Re: 21 ARALIK İSTANBUL İL MEM ÖNÜNDE İZİNLİ EYLEM
Arkadaşlar Merhaba,
Yazılan mesajları tek tek okudum ve biraraya gelerek birlikte hareket etme konusunda ne kadar yetersiz olduğumuz kanısına vardım
Daha önce Pendik'te yapılan 2 toplantıyada katıldım.İkisinde de sorunlarımızı birlikte dile getirip neler yapabileceğimizi konuştuk.Cemal hocam'a gerçekten sonsuz teşekkürler.Kendisini daha önce tanımadığım için kendimi de o kadar şanssız gördüğümü burada belirtmek isterim.
Eskiden tv karşısında eylem yapanlara karşı hep kötü gözle bakmışımdır.Belki de babannemin her eylem yapana "anarşist bunlar" yakıştırmasını yaptığındandır.Ama gün gelip de bir eyleme katılacağım aklımın ucundan bile geçmezdi.Ta ki haksızlığa uğradığım ve yolunda gitmediğini düşündüğüm bir konu olana kadar.
Bu ülkede birileri harekete geçmediği müddetçe birşeylerin kazanılmadığını gördüm. Bu örnekleri sizlerde biliyorsunuz zaten.
1 Mayıs ta Taksim deki eylemi yapan işçiler polisin orantısız güç kullanmasıyla dayak yediler ... Ertesi Yıl 1 Mayıs Resmi tatil ilan edildi ve Taksim 1 Mayıs'a açıldı ... Kazandılar...
Geçen yıl Beden Eğitim Öğretmenleri 2.kademede Beden eğitimi dersi 1 saat yetmiyor dediler , sürekli gündem oluşturdular , eylem yaptılar ... KAZANDILAR. Bu yıldan itibaren artık 2 saat...
Bu ve buna benzer çok örnek. Eğer istediklerimizin olmasını istiyorsak Eylem zamanının geldiğini ve bu eyleme herkesin, tabiri caizse "iki eliniz kanda olsa da" gelmeniz gerektiğini düşünüyorum.
Bizim isteklerimiz kesinlikle yapılamayacak veya karşılanamayacak istekler değil.En genç branş olmanın sıkıntısını yaşadığımız bir gerçek.MEB bünyesindeki en deneyimli BT öğretmeni henüz 8.yılını çalışmakta.Bu da Bakanlıkta veya Bknlık Birimlerinde bizim hakkımızı savunacak henüz birilerinin olmadığını göstermekte.Yok da zaten.Bu yüzden kendi kaderimize terkedilmiş durumda olduğumuzun unutulmaması gerektiğini düşünüyorum.
En son ki toplantıda ortak karara vardığımız konular ise şunlar ,
- Liselerde çalışan BT öğretmenlerine verilen aylık 70 TL lik yıpranmaya payı , ilköğretimde çalışan BT öğretmenine de verilmeli.
Lisedeki BT öğretmeniyle ilköğretimdeki BT öğretmeninin yıpranma oranı da aynıdır.O zaman bu para bizim hakkımızdır ve ödenmesi gerekmektedir.
- Sabah 8 akşam 5 memuru gibi çalışmak yerine önerimiz şu olacaktır.
Örneğin okulda 12 saat BT dersi olsun. 30-12 = 18 saatlik sürede formatör görevimizi yerine getirelim.Yani günde 6 ders saati çalışalım.
- Formatörlük zorunlu değil isteğe bağlı olsun.Pendik'teki 2.toplantımızda bir öğretmen arkadaşımızın,bayan eşinin okulda elinde tornavida ile çalışmasına gönlünün bir türlü razı olmadığını ifade etmesi açıkçası beni üzmüştü.Çünkü haklı.Donanım ile ilgili sorunlarda BT öğretmenlerinin hepsi yeterli olmyabilir.
- Sözleşmeli BT öğretmenleri de formatörlüğe başvurabilmeli.
- Formatörlük kavramı il il farklılık göstermemeli.Tüm Türkiye'de standartlara oturtulmalı ve valilik oluruna bırakılmamalı.Görevlendirmeler ve çalışma esasları Bakanlık tarafından belirlenmelidir.
- BT dersi seçmeli ders statüsünden kesinlikle çıkarılmalı.Not ile değerlendirilebilir bir hale getirilmeli ve 2 ders saati tekrar verilmelidir.
Evet arkadaşlar yukarıdaki maddeler rahatı iyi olan içinde , kötü olan içinde reddedilecek maddeler değildir.Zaten toplantıda her iki durum göz önünde bulundurularak ortak bir noktada buluşmaya çalıştık.
Fatih projesi kapıda.Bu projeyi de bizlere bir şekilde yıkacaklar.Eğer önlem alınmazsa işlerimiz daha da kötü olacaktır.Herkes elini taşın altına koysun ve 21 Aralık'taki bu eyleme gelsin.Facebook da 47 kişinin geleceği görünüyor.Bu sayı ile oraya gidersek eylemi yapamadan geri döneriz ve bir dha da kimseye derdimizi anlatamayız.Keşke dememek için , geleceğimiz için , insanca çalışmak için 21 Aralık'ta gelin arkadaşlar.
Saygılarımla...