Sendikaya dahil olmayı "bizi koruyor", "birşey olmaz" ya da "müdür ve müdür yardımcılığı vb. için lazım" gibi sebeplerle ön planda tutuyorlar genelde.
Yoksa herkes sendikanın sattığını biliyor. Biliyor ama tek hareket yok.
O kadar haklısınız ki hocam. Bazı tanıdıklarım var ve müdürlük için kaç tane sendika değiştirdiğini hatırlamıyorum. Bir ilçe de EBS'li idi, sürgün yiyerek gelen ülkücü kökenli bir MEM geldi anından TES'e döndü. Sonra o gitti hükümet yanlısı biri geldi tekrar geri EBS'ye döndü. O kadar çok kıvırıyordu ki son durumu ben de bilmiyorum artık.
Şu anki okul müdürüm kendi ağzı ile itiraf etti ve müdür olmak için EBS'ye geçtim, dedi.
Devrin adamı olunca hak, hukuk kimin umurunda. Liyakata göre mevki sahibi olan kaç kişi var ki şu ülkede.
Hal böyle olunca sendikacılıkta da hangi haktan bahsedeceğiz.
Senin maaşın asgari ücret olsa kimin umurunda. Onlar koltuklarını sağlama almışlar, sana mı bakacaklar. Sahipleri ile mutlu mesut ilişki içindeler.
Allah'a güvenen sırtını sağlama almıştır, sendikaya değil. Allah'ın gücü üstünde güç mü var? Ayrıca bir duruşu, oturmuş bir karakteri olanlar daldan dala atlayıp durmazlar. Bence karaktersizliktir bunun adı. Taş yerinde ağırdır, her rüzgarda oradan oraya savruluyorsan bir ağırlığun da yok demektir.
Burda yazdıklarımızın da bir faydası yok aslında ama kendi kendimize içimizi döküyoruz işte. Hep yazıyorum ya, ama Allah'ın da bir hesabı vardır muhakkak. Hiç bir haksızlık yapanın yanına kâr kalmamıştır. Kalmasın da inşaallah.