknolojilerinin önemi gözardı edilemez boyuta gelmiştir. Bilişim teknolojilerini, özellikle bilgisayarı bilmek, insanın düzenli bir hayat sürmesi için vazgeçilmez durumdadır. Hal böyle iken ve bu sürece uyum sağlamamız gerekirken maallesef uygulamada ters bir işleyiş oluşmuştur. Milli Eğitim Bakanlığınca başta bilgisayar dersinin önemi kavranmış, Okullarda binlerce Bilişim Teknolojileri sınıfları kurulmuş ve bu sınıfların olduğu okullarda Bilişim Teknolojileri dersi ikişer saat zorunlu seçmeli statüye getirilmişken özellikle bir kaç yıldır bu süreç terk edilmiş, adeta bilişim teknolojilerini bilmek ve kullanabilmek önemsiz bir durum gibi algılanmış ve algılattırılmıştır.
Bu algılama ve yanlış ilerleyen süreç biz Bilişim teknolojileri öğretmenlerini ilk elden mağdur ederken, gelecekte tüm gençliği ve ülkeyi etkiler duruma gelecektir
Bilişim Teknolojileri Dersinin Getirdiği Kazanımlar Görmezden Gelinmesi ve Bilgi Toplumuna Üreten değil Tüketen Bireylerlerin yetiştirilmesi;
Öğrencileri adeta koşu atı gibi yetiştirmeye zorlayan eğitim sistemimiz maalesef müzik, resim, beden eğitimi gibi dersleri “eften püften” konuma taşımış ve zayıf halka olarak gördüğü Bilişim Teknolojileri dersini de kadro dışına çıkarmıştır. Biz bu konuda lisans eğitimi almış öğretmenler olarak biliyoruz ki; nasıl şarkı söylemek müzik, atlayıp zıplamak beden eğitimi, renkleri tanımak resim, türkçe konuşmak türkçe derslerinin yerini alamayacağı gibi; sosyal paylaşım sitelerini bilinçsiz bir şekilde kullanmak ve bilgisayarda gelişime hiçbir etkisi olmayan vakit öldüren oyunlar oynamak da Bilişim Teknolojileri derslerinin yerini alamaz, hatta busüreç gençliği çıkışı olmayan bir yola sürükler. Bununla birlikte OECD ülkeleri arasında 2009 yılında yapılan araştırmaya gore ülkemiz maalesef bilişim teknolojilerinde kazanımlar üzerinden ortalamanın altındadır ve bu da; sürekli kullanmak zorunda olunan ofis programlarını dahi yeterince kullanamadığımız anlamına geliyor ki, bilişim sektöründe üreten bir toplum olmak için çok daha üst seviyelere çıkmamız gerekiyor. Farklı derslerde öğrenciye hayatı boyunca belki de yanından bile geçmeyeceği konular verilirken maalesef sürekli kullandığı ve geliştirmesi gerektiği bilgileri barındıran BT dersleri nedensiz bir şekilde ölüme mahkum edilmektedir.
Yaşanılan genel sorunları şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Derslerimiz zorunlu olmadığı için yeterince ilgi görmemekte, insanların gözünde değersizleşmektedir. Bir çok arkadaşımız kaçısı, idareci olmakta ya da tekrardan üniversite okumakta görmektedir.
2. Ders sayısı az olduğu için ve çoğu kez idarenin müdahelesiyle seçilmediği için yeterince bilgi birikimi alamayan öğrencilerimiz bilişim çağına uyumda sorunlar yaşamakta, bilinçsiz bilgisayar kullanmaya sürüklenmekte ve bilşimde üreten değil tüketen bir nesil konumuna düşmektedir.
3. Bununla birlikte bir çok okulda arkadaşlarımız norm fazlası duruma düşmekte tayinler de dahi sorun yaşanmaktadır.
4. İlköğretimde Bilişim Teknolojileri öğretmenleri formatörlük maskesi altında teknik servis elemanlığı yapmaya mecburi tutulmakta, adeta yardımcı sınıf personel olarak çalıştırılmaktadır.
5. Teknoloji çöplüğüne dönen BT sınıfları yenilenmemekte, ders müfredatı güncellenmemektedir.
6. Fatih projesinde konumumuz netleşmemekte, geleceğimiz belirsizleşmektedir.
7. Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmeni olarak görevlendirilen arkadaşlarımızın tam bir görev tanımı yapılmaması sebebiyle meslektaşlarımız okul idarelerinin keyfi uygulamalarına maruz kalmaktadır.
8. ...




Bakanlıktan ülkemizin geleceği için acilen yapması gereken ve beklediğimiz çözümler şunlardır:
1. BT dersleri ilköğretim 1’den 8’e kadar zorunlu, ortaöğretimde 9. Sınıflarda zorunlu diğer sınıflarda seçmeli olmalıdır.
2. Müfredat güncellenmeli ve ders sayısı ikişer saate çıkarılmalıdır.
3. Asli olmayan geçici görevlerime ile görev verilen Formatörlük dayatması son bulmalı, ilköğretimde zorunlu formatörlük kaldırılmalıdır.
4. Ömrünü dolduran BT sınıfları yenilenmeli ve her okula, öğrenci ve bilişim donanımları sayısı göz önüne alınarak en az bir Bilişim Teknolojileri öğretmeni atanmalıdır.
5. Fatih projesindeki rolümüz, tamirci ya da teknik servis elemanı değil, teknolojiyi bilinçli kullanan bir nesil yetiştirmek olmalıdır.
6. Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmenlerinin görev tanımları tam olarak yapılmalıdır. Okul Rehber Öğretmenleri örnek alınarak haftada 30 saat okulda bulunacakları şekilde düzenlenmelidir.
7. Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri için okuldaki öğrenci sayıları baz alınarak okullarda gerektiği kadar Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmeni kadroları açılmalı ve kendi istekleri doğrultusunda bağlı olarak Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri bu kadrolara geçirilmeli, bu sayede geçici görevlendirme konusunda öğretmenlerimizin mağduriyetleri giderilmelidir.
8....
 
Formatör Öğretmen Görevlendirilmesiyle Avundular Şimdi Yine Mağdurlar

Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri görevlendirme bekliyor…

Olayın şanadığı yer hatay . istanbulda neden olmasın vali onaylamıyorum dedikten sonra kim onaylayabilir ki....
 
Bence bu formatör görevlendirmesi... Bizim işin çözümünü engelliyor... Görevlendirme olmazsa orta kalacağımızdan dolayı mecbur bize bir görev tanımı yapıp esas görevlerimizi belirleyecekler (ben öğretmen kalmaktan yanayım ama ders olmayınca ne yapacan Branş mı değişir ne olur)... Ama ne yazık ki el mahkum o ek derse ihtiyaç var öyle 2 yada 3 ay sürüncemede kalmayı benim bütçe şu ara hatta birkaç sene kaldırmaz.
 
Örnek Olay,
Okulumuzda bir öğretmen başka bir okulda görevlendirme olarak Müdür Yard. yapıyor. Onun yerinde ücretli öğretmen ihtiyacı söz konusu.

Vali diyor ki herkes kurumuna dönsün, yeni görevlendirme yok.
Personelin görevinden ayrılarak, asli görevine dönmesi gerekmektedir..

Formatör Öğretmen zaten asli görevini yapmıyor mu?
İlk mesajı yazan bunu nasıl Formatör Öğretmenlerle bir tutmuş ?
 
Asli görevi öğretmenlik olup;
Müdür,
Müdür Baş Yard,
Müd Yard
ve farklı okul veya kurumlarda görev yapan, görevlendirmesi olanlar için.

Asli görevlerine dön çağrısı. Yeni görevlendirme yok.

Kendi düşüncem, yorumum.
 
Arkadaşlar şimdi resmi yazı ile belki hiç alakamız yok fakat, eğer bakana rapor iletebilecek bir pozisyon yakalamışsak yapalım bunu. Bu yazıdan bağımsız olarak yapalım, yazı bahanesi olsun. sefa hocam "Öğrencileri adeta koşu atı gibi yetiştirmeye zorlayan eğitim sistemimiz maalesef müzik, resim, beden eğitimi gibi dersleri “eften püften” konuma taşımış ve zayıf halka olarak gördüğü Bilişim Teknolojileri dersini de kadro dışına çıkarmıştır." bölümünü çıkartsak daha mı iyi olur. bence kalması sorun değil, gerçek bu, ama bilmiyorum birşeyleri direkt söylemek de ters tepki doğurabilir.
 
refleto' Alıntı:
Bence bu formatör görevlendirmesi... Bizim işin çözümünü engelliyor... Görevlendirme olmazsa orta kalacağımızdan dolayı mecbur bize bir görev tanımı yapıp esas görevlerimizi belirleyecekler (ben öğretmen kalmaktan yanayım ama ders olmayınca ne yapacan Branş mı değişir ne olur)... Ama ne yazık ki el mahkum o ek derse ihtiyaç var öyle 2 yada 3 ay sürüncemede kalmayı benim bütçe şu ara hatta birkaç sene kaldırmaz.

Hey yüce rabbim;

bak canım kardeşim bizim görevlendirmemizi eğitek yapıyor norm işlerimizi ise eski Personel Genel Müdürlüğü yapıyordu.
İstanbul ili için söylüyorum Norm Fazlasından dolayı zorunlu tayin yapan Şube Müdürünün senin formatör ÖĞRETMEN olup olmadığın hakkında zerre bilgisi yok.
Geçen sene 131 öğretmene norm fazlası zorunlu tayin geldi bu öğretmenlerden 109 tanesi Formatör ÖĞRETMEN görevlendirmesine sahipti ama tayini yaptıran şube müdürü bunların hangisi olduğunu yada bunun ne olduğunu bilmiyordu zira adam haklı olarak ben PGM ile çalışırım ve kontenjan.meb sitesinde ne görürsem onu yaparım diyordu.
Durum buyken bu bizim çözümü nasıl engelliyor bir anlatsan bana.
 
sefatetik' Alıntı:
ist_koord hocam ben vacip beyle görüşemin nedeni
öncelikle tel. hatice hanımı aradım. Nedir bize gönderdiğiniz yazı onun bana söylediği şu
siz kendi okulunuzda görevli iseniz bir şey yok dedi . Peki ben okulumda görevliyim ama aynı zamanda norm fazlasıyım ,Formatör olarak görev yapıyorum
dilekçe vereyim mi ? Vermeyeyim mi ? Kesin bilgiyi kimden alabilirim oda vacip beye yönlendir di Bende telefon yerine bire bir görüşmeye gittim .O da kesin bir şey söyleyemedi anladığım şu en fazla bu senenin sonuna kadar da bu
formatörlük devam edecek ama seneye kesin görevlendirme olmayacağı ortadadır.
Onun için hocam siz bir rapor hazırlayıp en kısa zamanda bana getirin dedi

Şimdi herkes bir düşünsün taşınsın ne yapalım oturup bekleyelim mi ? Cenazeyi daha rahat kaldırmak için el atalım mı ?

Sayın Hocam ;

Bölüm şefimiz Hatice Hanımla görüşmenizden haberim var,
kendisi norm fazlası yerdeğiştirmeler için aradığınızı ve dilekçe ile ilgili sizi Vacip Beye yönlendirdiğini söyledi.
O konuşmada da bana aktarılan bir yanlışınız var sadece onu belirtiyorum ki raporunuz yanlış olmasın.

Siz eğer norm fazlası iseni FORMATÖR ÖĞRETMEN olsanız da olmasanızda Orta Atama Bölümü sizin yerinizi zorunlu olarak değiştirebilir.
Biz Vacip Beyle görüşüp bu yerdeğiştirmenin bir çözüm getirmeyeceğini yaklaşık bir ay kadar evvel belirttik ama bunun FORMATÖR ÖĞRETMENLİKLE bir ilgisi yok.
Çözüm getirmeyecek çünkü bir ilçede norm fazlası BT Öğretmeni sayısı 10, açık olan okul sayısı ise 3 ki onlarda gerçek bilgi girmemişler girseler o 3 de olmayacak, kendisine diğer koordinatör arkadaşım bunu anlattı.

Benim size tek söylediğim FORMATÖR ÖĞRETMENLİKLE ilgili kurduğunuz mantık hatalı atama bölümü bir öğretmeni atarken FORMATÖR ÖĞRETMEN mi değilmi diye bakmaz, bakamaz çünkü kontenjan.meb sitesinde böyle bir bilgi yok.
Ancak Bakana ulaşacak bir rapor yazacaksanız elbette yazın yapılması gereken yardım neyse yapalım ama kurguladığınız yanlış bağlantılarla gitmeyin.
Neden derseniz daha evvelde örnek verdim gene anlatayım:

Sayın Bakanımız Nimet ÇUBUKÇU'ya mecliste bir soru sorulmuştu yanlış hatırlamıyorsam " Doğudaki ilkokullarda yeterli lojman var mıdır?" diye
cevap " Bakanlığımız da ilkokul adında bir okul türü bulunmamaktadır" olarak verildi.
Bakana hiç kızmamıştım bu kadar havadan sorulmuş soruya böyle havadan cevap verilir demiştim.

Sizde raporunuzda dikkate alınmak için kurgularınıza dikkat edin değerli üstadım.
 
Merhabalar Hocam ;
Aslında söylediğimiz şeyler aynı kapıya çıkmakta
Benim durumunda olan çok öğretmenimiz var ama çözüm yok o nedenle rapor hazırlayın dedi vacip bey
Bu konuda tüm öğretmen arkadaşlardan çözüm bekliyor . Yazdığım bilgilere neler eklenebilir neler çıkartılabilir bunu konu edinmemiz gerekiyor
yoksa formatörlük bitse ne olur bitmese ne olur bu konuyu tartışmıyoruz ama biteceği kesin gibi gözüküyor ..
Bu noktada öğretmenler olarak ne yapacağız bunu bulmamız gerekiyor .
Bize bizi ilgilendirmeyen bir istihdam biçimi verirlerse ne diyeceğiz ki buda konuşuldu
İl bünyesinde arge lerde çalışan geçici görevliler hepsi okullarına dönecekmiş bu kişilerin yerine ise yeni görevliler bulunacak o görevlilerin de bizden
seçilmesi söz konusu aynı zamanda
 
sefatetik' Alıntı:
Merhabalar Hocam ;
Aslında söylediğimiz şeyler aynı kapıya çıkmakta
Benim durumunda olan çok öğretmenimiz var ama çözüm yok o nedenle rapor hazırlayın dedi vacip bey
Bu konuda tüm öğretmen arkadaşlardan çözüm bekliyor . Yazdığım bilgilere neler eklenebilir neler çıkartılabilir bunu konu edinmemiz gerekiyor
yoksa formatörlük bitse ne olur bitmese ne olur bu konuyu tartışmıyoruz ama biteceği kesin gibi gözüküyor ..
Bu noktada öğretmenler olarak ne yapacağız bunu bulmamız gerekiyor .
Bize bizi ilgilendirmeyen bir istihdam biçimi verirlerse ne diyeceğiz ki buda konuşuldu
İl bünyesinde arge lerde çalışan geçici görevliler hepsi okullarına dönecekmiş bu kişilerin yerine ise yeni görevliler bulunacak o görevlilerin de bizden
seçilmesi söz konusu aynı zamanda

Hocam bu arge ile ilgili bigiyi kim verdi bilmiyorum ama bana tutarlı gelmedi çünkü bakan bey il ve ilçelerde görevlendirilenlerin yerine sınavla uzman alınmasını istediğini çok net söyledi.
Hele ArGe ile ilgili bunun uzmanlık alanı olduğunu bu işin öğretmenlerle olamıyacağını basın önünde de söyledi.
Size bu bilgiyi veren kişi kim bilmiyorum ama bu onun kişisel kanaati resmi bir bilgi değil diye düşünüyorum.
 
Vacip beyin kişisel kaaanti zaten kesin bir bilgi değil o da belki dedi
Doğrusu ben öğretmenliği bırakıp başka işler yapmak istemiyorum kimseninde isteyeceğini düşünmüyorum . O da belki
olabilir dedi kesin demedi , Bir ihtimal çünkü onlarda sorunun farkdalar çözüme geline kisme net bir şey söyleyemiyor ..
 
Aslında çözüm için 3 yol var
1. Tekara 4,5 sınıflarda dersin seçilebilmesi ve dinkültürü,ingilizce vb. dersler gibi branş öğretmenin girmesi
bu olmasa dersin 6,7,8,9. sınıflarda 2 saat'e çıkarılması bu bir nebze norm oluşrur ki fazlalık sayısı azalır en azından
2. Formatörlüğün asli bir görev haline getirilip çalışma saat ve görev tanımlamasının yeniden yapılması
3. seçenek kimsenin benimseyeceğini zanetmiyorum başka kurumlara yönlendirmemiz ki kimse bu durumu kabulenmez
 
MEB’de adeta kangren olan ama kangrenli bölgeyi kesmeye cesarete edilmeyen bir konu oldu geçici görevlendirmeler. Bu konuya İstanbul Örneğinden hareketle açıklık getirmekte fayda var.

İstanbul Valisi Sayın Hüseyin Avni MUTLU 31.10.2011 günü yayımladığı geçici görevlendirme yapılmayacağına ilişkin emrin ardından ortalık karıştı.

En çok ses ise tabir caizse torpilli olup şu anda İl’de, İlçe’de ve istedikleri okullarda görevlendirilenler oldu.

Bunların sesi daha tok olarak çıkmaktaydı çünkü bunlar adına konuşanlar da vardı.

Bu işin asıl mağdurları ise fedakarlıkla çalışmak isteyen keyfiyete göre değil ihtiyaca göre görev yapanlar ve yapmak isteyenle oldu.

Diğerleri ihtiyaç değil mi evet olmayan kadrolara yapılan şube müdürü görevlendirmelerinde de ihtiyaç gerekçesi yer almaktaydı. Bunlar keyfi ihtiyaçlardı.

İstanbul büyük bir kent. Şu anda boş bulunan 700 ün üzerinde müdür yardımcılığı kadrosu var. Evet 700. Bu sayı norm kadrosu açık olanların sayısı. Bir de bir okulda müdür yardımcısı olup baka yerlere görevlendirilenler var ki bunlar asıl iptal edilmesi gerekenler olduğundan bunları saymıyoruz.

Sayın bakan ve bakan talimatlarına bağlı olarak hareket eden sayın vali bu işe çözüm bulacaksa asil atama yapılamıyorsa çözüm bellidir.

Çözüm okulunu ve görevini beğenmeyip kendini bir yerlere getirenlerin görevlendirmelerinin iptali ile başlar. Örneklerle söyleyelim.

- Bir okulun müdürü yada müdür yardımcısı bir yerde şube müdürü, ilçe müdürü ise bu görevlendirmeyi okuluna geri göndermek lazımdır.

- Bir okulun müdürü yada müdür yardımcısı başka bir okula müdür yada müdür yardımcısı yapılmışsa bunu da iptal etmek gerekir.

- Bir okulda müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı bulunduğu halde başka okul yada ilçeden müdür vekili getirilmişse bunu da iptal etmek lazım.

Geçici görevlendirme yada vekalet bizim kamu sistemimizde geçmişten beri var olan bir husustur. Fakat son yıllarda bu durum çokça kullanılmaya başlanmış ve asaleten atamalar yıllarca geçiştirilerek siyasal yada sendikal rant kapısı haline dönüştürülmüştür.

Bakan sayın Ömer DİNÇER’in bu konuya el attığı bilinen bir gerçek fakat çözüm de tıkanıklıklar var. Birileri direnmeye devam etmektedirler.

İstanbul Valisi Sayın Hüseyin Avni MUTLU’ya bir hatırlatma: Şu anda okullarda geçici görevlendirme ile çalışan özellikle müdür yardımcılarının neredeyse tamamının 6 aylık süreleri dolmuştur. Süre uzatımı öğretim yılı başında yapılması gerekirken yapılmamıştır. Şimdi yayımladığınız emre göre bu öğretmenlerin de görevlerine dönmeleri gerekir. Fakat bu konuda bir çalışma yoktur.

Bunlar içerisinde keyfi olmayan yani gerçek anlamda zorunluluktan yapılan görevlendirmeler vardır. Bunların iptali çok da yerinde olmayacaktır fakat sayın valinin emri bunu gerektirmektedir.

Geçici görevlendirme yapılmalı mı?

Eğer Asaleten atama yapılamıyorsa, amaç adam kayırmacılık değilse, keyfiyet değil ve işin özü olan ihtiyaç gereği ise yapılması kaçınılmaz.

İstanbul’da 700 boş müdür yardımcılığı kadrosu olduğunu söylemiştik. Bu kadrolara geçici görevlendirme yapılmalıdır. Çünkü okullar eğitimde esastır. Yönetici eksikliği aksamalara ve sorunlara yol açar. Şu anda hiç müdür yardımcısı olmayıp yüzlerce öğrencisi bulunan okullarımız var.

Konunun asıl mağdurları bunlar. Yani kaş yaparken göz çıkarılmaya çalışılıyor. Buna son verilmelidir.

Buralara yapılacak görevlendirmelerde (sadece normu boş bulunan kadrolara) keyfiyetten kaçılırsa öncelikle kurum içinden bulunamadığı taktirde kurum dışından görevlendirmeye dikkat edilirse sorun olmayacaktır.

Sadece normu boş bulunan kadrolara dedik çünkü normu boş değil yani kadro dolu dolduran kişi de keyfiyetle başka bir kurumda ise bu kişi geri döndürülmelidir

Geçici görevlendirme için herkesin can atmadığı da bilinmelidir.

Bugün boş kadrolara yapılacak geçici görevlendirmeler için çokça talep yoktur çünkü herkes bilmektedir ki en geç yarıyılda asaleten atamalar yapılacaktır. Bu atamalarda kadrolar dolacak ve bu geçici görevlendirmeler son bulacaktır. Bu nedenle kişiler çok istekli değiller fakat işin kimyasını bozan daha önce de belirttiğimiz gibi keyfi olarak yapılan görevlendirmelerdir. Bu konuda kimin eli kimin cebinde belli değildir.

S İlçesindeki okul müdürü A ilçesinde İlçe Müdürü olmuş, A ilçesinin İlçe Müdürü İl Müdürlüğünde, E ilçesine öğretmen İlçe müdürü yapılmış, bu ilçenin müdürü İl Milli Eğitimde, bir okulun müdür yardımcısı 50km ötedeki bir ilçede Şube Müdürü, G ilçesinin şube müdürü T ilçesinde şube müdürlüğü yapıyor. T ilçesinde B ilçesinin bir öğretmeni şube müdürü. G ilçesindeki bir müdür yardımcısı ve müdür başyardımcısı yine G ilçesinde olmayan kadrolarda Şube Müdürü… İnanın saymakla bitmez. İstanbul iline ait bu harflerin hepsi de doğru.

Aynı durumu bakanlık merkez teşkilatı için de yapmak mümkün.

İşte son verilmesi gereken görevlendirmeler bunlar… Okullar öğretmensizlikten kıvranıyor keyfi uygulamalara son veren yok…

Keyfiyetlere son verilirse zorunluluklar zaten kabul edilebilir olur…

Bunun çözümü;

1- AKP İktidarının ilk MEB Bakanı Sayın Erkan MUMCU’nun yayımladığı gibi geçici görevlendirmelerin tümünün asıl görevlerinde döndürmek.

2- Bakan Hüseyin ÇELİK’ÎN yayımladığı 2003/70 nolu Genelge de olduğu gibi geçici görevlendirmelerin sınırını çizmek.

3- Sayın ÇELİK sınırları çizdiği halde uygulamada bu sınırlara bağlı kalınamaması olanak vermemek.

4- İvedilikle mevzuat düzenlemesi yapıp okul, il ve ilçe yöneticiliklerine asaleten atamaları objektif kriterlere göre yapmak. Objektif diyoruz çünkü daha önce Danıştay tarafından iptal edilen fakat son düzenleme kanun hükmünde olduğundan iptali zorlaşan sözlü sınav hazırlıklarına dikkat çekmek istiyoruz…

Saygılarımla…

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi
 
Arkadaşlar Bakan Cuma günü yokmuş . Onun yerine yrd. Orhan ERDEM 'den randevuyu ayarladım hayırlısı bakalım ..
Raporu iyi hazırlayalım arkadaşlar ...
 
ayazoglu' Alıntı:
Asli görevi öğretmenlik olup;
Müdür,
Müdür Baş Yard,
Müd Yard
ve farklı okul veya kurumlarda görev yapan, görevlendirmesi olanlar için.

Asli görevlerine dön çağrısı. Yeni görevlendirme yok.

Kendi düşüncem, yorumum.

:+1: :+1: :+1:
 
Hocam bence çok önemli olduğunu düşündüğüm bir bölüm ekledim

Bilindiği gibi ilköğretim okullarında “Bilgisayar” dersi 04.06.2007 tarih ve 111 sayılı Talim Terbiye Kurulu Kararı ile 4,5. Sınıflarda 2’şer diğer 6,7,8 sınıflarda ise 1 ‘er saat seçmeli ders olarak uygulanmaktaydı. 09.07.2007 tarih ve 131 sayılı kararla adı “ Bilişim Teknolojileri “ olarak değiştirilmiştir. Dolayısıyla 2010 yılından önce okullarımızda bilişim teknolojilerinin okutulması ve öğretmenleri açısından herhangi bir sorun yok iken ;
Bakanlığın 20.07.2010 tarih ve 75 sayılı Talim Terbiye Kurulu kararı ile ilköğretim okullarında 1-5. Sınıflarda tüm seçmeli dersleri kaldırması kararı 15 saatlik zorunlu derslerini dolduran Bilişim teknolojileri öğretmenlerini adeta okullarda derssiz bırakmıştır.Dersimizin kaldırılma gerekçesi ise bu gerekçeyi duyan ve mantık süzgecinden geçiren herkese iginç gelmektedir. Derslerimiz 4 ve 5. sınıflardan kaldırılırken amaç sersest etkinlikler saatlerine yer açmaktı. Serbest etkinlikler saatlerinin amacının ise "Öğrencinin ders yükü altında ezilmesini önlemek ve öğrencilerin okullarını sevmesini sağlamak" olarak açıklandığını görüyoruz. Öğrencinin okulu sevmesini sağlamak için koşa koşa gittiği(Öğrencilerin okullarında koşarak yarışarak gittiği bir başka ders gösteremezsiniz) onun en sevdiği derslerden olan BT derslerinin kaldırılması mantıkla izah edilemez. Ayrıca "Öğrencinin ders yükü altında ezilmesini önlemek" amacı ise yine BT derslerinin durumuyla tamamen çelişmekte. Zira BT derslerinde not olmadığı için yine bu amacıda ne yazıkki mantıkla izah edemiyoruz. Normalde böyle bir amacınız varsa saatlerini azaltacağınız dersleri ilköğretim öğrencileri bile bilirken Talim Terbiyede çalışıpta bu kararları alanların bilmemeleri karar alıcıların eğitim-öğretim den ne kadar kopuk olduğunu göstermekte. Bu kararları alanlar bizce amacına uygun hamle yapmakta beceriksizdir ve aldıkları bu facia kararlar 12000 BT öğretmenini ve ailelerini psikolojik olarak yıpratmaktadır. Buna kimsenin hakkı yoktur. Bizler akıllarına sabah kalktıklarında kendince güzel bir fikir geldiğini ve bunu ne olursa olsun uygulaması gerektiğini düşünen karar alıcıların oyuncağı olmak istemiyoruz. Şunuda belirtmek gerekirse dersimizin kaldırılmasına sebep olan serbest etkinlikler saatlerinde öğrencinin okulu sevmesini sağlayacak onu ders yükü altında ezdirmeyecek ne yapılıyor. Gerçek şuki serbest etkinlikler saatleri amaçlarına bktığınızda kesinlikle başarısız bir uygulamadır çünkü sınıf öğretmenleri serbest etkinlik saatlerinde serbest etkinlik saatleri yokken ne yapıyorsa onu yapıyor. Olan BT öğretmenlerine ve bizlere her gün "neden bilgisayar dersimiz yok öğretmenim" diyen 4 ve 5. sınıf öğrencilerine oluyor. Dersin 6,7,8 sınıflarda 1 saat olması ve seçmeli olmasından dolayı bugün çoğu okulumuzda ders seçilmemekte veya gerekli olan 15 saatlik norm tamamlanmamaktadır. İlköğretim 2. kademenin herhangi bir sınıfında Medya Okur yazarlığı dersinin seçilmesi gerekliliği zaten ders yetersizliğinden ötürü norm fazlası konumuna düşen öğretmenlerimizi daha da zor duruma sokmuştur. Bu nedenden dolayı yaklaşık 10 bin Bilişim Teknolojileri öğretmenlerimizin çoğu okullarda Norm fazlası haline gelmiştir.
2007 ve önceki yıllarda okullarımızda Bilişim Teknolojileri dersi ve bilişim teknolojilerinden yararlanma konusunda bir çok yeniliklere “ Hemen her okulda bilişim Teknolojileri sınıflarının kurulması,yenilenmesi,derslerin zorunlu olması,diğer branş ve sınıf öğretmenlerine bilgisayar dağıtılması çeşitli kurs ve seminerlerin verilmesi vb.” yer verilirken 2007 ‘den sonra MEB bilişim teknolojileri konusunda adeta pişman olmuşçasına geri adım atmaya başlamıştır. Özellikle 2007 den sonra bakanlık Formatörlük görevlendirmesi altında bilişim teknolojileri öğretmenlerini asli görevi olan öğretmenlik mesleğinden uzaklaştırarak okulda teknik servis elemanı gibi çalıştırmaya başlamıştır. Formatörlük görevlendirmesi ise asli bir görev olmayışı yapılan görev ve hizmetler bakımından her ilde farklı bir uygulamaya gidilmesi yüzünden şimdiye kadar hiçbir verim alınmamıştır. İllerde valilik tarafından görevlendirilen öğretmenlerimiz görevlendirmelerin bir onaylanması bir iptal edilmesi yüzünden sorun üstüne sorunlar yaşamaya başlamışlardır.
Öğretmenlerimiz bakanlığın 20.07.2011 tarihli 75 sayılı kurul kararından sonra adeta ne yapacaklarını bilemez hale gelmişlerdir. İl MEM ler okullara gönderdikleri yazılı evraklarla norm fazlası durumunda olan öğretmenlerimizin başka okullarda görevlendirmek için dilekçe vermelerini istemişlerdir. Öğretmenlerimiz gerek dilekçe ve gerek MEBBİS üzerinden yaptıkları başvurularla başka okullara atanmak için başvuru yapmış ve atanmış, fakat aynı sorun gittikleri okullarda da yaşanmaya başlamıştır. Nedeni ise dersin seçmeli ve 1 saat olması, ders seçiminin okul müdürlerinin keyfine bırakılması yüzünden öğretmenlerimiz gittikleri yine norm fazlası durumuna gelmişlerdir. Dolayısıyla ne yapacaklarını bilmeyen öğretmenlerimiz psikolojik sorunlar yaşamaya başlamışlardır.
20.07.2010 tarihinden sonra gerek MEB ve gerek yetkili birimlerle yapılan her türlü girişime rağmen “çalışmalar devam ediyor” veya ilişkili talebiniz görüş ve önerileriniz ilerde yapılacak çalışmalarda değerlendirileceğine dair geçici cevaplar verilmektedir. Aradan yaklaşık 2 yılla yakın süre geçmesine rağmen herhangi bir olumlu gelişme sağlanamamış aksine sorun git gide daha da vahim hal almıştır.
Bilişim Çağında Bilişim Teknolojileri Dersi Kaldırılması,Önemsizleştirilmesi, Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri ve Gençliğimiz Mağduriyete Sürüklemektedir.!
Günümüzde bilişim teknolojilerinin önemi gözardı edilemez boyuta gelmiştir. Bilişim teknolojilerini, özellikle bilgisayarı bilmek, insanın düzenli bir hayat sürmesi için vazgeçilmez durumdadır. Hal böyle iken ve bu sürece uyum sağlamamız gerekirken maallesef uygulamada ters bir işleyiş oluşmuştur. Milli Eğitim Bakanlığınca başta bilgisayar dersinin önemi kavranmış, Okullarda binlerce Bilişim Teknolojileri sınıfları kurulmuş ve bu sınıfların olduğu okullarda Bilişim Teknolojileri dersi ikişer saat zorunlu seçmeli statüye getirilmişken özellikle bir kaç yıldır bu süreç terk edilmiş, adeta bilişim teknolojilerini bilmek ve kullanabilmek önemsiz bir durum gibi algılanmış ve algılattırılmıştır.
Bu algılama ve yanlış ilerleyen süreç biz Bilişim teknolojileri öğretmenlerini ilk elden mağdur ederken, gelecekte tüm gençliği ve ülkeyi etkiler duruma gelecektir
Bilişim Teknolojileri Dersinin Getirdiği Kazanımlar Görmezden Gelinmesi ve Bilgi Toplumuna Üreten değil Tüketen Bireylerlerin yetiştirilmesi;
Öğrencileri adeta koşu atı gibi yetiştirmeye zorlayan eğitim sistemimiz maalesef müzik, resim, beden eğitimi gibi dersleri “eften püften” konuma taşımış ve zayıf halka olarak gördüğü Bilişim Teknolojileri dersini de kadro dışına çıkarmıştır. Biz bu konuda lisans eğitimi almış öğretmenler olarak biliyoruz ki; nasıl şarkı söylemek müzik, atlayıp zıplamak beden eğitimi, renkleri tanımak resim, türkçe konuşmak türkçe derslerinin yerini alamayacağı gibi; sosyal paylaşım sitelerini bilinçsiz bir şekilde kullanmak ve bilgisayarda gelişime hiçbir etkisi olmayan vakit öldüren oyunlar oynamak da Bilişim Teknolojileri derslerinin yerini alamaz, hatta busüreç gençliği çıkışı olmayan bir yola sürükler. Bununla birlikte OECD ülkeleri arasında 2009 yılında yapılan araştırmaya gore ülkemiz maalesef bilişim teknolojilerinde kazanımlar üzerinden ortalamanın altındadır ve bu da; sürekli kullanmak zorunda olunan ofis programlarını dahi yeterince kullanamadığımız anlamına geliyor ki, bilişim sektöründe üreten bir toplum olmak için çok daha üst seviyelere çıkmamız gerekiyor. Farklı derslerde öğrenciye hayatı boyunca belki de yanından bile geçmeyeceği konular verilirken maalesef sürekli kullandığı ve geliştirmesi gerektiği bilgileri barındıran BT dersleri nedensiz bir şekilde ölüme mahkum edilmektedir.
Yaşanılan genel sorunları şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Derslerimiz zorunlu olmadığı için yeterince ilgi görmemekte, insanların gözünde değersizleşmektedir. Bir çok arkadaşımız kaçısı, idareci olmakta ya da tekrardan üniversite okumakta görmektedir.
2. Ders sayısı az olduğu için ve çoğu kez idarenin müdahelesiyle seçilmediği için yeterince bilgi birikimi alamayan öğrencilerimiz bilişim çağına uyumda sorunlar yaşamakta, bilinçsiz bilgisayar kullanmaya sürüklenmekte ve bilşimde üreten değil tüketen bir nesil konumuna düşmektedir.
3. Bununla birlikte bir çok okulda arkadaşlarımız norm fazlası duruma düşmekte tayinler de dahi sorun yaşanmaktadır.
4. İlköğretimde Bilişim Teknolojileri öğretmenleri formatörlük maskesi altında teknik servis elemanlığı yapmaya mecburi tutulmakta, adeta yardımcı sınıf personel olarak çalıştırılmaktadır.
5. Teknoloji çöplüğüne dönen BT sınıfları yenilenmemekte, ders müfredatı güncellenmemektedir.
6. Fatih projesinde konumumuz netleşmemekte, geleceğimiz belirsizleşmektedir.
7. Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmeni olarak görevlendirilen arkadaşlarımızın tam bir görev tanımı yapılmaması sebebiyle meslektaşlarımız okul idarelerinin keyfi uygulamalarına maruz kalmaktadır.
8. ...




Bakanlıktan ülkemizin geleceği için acilen yapması gereken ve beklediğimiz çözümler şunlardır:
1. BT dersleri ilköğretim 1’den 8’e kadar zorunlu, ortaöğretimde 9. Sınıflarda zorunlu diğer sınıflarda seçmeli olmalıdır.
2. Müfredat güncellenmeli ve ders sayısı ikişer saate çıkarılmalıdır.
3. Asli olmayan geçici görevlerime ile görev verilen Formatörlük dayatması son bulmalı, ilköğretimde zorunlu formatörlük kaldırılmalıdır.
4. Ömrünü dolduran BT sınıfları yenilenmeli ve her okula, öğrenci ve bilişim donanımları sayısı göz önüne alınarak en az bir Bilişim Teknolojileri öğretmeni atanmalıdır.
5. Fatih projesindeki rolümüz, tamirci ya da teknik servis elemanı değil, teknolojiyi bilinçli kullanan bir nesil yetiştirmek olmalıdır.
6. Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmenlerinin görev tanımları tam olarak yapılmalıdır. Okul Rehber Öğretmenleri örnek alınarak haftada 30 saat okulda bulunacakları şekilde düzenlenmelidir.
7. Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri için okuldaki öğrenci sayıları baz alınarak okullarda gerektiği kadar Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmeni kadroları açılmalı ve kendi istekleri doğrultusunda bağlı olarak Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri bu kadrolara geçirilmeli, bu sayede geçici görevlendirme konusunda öğretmenlerimizin mağduriyetleri giderilmelidir.
8....
 
inanakyol teşekürler bakın arkadaşlar randevu ayarlanmış nasipse cuma günü bu derdimizi bizi anlar işallah ileteceğiz kimsenin bizi özmeye ,yıpratmaya hakkı yoktur tabiki....
 
Arkadaşlar sorunlarımızı ayrıntısıyla ve en anlışır şekilde dile getirmemiz lazım...
Hatta FATİH PROJESİNİDE işin içine katıp yazılı olarak rapor oluşturup MEB'teki tüm
kurumlara elden (MEB Bakanlığına , eğitekke, ttkb vb...)verilmelidir...
inş. bu görüşme bilişimciler için bir başlangıç olur...
en azından yetkilillerin sesizliğini bile bozmamız
çok önemlidir..
Çabası olan tüm arladaşlara tşkler...
:++:
 
Vallah bugün dahi tel ile bir kaç yerle görüştüm umarım bu durum düzelir . Okul içinde de dilekçemi verdim 2. Dönem formatörlüğün yenileneceği
mechul şimdiden ...
 
Geri
Üst