Abdülhamit han'ın Latin Alfabesine Geçme Teşebbüsü

Kodla Büyü
latin abecesine karşı olup, "X" kullanmak; bu ne perhiz ne lahana turşusu.
tamam,
bazı disiplinlerde öyle alıştırdılar bizi, kullanıyoruz. yabancı dillerde okuyup yazarken kullanmaya mecburuz. onu anlıyorum da.

kullanıcı adınızda kullanmak zorunda mısınız!
 
Sendeki de ne kafa anlamadım. Latin alfabesini sevmeyen x kullanmayacak diye bir kural mı var. Bilmiyorsan söyleyeyim x inde diğer harflerden bir farkı yok. Bu alfabe kabul edilirken q,x,w gibi harfletde eklenebilirdi eklenmemesi tamamen ben yaptım oldu mantığıydı. Tek ben bilirim ben ne dersem o olur mantığı yani. Bu arada tekrar söyleyeyim benim kullanıcı adımdaki harf ingilizcede kullanılan iks sesini değil bogazdan çıkarılan hı sesini ifade ediyor.
 
Re: Ynt: Abdülhamit han'ın Latin Alfabesine Geçme Teşebbüsü

xodeda' Alıntı:
teksen' Alıntı:
xodeda' Alıntı:
Bu millete yapılan en büyük kötülük latin harflerini geçmek oldu. Buradaki tek amaç Kurân lâ insanların arasını açmak tı. Kuran sadece cami raflarında hocaların okuduğu bir kitap olmalıydı.

tarih konusunda fikirlerine itibar edilecek en son kişi mısıroğlu.

ayrıca, hem latin harflerini eleştirip, hem de kullanıcı adında "X" kullanmak, bana biraz tezat oluşturuyor gibi geldi.
Ne alaka seninki de laf mı şimdi. X türkçede yok diye kullanmayacakmıyım. Hem benim kullandığım x senin anladığın x değil.

Ayrıcada mısıroğlu na gelirsek senin fikrinde olanlar itibar etmezler zaten. Bu adam belgesiz konuşmaz. Onun fikirlerini ve belgelerini belgre ile çürüteni görmedim.

bu yazacaklarımı sakın başka yere çekmeyin. burda söz konusu kişi ile ilgili polemiğe girmicem(Recep Tayyip Erdoğan). sadece yaklaşımına bakın ve ne kadar itibar edilecek biri olduğunu görün diye koyuyorum. kusura bakmayın dayanamadım bu yazdıklarınıza.

http://haber.rotahaber.com/kadir-misirl ... 79457.html

harf devriminin doğruluğu yanlışlığı tartışılır. harf devrimiyle ileri gitmek ya da geri kalmak asıl zihniyet değişmedikten sonra bir anlamı olmaz. benim anladığım şu. bu iş Cumhuriyet döneminde yapıldığı için bu kadar karşı çıkılıyor. eğer Fatih Sultan Mehmet ya da Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılmış olsaydı bu kadar tepki göstermezdiniz diye düşünüyorum. "Onlar zaten öyle birşey yapmazdı" gibi cümleler kurmayın. her dönem her yönetici mutlaka hatalar yapmıştır. padişahların yaptığı hataları eleştirmek söz konusu bile olmuyor nedense. Hatalaroyla sevaplarıyla hepsi bizim atalarımız.
 
mısıroğlu mudur nedir? ne karın ağrısıysa!...
şarlatan desem az gelir, şarlatanın önde gideni...
böyleleri islam adına konuşuyor, islamı temsil ediyor... ortadoğunun ve memleketimizin neden bu hallerde olduğu sorusunun cevabı! bunun gibilerin halleri!
 
nafile tartışıyorsunuz hocalar. Madem Harf inkılabı kötü bir gecede bizi cahil bıraktı (!) 66 yıl öncesinde Abdulhamit Han zamanında niye düşünüldü tartışıldı. Sabaha kadar buraya yazsanız da bunun cevabını veremezsiniz ancak belli bir partiye oy vermek imanın şartıdır diyebilen sözde alim bir adamın videolarını izler durursunuz.
inkılab doğrudur yalnıştır tartışılır ama bu devrim üzerinden Atatürk'e yüklenmek doğru değildir.
Benim fikrim madem harfler değişecekti Orhun (Türk) alfabesine geçmeliydik.
 
Abdülhamit, Osmanlı'da ilk operayı kuran kişi imiş. çok sesli klasik batı müziği hayanı imiş. ayrıca ilk devlet destekli operayı da O, hayata geçirmiş. ve rom içermiş. Abdülhamit hakkında bunları yeni öğrendim. daha önceden bilenler vardır muhakkak. paylaşmak istedim:)
 
Re: Ynt: Abdülhamit han'ın Latin Alfabesine Geçme Teşebbüsü

teksen' Alıntı:
Abdülhamit, Osmanlı'da ilk operayı kuran kişi imiş. çok sesli klasik batı müziği hayanı imiş. ayrıca ilk devlet destekli operayı da O, hayata geçirmiş. ve rom içermiş. Abdülhamit hakkında bunları yeni öğrendim. daha önceden bilenler vardır muhakkak. paylaşmak istedim:)
Miş, miş, miş. Kanıtınız varmı. İftira atmak kolay tabi.
 
kanıtım bilimsel kaynaklar olduğu için, bilmemeniz normal! ayrıca, bunları "iftira" olarak algılayan bi zihniyet ile tartışmak nafile!
 
-mışlı, müşlü cümleler kurmaya gerek yok

Hatırat Yalanları

Murat Bardakçı, Alim İbnülemin Kemal İnal'ın -Sultan Hamid'in yakınlarından- kitabından yola çıkarak,Abdülhamid'in Hatıra Defteri yalanını açıklıyor;

1.İbnülemin Kemal İnal,Son Sadrazamlar adlı eserinde ''Merhum'un hatıratı olmadığı gibi hatıra yazmak aklından bile geçmezdi,ortada dolaşan hatırat Süleyman Nazif'in uydurmasıdır.'' diyor.

2.Hatırat'ın her yeni baskısında biraz daha bir şeyler ekleniyor. Neredeyse ''Sultan Hamid'in bilgisayar hakkındaki düşüncelerini'' yayınlayacaklar.

Tarih'in Arka Odası/Murat Bardakçı

NOT:
Videosunu bulamadım merak edenler,9 Eylül 2012 tarihli Tarih'in Arka Odası programının videosuna saat sabah 5:00 sularına baksın.

Kaynak=Murat Bardakçı

İşte İsmet İnönü'nün ağzından, harf devriminin asıl amacı:

"Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir.Okur-yazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olduğu değildi.

Devrimin temel gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslam dünyası ile bağları koparmak ve **dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı.**

(...) Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. (...) **Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak,dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı."**

KAYNAK: İnönü, Hatıralar C.II sayfa223

daha neyin tartışmasını yapıyorsunuz... bu devrimin amacı insanların islam dünyasıyla bağlarını koparmaktı. yüzyıllardır kullanılan alfabelerini değiştirmeyen çin, japonya, rusya geri mi kaldı. biz de çok ilerledik canım daha beter islam dünyasından, kültürümüzden, geçmişimizden resmen koparıldık. neymiş efendim osmanlı alfabesi zormuş. yahu arkadaş şimdi latin alfabesi kullanığımız için elbette farklı bir alfabe (osmanlı alfabesi) zor gelir. bu katliamı hala görmezden gelenlere şaşırıyorum doğrusu. sadece biraz objektif düşünmek yeterli...

Bu arada arap alfabesini bırakıp latin alfabesine geçtik yani türk alfabesi diye bişey yok. Onu da hatırlatayım...
 
Mısıroğlu bence siyasete girsin tarihçi bir kimliği yok daha çok siyasetçi görünümünde.

Gelelim konuya; bana göre 1000 yıl önce Türk alfabesinden Arap alfabesine geçişimiz çok yanlış olmuş. Daha sonra 1000 yıllık kullanılan Arap alfabesi artık bizim alfabemiz olmuşken o alfabeyi de 1928'de değiştirmekte önceki kadar yanlış olmuştur.

Atatürk Osmanlı'nın yıkılışı üzerine düşünmüş ve toplumun ileri gitmesi için bazı şeyleri değiştirmemiz gerektiğine karar vermiş ama bence biraz fazla şeyi değiştirmiş.

Osmanlı 600 seneden fazla yaşamış ve sonunda elbet her devlet gibi yıkılacaktı ve yıkıldı, o devleti büsbütün kötülemek yanlış bir düşünce.

Yeni cumhuriyet eskiye kin duyup ne varsa değiştirmek ve yepyeni kendi istediği bir tarzda nesil meydana getirmek istemiştir. Bu uğurda ne varsa değiştirmiştir.

Aslında biz burada alfbe tartışmıyoruz, herkes mezhebi ve siyasi görüşü üzerinden olaya bakıyor. Aslında ne alfabemiz değişince ilerledik ne de alfabiz değişmese daha iyi olacaktık, ama çok iyi bildiğim bir şey varki; bizden bir halt olmaz.
 
Mısıroğlu'nun konuşmalarını takip ederim ve belgesiz konuştuğunu hiç görmedim. onun söylediklerini belgeyle çürütemeyenler tabiki hemen çamur atmaya çalışıyorlar.
Tartışma programlarında sizin zihniyetinizdeki profları defalarca köşeye sıkıştırmış ve adamlar gıg diyememiştir. anca lafı değiştirmeye çalışmışlardır.

Aslında sizi de anlıyorum bir ömür boyunca öğrendiğiniz bilgilerin, uydurma ve yalan olduğunu duyunca şok geçirmeniz normal :)
 
xodeda' Alıntı:
Mısıroğlu'nun konuşmalarını takip ederim ve belgesiz konuştuğunu hiç görmedim. onun söylediklerini belgeyle çürütemeyenler tabiki hemen çamur atmaya çalışıyorlar.
Tartışma programlarında sizin zihniyetinizdeki profları defalarca köşeye sıkıştırmış ve adamlar gıg diyememiştir. anca lafı değiştirmeye çalışmışlardır.

Aslında sizi de anlıyorum bir ömür boyunca öğrendiğiniz bilgilerin, uydurma ve yalan olduğunu duyunca şok geçirmeniz normal :)

Ah şu bizim muhafazakarlar ah
 
"HALK BİR GECEDE CAHİL BIRAKILDI" SAVINA YANITIMIZ
Sıklıkla, yazı devriminden ötürü "halk bir gece cahil bırakıldı" söylemi ile karşılaşıyoruz. Bu savı profesöründen sokaktaki adama kadar çoğu kişi yineliyor. Yanıtlayalım...
Bu ipe sapa gelmez savın gerçekle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Yazı devriminden önce kullanılan abece, Arap Abecesi tabanlı bir abecedir. Damgalar; başta, ortada ve sonra başka yazılırdı. Ünlüler yazılmadığı için örneğin "Muhammed" ve "Mehmet" sözcükleri aynı yazılırdı. Mehmet adının ortaya çıkış nedeni bile bu okuma yanlışıdır. Oysa Türkçe ünlüler üzerine, ünlü uyumlarına dayalı bir dildir. Böylesi Türkçeye uyumsuz bir abecenin öğrenilmesi de bir o kadar güç idi. Okumuş yazmış, devletin üst düzeylerine kadar yükselmiş, eğitimli kişiler bile, çoğu zaman bir sözcüğün nasıl okunacağı konusunda veya nasıl yazılması gerektiği konusunda anlaşmazlığa düşerdi.
Eğitimin yeterince yaygın olmaması, abecenin dile uygun olmayışı gibi nedenlerle halk arasında okuma yazma pek yaygın değildi. Yazı devriminden önce, halkın okuma yazma oranı zaten çok düşüktü. Bu oran, erkeklerde %7, kadınlarda ise %0,4 idi. Kadın sayısı savaşlar nedeniyle erkek sayısından çoktu.
Toplamda %3'ün altında okuma yazma oranı olduğu bilinmektedir. Bu yüzden halkın cahil kaldığını ileri sürenlerin bilerek veya bilmeyerek atladığı bir gerçek şu idi: Halk zaten "cahil"di...
Yazı Devrimi'nden 10 yıl sonra okuma yazma oranı %20'nin üstüne çıkmıştır. Önceleri çok uzun süre alan okuma yazma öğrenme, dilimize çok daha uygun olan yeni yazı ile çok daha kısa sürede öğrenilir olmuştur. Ayrıca yazı devriminden önce çok küçük eğitimli bir topluluğun bildiği okuma-yazma ile tekelini yitirenler olmuştur. Oysa bu eğitimli kişilerin yeni yazı ile okuma-yazma öğrenmeleri hiç de zor değildi. Hatta o dönemde okuma-yazma bilenler zaten batı dillerinde kullanılmakta olan Latin Abecesine de uzak değildi. Birçoğu bu abeceyi zaten biliyordu. Halk, bir gecede cahil bırakılmamış, tersine cahillikten yazı devrimi ile kurtulmuştur.
Yazan: Hasan Şahin KIZILCIK
 
Geçenlerde yine bu tartışma başlığını gördüm. Aklıma şu geldi. Eskiden halk okuma yazma bilmiyordu cahildi diyelim. Ama devletin hükmettiği topraklara baktığımızda şimdikine göre çok ama çok daha fazla idi. Şimdi halkımızın bir çoğu o döneme göre daha fazla okur-yazar ama ülkemizi dünya dengeleri konusunda çokta söz sahibi olmadığını görebiliyoruz. Demek ki bir ülkenin güçlü olabilmesi için sadece okur-yazar olmak yetmiyormuş benim anladığıma göre. Bizi güçlü kılan değerlerimizi yitirmişiz ve bunları tekrar elde edinceğe kadar da dünya devletleri arasında söz sahibi olamayacak gibiyiz.
 
Sonuç olarak yüz yıl önce devrim adıyla yapılan bir değişiklik hala "cumhur" tarafından tartışılmakta. Çünkü azımsanmayacak bir kısım tarafından benimsenmemiş. Üstelik bu cumhur sadece göbeğini kaşıyan bidon kafalı ya da köylü de değil. Öğretmeni de var doktoru da hakimi de savcısı da...
Çok şükür ki artık bunlar konuşulurken darağacında sallanma yada hapis yatma korkusu yaşanmıyor.
"ah şu muhafazakarlar ah" :)
 
memint' Alıntı:
"HALK BİR GECEDE CAHİL BIRAKILDI" SAVINA YANITIMIZ
Sıklıkla, yazı devriminden ötürü "halk bir gece cahil bırakıldı" söylemi ile karşılaşıyoruz. Bu savı profesöründen sokaktaki adama kadar çoğu kişi yineliyor. Yanıtlayalım...
Bu ipe sapa gelmez savın gerçekle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Yazı devriminden önce kullanılan abece, Arap Abecesi tabanlı bir abecedir. Damgalar; başta, ortada ve sonra başka yazılırdı. Ünlüler yazılmadığı için örneğin "Muhammed" ve "Mehmet" sözcükleri aynı yazılırdı. Mehmet adının ortaya çıkış nedeni bile bu okuma yanlışıdır. Oysa Türkçe ünlüler üzerine, ünlü uyumlarına dayalı bir dildir. Böylesi Türkçeye uyumsuz bir abecenin öğrenilmesi de bir o kadar güç idi. Okumuş yazmış, devletin üst düzeylerine kadar yükselmiş, eğitimli kişiler bile, çoğu zaman bir sözcüğün nasıl okunacağı konusunda veya nasıl yazılması gerektiği konusunda anlaşmazlığa düşerdi.
Eğitimin yeterince yaygın olmaması, abecenin dile uygun olmayışı gibi nedenlerle halk arasında okuma yazma pek yaygın değildi. Yazı devriminden önce, halkın okuma yazma oranı zaten çok düşüktü. Bu oran, erkeklerde %7, kadınlarda ise %0,4 idi. Kadın sayısı savaşlar nedeniyle erkek sayısından çoktu.
Toplamda %3'ün altında okuma yazma oranı olduğu bilinmektedir. Bu yüzden halkın cahil kaldığını ileri sürenlerin bilerek veya bilmeyerek atladığı bir gerçek şu idi: Halk zaten "cahil"di...
Yazı Devrimi'nden 10 yıl sonra okuma yazma oranı %20'nin üstüne çıkmıştır. Önceleri çok uzun süre alan okuma yazma öğrenme, dilimize çok daha uygun olan yeni yazı ile çok daha kısa sürede öğrenilir olmuştur. Ayrıca yazı devriminden önce çok küçük eğitimli bir topluluğun bildiği okuma-yazma ile tekelini yitirenler olmuştur. Oysa bu eğitimli kişilerin yeni yazı ile okuma-yazma öğrenmeleri hiç de zor değildi. Hatta o dönemde okuma-yazma bilenler zaten batı dillerinde kullanılmakta olan Latin Abecesine de uzak değildi. Birçoğu bu abeceyi zaten biliyordu. Halk, bir gecede cahil bırakılmamış, tersine cahillikten yazı devrimi ile kurtulmuştur.
Yazan: Hasan Şahin KIZILCIK
:+1:
 
Aslında bir nokta daha var okumakla adam olunmuyor, okuma yazma oranımız arttı ama neyi keşfettik, neyin buluşunu yaptık, ekonomimiz nerelerde, kim sorgulamayı biliyor..... uzar gider. Önemli olan alfabe değil önemli olan kaliteli olmak, o da bizde yok malesef, kalitesiz bir toplumuz.
 
Latin alfabesine gecince gecmisle bagimiz koptu. Atalarimiz bilimsel kitaplar yazayordu dunyaya yon vereyordu. Ama simdi o eserleri anlayamayaroz. Hilafet coh eyiydi coh...osmanli coh eyiydi coh tuvaleti bile batiya osmanli ogretti coh eyiydi coh.. elektrigi yercekimini enerjinin korunumunu kutle mekanigini bohr atam modelini bulan batiya duvaleti biz ogrettih biz. Oturma odasina yapayorlardi onlar...arap alfabesi coh eyiydi coh :( simdi bilim ayni tencereden yirmi kisi eliyle yemek yiyen suudi arabistana galdi biz yapamayoroz artik coh kotu oldu coh
 
duyu81' Alıntı:
Latin alfabesine gecince gecmisle bagimiz koptu. Atalarimiz bilimsel kitaplar yazayordu dunyaya yon vereyordu. Ama simdi o eserleri anlayamayaroz. Hilafet coh eyiydi coh...osmanli coh eyiydi coh tuvaleti bile batiya osmanli ogretti coh eyiydi coh.. elektrigi yercekimini enerjinin korunumunu kutle mekanigini bohr atam modelini bulan batiya duvaleti biz ogrettih biz. Oturma odasina yapayorlardi onlar...arap alfabesi coh eyiydi coh :( simdi bilim ayni tencereden yirmi kisi eliyle yemek yiyen suudi arabistana galdi biz yapamayoroz artik coh kotu oldu coh

Yok aslında latin alfabesine geçtikten sonra bilimsel kitaplar yazar olduk, dünyaya yön veriyoruz, bilgisayarı ve internetide biz bulduk... Sen araplar eliyle yemek yiyor dersen bir başkasıda sana türkler eşeklerle ilişkiye giriyor der apışıp kalırsın. Bu kadar basit olmayın bence.
 
Günlerden bir gün adamın birisi elinde bir mektup Nasrettin Hoca'ya gelir.
Elindeki mektubu Nasreddin Hoca 'ya uzatırken bir de şöyle seslenir Hoca Efendiye :

- "Hoca Efendi, Allah aşkına şu mektubu bir okuyuver" der.

Nasrettin Hoca kendisine mektup uzatan adamdan alır mektubu, şöyle bir bakar.
Mektup kargacık burgacık yazılarla doludur. Üstelik Arapça mı Farsça mı olduğu bile anlaşılamamaktadır.
Nasreddin Hoca sonunda pes eder. Mektubu kendisine uzatan adama geri vererek :

- "Al bakalım, ben bu yazıyı okuyamadım !" der.

Son bir çare Nasrettin Hoca 'ya danışmaya gelen adam Hoca'nın sözü üzerine sinirlenerek :

- "Yahu, sen nasıl hocasın ! Bir mektubu bile okuyamadın. Şu koca kavuğundan utan !" diyerek Nasrettin Hoca'yı paylar.

Adamın lafına biraz içerleyen biraz da sinirlenen Nasreddin Hoca bu lafın altında kalmaz tabii ki.
Nasreddin Hoca kavuğunu başından çıkartır kendisine bağıran mektubu okuması için getiren adamın kafasına geçirir.

- "Al bakalım, madem marifet kavukta sen oku da görelim şu mektubu !" der.

marifet osmanlıcada değil. marifet adam gibi adam olmakta. siz okullara osmanlıca koysanız bütün derler osmanlıca olsa ne değişcek. bence biz önce dürüst olmayı öğrenelim öğretelim. osmanlıcayı öğrenmekle osmanlı geri gelmez.
 
kadir mısıroğlun sadece üç sözünü yaplaşayım. geçmişte attığı tarih diye millete yutturduğu şeyleri yazmak istemiyorum.

-tayyip erdoğana oy vermek imandandır.
- keşke ingilizlerin altında esir kalsaydıkta osmanlı yıkılmasaydı
- bop projesini bende destekliyorum.
 
Kürşat_58' Alıntı:
Günlerden bir gün adamın birisi elinde bir mektup Nasrettin Hoca'ya gelir.
Elindeki mektubu Nasreddin Hoca 'ya uzatırken bir de şöyle seslenir Hoca Efendiye :

- "Hoca Efendi, Allah aşkına şu mektubu bir okuyuver" der.

Nasrettin Hoca kendisine mektup uzatan adamdan alır mektubu, şöyle bir bakar.
Mektup kargacık burgacık yazılarla doludur. Üstelik Arapça mı Farsça mı olduğu bile anlaşılamamaktadır.
Nasreddin Hoca sonunda pes eder. Mektubu kendisine uzatan adama geri vererek :

- "Al bakalım, ben bu yazıyı okuyamadım !" der.

Son bir çare Nasrettin Hoca 'ya danışmaya gelen adam Hoca'nın sözü üzerine sinirlenerek :

- "Yahu, sen nasıl hocasın ! Bir mektubu bile okuyamadın. Şu koca kavuğundan utan !" diyerek Nasrettin Hoca'yı paylar.

Adamın lafına biraz içerleyen biraz da sinirlenen Nasreddin Hoca bu lafın altında kalmaz tabii ki.
Nasreddin Hoca kavuğunu başından çıkartır kendisine bağıran mektubu okuması için getiren adamın kafasına geçirir.

- "Al bakalım, madem marifet kavukta sen oku da görelim şu mektubu !" der.

marifet osmanlıcada değil. marifet adam gibi adam olmakta. siz okullara osmanlıca koysanız bütün derler osmanlıca olsa ne değişcek. bence biz önce dürüst olmayı öğrenelim öğretelim. osmanlıcayı öğrenmekle osmanlı geri gelmez.

:alkis:
 
toker42' Alıntı:
Abdülhamit Han’ın Latin Alfabesine geçme Teşebbüsü yakın tarihin magazinsel vakaları arasında yeteri kadar dikkat çekmemiş olsa da Cumhuriyet Dönemi Harf Devriminin mesnedini teşkil etmesi bakımından fevkalade önemlidir. Zira 1928 yılında gerçekleştirilen Harf Devrimi, aslında 66 yıl önce gündeme gelmiş, 2. Abdülhamit Han bu teklife ilgi göstererek üzerinde çalışmalar yaptırmış olsa da muvaffak olamamıştır.

Evvela belirtelim ki söz konusu bulguların yegane kaynağı bizzat 2. Abdülhamit Han’dır. Abdülhamit Han, tahttan indirildikten sonra kendi kalemiyle hayatını ve saltanat makamındaki siyasi vakaları kaleme almış ve bizzat Abdülhamit Han tarafından katip Ali Vehbi Bey’e Fransızcası tercüme ettirilerek yayınlatmıştır. (Bkz. “Siyasi Hatıralarım”, Dergay Yayınları, ISBN:975-7032-00-X)

Abdülhamit Han, Saltanat makamından indirildikten sonra kaleme aldığı “Siyasi Hatıralarım” kitabında naklettiği bilgilerde Latin Harflerine geçilmesi yönündeki düşüncelerini şöyle açıklamıştır ;

“Yazımızı öğrenmek pek kolay değildir. Bu işi halkımıza kolaylaştırmak için belki de Latin Alfabesini kabul etmek yerinde olur. “ (Siyasi Hatıralarım, Sayfa 192)

http://www.turktarihim.com/Abd%C3%BClha ... C3%BC.html

yani ...
 
Re: Ynt: Abdülhamit han'ın Latin Alfabesine Geçme Teşebbüsü

kakababa' Alıntı:
Kadir Mısırlıoğlu kadar boş konuşan adam yok.

evet bazi konularda yanlis ama o adama bos demek adaletsizlik olur.birinin dunya gorusunu begenmeyenler boyle bos yorumlar yapiyor ulkemizde
 
Geri
Üst