Hocam bnm ztn 26 saat dersim var ve normal şartlarda formatorluk görevim için kalan süre 4 saat esasında, canlı derslerimi evden yapıyorum, zümre günümde de okula gidiyorum. Planlamamı bu şekilde yaptım kendimce. Açıkçası uzaktan eğitim sürecinde kendi adıma anladığım da bu, kendimi normal öğretmen olarak gördüğüm için. Ama tabi ki ben 4 saat okula gelirim, sadece o saatlerde işlerimi hallederim demiyorum herkes gibi ne zmn ihtiyaç duyulsa okula koşuyorum,bütün öğretmen arkadaşlara gerek uzaktan gerek yakından saat kaç olursa olsun destek oluyorum. ki ztn çok yakın mesafedeyim. Hemen hemen her gün 2 saat, 3 saat neyse okula uğruyorum. Fakat meğer idarenin beklentisi farklıymış, canlı derslerimi de okulda yapmam ve sürekli okulda bulunmamı bekliyorlarmış. Bi sorun mu oldu tak diye oraya ışınlanabilmem için ellerinin altında beklememi istiyorlar. Ki sorun dediğimiz şeyler de bilirsiniz , wordde o an bişiyi yapamadılar vs vs gibi basit şeyler aslında. Ki bizim aslında iş yükümüz Fatih projesi kapsamında ve sınırlarında, etkileşimli tahta, btr sınıfı eba, web sitesi çalışmaları fln. bunların dışında yaptığımız işler ztn insaniyetimizle alakalı. Biz ekstra her şeye el atıp yardım etmeye başlayınca bunlar da görevimizmiş gibi algılanıyor ve bu sebepten beklentiye giriyorlar anladığım kadarıyla. Antepin yayınladığı yazından da anlıyoruz ki uzaktan eğitim sürecünde biz de normal öğretmen muamelesi görmeliyiz. Bunu anlatamıyorum. Pazartesi uygun bi dille durumu geniş geniş anlatıp aksi taktirde istifa etmeyi düşünüyorum. Zaten 26 saat dersle niye formator oluyosam işte alışkanlık sanırım.